Blog Archive

Monday, February 28, 2011

TEİAŞ rüzgar enerjisi santral ihalelerini yapıyor

TEİAŞ, rüzgar enerjisine dayalı santral kurmak isteyenlere yönelik gerçekleştirdiği ilk ihalenin ardından ikinci ve üçüncü grup için ihale tarihlerini duyurdu. Duyurulara göre ikinci grubun ihalesi 29 Mart 2011, üçüncü grubun ihalesi ise 30 Mart 2011 tarihlerinde TEİAŞ Genel Müdürlüğü'nde gerçekleşecek. PetroTürk'ün haberine göre TEİAŞ, rüzgar enerjisine dayalı santral kurmak isteyenlere yönelik belirlediği ilk grup için ihaleyi 15 Şubat 2011 tarihinde gerçekleştirmesinin ardından, ikinci ve üçüncü grup için ihale tarihlerini de belirledi.

Yarışmalar, ikinci grup için 29 Mart 2011, üçüncü grup için ise 30 Mart 2011 tarihlerinde TEİAŞ Genel Müdürlüğü'nde gerçekleşecek. Teklif mektupları ve diğer belgelerin zarflar içerisinde söz konusu gruplar için ilgili olan kişiler tarafından en geç saat 10:00'a kadar zemin katta bulunan Satın Alma ve İhale Komisyonu Odası'na teslim edilmesi gerekiyor.

Kaynak: http://www.ekoklinik.com/enerji-haberleri/teias-ruzgar-enerjisi-santral-ihalelerini-yapiyor

Saturday, February 26, 2011

EnerjiSA Çanakkale'de rüzgar santrali açtı

EnerjiSA Çanakkale'de rüzgar santrali açtı
Çanakkale'nin Ezine'de bağlı Mahmudiye beldesinde, EnerjiSA Çanakkale Rüzgar Enerji Santrali açıldı.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ''Eğer biz bir yerde, Mersin Akkuyu'da, Sinop'ta, farklı yerlerde bir nükleer santrali yapıyorsak, mutlaka bu aynı zamanda, şu anda pervanesi altında bulunduğumuz rüzgar santrallerini desteklemektir, aynı zamanda su santrallerini desteklemektir veya tersi, eğer biz rüzgar santralleri yapıyorsak, mutlaka diğer yatırımları da yapmak elzemdir, zorunludur'' dedi.

Yıldız, Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Mahmudiye beldesinde, EnerjiSA Çanakkale Rüzgar Enerji Santralinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, açılış için rüzgarlı ve enerjili bir günün seçilmesinin çok isabetli olduğunu söyledi.

''Bir yağmur yağdığında, rüzgar estiğinde, kar yağdığında sevinenlerdeniz biz'' diyen Yıldız, şu şekilde konuştu:

''Seviniriz ki bunların her biri enerji potansiyeli. Enerji normalde pek depolanamaz ama kar yağdığında biz deriz ki (bu potansiyel enerji duruyor burada depolanıyor, iki ay, üç ay, beş ay sonra bunlar enerjiye dönüşecek) deriz. O açıdan hemen sordum (rüzgar kaç metre/saniyede esiyor?) Dediler 19,6 m/s esiyor şu anda. Çok güzel, 25'e kadar yolu var.''

Türkiye'nin büyüdüğünü, enerji sektörünün, Türkiye'nin bu büyümesini karşılamak için bütün kurum ve kuruluşlarıyla çalıştığını, bunun ayrılmaz bir parçasının da, karşısında gördüğü özel sektör temsilcileri olduğunu vurguladı.

Liberalleşen, özelleşen, serbestleşen ve rekabet ortamında bütün bunları sağlayacaklarını ifade eden Yıldız, ''O yüzden özel sektör bizim ayrılmaz bir parçamız, hatta yeri geliyor kamudan daha önde bunları yapabilme kapasitesine sahip olduğu için de direkt destekleyeceğimiz bir yapı içerisine giriyor'' dedi.

Konuşmasında, Çanakkale'nin, tükettiğinden daha fazla üreten bir il olduğunu dile getiren Yıldız, bununla ilgili olarak Ankara'daki gayretlerinden dolayı Çanakkale milletvekillerine teşekkür ederek, ''Türkiye'den alacağı olan bir ilimizdir Çanakkale.

Bazı illerimiz tüketimini ancak karşılar. Bazı illerimiz tüketimini karşılamak için diğer illerden ödünç enerji alır ama Çanakkale tam tersi. O açıdan ben Sayın Güler Hanımı, Sabancı Grubunu tebrik ediyorum. Çanakkale, yatırım yapmak için iyi bir yer'' ifadelerini kullandı.

''ÇEVRENİN ENERJİDEN, ENERJİNİN DE ÇEVREDEN AYRILMAZ BİR YANI VAR''

Bakan Yıldız, Türkiye'nin, bütün sektörlerinin başına sürdürülebilir siyasi istikrarı koyduğunu belirterek, şunları kaydetti:

''Sayın Başbakanımız bize bir talimat verdi, dedi ki, (2023 yılında Türkiye nasıl bir sektör görmek istiyor, enerjide, ulaşımda, sağlıkta, eğitimde, tarımda ve bütün her şeyde, kucaklayabileceğimiz, onu yapmamız lazım.)

2023 vizyonu yayınlanıyor ve burada yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarımız, şu anda rüzgarından iftihar ettiğimiz, suyundan iftihar ettiğimiz, güneşinden, her türlü jeotermalinden, bütün enerji kaynaklarıyla beraber, yerli kaynaklarımızı ön plana aldığımız ve yenilenebilir enerji kaynaklarıyla beraber desteklediğimiz bir yapı, temel vizyonumuz bu.

O açıdan, biz herhangi bir doğalgaz santralini devreye almaktan daha fazla seviniyoruz bu tür rüzgar santrallerinde.''

Petrolün varilinin 120 dolarlara dayandığı şu günlerde, yapılan açılışla çok daha yerli, çok daha milli bir projenin altına imza atmış olduklarını anlatan Yıldız, ''Ben burada Verbund'u da tebrik ediyorum.

Türkiye'nin hem istikrarına olan güvenlerinden dolayı hem de seçtikleri enerji sektöründeki doğru seçimlerden dolayı. İyi bir ortakları var, beraber daha çok proje gerçekleştirebilecekler'' dedi.

Rüzgarda bir fiyat yayınladıklarını ve bunun tartışıldığını anımsatan Yıldız, gelinen noktada bu fiyatın isabetli olduğunun ortaya çıktığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''İsabetli olmasaydı bu tür talepler olmazdı. Biz piyasayı öngörüyoruz, sağlanan siyasi istikrarla beraber, ne tür işlemler yapılabileceğini, ne gibi yatırımlar yapılabileceğini öngörüyoruz ve sağlıklı bir özel sektör yapılanmasını da talep ediyoruz.

Bu yatırımın ayrı bir anlamı daha var, çevreci olması, çevreye duyarlı olması ve bütün ekolojik dengelere de dikkat edilerek yapılıyor olması.

Çünkü, bu da bizim hassasiyetlerimiz arasında. Nasıl bu ülkede Çevre Bakanımız kalkıp diğer bir enerji yatırımını savunabiliyorsa, ben de haklı olarak bir çevreye duyarlı yatırımı savunmak zorundayım.

Çevrenin enerjiden, enerjinin de çevreden ayrılmaz bir yanı var. Bunu hep beraber koruyor olabilmemiz lazım.''

''ÖZEL SEKTÖRÜN YANINDAYIZ''

Taner Yıldız, enerjide teknik bir konunun da bulunduğunu kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Yani Türkiye'nin her tarafını, yeterli olsa rüzgar santralleriyle donatsak, bu sistem çalışır mı? Normalde bu sistem çalışmaz.

Bizim bunları nükleer santral gibi, doğalgaz santrali gibi, kömür santrali gibi, senenin hemen hemen bütün saatlerinde çalışabilecek bir yapının üzerine oturtmamız lazım ki, rüzgar olmadığında Türkiye'nin enerji çekim noktaları sıkıntıya düşmesin.

Yani, burada yine aynı gruba bağlı çimento fabrikası var, tamamını rüzgarla besleyemeyiz bunun, yeterli olmuş olsa bile. O açıdan şöyle bir gerçeğin altını kalın çizgilerle çizmek istiyorum, o da şu.

Eğer biz bir yerde, Mersin Akkuyu'da, Sinop'ta, farklı yerlerde bir nükleer santrali yapıyorsak, mutlaka bu aynı zamanda şu anda pervanesi altında bulunduğumuz rüzgar santrallerini desteklemektir, aynı zamanda su santrallerini desteklemektir veya tersi, eğer biz rüzgar santralleri yapıyorsak, mutlaka diğer yatırımları da yapmak elzemdir, zorunludur.''

Mart ayının sonuna kadar, yaklaşık bin 600, bin 700 megavatlar civarında rüzgar santralinin lisanslanma işlemlerinin tamamlanacağını anımsatan Yıldız, 2013 yılı sonuna kadar Türkiye'de, 12 bin 13 bin megavat civarında rüzgar santrali potansiyeli oluşturmaları gerektiğini bildirdi.

