Blog Archive

Friday, July 31, 2009

Güriş'in Belen Rüzgar Santralı eylülde devrede

29.07.2009- Anadolu Ajansı

Güriş Holding'in, 51 milyon euroluk yatırımla Hatay'ın Belen ilçesinde kurulum çalışmalarını sürdürdüğü rüzgâr enerji santralı inşaatında türbinler yükselmeye başladı. Santralın inşaatında görevli 15'i İtalyan toplam 65 kişilik ekip, bölgede zaman zaman artan rüzgâr muhalefetine rağmen santralın şalterini eylülde açmaya hazırlanıyor.

Belen Rüzgâr Elektrik Santralı'nda kanat çapı 90, kule boyu 80 metre olan 2 rüzgâr türbininin kurulumu tamamlandı. Belen Elektrik Üretim AŞ'nin projeleri arasında bulunan Belen Rüzgâr Enerji Santralı için yaklaşık 2.5 yıl önce 49 yıllığına üretim lisansı alınan 10 türbinli, 30 MW kapasiteli tesisin, yılda 95.700.000 kWh/yıl elektrik enerjisI üretmesi öngörülüyor.

Santralın kurulum ve rüzgar enerjisi üretimini üstlenen Güriş Holding'in iştiraki Belen Elektrik Üretim A.Ş Proje Mühendisi Arda Şeker, her biri 3 Megavat olmak üzere toplam 10 rüzgâr türbini ile 30 MW elektrik enerjisi üretilecek santralın eylülde elektrik enerjisi üretimine başlayacağını kaydetti.

Kaynak: www.referansgazetesi.com


Ataseven, Alman Euporon ile yeşil enerji üretecek

02.03.2009-Ankara

Ataseven Grup ile Alman Euporon şirketi Türkiye'de ortaklaşa rüzgâr enerjisi yatırımı yapacak. Toplam 2.986 MW kurulu gücünde 10 ayrı rüzgar santrali için lisans bekleyen ortak girişim grubu, bunun en az 300-500 MW'lık kısmını hayata geçirerek 700 milyon dolarlık yatırım yapmayı hedefliyor. Eupuron Mali İşlerden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Joachim Müller, Türkiye'nin Akdeniz bölgesinde büyümekte olan güçlü bir rüzgar enerjisi pazarı konumunda bulunduğunu belirterek, "Süreçlerin yavaş ilerlemesine ve dünyayı kökten sarsan ekonomik krize karşın, Türkiye'ye ve yenilenebilir enerji sektörüne inancımız artarak devam etmektedir" dedi.

Rüzgârda teşvik artmalı

Rüzgar santrali projelerinin tanıtımı amacıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Müller, yenilenebilir enerji sektörünün finansman alabilecek öncelikli projeler olacağını belirterek, yenilenebilir enerjiden üretilen elektriğin Türkiye'de 1 kWh için belirlenen 5.5 Euro/cent'lik teşvik fiyatından ya da spot piyasada satılabildiğini kaydetti. Bankalardan finansman temininde ise bankaların garantili fiyatta kalınmasını tercih ettiğini ifade eden Müller, bu nedenle bu rakamın da artırılması gerektiğini kaydetti. Europon Finans Direktörü Heiko Wehrahn ise 15 MW'lık bir proje için ortalama 21 milyon Euroluk yatırım gerektiğini belirterek, bunların yüzde 100 özsermaye ile yapılamayacağını kaydetti.

Ataseven Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Ataseven ise Türkiye'de işletmedeki rüzgâr enerjisi kapasitesinin 432 MW olduğunu belirterek, bu kapasitenin 2009 yılı itibariyle 800 MW ve 2020 yılında ise 20 bin MW kurulu güce ulaşacağının beklendiğini kaydetti. Her 5 senede yüzde 30-40 oranında büyümekte olan enerji ihtiyacı için yenilenebilir enerjinin önemli rol oynadığını kaydeden Ataseven, 2009 yılının sonuna doğru 1 Kasım 2007'de yapılan lisans başvuruları kapsamında lisansların verilmeye başlanacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Ataseven-Euporon ortaklığı Bursa, İzmir, Balıkesir ve Manisa'da santraller kurmak için lisans başvurusunda bulundu.

Kaynak: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=117977&KTG_KOD=434

Thursday, July 30, 2009

YENİLENEBİLİR ENERJİ KANUNTEKLIFI

04.06.2009 - Ankara.


Kütahya Milletvekili Dr. Soner AKSOY ve 5 milletvekili tarafından hazırlanarak TBMM Başkanlığına sunulan ve başkanlığını yapmış olduğu komisyonda görüşülen “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi“ 04.06.2009 tarihinde yapılan görüşmeler sonucunda kabul edilmiştir.

Kanun teklifi Metni icin asagidaki linke tiklayiniz.


http://www.soneraksoy.net/kanunteklifi.doc



YASANIN GETİRDİĞİ YENİLİKLER ;

1. BİYOGAZ kavramının 5346 sayılı kanundan çıkarılması suretiyle, biyokütle kavramı içerisinde değerlendirilmesine imkan tanınmıştır. Ayrıca ÇÖP GAZI kavramı tanımlanmıştır.

2. YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAK ALANLARININ imar uygulamalarından korunması amacıyla , Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına derecelendirme ve re’sen imar planlarına işlenmek üzere ilgili kurum ve kuruluşlara bildirme yetkisi tanınmıştır.

