Blog Archive

Wednesday, March 26, 2014

Almanyada Ruzgar Enerjisi Degerlendirilmesi (Sesli Kayit)

http://www.dw.de/popups/mediaplayer/contentId_17465509_mediaId_17464918


Rüzgar enerjisi devi Danimarka’dan Türkiye’ye çağrı

Rüzgar enerjisinde dünya lideri Danimarka, fosil yakıtlara bağımlı Türkiye’de ‘işbirliği’ çağrısı yaptı. Danimarka, AB’nin enerjide dışa bağımlı olmayan ülkeleri arasında yer alıyor. Halen enerji ihtiyacının yüzde 35′ini yenilenebilir kaynaklardan sağlayan Danimarka’nın hedefi 2050′de enerjisinin yüzde 100′ünü rüzgar, güneş, jeotermal, atıkların dönüşümü gibi kaynaklardan elde etmek.

Danimarka İklim, Enerji ve Yapı Bakanı Rasmus Helveg Petersen, ” Avrupa ‘daki mevcut olaylar, enerji sistemlerimizi uzun dönemli planlamamızı gerektiriyor. Umarım Türkiye de bu yönde çalışıyordur” dedi.

Petersen, Kraliçe 2. Margrethe’nin davetlisi olarak Kopenhag’da bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül‘le görüşmesi sonrasında AA muhabirinin sorularını yanıtladı. Petersen, “Bizim son 20 yıllık deneyimimiz, yenilenebilir enerjinin kesinlikle ithal fosil kaynaklara alternatif olabileceği yönünde. Yüksek maliyetli yatırımlar içerse de yüksek enerji arz güvenliği, iklim ve sağlığa ilişkin faydaları düşünüldüğünde, buna değiyor” diye konuştu.

UKRAYNA KRİZİ ETKİSİ

AB’nin Rus gazına bağımlılığının Ukrayna kriziyle gündeme geldiği hatırlatıldığında Petersen, “Bence Avrupa’daki mevcut olaylar, enerji sistemlerimizi uzun dönemli planlamamızı gerektiriyor. Umarım Türkiye de bu yönde çalışıyordur” ifadesini kullandı.
Petersen, Danimarka’nın halihazırda dünyanın enerji verimliliğinde en önde gelen ülkelerinden olduğunu ifade ederek, hedeflerinin 2035′te elektrik ve ısınma ihtiyacını tamamen yenilenebilir enerjiden karşılamak olduğunu dile getirdi.

TÜRKİYE’YE İŞBİRLİĞİ ÇAĞRISI

“Bu ilham verici bir meydan okuma ama biz yapabileceğimizi ve çok büyük faydalar sağlayacağını hissediyoruz” diyen Petersen, Türkiye’ye işbirliği çağrısında bulundu.
Türkiye’nin de enerji sistemini modernleştirme sürecinde olduğunu belirten Petersen, “Bence sizin için de daha fazla enerji verimliliği elde etmek ve yenilenebilir kaynakların payını artırmak için potansiyeliniz yüksek. Danimarkalı ve Türk iş adamlarının ortak çalışmalar yapması için her iki ülkede de fırsatlar olduğu çok açık. Bizim firmalarımız Türkiye’ye enerji teknolojisi çözümleri önerebilir” dedi.

RÜZGAR ENERJİSİNDE 1 NUMARA

Dünya’da rüzgar enerjisi üretimde bir numara olan ve Avrupa Birliği’nin (AB) enerjide dışa bağımlı olmayan ülkelerinden Danimarka, enerji ihtiyacının yaklaşık yüzde 35′ini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlıyor. Rüzgarda dünyadaki pazarın yüzde 16′sına sahip ve net petrol ihracatçısı olan Danimarka, 2050’de yüzde 100 yenilenebilir enerjiye geçmeyi hedefliyor.
Türkiye ve Danimarka arasında enerji alanında işbirliğine ilişkin 2008′de imzalanan ve Mayıs 2013′te de onaylanan mutabakat zaptı, elektrik üretimi için biokütle kullanımı, güneş enerjisi, rüzgar enerjisi, jeotermal enerji, atıkların enerji için kullanılması ve yenilenebilir enerji sektörünün planlanmasını öngörüyor.

Kaynak: 

http://www.elektrikhaber.com/2014/03/20/ruzgar-enerjisi-devi-danimarkadan-turkiyeye-cagri/

Analysis: Turkish law change endangers 22 projects

Turkey's energy market regulator has said wind project licences to investors wanting to enter the wind energy market will be recalled unless project construction begins by May 2014.

The 2 May deadline set by the Turkish Energy Market Regulatory Authority is based on an electricity market law passed last year.

Speaking to a local news agency, Turkish Wind Energy Association chairman Mustafa Serdar Ataseven, said that this decision could lead to the cancellation of up to 22 projects.

However, some of these projects have valid reasons to be delayed, Ataseven added. Many of them have been hampered by long legal procedures, and the regulator is now negotiating with the investors to help move things forward.

Coincidentally, the situation has arisen at the same time Turkish president Abdullah Gul is leading a delegation to Denmark to look at potential wind power link-ups.