Yıldız, sağlıklı bir özel sektörle bunu beraber yapacaklarını ifade ederek, ''Türkiye'nin bu son 8 yılda gayri safi yurt içi hasılası 235 milyar dolardan 750 milyar dolarlar seviyesine yükseldi, global krize rağmen, dünyada bir fırtına kopuyor, bu krize rağmen. Türkiye nasıl 3 katına çıktıysa, enerjideki yapılanma da bundan aşağı kalmayacak'' dedi.

Şu anda, Türkiye'nin kurulu gücünün yaklaşık 50 bin megavatlar civarında olduğunu, lisans müracaatında bulunan ve kurulun önünden geçen 128 bin megavat civarında bir gücün olduğunu, 50 bin megavat civarında da lisanslanmış müracaat bulunduğunu açıklayan Yıldız, sözlerini şöyle tamamladı:

''2023 yılına kadar bütün gücümüzü en az iki katına çıkartmamız lazım, bu da yaklaşık yılda 7-8'lik büyüme demektir. O açıdan, ne kamunun özel sektörü oyaladığı, ne de özel sektörün kamuyu oyaladığı bir yapı istemiyoruz.

Kamu burada üzerine düşeni yapmak zorunda, özel sektörün önünü açmak zorunda ve biz Enerji Bakanlığı ve EPDK olarak her kurumumuzla beraber özel sektörün yanındayız ve bu yatırımların yanındayız.''

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı (EPDK) Hasan Köktaş, ''2010 yılında işletmeye geçen özel sektör, enerji üretim yatırımları açısından Cumhuriyet tarihimizin rekorunu kırmış ve toplam 4 bin megavatın üzerinde kurulu güce sahip üretim tesisi devreye alınmıştır'' dedi.

Köktaş, Çanakkale'nin Ezine ilçesine bağlı Mahmudiye beldesinde, EnerjiSA Çanakkale Rüzgar Enerji Santralinin açılış töreninde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin elektrik enerjisi sektörünün yeni ve önemli bir yatırıma kavuştuğunu söyledi.

Atalarımızın ''rüzgar eken, fırtına biçer'' diye güzel bir sözü olduğunu anımsatan Köktaş, ''Bu sözü enerji sektörümüze uyarlarsak, artık ülkemizin her yerine rüzgar pervanesi, rüzgar tribünü diken özel şirketlerimiz, yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızdan enerji üretmektedir. Ayrıca özel sektörümüz fırtına biçmese de, enerji yatırımları konusunda fırtına gibi esmektedir'' dedi.

Köktaş, 2010 yılında işletmeye geçen özel sektörün, enerji üretim yatırımları açısından Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdığını ve toplam 4 bin megavat üzerinde kurulu güce sahip üretim tesisinin devreye alındığını ifade ederek, şöyle konuştu:

''Yine geçen yıl, bir başka rekorla, toplam 528 megavat kurulu gücünde rüzgar santrali kabulü yapılarak işletmeye geçmiştir. Bir başka ifadeyle ülkemizde bugün bin 300 megavat düzeyine ulaşan rüzgar enerjisi kurulu gücünün neredeyse yarısı geçen yıl tamamlanmış bulunmaktadır.

Sadece geçtiğimiz yıl devreye alınan rüzgar santralleri yaklaşık olarak 1 milyar liranın üzerinde bir yatırımı ifade etmektedir.

Bu rekorlar, başta siyasi ve ekonomik istikrarın ardından, bürokrasinin herhangi bir yetki kargaşası olmadan tam bir uyum içerisinde çalışmasının ve nihayetinde sağlıklı düzenleme iklimine özel sektörümüzün inanmış olmasının bir sonucudur.

Tüm bu etmenlere bağlı olarak kazanılan tempo sayesinde önümüzdeki yıllar bugün açılışını yaptığımız tesis gibi yeni rüzgar santrallerinin ardı ardına devreye alınacağı yıllar olacaktır.''

Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının ülke ekonomisine kazandırılmasına yönelik EPDK'nın yoğun çalışmalarının sonuç vermesi açısından bir diğer önemli gelişmenin de, 1 Kasım 2007 tarihinden bugüne sürdürülen rüzgar lisanslandırma sürecinde sona gelinmiş olması olduğunu dile getiren Köktaş, şöyle devam etti:

''Genel tabloya bakarsak EPDK olarak, bugüne kadar toplam 5 bin 650 megavat kurulu gücünde 147 adet rüzgar santrali projesine lisans ve uygun bulma kararı verdik. Bu kapsamda 1 Kasımdaki tekli başvurularda lisansları vermeye başladık.

Aynı trafo ve aynı bölgeye yapılan başvurulara ilişkin olarak da 2 bin 228 megavatlık kapasiteye sahip 122 adet başvuru arasında yarışma yapılmasına ilişkin kurul kararlarını aldık ve TEİAŞ ilk yarışmaları gerçekleştirdi. Diğer grupları da hafta başında TEİAŞ'a gönderdik ve ilanı yapıldı.

Memnuniyetle ifade etmek isterim ki, kamu ve özel sektörümüzün bu çalışma temposu ile devreye alınan kurulu güç açısından 2010 yılına ait rekorun bu yılda yakalanacağının beklentisini yaşıyoruz.''

Köktaş, son yıllarda elektrik üretiminde doğalgaz santrali yatırımlarıyla öne çıkan Sabancı Grubunun, hidroelektrik ve rüzgar gibi yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına ağırlık vermesinin, sektör ve ülke açısından son derece memnuniyet verici olduğunu vurguladı.

EnerjiSA'nın rüzgar enerjisi alanında büyük bir oyuncu olma kararlılığında olduğunu belirten Köktaş, ''Çanakkale Rüzgar Enerjisi Santrali, bu alandaki yatırımların ilk adımını teşkil etmektedir.

Şirketin 2011 yılında yaklaşık 150 megavat kurulu güce sahip rüzgar portföyünün temelini atmayı planlaması da, sektördeki gelişim sürecinin somut bir göstergesidir'' diye konuştu.

GÜLER SABANCI

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ise, ilk defa havaya baktığında üzülmediğini belirterek, ''Açılışa gidiyoruz. Ama rüzgar ama yağmur var. Bu sevindirici bir şey. Zaten arkadaşlarım da beni havaalanında gülerek karşıladılar. Ve dediler ki, (Güler Hanım, havamız çok iyi)'' dedi.

Sabancı topluluğu olarak, ortakları Verbund Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mr. Dr. Johann Sereining'la birlikte enerji konusunda kararlı hedeflerine ulaşmak için büyük yatırımlar yaptıklarını dile getiren Sabancı, bütün bu yatırımları, bu şeffaf ve serbest piyasaya güvenerek yaptıklarını söyledi.

''EnerjiSA bu güvenle yoluna devam ediyor'' diyen Sabancı, 2010 yılının ekim ayında Bandırma'da doğalgaz kombine çevirme santralinin açılışını, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'la birlikte yaptıklarını anımsatarak, şöyle devam etti:

''Bugün de 2011 yılının ilk açılışını yapıyoruz Sayın Bakanımızla ve 2011 yılında arka arkaya diğer açılışlarımızı yapacağız. Mart sonunda inşallah 140 megavatlık hidroelektirk santralinin Maraş'ta açılışını yapacağız.

Yine bu sene içinde 85 megavat kurulu güce sahip Meke Barajı Hidroelektrik Santralimizin açılışını yapacağız. Yine 30-40 megavat gücünde Dağpazarı Rüzgar Enerji Santralinin açılışını yapacağız. Bunlar kısa dönemde, 2011 yılında önümüzde açılışını yağacağımız projelerdir.

Bugün burada 30 megavat kurulu güce sahip Çanakkale Rüzgar Santralinin de beraber açılışını yapacağız. Zaten kendileri şu an gördüğünüz gibi çalışıyorlar, kazanıyorlar ve kazandırıyorlar ülkemize. Onun için ben emeği geçenlere teşekkür etmek istiyorum.

Bugün burada başlamış olan santral tribünlerinin, bugün Türkiye'deki en büyük kanatlı tribün olma özelliği olduğunu söyledi arkadaşlarım. Çanakkale Rüzgar Enerji Santrali ile yılda yaklaşık 90 megavat saat yeşil enerji elde edilecek.

Fosil enerji kaynaklarıyla karşılaştırıldığında, bu 55 bin karbon salınımın çevreye yayılması engellenecek. EnerjiSA olarak rekabetçi bir serbest piyasaya güvenerek yolumuza devam ederken, ülkemizde sürdürülebilirlik alanında yenilebilir enerji konusunda rüzgarda hedefimiz 300 megavata ulaşmak.

İnşallah yakın bir tarihte 100-150 megavatlık projemizin başlangıcını da sizlerle paylaşacağız. Bu kararlılıkla yolumuzda yürürken, bütün bu işlerde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.''

VERBUND YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI SEREINING

Verbund Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Johann Sereining de, Sabancı ve Verbund ortaklığının, Türkiye'de enerji ve elektrik alanında en fazla yatırım yapmış olan özel girişim olduğunu bildirdi.