3. 31̸ 12 ̸ 2015 tarihinden önce işletmeye girecek yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretim tesislerine tarife desteği sağlamak amacıyla; fiyat , süre ve ödeme usul ve esaslarını içeren “YEK DESTEKLEME MEKANİZMASI” getirilmiştir. Söz konusu mekanizmadaki fiyatlar 2010 yılı başından itibaren uygulanmaya başlayacaktır. 2 ̸ 340 esas numaralı Teklifte öngörülen fiyatlar yükseltilmiş, 5’er yıllık süreler 10 yıla çıkarılmıştır.

4. Yoğunlaştırılmış güneş enerjisi ile birlikte yenilenebilir olmayan diğer enerji kaynaklarını kullanarak elektrik enerjisi üreten HİBRİT ÜRETİM TESİSLERİ ‘de desteklenmiştir.

5. ÖNGÖRÜLEBİLİR BİR PİYASA ORTAMI sağlamak amacıyla 31 ̸ 12 ̸ 2011 tarihinden itibaren , 31̸ 12 ̸ 2015 tarihinden sonra işletmeye girecek üretim tesisleri için uygulanacak alım tarifelerinin yayımlanması zorunluluğu getirilmiştir.

6. Şirket kurma ve lisans alma yükümlülüklerinden muaf olan kurulu gücü 500 kilovatın altındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesisleri için başvuru konusunda yönetmelik çıkarılması öngörülmüş ve HİDROELEKTRİK ÜRETİM TESİSLERİNDE SU KULLANIM ANLAŞMALARI için İl Özel İdareleri yetkilendirilmiştir.

7. ÇATILARDAN elektrik üretimini yaygınlaştırmak için , fotovoltaik güneş enerjisine dayalı muafiyetli üretim yapan tesisler tarife desteğinin süresi ve fiyatı daha yüksek tutulmuştur.

8.ATIK YAĞLARDAN elektrik üretimi yapan tesislerin tarife desteğinden yararlanabilmesi için 1000 kilovatlık kurulu güç sınırı getirilmiştir.

9. 31̸ 12 ̸ 2015 tarihinden önce işletmeye giren üretim tesislerinde kullanılan mekanik ve̸veya elektro-mekanik aksamın YURT İÇİNDE İMAL edilmiş olması halinde , parçalar itibariyle tarife fiyatlarına eklemeler yapılması sağlanmıştır.

10. Yenilenebilir enerji kaynaklarında elektrik üretimi yapılan sahaların daha etkin ve verimli kullanımı amacıyla, saha dışına çıkılmaması ve işletme anında sisteme verilen gücün lisanslarında belirtilen kurulu gücü aşmaması kaydıyla EK KAPASİTE kurabilme imkanı getirilmiştir.

11. 10 yıl süreyle SİSTEM KULLANIM TARİFELERİNİ %90 indirimli olarak ödeme imkanı getirilmiştir.

12. Bağlantı görüşünün oluşturulması aşamasında, bu Kanun kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerine ÖNCELİK tanınması sağlanmıştır.

13. OTOPRODÜKTÖR lisansı başvurularında bağlantı görüşünün oluşturulması sırasında , ilgili tüzel kişinin tüketim tesisinin bağlı bulunduğu KENDİ mülkiyetindeki TRAFO MERKEZİ dikkate alınacaktır.

14. ENERJİ NAKİL HATLARI için alınacak bedellerde uygulanacak %85 indirimin süresi 10 yıldan 15 yıla çıkarılmış, faydalanabilecek tesislerin işlemeye girmeleri için öngörülen süre 31̸ 12 ̸ 2012 tarihinden 31̸ 12 ̸ 2015 tarihine uzatılmıştır.

15. KORUMA ALANLARINDA yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerine gerekli makamlardan olumlu görüş alınması kaydıyla İZİN verileceği hükme bağlanmıştır.

16. Hazineye ait taşınmazlar üzerindeki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı elektrik enerjisi üretim tesislerinden HAZİNE PAYININ ALINMAYACAĞI hükme bağlanmıştır.

17. CEZALAR konusunda 5346 Sayılı Kanun ile 4628 Sayılı Kanun arasındaki PARALELLİK sağlanmıştır.

Görüşmeler sonucunda yapılan teklif kabul edilerek TBMM Genel Kurulunda görüşülecek ve yapılan düzenleme ile Türkiye de alternatif enerji yatırımlarının ve çeşitliliğinin artırılarak, yeni istihdam alanlarına katkı sağlayacaktır.

Kütahya Milletvekili Dr. Soner AKSOY yasanın ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını dilemektedir.

Yenilenebilir enerjiye Bakan Babacan ayarı

21/06/2009, Ankara.

Hükümetin yerli ve yenilenebilir enerjiye destek amacıyla hazırladığı tasarıya Babacan'ın 'alım garantisi fiyatları yüksek' diyerek karşı çıktığı öğrenildi


ANKARA- Hükümetin yerli ve yenilenebilir enerjiye desteklerini içeren yasa tasarısı Başbakan Yardımcısı ve Devlet Bakanı Ali Babacan’a takıldı. Babacan’ın, yenilenebilir enerji tasarısı kapsamında güneş enerjisine 24, rüzgar enerjisine 8, hidroelektrik enerjisine 7 avrosent alım garantisi verilmesine ilişkin düzenlemede fiyatların çok yüksek olduğu, aşağı çekilmesi uyarısında bulunduğu öğrenildi.