Bugüne kadar 2.4 milyar avronun üzerinde yatırım yaptıklarını açıklayan Sereining, ''Böylesine güçlü bir yatırım ancak Türkiye'deki mükemmel yatırım olanaklarıyla olabilirdi. Bu yüzden Sayın Bakan Yıldız ve başta EPDK Başkanı Köktaş'a, son derece şeffaf bir enerji piyasaları oluşturmaları yönündeki eforlarından dolayı çok teşekkür ederim'' dedi.

Bandırma'da bir enerji santralinin açılışını gerçekleştirdiklerini ve bunun, doğalgaz konusunda en büyük santrallerden biri olduğunu dile getiren Sereining, şöyle devam etti:

''2011 yılı için EnerjiSA yenilebilir enerji konusunda büyük yatırımlar yapmaya karar verdi. Türkiye'de inanılmaz büyüklükte kaynaklar var. Bugün gördüğünüz gibi rüzgar, güneş enerjisi, hidroelektrik ve su enerjisi olduğu gibi. Hedefimiz Türkiye'deki sanayi ve özel sektörün dünyadaki ihtiyaçlarını karşılamak için yeni ve temiz enerji kaynakları üretmektir.

Bugün rüzgar enerji santralimizin açılışını kutluyoruz. EnerjiSA'daki ekip inanılmaz bir iş çıkardı ve bu türbinlerin on yıllar boyunca çalışacağına eminim. Türkiye'deki bu ilk yenilenebilir projemizin başarısından eminim, daha başarılı projelerin geleceğini biliyorum.''

Konuşmaların ardından Bakan Yıldız, Çanakkale Valisi Abdülkadir Atalık, EPDK Başkanı Köktaş, AK Parti Çanakkale Milletvekilleri Mehmet Daniş ve Müjdat Kuşku ile Güler Sabancı, Johann Sereining ve diğer yetkililer, santralin açılış kurdelesini kesti.

Güler Sabancı, Bakan Yıldız, EPDK Başkanı Köktaş ve diğer davetlilere, rüzgar tribünü maketi hediye etti.

Bakan Yıldız ve beraberindekiler, AkçanSA Çimento Fabrikasını gezdi.

Daha sonra Mahmudiye Belediyesini ziyaret eden Yıldız, Belediye Başkanı İbrahim Keskin'le bir süre görüştü. Belediye başkanı Keskin, Yıldız'dan, tarım alanında kullanılmak üzere elektrik talebinde bulundu. Bakan Yıldız da, bununla ilgili bir fizibilite çalışması yapacaklarını söyledi.

Kaynak: AA


Sıra Gestamp ile enerji yatırımına geldi

Faik Çelik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Faik Çelik, İspanyol ortakları Gestamp ile otomotiv sektöründeki başarılı iş birliğini şimdi de enerji sektörüne aktardıklarını belirterek, Aydın ve Bandırmadaki merkezler için kolları sıvadıklarını söyledi.



2011 yılını yeni yatırım planları ile çerçeveleyen bin 750 kişilik istihdamı ekonomiye dahil ederek Türkiyenin en büyük katmadeğer üreticilerinden biri olan Faik Çelik Holding, ortağı Gestamp ile rüzgar enerjisinden elektirk üretmek için Aydında tesis kurdu. Yine aynı amaçla Bandırma OSBde kurulacak tesis ile de rüzgar kulesi üretecek girişimin amacı da üretilecek kuleleri Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Rusya, Ukrayna gibi Marmara, Ege ve Karadenize sınırı olan yerlere ihraç etmek olacak. Faik Çelik ayrıca Beyçelik Gestamp olarak 2011 yılında Romanyanın Craivo kentinde presli sac şekillendirme fabrikası kurmaya hazırlandıklarını da belirtti. Çelik, 2011 yılı sonunda devreye girecek olan 7 milyon Euroluk tesiste, Fordun Romanyadaki fabrikası için üretim yapılacağını anlattı. Faik Çelik Holdinge ve 2011 hedeflerine mercek tuttuğumuz bu söyleşiyi keyifle okumanızı dileriz. Küçük bir atölyede başlayan iş yaşamını birçok farklı sektörde hizmet veren bir holdinge dönüştüren Faik Çelikin başarı sırrını anlatır mısınız? İleri görüşlülük ve yetkin bir kadroya sahip olmak başarımızın anahtarı diye düşünüyorum. Çok çalışıyor, yatırımlarımızı zamanında yapıyor ve güçlü partnerlerle çalışıyoruz. Gestamp ortaklığı mevcut başarımızı Avrupa ölçeğine taşımamızda bize çok şey kattı. Otomotivde olduğu gibi şimdi enerjide de bir ortaklık söz konusu. Otomotiv bölümündeki düzgün ortaklık ilişkimiz, rüzgar enerjisi yatırımının da önünü açtı. Faik Çelik Holding otomotiv ve enerji sektörlerinde büyümesini sürdürecek. Bunun yanında bu yıl 2 otel inşaatıyla turizm sektörüne de yatırım yapmış bulunuyoruz. HEDEFTE 5 BİN KİŞİLİK İSTİHDAM VAR Dünya markalarının ardında Beyçelik Gestampın kalitesinin olduğu gerçeğinden yola çıkarsak, Holding bünyesinde yer alan kuruluşların faaliyetleri, üretim kapasiteleri, yıllık ciro ve yatırımlarından bahseder misiniz? Faik Çelik Holding olarak otomotiv sektörü birincil önceliğimiz. Beyçelik Gestamp, 1000e yakın çalışan ile 2010 yılı sonunda 10 milyon Euro kalıp ihracatı gerçekleştirdi. Yine holding bünyesinde bulunan Çelikpan A.Ş.de yaptığı radyotörleri dış piyasada Panelli markası ile ihraç ediyor. 220 kişiyi istihdam eden Çelikpan 40 milyon dolar ciroya sahip. Emarc-Çelik, FC Enerji, Gesbey,Faik Çelik Turizm ve Bursa Çelik Sigorta DE Holdingimizin bünyesinde yer alan kuruluşlardır. Toplam bin 750 çalışanın bulunduğu holdingimizin 2010 yılı cirosu ise 250 milyon Dolar. Hedefimiz çalışan sayımızı 5000lere çıkararak bulunduğumuz sektörlerde en iyi olmak. 2010 yılında otomotive ve yenilenebilir enerji sektörlerine yapılan yatırımlar ne durumda? Beyçelik Gestamp olarak 2010 yılında 2008 rakamlarını yakaladık. Yüzde 80 üretim kapasitesine ulaştık. 1000e yakın personeli istihdam eden Beyçelik Gestamp, devreye girecek olan yeni OEM projeleriyle büyümesini sürdürecek. Demirtaş OSBdeki kalıp üretim tesisinin yanına 20 milyon Euro yatırımla sıcak şekillendirme tesisi yatırımına başladık. GESTAMP İLE ŞİMDİ DE ENERJİ YATIRIMI YAPTIK İspanyol ortağımız Gestampın iştiraki olan Gestamp Eolica ile Aydın Çine bölgesinde rüzgar enerjisinden elektrik üretimi tesisi kurduk. 12 kule ile yıllık 75 milyon kilovat/saatlik enerji üretimi yapacağız. Ayrıca Gestamp Renewables adlı şirketin iştiraki olan Gestamp Wind Steel şirketi ile Gesbey A.Ş. adı altında şirket kurduk. Ortaklık olarak yüzde 60 yüzde 40 olmak üzere İspanyol ağırlığı var. Onların üretim teknolojisini burada işleteceğiz ve kullanacağız. General Electric, Vestas, Nordex, Enerco, Alstom gibi müşterilere hitap edeceğiz. Bandırma OSBde 53 bin metrekare arazi üzerine 20 bin metrekare kapalı alanda yıllık 450 kule üretim kapasitesi olan 25 milyon Euroluk tesiste 50 metreden 100 metre yüksekliğe, 6 metre çapa kadar rüzgar kulesi üretimi gerçekleştirilecek. 50 ton ile 140 ton arasında değişen kuleler 750 kilovattan 3 megavata kadar elektrik üretebilecek. Buradan üreteceğimiz kuleleri Türkiye, Yunanistan, Bulgaristan, Rusya, Ukrayna gibi Marmara, Ege ve Karadenize sınırı olan yerlere ihraç etmeyi düşüyoruz.. Mart ayında başlaması planlanan üretimin yüzde 50si ihraç edilirken, yüzde 50si de yurt içine verilecek. 2011DE ROMANYAYA FABRİKA KURACAĞIZ 2011 yılı ile ilgili yeni yatırım planlarınız var mı? Beyçelik Gestamp olarak 2011 yılında Romanyanın Craivo kentinde presli sac şekillendirme fabrikası kurmaya hazırlanıyoruz. 2011 yılı sonunda devreye girecek olan 7 milyon Euroluk tesiste Fordun Romanyadaki fabrikası için üretim yapılacak. Holding ayrıca Demirtaş OSBdeki kalıp üretim tesisinin yanına 20 milyon Euro yatırımla sıcak şekillendirme tesisi yatırımına da başladı. Bir diğer iştirak kolumuz ise enerji. FC Enerji A.Ş., İspanyol ortağı Gestampın iştiraklerinden Gestamp Eolica firması ile Aydının Çine ilçesinde yıllık 75 milyon kwh enerji üretecek. Holding ayrıca aynı ortaklık kapsamında kurulan Gesbey A.Ş. ile de Bandırmada 450 kule/yıl kapasiteyle rüzgar kulesi üretecek. 2012 yılında ise otomotiv sektöründe 30 milyon Euroluk yatırım hedefliyoruz. Son yıllarda gerçekleştirdiğiniz projelerin ve yatırımların üretim kapasitesine ve ciroya yansımaları nasıl? Otomotiv alanında yatırımlarımız hız kazandı. Önümüzdeki dönemlerde üretim kapasitesi ve ciroda önemli artışlar bekliyoruz. Sektörde yaşanan ivme kuşkusuz bizi de olumlu anlamda etkiliyor. Otosan Gölcükte 2012 ortalarında devreye girecek olan yeni transit üretimi için yatırım yapıyor. Bizde o projede yoğun bir şekilde yer alacağız.2011de kapasite artışına yönelik ilave yatırım planlıyoruz. Bin 750 kişiyi istihdam eden Holdingimiz 55 milyon dolar ihracat yapıyor, ciromuz 250 milyon dolara ulaştı. OTELLER 2013TE HİZMETE GİRECEK Gelişen turizm sektörüne paralel olarak bu alanda süren yatırımlarınız nasıl gidiyor? Bu yıl bu sektörde ne gibi girişimleriniz olacak? Faik Çelik Holding olarak 2010 yılında Faik Çelik Turizmi kurduk. Bursanın yeni gelişen bölgesi Mihraplı Park yanında 5 ve 3 yıldızlı 2 otelin inşaatına başladık. Bursada turizm sektörü son zamanlarda önemli bir ivme kazanıyor. Biz de yeni yatırımlarımızla şehir otelciliğine yeni bir anlayış kazandıracağımıza inanıyoruz. Uluslararası turizm devi Starwood ile anlaşma imzaladık. Otellerimizin işletmesini Starwood yürütecek. Bursa Sheraton ve Aloft Otelleri 2013 yılında hizmete girecek. Oteller gerek konumuyla gerek hizmet kalitesiyle Bursaya değer katacak. "Kazandıklarını paylaşma" ilkesi ile eğitim, spor ve sanat alanlarındaki faaliyetlere destek veren Faik Çelik Holding, Türkiye'nin toplumsal gelişimine yönelik önemli faaliyetler yürütüyor. Holding'in gerçekleştirdiği çevre, toplum ve sosyal sorumluluk projelerinden bahseder misiniz? Elimizden geldiğince sosyal sorumluluk projeleriyle topluma faydalı işler yapmaya çalışıyoruz. 2006 yılında Faik Çelik Kız Teknik ve Meslek Lisesini eğitim öğretime açtık, bu yılda okula 1 spor salonu ve bir de çok amaçlı salon yapıyoruz. Öğrencilerimiz kısa zaman sonra Rahime Çelik Spor Salonunda rahatça spor yapabilecek. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Mimarlık Fakülkesi Otomotiv Mühendisliği Bölümü için kampus içinde bir bina inşa ediyoruz. Yeni dönemde öğrencilerimiz bu binada eğitim görecek. Bu bölüm Bursamız için son derece önemli bir bölüm. Hem sanayicinin ihtiyacını karşılayacak elemanlar yetiştirecek hem de gençlerimiz için yeni bir iş kapısı açılacak. Dr. Faik Çelik Otomotiv Mühendisliği Bölümünden mezun olan gençler edindikleri bilgilerle sektörün gelişimine de katkı koyacaklar. Eğitim her şeyin başlangıcı bu nedenle eğitime çok önem veriyor ve bu alanda sosyal faaliyelerimizi arttırıyoruz. Bunun yanında bu yıl Kaplıkayada metruk halde bulunan Huzurevini 6 ay gibi bir sürede tamamlayarak Belediyemize devrettik. 5 yıldızlı otel konforuna sahip 120 kişi kapasiteli Bulduk Çelik Huzurevinde konferans salonlarından, ortak alanlara kadar yaşlılarımızı rahat ettirebilmek için her türlü konforu sağladık. Ocak ayında açılışını yaptığımız huzurevimizin büyüklerimize güzel bir yuva olmasını istiyoruz. Spor alanında da profesyonel ve amatör kulüplere destek olmaya çalışıyoruz. Holding olarak her yıl pek çok öğrenciye burs veriyor, kültür sanat faaliyetlerini destekliyor, çevre projelerinin içinde yer almaya özen gösteriyoruz.


Kaynak: http://www.ekohaber.com.tr/Sira_Gestamp_ile_enerji_yatirimina_geldi-ekohaber-5-haberid-12267.html

-BAKAN YILDIZ ÇANAKKALE'DE

-BAKAN YILDIZ ÇANAKKALE'DE
-Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Enerji SA Çanakkale Rüzgar Enerji Santrali açılış törenine katılıyor. (Saat: 11.30)

Kaynak: http://www.haberx.com/cumartesi_gundemi(17,n,10597257,341).aspx

Wednesday, February 23, 2011

'Kendi elektriğini üret'e büyük talep

Sirket kurmadan ve lisans almadan herkesin ihtiyacı olan elektriği üretebilecek olması, güneş ve rüzgar enerjisine talebin artmasına neden oldu.

Özellikle enerjiyi yoğun kullanan üreticiler, Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik'in getirdiği avantajlarla rüzgar ve güneş enerjisi akımına kapıldı.

GSR Enerji Genel Müdürü İsmail İnci, yeni yönetmelik sayesinde kendilerine farklı sektörlerde üretim yapan fabrikalardan çiftçiye, ceviz üreticisinden villa sahibine rüzgar türbini ve güneş santrali kurmak için 100'e yakın talebin geldiğini açıkladı.

İnci, "Fabrikalar, tarımsal sulama, benzin istasyonu, hatta ceviz üreticisi ve villalardan güneş ve rüzgar enerji santralı kurmak için talep alıyoruz. Aylık 40-50 megavat elektrik enerjisi ile ortalama 10 bin TL elektrik gideri olan fabrikalar, kendi elektriğini üretme konusunda yoğun talepte bulundu. Yönetmelik çıktığından bu yana bize, 100'e yakın talep geldi" dedi.

Kaynak: http://www.dunyabulteni.net/?aType=haber&ArticleID=147400

Devir "hesap" devri

Devir "hesap" devri

Almanya, 2050 yılına gelindiğinde elektriği yalnızca rüzgâr ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etmeyi planlanıyor. Peki bu hedefe ulaşmak mümkün mü?

Hedef belli: Sanayileşmiş ülkeler, küresel ısınmayla mücadele edebilmek için sera etkisi yaratan gaz emisyonunu azaltmak zorunda. Elektriğin yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilmesi bu amaca giden yolda en önemli dönemeç. Zira Almanya’da karbondioksit salımının yüzde 40’ı elektrik üretiminden kaynaklanıyor.

Deutcshe Welle Türkçe'nin haberine göre, Çevre Danışmanlık Kurulu Başkanı Martin Faulstich şu tespitte bulunuyor:

“Elektrik ikmalinin sürdürülebilir olmasının tek yolunun, elektriğin yüzde yüz yenilenebilir enerji kaynaklarından temin edilmesi olduğunu gösterdik. Ayrıca, bu hedefe 2050 yılına kadar ulaşmanın mümkün olduğunu, finansmanının altından kalkılabileceğini ve bunun uzun dönemli bakıldığında finansal açıdan en verimli strateji olduğunu da ortaya koyduk. Ancak bu projenin uygulamaya geçirilmesi siyasetin açıkça girişimde bulunmasına bağlı.”


1972 yılından bu yana Federal Hükümet’e danışmanlık eden Çevre Danışmanlık Kurulu, Alman politikacıların şu günlerde yanlış adımlar attığı görüşünde. Nükleer santrallerin faaliyet sürelerinin uzatılması ve yeni kömür santrallerinin kurulması kurulun gözünde hatalı ve riskli kararlar. Kurulun bir eleştirisi de yürürlükteki teşvik politikasına.

Prof. Karin Holm Müller, güneş enerjisine verilen teşviklerin bu alanda yaşanan büyüme nedeniyle azaltılması gerektiği görüşünde. Şu ana kadar güneş enerjisi tesislerine teşviklerin yüzde 40’ının ayrıldığını belirten Müller, çevre dostu yöntemlerle elde edilen elektrik miktarının yalnızca yüzde 10’unun güneşten sağlandığını söylüyor:

Güneş enerjisi sistemlerinin fiyatlarının düşmesi ve güneş enerjisine verilen cömert teşvikler sayesinde, 2010 yılında Almanya’da evlerin çatılarına ve tarlalara toplam 7000 megawatt elektrik üretebilecek düzeyde sistemler kuruldu. Güneşin sürekli olarak dik düşmesi halinde bu sistemlerden, kömür santrallerinden elde edilen elektriğin altı katı kadar elektrik elde etmek mümkün. Ancak, bu hedef Almanya’da hiçbir zaman tutturulamıyor, zira Almanya’da güneş ışınları çatılara azami verimi sağlayacak kadar dik düşmüyor. Ucuz ve çevre dostu elektrik üretmenin bir diğer yolu ise rüzgâr enerjisi. Fakat rüzgâr enerjisi branşının bu yükü kaldıracağı şüpheli.