İktidar ile muhalefetin uzlaşmasına göre, Yenilenebilir Enerji Kanunu (YEK) Tasarısı TBMM Genel Kurul’unda geçtiğimiz hafta görüşülecekti. AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş da, 18 Haziran Perşembe günü bu tasarının ele alınacağını açıklamıştı. Ancak, söz konusu tasarının görüşmelerine yenilenebilir enerjiye verilecek olan alım garantisi fiyatlarına yönelik ekonominin dümenine geçen Babacan’ın itirazı nedeni ile ara verildiği kaydedildi. Bu kapsamda geçtiğimiz hafta görüşülemeyen tasarının devletin yerli ve yenilenebilir enerji üreten özel sektörden alacağı fiyatın alım garantisi tutarında TBMM Genel Kurulu’nda revizyona gidileceği öğrenildi.

Yerli teşvikine ayar

Babacan’ın YEK tasarısında karşı çıktığı bir diğer konu ise 31 Aralık 2015 üretim tesisinde kullanacağı mekanik yada elektro mekanik aletlerin yurt içinde imal edilmiş olması durumunda, devletin ilave olarak vereceği alım garantisi teşviklerine de karşı çıktığı kaydedildi. Yerli üretime teşvik verilmesi durumunda yabancı yatırımcıların Türkiye’de güneş, su, rüzgar gibi yenilenebilir enerjiye dayalı santrallerin yatırımı yapmayacağı tedirginliği olduğu ifade edildi.
Sözkonusu tasarı ile hidroelektrik santrallerinde yurt içinde gerçekleşen türbin için kilovat başına 1 avro cent, jenaratör ve güç elektroniği için 0.8 avro cent; rüzgar enerjisine dayalı üretim tesisinde yurt içinde gerçekleşen kanat için kilovat için 0.6 avro cent, jeneratör ve güç elektroniği için 0,8, türbin kalesi için 0.5 avro destek verilmesi hedefleniyor. Bu fiyatlar üretim tesisinin işletmeye giriş tarihinden itibaren beş yıl süreyle eklenecek.

Genel Kurul operasyonu

Söz konusu düzenlemelerin Tasarı’nın Genel Kurul’daki görüşmeleri aşamasında önerge verilerek, Ali Babacan’ın talepleri doğrultusunda revize edilmesi bekleniyor.
Babacan’ın itiraz ettiği tasarıda ilk 10 yıl için hidroelektrik için 7, karada rüzgar enerjisine 8, denizde rüzgar enerjisine 12, jeotermal enerjiye 9, fotovoltaik güneş enerjisine 25, yoğunlaştırılmış güneş enerjisine 20 biyokütleye dayalı üretim tesisine 14, dalga, akıntı ve gel-git enerjisine 16 avro cent alım garantisi verilmesini içeriyor.


Kaynak: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalDetay&ArticleID=941484

Türkiye 2023’de Enerjisinin %50’sini Yenilenebilir Enerji’den Elde Edebilir

15 Temmuz 2009, Ankara.

Yeşil Ekonomi olarak görüştüğümüz TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı aynı zamanda Yenilenebilir Enerji Kanun Tasarısını teklif eden Kütahya Milletvekili Soner Aksoy Türkiye’nin Yenilenebilir Enerjideki fırsatları kaçırmaması gerektiğini söyledi. Yasa tekliflerinin Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan tarafından engellenmesinin ise ülkeye ve ekonomiye zarar verdiğini belirtti.

YENİLENEBİLİR ENERJİ YASA TEKLİFİNİ SİZ VERDİNİZ. BU ÇALIŞMAYI YAPMAKTAKİ AMACINIZ VE GEREKÇELERİNİZ NELERDİ?

2004 yılında hükümetin yenilenebilir enerji ile ilgili bir tasarısı geldi, bunu komisyonumuzda görüşüp meclise getirdik ve o zamanda Sayın Ali Babacan ekonomiden sorumlu bakandı. Bunun ekonomiye zarar vereceğini düşünerek bir yıl engelledi. Aradan bir sene geçince Sayın Babacan doğru bir kararlara meclisten bu yasanın çıkmasına izin verdi; 2004’te hazırladığımız bu yasa 2005’te çıktı.

Tabi bu yasa 2004’deki bilgiler manzumesinden çıkmıştı ve çok yetersiz bir yasaydı, meclisten de büyük problemler ile çıkmıştı. Bu yüzden 2009 ihtiyacını karşılaması mümkün değildi. Ayrıca en önemli şey zaman ve alım garantisi gibi faktörler 5,5 cent gibi tek bir rakamdan ibaretti. Bu son derece tatmin etmeyen bir rakamdı ve yenilenebilir enerji kaynaklarının çeşitlerine asla hitap etmiyordu. Mesela dünyada o dönemde 47-50 cent euro civarında güneş enerjisine rakam verilirken Türkiye’de 5,5 cent euro söz konusuydu. Ayrıca çöp gazı, dalga enerjisi gibi birçok alan yoktu.