Federal Rüzgâr Enerjisi Birliği’nden Hermann Albers, “Geçen yıla kıyasla tüm piyasada yüzde 19’luk bir gerileme oldu. Bu sevindirici bir gelişme değil, ayrıca geçen yılın öngörülerinin ve beklentilerinin de gerisinde kalan bir oran" diyor.

2010 yılının sonunda Almanya’da 21 bin 600 adet rüzgâr türbini bulunuyordu. Rüzgâr enerjisinin, toplam elektrik üretimindeki payı yüzde yedi. Geçen yıl Almanya'da yalnızca 754 yeni rüzgârgülü dikildi. Hermann Albers, bu alandaki gelişmenin yavaşlamasını kışın erken bitmesine ve mali kriz nedeniyle büyük yatırımların finansmanının zorlaşmış olmasına bağlıyor. Öte yandan uzman, sıkı yasal düzenlemeler nedeniyle yeni türbinlerin kurulmasının da zorluğuna dikkat çekiyor. Uzmanlar ekolojik yöntemlerle elektrik üretiminin artırılabilmesi için teşvik politikasının değişmesi gerektiği görüşünde


Kaynak: http://www.ntvmsnbc.com/id/25180502/

RÜZGAR ENERJİSİ DEĞERLENDİRİLMELİ

Eğirdir'de esen rüzgârın değerlendirilmesi hususunda araştırma ve incelemelerini devam ettiren Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral, SDÜ'den Doç. Dr. Reşat Selbaş ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Üçgül'ü Eğirdir'e davet ederek bilgi alışverişinde bulundu.

RÜZGAR ENERJİSİ DEĞERLENDİRİLMELİ
Eğirdir’de esen rüzgârın değerlendirilmesi hususunda araştırma ve incelemelerini devam ettiren Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral, SDÜ’den Doç. Dr. Reşat Selbaş ve Yrd. Doç. Dr. İbrahim Üçgül’ü Eğirdir’e davet ederek bilgi alışverişinde bulundu.
İlçe Kaymakamı Dr. Yalçın Yılmaz’ın da iştirak ettiği Rüzgâr ve Güneş Enerjisi konusundaki görüşmelerde SDÜ (YEKARUM) Yenilenebilir Enerji Kaynakları Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Yrd. Doç. Dr. İbrahim Üçgül ve Doç. Dr. Reşat Selbaş, Eğirdir’de rüzgar enerjisi potansiyelinin aydınlatmada, sulamada ve ihtiyaç duyulan diğer sahalarda mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini belirttiler.
Rüzgâr enerjisinin kullanım alanlarını elektrik üretme, pilleri şarj etme, su depolama, taşımacılık, su pompalama, tahılların öğütülmesi ve soğutma olmak üzere 7 başlık altında izah etmeye çalışan ilim adamlarımızın rüzgârdan kirlenme problemi oluşturmadan küçümsenmeyecek miktarda elektrik enerjisi üretiminin sağlanabileceğini teferruatlarıyla birlikte açıklamaları Kaymakam Dr. Yalçın Yılmaz’ı ve Başkan Özmeral’i memnun etti.
İlçe Kaymakamı Dr. Yalçın Yılmaz’ın da desteklediği Eğirdir’de Rüzgâr enerjisinin değerlendirilmesi konusunda Belediye Başkanı Osman Nuri Özmeral, “Bu bizim yıllar öncesi hep düşündüğümüz konulardı ve gündemimizde oldu. Sembolik de olsa bir iki rüzgar gülü ile bu işe Belediye olarak öncülük yapmalıyız. Yeni bir ufuk açmalıyız. SDÜ’den kıymetli hocalarımızın rüzgar enerjisi ve güneş enerjisi konularında Eğirdir’imiz için hazırlık yaparak dosya hazırlamaları ve inandırıcı bilgiler sunması bizleri çok memnun etmiştir, sevindirmiştir. Eğirdir’imizde rüzgârlı gün sayısı oldukça fazladır. Akan suda nasıl enerji var ise esen yelde de enerji var. Kendi enerjini kendin elde et, düşüncesi içerisinde İnşaallah hayırlı bir adım atılır.” diyerek ilim adamları Selbaş ve Üçgül’e teşekkür etti.
Görüşmede, sembolik de olsa Rüzgâr Türbini için önce doğru ve sürekli bir rüzgar çalışması ile yer tesbitinin yapılmasının gerekliliği üzerinde duruldu.

Kaynak:
http://www.egirdirakingazetesi.com.tr/haber/haber/271-ruzgar-enerjisi-degerlendirilmeli.html

Rüzgar Enerjisi Sempozyumu Bandırma'da Düzenlenecek

Tarsus Online Haber Portalı'nın edindiği bilgiye göre, Makina Mühendisleri Odası Bandırma İlçe temsilcileri Gülsün Antalyalı, Oktay Uydaş ve Hakan Tıknaz 11-12 Martta gerçekleştirilecek olan, 'Rüzgar Enerjisi ve Rüzgar Türbinleri' konulu sempozyum hakkında bilgi vermek amacıyla Bandırma Belediye Başkanı Sedat Pekel'i ziyaret etti. Ziyarette 'Rüzgar Enerjisi ve Rüzgar Türbinleri' sempozyumu hakkında Başkan Pekel'e bilgi veren Antalyalı, "Ülkemizde var olan enerji kaynaklarımızın büyüyen enerji talebini karşılamakta yetersiz kalması dışa bağımlılık düzeyinin her geçen gün daha da artmasına neden olmaktadır. Yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesi ve yapılan çalışmalara hız verilmesi bu açıdan son derece önemlidir. Bu bağlamda, rüzgar enejisi potensiyeli ile Avrupa'da ilk sıralarda yer alan ülkemiz ve özellikle yerleşim alanları dışında 8.04 m/s ile en yüksek yıllık ortalama hıza sahip yöremizdeki gelişmelerin ve deneyimlerin paylaşılacağı sempozyum 11 Mart 2011 tarihinde Gönen, 12 Mart 2011 'de Bandırma Ticaret Odası Konferans Salonunda yapılacaktır" dedi. Sempozyumun Bandırma'da yapılacak olmasının önemli olduğunu belirten Başkan Pekel ise, "Türkiye enerji politikalarının belirlenmesinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarının araştırılması, teknolojilerinin geliştirilmesi ve kullanılması konusunda uzman kişilerin birikimlerini sunabileceği, tartışabileceği, çözüm önerileri üretebileceği bir platform. Sempozyumun Bandırmamızda yapılacak olması kentimiz için önemli bir kazanım her türlü desteği vermeye hazırız" dedi.

Kaynak: http://www.tarsusonline.com/Haber_Goster.asp?4782-ruzgar-enerjisi-sempozyumu-bandirma-da-duzenlenecek.html

Enerjide teşvik rüzgarı esecek

Enerji yatırımlarında yerli malzeme ve teknoloji kullanımını teşvik eden yasa sektörü rahatlattı. Alkeg Başkanı Levent Kemaloğlu, özellikle İzmir çevresinde hareket olacağını söyledi.

Uzun bir bekleyişten sonra yürürlüğe giren ‘Yenilenebilir Enerji Kanunu” yerli üreticiyi mutlu etti. Enerji yatırımlarında yerli malzeme ve teknoloji kullanımını teşvik eden yasa, özellikle İzmir ve çevresine hareket getirecek.

Rüzgar enerjisi alanında yatırımların büyük çoğunluğunun Ege Bölgesi’nde bulunması nedeniyle rüzgar türbin kulesi ve kanadı üretiminin hızlanması bekleniyor. Şu anda Türkiye’de büyük ölçekli rüzgar türbin kanatı üreten Alman Enercon Aero’un dışında, “Çılgın Türkler” kitabının kahramanlarından makinist Eşref Usta’nın torunlarının kurduğu Alke Şirketler Grubu bünyesindeki Alkeg Enerji bulunuyor. Rüzgar türbinlerine ait kanat üretiminin ardında geçtiğimiz yıl Portekizli Tegopi ile ortaklık kurarak çelik kule üretimine de başlayan Alkeg Enerji Yönetim Kurulu Başkanı Levent Kemaloğlu, “Yasanın getirdiği teşvik rüzgar enerjisi alanındaki yatırımcılara kanat, kule, jeneratör ve elektronik aksamların Türkiye’de yapılması imkanı sağlıyor” dedi.

ÇİNLİ GİREMEZ

Rüzgar enerjisi konusunda Çin’in önemli gelişme kaydettiğini, son 3-4 yıl içinde Avrupa’da zor durumda olan kanat ve türbin firmalarını satın aldığını dile getiren Kemaloğlu, “Hepsini toplayıp Çin’e götürdüler. Şu an Çin’de 50 üretici firma var. Dolayısıyla Türkiye’de Çinlilerin girmeyeceği tek sektör” diye konuştu.

YATIRIMLAR GÜNDEMDE

Türkiye’deki rüzgar enerjisi konusunun herkesin iştahını kabarttığını aktaran Kemaloğlu, yatırımların yüzde 80’nin İzmir çevresinde olduğuna dikkat çekti. Kemaloğlu, teşvikin sektörün önünü açacağını belirterek, “Şu anda 2 firmayız. Teşvikle birlikte bazı şirketlerin çalışmaları olduğunu duyuyoruz. Ayrıca yabancı kuruluşlar güvendik-leri yatırımcılar bulacak ya da teknolojisini buraya taşıyacak” dedi.

Kaynak : http://www.hurriyet.com.tr/ege/17076027.asp?gid=142

Saturday, February 19, 2011

50 KW'lık rüzgâr türbinine TÜBİTAK'tan destek

Yerli enerji üretiminde Türkiye'nin önde gelen firmalarından GSR Enerji dikey eksenli WAW türbinleri için TÜBİTAK'a başvuruda bulundu. Kurumun denetçilerinden tam not alan 50 KW rüzgâr türbini desteğe değer bulundu.

Proje ile GSR yeni türbininin geliştirilmesinde TÜBİTAK'ın da desteğini alarak yoluna devam edecek.

Firmanın WAW türbinleri, dünya üzerindeki geleneksel türbinlerden ayrılarak dikey eksenli olarak üretiliyor. Böylece rüzgâr basıncı bir yöne uygulanıyor ve ilk hareket için desteğe ihtiyaç duymuyor. GSR Enerji Ankara Ostim'deki fabrikasında akademisyen ve uzman bir kadro ile Ar-Ge yaparak yüksek verimlilikte çalışan türbinler imal ediyor.

WAW TÜRBİNLERİN MALİYETİ DAHA DÜŞÜK

GSR Enerji Genel Müdürü İsmail İnci, WAW türbinlerin verimli olmasının yanı sıra, diğerlerine göre daha ucuz olduğunu ve toplam sahip olma maliyetinin yüzde 30 daha uygun olduğunu belirtti. Sistemin kısa sürede kendini amorti edebildiğini dile getiren İnci, sınıfında öncü sistem olan WAW türbinlerin kanat yapısındaki farkı sebebiyle rüzgârı 90 derece açıyla karşıladığını ve rüzgârdan daha fazla güç elde ettiklerini vurguladı.

TÜRKİYE'NİN KURULU GÜCÜ DÜNYANIN 175'TE BİRİ

Türkiye'deki rüzgâr enerjisi santrali piyasasıyla ilgili açıklamalarda bulunan İsmail İnci, Türkiye'nin bu enerji kaynağını kullanmak için oldukça geç kaldığına işaret etti. Toparlanma konusunda kimi adımlar atıldığına kanaat getiren İnci, 2010 itibariyle Türkiye'de kurulu gücün yaklaşık 1.000 MW seviyesinde olduğunu, bir sene içinde 400 - 500 MW güç eklenerek 1.500 MW'a ulaşacağını kaydetti.

Sektörün dünya genelindeki durumuna da değinen İsmail İnci, dünyada rüzgâr enerjisi alanında 200 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığını ve yaklaşık 175 bin MW kurulu santral gücüne ulaşıldığını kaydetti. Almanya, Amerika, Çin ve İspanya'da kurulu güçlerin 30 - 35 bin MW seviyesinde olduğunu aktaran İnci, Türkiye'de bu rakamın ancak bin 500 MW olduğunu bildirdi.

GSR Enerji'nin hedeflerine ilişkin bilgi veren İsmail İnci, başlangıçta 500 kilovatın altında tercih edilecek türbinlerin üreticisi olmak istediklerini sözlerine ekledi.

(CİHAN)

Kaynak http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1095383&title=50-kwlik-ruzg%C3%A2r-turbinine-tubitaktan-destek

Rüzgar santrallerinde çoklu başvurular için ilk ihale yapıldı

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ), rüzgar enerjisine dayalı santral kurmak isteyenlere yönelik belirlediği ilk grup için ihaleyi bugün gerçekleştirdi.

İhale, rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılan lisans başvurularına ilişkin yarışma yönetmeliği gereği; rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisi kurmak üzere yapılmış lisans başvurularından aynı bölge ve/veya trafo merkezi için birden fazla başvurunun bulunduğu 12 trafo merkezi ve enerji iletim hattına, bağlanacak olanları belirlemek amacıyla yapıldı.

TEİAŞ Genel Müdür Yardımcısı Hüseyin Onay'ın komisyon başkanlığını yaptığı ihalede, önce firmaların evrakları incelendi, daha sonra evrakları uygun olanların RES katkı payı teklif bedellerinin bulunduğu ikinci zarfları açıldı. İhaleye başvuran 27 firmadan 4'ü katılmadı, bir firmanın ise teminat mektubu usulüne uygun hazırlanmadığı için firmanın teklifi açılmadı.

İhalede, Dursunbeyli Trafo Merkezi (TM) için 30 Megavatlık (MW) kapasitenin tamamını Poyrazgölü RES projesi ile ve 0,05 Kuruş (Kr)/kilovatsaat (kWh) RES katkı payı teklifi ile Ufuk Enerji Elektrik Üretim A.Ş., Gerkosan TM için 60 MW'lik kapasitenin tamamını 0,01 Kr/kWh RES katkı payı teklifi ile Derton Elektrik Üretim A.Ş'nin Yeniçağa RES projesi kazandı.

Germencik TM'deki 150 MW'lik kapasitenin 104 MW'lik kısmını kWh başına 0,09 Kuruş RES katkı payı teklifi ile Akış Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş'nin Söke RES projesi, geri kalan 46 MW'lik kapasiteyi de 0,07 Kr/kWh RES katkı payı teklifi ile Kütle Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş'nin Bağarası RES projesi, Jeotermal-Alaşehir Enerji İletim Hattında 50 MW'lik kapasitenin tamamını 1,79 Kr/kWh RES katkı payı teklifi ile Kiraz Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş'nin Kirazlı RES projesi, Kaynarca TM'nin toplam 15 MW'lik kapasitesinin 5 MW'sini 0,32 Kr/kWh ile Ahmetsel Elektrik Üretim Ltd. Şti (Dikili RES projesi), kalan 10 MW'lik kapasiteyi de 0,07 Kr/kWh RES katkı payı teklifi ile İletken Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş. (Gökdağ RES projesi), Kuşadası TM'de 45 MW'lik kapasitenin tamamını 0,09 Kr/kWh teklif ile Söke Rüzgar Enerjisinden Elektrik Üretimi Santralı Ltd. Şti'nin Söke RES projesi kazandı.

Toplam 90 MW kapasiteli Milas TM'nin 50 MW'lik kapasitesini 1,29 Kr/kWh ile Alanoba Elektrik Üretim A.Ş.'nin Ilbır RES projesi, 30 MW'lik kapasitesini de 1,15 Kr/kWh katkı payı teklif ile Boraras Enerji A.Ş. Karova RES projesi ile kazandı. Silivri TM'nin 90 MW'lik kapasitesinin 45 MW'lik bölümünü 0,15 Kr/kWh katkı payı teklifi ile RSH Enerji A.Ş. Silivri RES projesi ile, 45 MW'lik kalan bölümünü de 0,11 Kr/kWh katkı payı teklifi ile Bora Rüzgar Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş. Çanta RES projesi ile aldı.

Söke TM'nin toplam 60 MW'lik kapasitesinden 25 MW'lik bölümünü 0,33 Kr/kWh ile ABK Enerji Üretmek Projelerini Geliştirme İnşaat Tur. Nak. San. ve Tic. A.Ş.'nin Çatalbük RES projesi, 35 MW'lik kalan kapasiteyi de 0,05 Kr/kWh katkı payı teklif eden Kazanım Enerji Yatırım Üretim ve Ticaret A.Ş.'nin Bafa RES projesi, Taşucu TM'nin 9 MW'lik kapasitesinin tamamını 2,76 Kr/kWh teklif ile TETAŞ Enerji Ltd. Şti.'nin Elmalı RES projesi, Tokat OSB TM'nin 37 MW'lik kapasitesinin tamamını da 0,75 Kr/kWh telif ile Gündoğdu Rüzgar Enerji Üretim Sanayi ve Tic. A.Ş.'nin Demirözü RES projesi aldı.

Kilis TM için teklif veren Güneyres Elektrik Üretim San. ve Tic. A.Ş.'nin teminat mektubu usulüne uygun hazırlanmadığı için kabul edilmedi ve firmanın teklif zarfı açılmadı. Söz konusu trafo merkezi için başvurusu bulunan PEM Enerji A.Ş. de ihaleye katılmadı. Böylece Kilis TM'nin 50 MW'lik kapasitesi boşa çıkmış oldu. Söz konusu yer için yeniden ilana çıkılacağı belirtildi.

İhale komisyonu Başkanı Hüseyin Onay kazanan şirketler için gerekli evrakların hazırlanarak EPDK'ya gönderileceğini, EPDK'nın da lisansları vereceğini söyledi. Onay, RES'lerin çoklu başvurularında ikinci grubun EPDK tarafından kendilerine henüz gönderilmediğini de söyledi.

Kaynak http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1093969&title=ruzgar-santrallerinde-coklu-basvurular-icin-ilk-ihale-yapildi

Monday, February 7, 2011

GE Will Start Making Wind Power Equipment in Turkey, Vice Chairman Says

General Electric Co. will start making wind power equipment in Turkey, vice chairman John Krenicki said.

GE may decide on the details of the investment this year, Krenicki said in an interview in Istanbul today with Bloomberg HT television’s Ozlem Dalga.