Bütün bunlara cevap verecek şekilde çöp gazından biyogaz’a, rüzgar enerjisinden, off-shore enerjiye, güneş enerjisinden, PV fotovoltaik’e, küçük su kaynaklarına kadar tüm yenilenebilir enerji tipleri kaçar yıl alım garantisi ile teşvik edilirse bu sektörler ayakta kalabilir diye düşünerek bunların her birinin hesapları ve fizibilitelerini yaptırdık. Dünyadaki konjonktüre ve uygulamalara da uygun olarak yeni bir yasa hazırladık ve bu yasayı da komisyonuna getirdik. Bununla ilgili bütün çalışmalar komisyonda yapıldıktan sonra ben teklifi getirdim bu arada hükümet ile de gerekli görüşmeler yapıldı, hükümet de bu yasaya razı oldu. Sayın Cemil Çiçek’in bu noktada olumlu yazısını aldık. Bu yazıda hükümetin görüşünün olumlu olduğu ama Enerji Bakanlığı ile beraber çalışma yaparak yürütmemiz gerektiği söylendi. O zamanki Enerji Bakanı Sayın Hilmi Güler idi kendisi buna çok olumlu yaklaştı; kendisiyle beraber çalışarak da bu yasa teklifini olgunlaştırdık. Bu arada bakanlar değişti. Yeni bakan da komisyonumuzun üyesiydi, o da buna gayet olumlu yaklaştı. Komisyon çalışmalarımızı sonuçlandırarak yasayı gayet olumlu bir şekilde çıkardık. Meclise geldi, tam görüşülecekken Sayın Babacan yine müdahale etti.

Sanki bu konuda çalışan bütün enerji uzmanları bu konuyu bilmiyor, sadece Hazine uzmanları biliyor gibi bu engellendi. Madem iyi biliyorsunuz, teklifi siz yapsaydınız, tasarıyı siz hazırlasaydınız veya biz komisyonda haftalarca aylarca çalışmalar yaparken buraya gelip bize bilgi verseydiniz, bu yaptığınız yanlış deseydiniz.

Başta komisyona gelip bilgi vermiyorlar, komisyondan çıktıktan sonra engellemeye çalışıyor. Bu TBMM’nin bugünkü teamüllerine ve çalışma prensiplerine uygun olmayan çok yanlış bir şey. Şimdilik sabrediyoruz. Ümit ediyoruz ki önümüzdeki dönemde gündeme gelecek, gelmemesi söz konusu değil çünkü bütün dünya nükleer ve yenilenebilir enerjiye kayıyor. Türkiye’de buraya doğru kaymak bunun teknolojilerini almak zorunda. Bu kaçınılmaz ve bunu yapmak lazım. Bunu şimdiden başlatmak lazım. Bizim istediğimiz bu: geç kalmamak.

BU KANUN TEKLİFİNDE ALIM GARANTİLERİNDEN BAHSEDİLİYOR. BUNUN YANINDA HÜKÜMETİNİZİN BU ALANDA TÜRBİN, PANEL ÜRETİMİ GİBİ ALANLARA TEŞVİK EDİLMESİ, İHTİSAS BÖLGELERİ KURULMASI, AR-GE ÇALIŞMALARININ DESTEKLENMESİ GİBİ BAŞKA PLANLARI VAR MI?

Biz bu çalışmamızda Türkiye’deki yenilenebilir enerji kaynaklarının tamamını tespit ettik, hepsine farklı fiyatlar ve farklı alım garantileri verdik. Bundan sonra da bunların yerli üretildiği takdirde bunları kullananların ayrıca teşvik edileceğini belirttik. Ancak oradaki “yerli” kelimesine Avrupa Birliği’nin itirazları var. O kelimeyi kaldırabiliriz, bir düzenleme yapabiliriz; “Türkiye’de üretilen” denebilir. AB üyesi ülkelerden de gelip burada üretebilirler, Almanlar yapabilir mesela. Bunları burada üretmek mümkün, örneğin binlerce türbin yapılacak burada üretebilirler. Ya da bizde İspanya gibi izin alabiliriz AB’den, bu konuda.

TÜRKİYE’NİN YENİLENEBİLİR ENERJİ POTANSİYELİ NEDİR?

Rüzgarda bizim 49.000 MW’lık bir potansiyelimiz olduğu ifade ediliyor. Yarısı doğru olsa 20-25.000 MW’lık bir üretim ile Türkiye’nin her yerinde rüzgar’dan yeterli enerji elde edebiliriz. Güneşte çok büyük potansiyelimiz var; fotovoltaikle ve yoğunlaştırıcılı sistemle güneş enerjisinden de yoğun bir şekilde yararlanabiliriz. Yasamızda da bunun pek çok yolları ifade edilmiştir. Yasa teklifimizde sadece bunlar değil, insanların evlerinin çatılarına güneş enerjisi panelleri koyması ve orada elde ettikleri enerjiyi enterkonnekte sistemle ve çift yönlü elektrik saatleri satabilmeleri yolunun mümkün olacağını ifade ettik.

Ancak maalesef bu konuyu bilmeyen, bilmediği halde engelleyenler Türkiye’ye büyük bir zarar vermektedirler. Ama ümit ediyorum ki Sayın Başbakan buna müdahale eder ve kısa zamanda yenilenebilir enerji yasası çıkar.

Hükümetimiz ayrıca yeni bir teşvik kararnamesi çıkaracak ve o kararnamede 2009 yılında yatırım yapacaklar için hangi bölgelere nasıl teşvik uygulanacağı belirtilecek. Yatırım teşvik yasası ile yenilenebilir enerji yasası aynı anda yürürlüğe girerse birbirlerine olumlu bir etki yapacak ve sinerji yaratacak. Bu sayede Türkiye'de bir iş ve istihdam patlaması olacak, 2009-2010 yıllarında kısa vadede süratli olarak ülkemize çok olumlu etki yapacak. Bunu temin edebilir ve bu sayede 2009 yılını kurtarabiliriz düşüncesi ile bu teklifi yaptık ama şimdi meclis tatile girdi, önümüze böyle bir engel konuldu. Ama umutluyuz.

TÜRKİYE'DE YENİLENEBİLİR ENERJİ SEKTÖRÜ'NÜN İHTİYAÇLARINA CEVAP VERECEK YETERLİ NİTELİKLİ İŞGÜCÜ VAR MI? YOKSA BU KONUDA HÜKÜMETİN HERHANGİ BİR ÇALIŞMASI VAR MI?

Türkiye'de tabi her konuda ara eleman sıkıntısı var. Bunlar için çıraklık okullarından, sanat liselerine kadar pek çok yeni okullar açılıyor ve yüzlerce dal oluşturuluyor. Bu çalışmalara hükümet tarafından devam edilirken özel sektörde de bununla ilgili çalışmalar yapıyor. Kendi OSB'lerinde altyapı ile ilgili ihtiyaç duydukları eleman yetiştiren okullar açıyorlar.

Hatta geçen gün bana Uşak Organize Sanayi Bölgesi'nden geldiler, güneş enerjisi ile alakalı “Solartronik” isminde bir okul açmak istediklerini söylediler. Güneş enerjisi ile alakalı panellerin kurulması, kullanılması üretilmesi konusunda ara elaman yetiştirmeyi düşünüyorlar. Yani özel sektör bizim bir adım önümüzde, bunları düşünüyorlar ve bunun için çalışıyorlar. Tabi hükümetimiz ve Milli Eğitim Bakanlığı da buna paralel olarak çalışacaktır.

YENİLENEBİLİR ENERJİ YATIRIMLARININ FİNANSMAN AYAĞINA DESTEK OLMAK İÇİN HÜKÜMET OLARAK KREDİ MEKANİZMASINI KOLAYLAŞTIRICI VEYA BUNUN İÇİN FON YARATMAK GİBİ HERHANGİ BİR ÇALIŞMANIZ VARMI?

Böyle bir çalışmamız yok ama bütün bankalar yenilenebilir enerji ile ilgileniyor. Özellikle yenilenebilir enerjide kredi verebilmek için yeni bölümler oluşturuyorlar. Bankalar diğer sektörlerde kredi verirken düşünüyorlar ama yenilenebilir enerji alanında daha verimkâr ve bonkörler. Biz alım garantilerini bunun için verdik. Verdiğimiz bu alım garantileri bankacılar ile görüşmek sureti ile verdiğimiz rakamlardır. Üretimin yapılabilir olmasını, geri dönüşümü sağlayacak rakamlardır.

Bunları eğer siz devlet olarak yatırımcılara veremezseniz yatırımcılar bankalardan kredi alamazlar ve yatırım yapılmaz. Nitekim daha önceki alım garantisi fiyatları çok düşüktü, bu yüzden bankalar kredi vermiyorlardı. Daha önce yatırım yapanların çoğu yatırımlarını ya öz kaynak kullanarak yaptılar ya da kendi çabaları ile finansman bularak yapabildiler. Bundan dolayı geçmiş 5 yılda yapılanlar çok yetersizdi, Türkiye'de istediğimiz sanayileşmeyi ve istihdamı sağlayamadı çünkü büyük miktarda yaptırım yapılamadı. Ama bu yasa çıktığı zaman bir anda 1000 MW'lık santraller kurulabilecek bunlar için türbin ve panel üretimleri de Türkiye'de yapılabilecek.

BU YASA ÇIKTIĞI ZAMAN TÜRKİYE'DE ENERJİ ALANINDA NASIL BİR GELİŞME OLACAK? SİZİN BİR ÖNGÖRÜNÜZ VAR MI?

Bu yasa teklifimiz kanunlaşırsa kanaatimiz yenilenebilir enerji kaynaklarının hepsinde büyük bir hareket olacak. Bu sayede 2023 yılında toplam enerjimizin en azından yüzde 30'unu büyük su kaynakları hariç yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edebiliriz. Büyük su kaynaklarını da katarsak yarısını enerji ihtiyacımızın yarısını yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edebiliriz. Bu çok ciddi bir rakam, bunu görüp istememek çok büyük yanlıştır. Ama yasa çıkmazsa tren kaçırılmış olur, tren 3-5 yıl sonra tekrar istasyona yaklaştığında ise bu heyecan olmaz, insanlar bıkmış olur veya başka sahalara kaymış olur. Ama şimdi bu sahaya yönelik çok büyük bir heyecan ve dikkat var. Amerika'dan Çin'e İspanya'ya kadar herkes Türkiye'de yenilenebilir enerji de harekete geçmek için bu yasayı bekliyor. Bu abartılmış bir ifade değildir.