Turkey is a “top priority” for GE’s energy and health care businesses, Krenicki said.

Reference: http://www.bloomberg.com/news/2011-02-03/ge-will-produce-wind-power-equipment-in-turkey-focus-on-health.html

Rüzgar ve güneş enerjisi üreten köprü

Francesco Colarossi, Giovanna Saracino ve Luisa Saracino tarafından tasarlanan doğa dostu enerji köprüsü dünyanın gidişatını etkileyecek kadar akılcı gözüküyor. Köprünün ayaklarında bulunan 26 adet rüzgar türbini, köprünün üstündeki güneş panelleri ile güç birliği yaptığında 15.000 evin enerjisini karşılayacak kadar elektrik üretebiliyor.

Ürettiği enerji ile evleri aydınlatabilmesi hatta tarım ürünlerinin yetiştirilmesine destek olabilmesi söz konusu olan bu doğa dostu köprü aynı zamanda sıra dışı şık tasarımıyla göze de hitap ediyor.


Kaynak: http://www.techno-labs.com/1/22761/1/R%C3%BCzgar_ve_g%C3%BCne%C5%9F_enerjisi_%C3%BCreten_k%C3%B6pr%C3%BC.html

Hamburg'da Türkiye günü düzenlenecek

Hamburg Ticaret Odası, "Auslaendische Handelskammer" (AHK) ve "Euro Mediterranean Association" adlı kuruluşların öncülüğünde Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansının da desteği ile 11 Şubatta Türkiye Ekonomi Günü düzenleyecek.

Hamburg Ticaret Odasında gerçekleştirilecek Türkiye Ekonomi Günü'nün, Türkiye ve Türk malı imajının güçlendirilmesi açısından önemli bir fırsat teşkil edeceği ve Hamburg iş çevreleri ile yakın temas ve işbirliğinin tesisine katkıda bulunacağı düşüncesi ile düzenleneceği bildirildi.

Türkiye Ekonomi Günü'ne katılacak konuşmacılar, Hamburg ve çevresindeki firmalara, Türkiye'deki yatırım ortamı ve kamu yatırım projeleri ile ticaret, tarım, gıda ve makine sektörlerindeki işbirliği imkanları hakkında bilgi verecek.

"Yatırım ve Ticaret", "Gıda ve Makine", "Enerji/Rüzgar Enerjisi" ve "Lojistik" başlıkları altında 4 ayrı oturum halinde düzenlenecek Türkiye Ekonomi Günü'ne, Türkiye'den de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı, Başbakanlık Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı, Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı, Ege İhracatçıları Birliği, Orta Anadolu İhracatçılar Birliği, Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği (UTİKAT) ve Türkiye Makine Tanıtım Grubu'ndan (MTG) üst düzey yetkililer konuşmacı olarak katılacak.

Kaynak :AA

Pehlivanoğlu Amasya’da HES Selçuk’ta rüzgâr gülü kuruyor

Pehlivanoğlu Amasya’da HES Selçuk’ta rüzgâr gülü kuruyor

Ege Bölgesi’nin en büyük market zincirlerinden Pehlivanoğlu, Amasya’da hidroelektrik santrali (HES), İzmir Selçuk’ta da rüzgar gülü kuruyor


Pehlivanoğlu Şirketler Grubu’na ait Unides Group’un Amasya Göynücek’te yapacağı, 6.5 milyon liralıkHES yatırımı, haziranda deneme üretimine başlayacak. Santralle, 19.800 kilowatt/saat elektrik üretimi hedefleniyor.
Bünyesinde 8 şirket, 15 marka bulunduran ve gıda, perakende, enerji, akaryakıt, reklam, iletişim, inşaat, turizm, eğitim, hizmet, sanayi ve üretim alanlarında faaliyetleri bulunan Unides Group’un Genel Koordinatörü İsmet Pamukkale, Amasya’daki yatırımı 2009’da Devlet Su İşleri’nin (DSİ) açtığı ihaleyi alarak başlatıldığını söyledi. Türkiye’nin ihtiyacı olan enerji yatırımlarına ağırlık verdiklerini kaydeden Pamukkale, “2009’da 49 yıllığına buranın işletim hakkını aldık. Kanal ve regülatöre ek olarak 2010 yılında yükleme havuzu, santral binasını yapmaya başladık” dedi.

‘Tarımı engellemedik’
Pamukkale, HES’in bulunduğu bölgenin kurak olduğunu belirterek “Doğaya hiçbir şeklide zarar vermiyoruz. Bir ağaç bile kesmedik. Tarım arazisini engellemedik” diye konuştu.
HES yatırımı sürerken diğer yandan da rüzgar enerjisi yatırımı için harekete geçtiklerini anlatan Pamukkale, “İzmir Selçuk’a bağlı Belevi Beldesi’nde rüzgar gülü kuracağız ve kendi enerjimizi üreteceğiz. Rüzgar enerjisi için, 500 kilowatt’a kadar lisans istenmiyor. Bunun için fizibilite çalışmalarına başladık. Ya iki tane 250 kilowatt’lık ya da 2 tane 500 kilowattlık kuracağız. 750 bin Euro ile 1.7 milyon Euro’luk yatırım yapacağız” diye konuştu.



Kaynak:

http://ekonomi.milliyet.com.tr/pehlivanoglu-amasya-da-hes-selcuk-ta-ruzgar-gulu-kuruyor/ekonomi/ekonomidetay/06.02.2011/1348861/default.htm

Saturday, February 5, 2011

Rüzgarı enerjine kat

Rüzgar enerjisi, Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Rüzgar Enerjisi Kulübü ekibinin hayatlarını şekillendiriyor.
Güncelleme:02 Şubat 2011 11:32

Bu alanda Türkiye’nin ilk ve tek üniversite öğrenci kulübü unvanı ile 2010 yılının mart ayında kurulan Rüzgar Enerjisi Kulübü, bu unvanını hala elinde bulunduruyor.

Her geçen gün azalmakta olan kaynaklar ile uluslararası bir soruna dönüşen enerji kıtlığı meselesinin öneminin farkında olan Rüzgar Enerjisi Kulübü, bu konuda kendi üzerine düşen görevi yerine getirmek için çalışmaktadır. Kulübün amacını; rüzgar enerjisi hakkında başta üniversitelerinde olmak üzere toplumsal bir bilinç oluşturmak olarak belirleyen ve bu konuda dünyadaki gelişmeleri ve gelişen teknolojiyi takip ederek, yepyeni projeler üreten bu mühendis adayları, sosyal sorumluluklarının bilincinde emin adımlarla ilerlemektedirler. Öğrenci kulüplerinin temel felsefesi olan sosyalleşme ve kişisel gelişimin en ön planda tutulduğu Rüzgar Enerjisi Kulübü’nde, projeler, sorumluluk üstlenme ve yerine getirme şeklinde ilerlemektedir.

Rüzgar Enerjisi Kulübü’nde üzerinde çalışılan teknik projelerin başında “Türkiye’nin Rüzgar Enerjisiyle Çalışan İlk Profesyonel Arabası” gelmektedir. Bu teknik projenin amacı, düzenli olarak her sene gerçekleştirilmekte olan uluslararası yarışlara katılıp ülkemizi en iyi şekilde temsil etmektir.


Bir diğer ilgi çekici teknik projeleri ise, Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Yerleşkesi’nde kurulması planlanan rüzgar türbinidir. Rüzgar enerjisi alanındaki bilimsel çalışmalar için bir açık hava laboratuarı görevini üstlenecek olan bu türbin, aynı zamanda kampüs elektrik ihtiyacının da belirli bir miktarını karşılamış olacaktır.

Bu süreçte organizasyonel projelerden de geri kalmayan ve aralık ayında gerçekleştirdikleri “Güneş ve Rüzgar Enerjisi Teknolojileri Öğrenci Semineri”ne toplamda 350 kişilik bir katılımla farklı bir etkinliğe imza atan Rüzgar Enerjisi Kulübü, “Rüzgar Günleri 2011” ile hedefini çok daha yükseltiyor. Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Fakültesi Dekanlığı işbirliğiyle bu yıl ilki düzenlenecek olan Rüzgar Günleri 2011, 9-10 Mart tarihlerinde Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü Oditoryumu’nda gerçekleştirilecektir. Yıldız Teknik Üniversitesi “100.Yıl Projeleri” kapsamında bulunan ve her yıl düzenlenmesi planlanan bu etkinlik ile rüzgar enerjisinin her geçen gün artmakta olan öneminin vurgulanması ve farklı bir vizyonla, rüzgar enerjisinin tüm yönlerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır. Konuşmacı olarak üniversitelerden akademisyenler, özel sektör ve kamu kuruluşlarından da temsilcilerin katılımıyla gerçekleşecek olan “Rüzgar Günleri 2011”de, rüzgar enerjisi konusunda uzman kişilerin bilgi ve tecrübelerinden faydalanılacaktır. Bu şekilde, rüzgar enerjisinin gelişimine katkı sağlanması ve yaygınlaştırılması açısından daha bilinçli bir toplum hedeflenmektedir. Bu etkinlik için katılım sınırlı sayıda ve herkese açık olup, başvurular şubat ayı içerisinde www.ruzgarenerjisikulubu.com adresinden yapılabilecektir.