YASANIN ÇIKMASI HALİNDE YENİLENEBİLİR ENERJİ ALANINDAKİ YATIRIMLARDA NASIL BİR GELİŞME OLABİLİR?

Bu kanun teklifi yasalaştığı takdirde önümüzdeki 5 sene içinde 10 milyar dolardan fazla yabancı yatırım gelir. Hatta bugünden yatırıma başlarlar, bunu garanti edebilirim. Bunların da büyük bir kısmı yabancı sermaye olur, yerli ortaklarla beraber bu işi yaparlar. Öncelikle de çöp gazı yaparlar. Türkiye'nin birçok bölgesi bundan faydalanır. Biyogaz ile ilgili mobil kompakt üniteler Anadolu'ya yayılır. Rüzgar da zaten çok fazla talep var, EPDK bunlara cevap vermeye yetişemiyor. Küçük su kaynaklarında da büyük bir boşluk var. Her sene 3-4 milyar dolarlık su boşa akıyor, bu durum tamamen ortadan kalkar. Güneş enerjisinde çok ciddi yatırımlar olur, özelikle Akdeniz sahillerinde evlerinin çatısını güneş enerjisi ile donatmayan kalmaz. Şimdiki gibi su ısıtma ünitelerinin çirkin görüntüleri ortadan kalkar yerine güneş panelleri kurulur. Çok büyük istihdam artışı olur. Güneş panelleri üreten, montaj yapan, pazarlayan yüzlerce firma kurulur. Bu fırsatları herkesin görüp anlaması mümkün değil elbette. Her şey bu teklifin kanunlaşmasına bağlı. Dünyanın her yerindeki fuarlarda bu yasa konuşuluyor.

Dünyada güneş enerjisinde Amerika, Almanya, İspanya, Çin ve Japonya çok ileriler. Yeni Sahrada büyük projeler geliştirmeye çalışıyorlar. Bunlar belki ekvatorun etrafını güneş enerjisi ile çevirecekler oradan kanallarla tüm dünyaya satacaklar. Şu an ülkeler de, bankalar da yenilenebilir enerjiye para yatırmaya hazırlar. 2050 yılında dünyanın kullandığı enerjinin yarısını güneşten elde edileceği düşünülüyor, bende buna inanıyorum ve bu sadece güneşten elde edilecektir, diğer kaynaklar ile yüzde 70'e çıkacaktır. Bu yapılmak zorunda yoksa fosil enerji bizi mahvedecektir.

Kaynak: ODTU EE 710 Grubu

GE Energy's 52 x 2.5 xl Wind Turbine Technology Selected For Largest Wind Project In Turkey

BAHCE, & OSMANIYE/TURKEY - July 3, 2007

A new, 130-megawatt wind power project in southeastern Turkey will be the world's largest installation of GE Energy's latest 2.5xl wind turbine technology and will more than double the country's installed wind capacity.

GE will provide 52 of the 2.5xl machines to Zorlu Enerji Elektrik Uretim A.S. for the wind park in Bahce, about 40 kilometers from Osmaniye province. This will be the largest wind power project to date in Turkey. The project's estimated annual electricity production of 500 million kilowatt-hours will be purchased by independent power consumers.

Interest in wind-generated electricity has been increasing in Turkey. According to the European Wind Energy Association, the country had 84 megawatts of installed wind capacity at the beginning of 2007, an increase of 65 megawatts from the start of 2006.

The 2.5xl wind turbines will be manufactured at GE Energy's facilities in Salzbergen, Germany and Noblejas, Spain and shipped to the project site for installation beginning in March of 2008.

The owner/operator of the new wind park, Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.S., is owned by Zorlu Group and is the newest and fastest growing member of the group.

The Zorlu Group is one of the largest corporate groups in Turkey, and its companies are active worldwide principally in the areas of textiles, electronics manufacturing, energy and real estate.

Ahmet Zorlu, Chairman of The Zorlu Group, said: "Renewable energy investments are a priority for our company, and the new Bahce project with GE is a major step toward our goal to increase the wind energy portion of our renewables portfolio."

Greater energy output and increased efficiency are among the key features of the new 2.5xl wind turbine. The new machine's rotor diameter of 100 meters is an increase of 12 meters over the current 2.5-megawatt wind turbine, and is the largest GE wind turbine available for onshore applications.

Compared to the previous machine, the 2.5xl offers a five-point increase in capacity factor and a 12-percent increase in annual energy yield. It also has the capability to operate at sites with average wind speeds of up to 8.5 meters per second.

"The 2.5xl has been designed to meet the immediate requirements of the European Union, where the lack of available land constrains the size of projects," said Victor Abate, president-renewables for GE Energy. "Our goal is for the 2.5xl to become an industry standard for multi-megawatt machines."

Introduced last year, the enhanced 2.5xl is the next generation for GE Energy's fleet of wind turbines. A 2.5-megawatt validation machine has been operating at Wieringermeer in the Netherlands since 2004. Originally installed and commissioned with an 88-meter rotor diameter, in August of 2006 this wind turbine was modified with the 100-meter rotor and other new 2.5xl features.

The 2.5xl builds on the success of GE's 1.5-megawatt units, one of the world's most widely used megawatt-class wind turbines with more than 6,000 units in service worldwide.

GE Energy's wind turbine technology is a major component of ecomagination, a GE corporate-wide initiative to develop and market technologies that will help customers address pressing environmental challenges.
About GE Energy

GE Energy (www.ge.com/energy) is one of the world's leading suppliers of power generation and energy delivery technologies, with 2006 revenue of $19 billion. Based in Atlanta, Georgia, GE Energy works in all areas of the energy industry including coal, oil, natural gas and nuclear energy; renewable resources such as water, wind, solar and biogas; and other alternative fuels. Numerous GE Energy products are certified under ecomagination, GE's corporate-wide initiative to aggressively bring to market new technologies that will help customers meet pressing environmental challenges.

With wind turbine design, manufacturing and assembly facilities in Germany, Spain, China, Canada and the United States, GE Energy is among the leading providers of wind energy products and support services ranging from commercial wind turbines and grid integration products to project development assistance and operation and maintenance. The company's knowledge base includes the development and/or installation of more than 7,500 wind turbines with a total rated output of more than 9,800 megawatts.

Reference: www.gepower.com

Nachfrage aus der Türkei zieht für Nordex weiter an

Neukunde As Makinsan bestellt zehn N90/2500-Turbinen

Hamburg, 10. Juli 2009.

Unmittelbar nach dem Gewinn des 90-MW-Projekts „Bergama“ hat sich Nordex einen weiteren Auftrag in der Türkei gesichert. So liefert das Unternehmen ab Herbst 2009 zehn Windenergieanlagen des Typs N90/2500 für den Windpark „Bandirma III“. Der Kunde, As Makinsan, hat mit Nordex zudem einen Premium-Servicevertrag abgeschlossen.


„Bandirma III“ ist das erste Windparkprojekt von As Makinsan, einer Gruppe von Unternehmern u.a. aus dem Tourismus sowie der Textil- und Bauindustrie. Der 25-MW-Windpark entsteht im Westen der Türkei, nahe der Hafenstadt „Bandirma“, in flacher Wiesenlandschaft. Bei durchschnittlichen Windgeschwindigkeiten von 7,4 m/s wird er jährlich rund 72 Gigawattstunden produzieren. Dies entspricht dem Jahresenergieverbrauch von rund 36.000 türkischen Haushalten und der Vermeidung von mehr als 70.000 Tonnen Treibhausgasen.



Nordex ist im April 2007 mit dem 42,5-MW-Auftrag „Yuntdag“ in den türkischen Windenergiemarkt eingestiegen. Aufgrund der positiven Marktaussichten gründete das Unternehmen im April dieses Jahres eine türkische Gesellschaft und errichtet derzeit die Windparks „Mazi III“ (22,5 MW) und „Kores“ (15 MW). „Die Buchung von zwei fest finanzierten Aufträgen innerhalb nur weniger Tage bestätigt unsere Erwartungen an den Wachstumsmarkt Türkei“, so Carsten Pedersen, Vertriebsvorstand bei Nordex.

Quelle: www.nordex-online.de

Siemens receives first wind power order from Turkey

Erlangen, Germany, April 03, 2009

Siemens has received a turnkey order for the supply of 13 of the new SWT-2.3-101 wind turbines from EnerjiSA Power Generating Company. The machines will be installed in the Çanakkale-Mahmudiye wind farm in the North Western part of Turkey. The contract covers the delivery, installation, commissioning of the turbines and part of the civil works. Furthermore, a 12 year service and maintenance contract has been signed. The installation of the wind turbines is scheduled to be finalized in 2010.

“The Turkish wind power market will grow significantly in the years to come and the contract with EnerjiSA Power marks Siemens’ entry into this exciting market,” said Andreas Nauen, CEO of the Siemens Wind Power Business Unit. “It is also the first large order of our new SWT-2.3-101 wind turbine, which is ideally suited for sites with low to medium wind speeds. Furthermore, the order combines Siemens’ reliable wind turbines with the grid connection equipment into a turnkey contract. The long-term service contract will provide EnerjiSA Power with the maximum security for his investment and ensure that the wind turbines are optimally serviced and maintained throughout their lifetime.”


The Çanakkale-Mahmudiye wind farm will be built at a medium wind speed site and is therefore the perfect fit for the SWT-2.3-101 wind turbine. The new machine is designed to produce more power with less wind and will therefore be a valuable asset for energy providers looking for greater returns from low to medium wind speed sites. With a diameter of 101 meters, the rotor of the new SWT-2.3-101 has a swept area of 8,000 square meters, which equates to one-and-a-half football fields.


Selahattin Hakman, Group President of Sabancı Holding Energy, stated that the share of renewable energy would represent 10 percent of EnerjiSA's portfolio. The company is aiming to become a leader with an installed capacity of 5000 MW in 2015. Hakman emphasized that renewable energy sources contribute toward energy sustainability, environmental protection and electricity supply security. He added: "EnerjiSA Çanakkale wind farm will constitute our first step to this effect. With our wind farm, which will start operating in 2010, we will contribute with our environmental friendly approach by reducing annual carbon dioxide emissions by 50 thousand metric tons.”


Wind power is an important feature of Siemens’ environmental portfolio. In 2008, revenue from the products and solutions of Siemens’ environmental portfolio was nearly EUR19 billion, which is equivalent to around a quarter of Siemens’ total revenue.