“Rüzgar Günleri 2011” konuşmacı listesi:

- Prof. Dr. Tanay Sıdkı UYAR – Marmara Üni. YTAM, Dünya Rüzgar Enerjisi Birliği
- Mehmet KAZANCI – Mmeka Holding
- Dr. M. Hilmi GÜLER – Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
- Mustafa Serdar ATASEVEN – Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği
- Şule ERKOÇ – Garrad Hassan
- Gökhan MERİÇLİLER – Young Guru Academy
- Utku SİMİTLİ – Young Guru Academy
- Mehmet Ali NEYZİ - Vestas
- Mete MALTEPE – General Electric Energy
- Dr. Cenk SEVİM – Dünya Enerji Konseyi Türk Milli Komitesi
- Cem GEYİK – Çimtaş Boru
- Serkan ASLAN – Sarılar Nakliyat

Kaynak: http://haber.mynet.com/detay/guncel/ruzgari-enerjine-kat/554160

“Yenilenebilir enerji cenneti olan Çanakkale, Türkiye’nin tüm enerji ihtiyacının karşılayabilir”

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Üyesi ve Astrofizik Araştırma Merkezi ve Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan, “yenilenebilir enerji kaynakları bakımından çok zengin bir potansiyele sahip olan Çanakkale’de bu kaynakların etkin kullanılması halinde Türkiye'nin tüm enerji ihtiyacını karşılayabilir” dedi.


Prof. Dr. Osman Demircan, Çanakkale'nin, güneş, rüzgar, jeotermal ve akıntı gibi önemli yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğunu belirterek, Çanakkale'nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından Türkiye'nin en şanslı ili olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Demircan, bu kaynakların henüz çok azının değerlendirilebildiğini söyledi. Çanakkale'nin, Türkiye'nin en rüzgarlı kentlerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, "Gökçeada ve Bozcaada'nın yanı sıra, adalarla anakara arasındaki Ege Denizi'nin 40 metre derinliğe kadar olan noktalarına ve anakarada kuzey rüzgarlarına açık her nokta, birkaç yüz metre ara ile Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) ile donatılması halinde, toplam alanın sadece yüzde biri uygun olsa bile en az 10 bin RES direği dikilebilir. Her direk 2 MW'lık türbin çalıştırsa 20 bin MW'lık rüzgar enerjisi eder. Bu da Türkiye'nin toplam enerji tüketiminin aşağı yukarı yarısıdır. Sadece Çanakkale rüzgarıyla Türkiye enerji ihtiyacının yarısı sağlayabilir ve bu müthiş bir şeydir. Çanakkale, güneş enerjisi bakımından da Ege bölgesiyle yarışacak durumda. Çanakkale'de 220 gün güneşli geçiyor. Yine jeotermal kaynaklar her yerde var. Birkaç bin metre bir kuyu açıldığında sıcak su ve buhar çıkıyor. Bir de boğazımız var. Dünyanın en geniş, en büyük akarsularından biri bu boğaz. Boğaz akıyor, boğazdan akan suyun kinetik enerjisi 100 megavat mertebesinde. Eğer yenilenebilir enerji kaynaklarının farkına varılabilse, bu kaynaklar değerlendirilebilse bugün Çanakkale Türkiye'nin bütün enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla rahat bir şekilde karşılayabilir" dedi.
Çanakkale'de şu an aktif olan Rüzgar Enerjisi Santrallerinin gücünün sadece 86 megavat olduğunu ve bu santrallerle yalnızca Çanakkale'ye yetecek kadar elektrik üretilebildiğini anımsatan Prof. Dr. Demircan, "Çanakkale'nin her yeri rüzgar enerjisi santralleri için müsait. Ayrıca Çanakkale'de şu anda 600 megavatlık rüzgar enerjisi santrali başvurusu var. Ama yüksek gerilim hatlarının yetersizliği nedeniyle ve büyük termik santrallere önceden izin verildiği için yeni RES'lere izin verilmiyor. Yıllarca doğalgaz ve kömür ile çalışan termik santrallerin ürettiği enerjiler kullanılacak. Çanakkale’de bundan sonra ihtiyaç duyulduğunda rüzgar ve güneş enerjilerine geçilecek. Burada Çanakkale milletvekillerine çok önemli görevler düşüyor. Milletvekilleri Çanakkale'nin bu enerji potansiyelini TBMM’ye aktarmalılar. Hükümet, Çanakkale'ye enerji konusunda yatırım yapmalı. Çanakkale'nin enerji deposu olduğu, Türkiye'nin enerji ihtiyacını yeni enerji kaynaklarıyla karşılayabileceği anlaşılmalı" dedi.

Kaynak:http://www.canakkaleolay.com/details.asp?id=65828

Tuesday, February 1, 2011

Bandırma'da Rüzgar Enerjisi Ve Türbinleri Sempozyumu Bilgilendirme Toplantısı

Bandırma'da Rüzgar Enerjisi Ve Türbinleri Sempozyumu Bilgilendirme Toplantısı

Balıkesir'in Bandırma ilçesinde düzenlenecek olan 'Rüzgar Enerjisi ve Türbinleri' konulu yerel sempozyum öncesinde bilgilendirme toplantısı yapıldı.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Bursa Şubesi ve Bandırma temsilcilikleri tarafından 11-12 Mart tarihleri arasında Bandırma'da düzenlenecek olan 'Rüzgar Enerjisi ve Türbinleri' yerel sempozyumu için Bandırma Ticaret Odası Oda Restoran'da bir bilgilendirme toplantısı ve kokteyl düzenlendi. Toplantıya TMMOB Bursa Şube Başkanı İbrahim Mart, Bursa Elektrik Mühendisleri Odası Başkanı Remzi Çınar, Bursalı makina mühendisleri Ercüment Çetvatoğlu, Fikret Çaral, Süleyman Altıparmak, Remzi Çınar, Neriman Usta, Bora Özçelik, Nazlı Çelik ve Bandırma ilçe temsilcileri katıldı. Kokteylde konuşan TMMOB Bursa Odası Başkanı İbrahim Mart, "Bandırma Türkiye'nin rüzgar enerji merkezi oldu" dedi.

TMMOB Bandırma İlçe Temsilciliği'nden Gülsüm Antalyalı yaptığı konuşmada yenilebilir enerji olan rüzgar enerjisi hakkında bilgi vererek, 12 Mart 2011'de Bandırma Ticaret Odası'nda düzenlenecek sempozyum hakkında açıklamada bulundu. TMMOB Bandırma İlçe Temsilciliği'nden teknik görevli Hakan Tıkmaz'da sinevziyon ile rüzgar enerjisi ve türbinlerini tanıttı.

Kaynak: www.birincikuvvet.com

Türkiye, rüzgar enerjisinde Avrupa'da 11. sıraya yükseldi

Rüzgar enerjisinden elektrik üretim kapasitesi 2007 yılı sonunda sadece 147 megavat (MW) olan Türkiye, son 3 yılda yaptığı atakla geçen yıl sonunda bu rakamı bin 329 megavata yükselterek Avrupa'da 11'inci sıraya tırmandı.

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği'nin verilerine göre, 2009 yılında 801 megavat kapasitesiyle Avrupa'da 13'üncü sırada bulunan Türkiye, son 1 yılda üretim kapasitesini, 528 megavat ilaveyle yüzde 66 artırırken Yunanistan ve Avusturya'yı geride bıraktı.

Geçen yıl Avrupa'da rüzgar enerjisinde 27 bin 214 megavatla Almanya ve 20 bin 676 megavatla İspanya başı çekerken, Türkiye'nin önünde sıralanan diğer ülkeler 5 bin 797 megavatla İtalya, 5 bin 660 megavatla Fransa, 5 bin 204 megavatla İngiltere, 3 bin 752 megavatla Danimarka, 3 bin 702 megavatla Portekiz, 2 bin 237 megavatla Hollanda, 2 bin 163 megavatla İsveç ve bin 428 megavatla İrlanda oldu.

Geçen yıl rüzgar enerjisi kapasite artışında 528 megavatla Türkiye, İspanya (bin 516 MW), Almanya (bin 493 MW), Fransa (bin 86 MW) İngiltere (962 MW) İtalya (948 MW) ve İsveç'in (604 MW) ardından 7'inci sırayı aldı.

Türkiye dahil Avrupada toplam kurulu rüzgar enerjisi kapasitesi geçen yıl devreye giren 9 bin 883 megavat ilave kapasiteyle toplamda 86 bin megavata ulaştı.

2010 sonu itibariyle AB'de elektrik üretiminin yüzde 26'sı (231 bin MW) kömür, yüzde 24'ü (212 bin MW) doğalgaz, yüzde 15'i (127 bin MW) nükleer, yüzde 14'ü (121 bin MW) hidroelektrik ve yüzde 10'ü (84 bin MW) rüzgar santrallerinden karşılanıyor.

Rüzgar enerjisinde dünyada başı 42 bin megavatla Çin ve 37 bin megavatla ABD çekerken Almanya üçüncü sırada bulunuyor.

Kaynak : http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=1087103&title=turkiye-ruzgar-enerjisinde-avrupada-11-siraya-yukseldi