The Siemens Energy Sector is the world’s leading supplier of a complete spectrum of products, services and solutions for the generation, transmission and distribution of power and for the extraction, conversion and transport of oil and gas. In fiscal 2007 (ended September 30), the Energy Sector had revenues of approximately EUR20.3 billion and received new orders totaling around EUR28.5 billion and posted a profit of EUR1.8 billion. The Energy Sector had a work force of 73,500 at the beginning of fiscal 2008.

Reference: www.siemens.com/windpower

Nordex gewinnt 90-MW-Projekt in der Türkei

Gründung einer Gesellschaft im türkischen Wachstumsmarkt

Hamburg, 29. Juni 2009.

Die Nordex AG baut ihre Marktposition in der Türkei aus: Das Unternehmen hat im April 2009 eine türkische Gesellschaft mit Sitz in Istanbul gegründet und jetzt einen neuen fest finanzierten Auftrag mit einem Gesamtvolumen von 90 MW gewonnen. So errichtet Nordex für den Kraftwerksbetreiber Bilgin Enerji ab Winter 2009 den Windpark „Bergama“. Mit 36 N90/2500-Turbinen wird „Bergama“ das bislang größte Nordex-Projekt in der Türkei und einer der größten Windparks des Landes sein. Die Turbinen ruft Bilgin Enerji aus dem Rahmenvertrag ab, der im Frühjahr 2008 abgeschlossen wurde und ein Gesamtvolumen von 210 MW umfasst. Bilgin hat zusätzlich ein Premium-Servicepaket gebucht.



„Bergama“ ist bereits das zweite Projekt, bei dem Bilgin Enerji und Nordex zusammenarbeiten: Auf der Halbinsel Çeşme entsteht derzeit der Windpark „Mazi III“ mit neun N90/2500-Anlagen. Der Standort „Bergama“ befindet sich im Westen der Türkei, in der Nähe der gleichnamigen antiken Stadt. Die 36 Windenergieanlagen werden auf Anhöhen bis zu 650 Meter errichtet, wo hohe Windgeschwindigkeiten von im Schnitt rund 9 m/s vorherrschen. Der erwartete Jahresenergieertrag liegt bei rund 300 Gigawattstunden. Damit hat der Windpark das Potenzial, 150.000 türkische Haushalte mit grünem Strom zu versorgen und so den Ausstoß von etwa 300.000 Tonnen Kohlendioxid zu vermeiden.



Nordex plant, bis Ende 2009 in der Türkei bis zu 200 MW neue Leistung ans Netz zu bringen. „Die Gründung einer Landesgesellschaft war ein wichtiger strategischer Schritt, um uns in dem aufstrebenden türkischen Markt zu positionieren. Auf diese Weise können wir die Projekte im Land schneller und kompetenter betreuen“, so Carsten Pedersen, Vertriebsvorstand bei Nordex.

Quelle: http://www.nordex-online.com/

Vestas signs contract for 33 MW in Turkey

Vestas has received an order for the Mersin project consisting of 11 units of the V90-3.0 MW wind turbine to be installed in Turkey.

The order comprises delivery, transportation and installation of the wind turbines, a VestasOnline® Business SCADA system, as well as a five-year service and availability agreement. Delivery of the turbines is scheduled to start in the third quarter of 2009 and the project is expected to be completed by the beginning of 2010.

The project will be located in the Mersin province, in southern Turkey, on the Mediterranean coast between Antalya and Adana.

The order has been placed by the Turkish company Akdeniz Elektrik Üretim A.Ş., a subsidiary of the Agaoglu Group, which is one of Turkey’s largest group of companies working in the areas of construction, tourism, service and energy.

“We are very satisfied to have been selected as the supplier of Akdeniz Elektrik Üretim A.Ş.’s first wind project in Turkey, and we look forward to a long-lasting collaboration between our two companies,” says Juan Araluce, President of Vestas Mediterranean.

“The Agaoglu Group is very interested in contributing to the development of the wind energy industry in Turkey and this 33 MW project is just the first phase of a larger future project,” says Ali Ibrahim Agaoglu, President of the Agaoglu Group.

“Recent years have seen the start of a wind energy boom in Turkey, and we are very proud to take part in this development. We are very happy with this new project, as we are continuously working on expanding our activities in this market,” concludes Juan Araluce.

With an estimated annual production of approx 95 GWh, the Agaoglu wind power plant will save the environment from more than 43,000 tons of CO2 and will be able to meet the electricity need of more than 15,000 Turkish households.

The Vestas Turkey office was officially established in January 2008. The office handles sales, project management and service activities in the country. As per 31 December 2008, Vestas has installed 70 turbines in Turkey corresponding to a capacity of around 170 MW.

Reference: www.vestas.com retrieved from
27/03/2009

Baslangic / Introduction / Einfuehrung

Merhabalar,

Bu web sayfasinda Ruzgar Enerjisi ile ilgili olarak Turkiyedeki gelismeleri, Ruzgar Enerjisi ile ilgili olarak haberleri ve kendi nacizhane fikirlerimi sizlerle paylasmayi istiyorum.

Gorusmek uzere,

/ LE
-----

Dear all,

I would like to share the news about Wind Energy, Wind Energy Policy of Turkey and my ideas about wind energy in this website.

Sincerely,

/ LE

-----

Hallo,

Ich moechte die Nachrichten bezueglich Wind Energie der Tuerkei und meine Ideen verteilen.

Gruss,

/ LE