Meanwhile, recently published data by Turkish state-owned electricity transmission company TEIAS show the country's electricity consumption rose by 78% over the past ten years, from 131.9TWh in 2003 to 235TWh last year.


In 2014, TEIAS estimates the country will consume 256TWh of electricity. Turkey's energy minister, Taner Yildiz, said this increase is the result of the improvement of welfare in the country and that the country "will nearly double its electricity consumption to 450TWh by 2023".

It is certain that Turkey will need to upgrade its energy infrastructure and invest heavily in the power sector to feed its soaring energy needs and fill the supply gap. However, questions have been raised about the possible direction of investments.

Investments

Yildiz said the ministry plans to invest in cities such as Istanbul, where electricity consumption is higher, and that the country will need new investments in nuclear and coal plants, along with investments in renewable energy projects. Wind power is expected to account for 20GW of the country’s plans for 120GW of newly installed power capacity by 2023, said the Turkish Investment Agency.

In an effort to provide answers to its energy needs, Turkey is also looks towards the neighbouring countries of Romania and Bulgaria.

The Turkish energy minister recently signed a memorandum of understanding (MoU) in Bucharest between TEIAS and Romanian electricity transmission company Transelectrika aiming to construct 1GW of capacity and a 450-kilometre-long offshore electricity line connecting the two countries. The results of the feasibility study are expected in November.

There are also plans for a second 1.8GW electricity transmission line to be built between Romania and Bulgaria aiming to transfer power from Romania to Turkey via Bulgaria, which is currently Turkey’s top electricity provider.

Reference: http://www.windpowermonthly.com/article/1286323/analysis-turkish-law-change-endangers-22-projects

1.5 Milyar Euroluk Rüzgar Projesi Kritik Durumda

2007 yılında yapılan rüzgar başvuruları 2011 yılına kadar seçilip değerlendirilemedi. 2011’in son çeyreğinde onay alan projeler izin süreçlerine hızla başladılar. Radarla ilgili bir sıkıntı çıktı. O aşıldı, sonra MİT’ten izin alınması gerekliliği doğdu. O süreç de aşıldı, kamulaştırmalar gündeme geldi. Bununla ilgili izinler Başbakanlığa bağlandı. Orada bir yoğunluk olduğu için süreçler uzadı. Bugüne baktığımızda ormanla ilgili izinlerin alınamamasından kaynaklı sıkıntılar neredeyse bir yıldır devam ediyor. Araya seçim süreci girdi. Seçime odaklandıkları için son üç dört aydır hiçbir belediye işlem yapmıyor. Yani imar izinleri sonuçlandırılamadı.

Diğer yandan 17 Aralık sonrasında Bakan değişikliği yaşandığı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınması gereken izinler, onaylar alınamıyor.

Orman Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından bazı belirsizlikler nedeniyle rüzgar müracaatları 10 aydır bekliyor. İstanbul, Gelibolu, Artvin ve Hatay’ı rüzgar yatırımlarına kapattılar.

Ayrıca ilk müracaat harçlarını 5 kat, her yıl alacakları harçları da 12 kat arttırdılar. Özellikle ilk 10 yıldan sonra yatırımcıların ödeyecekleri para o kadar yüksek rakamlara ulaşıyor ki, proje uygulanabilir olmaktan çıkıyor. Bunları doğru bulmuyoruz.

Doğa korumanın aldığı kapama kararı uygulamaya geçti. Bazı firmalar dava sürecine hazırlanıyor. İthalatı engelleyici etkisi hariç toplamda yatırım tutarı 1.5 milyar euro olan 22 proje durdu. Bu duruma kısa süre içinde çözüm bulunamazsa yatırımların önü tıkanacak ve fosil yakıtların kullanımı teşvik edilmiş olacak. Bu da yurtdışına olan bağımlılığın devam etmesi anlamına gelir.

Bununla birlikte yatırıma başlamamış fakat lisans hakkını elinde bulundurmaya devam eden firmaların yatırıma yönlendirilmesi amacıyla 6 aylık izin süreci tanındı ve bu süreç içinde izinlerini almayan firmaların lisanslarının iptal edileceği açıklandı.

Bazı firmalar izin süreçlerine uzun zaman önce başlamalarına rağmen yukarıda belirttiğimiz sıkıntılar nedeniyle süreçler uzadı. Yasaya eklenen maddeye göre mücbir sebeplerin dışında inşaat izinlerini 2 mayısa kadar tamamlamayan yatırımcıların lisanları iptal olacak.

Seçim sürecinin devreye girmesi ile birlikte 2 mayıs tarihine kadar bu izinlerin alınması zor görünüyor. Yani gerçek yatırımcıların da lisans iptalleri yaşaması muhtemel.  Bu da rüzgar sektöründe ciddi bir kriz oluşturuyor.

Yatırımcıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı lisansların iptal edilmesi Türkiye’nin Rüzgar sektörünü geriye götürür. Yatırımların başka sektörlere kaymasına sebebiyet verir. Kamudan kaynaklı izin süreçlerini tamamlayamamanın mücbir sebep olarak görülmesi gerekiyor.

Bu sıkıntımızı Kasım 2013’teki TÜREK konferansında, özel toplantılarda ve en son şubat ayındaki sektör toplantımızda dile getirdik. Başlamış milyarlarca euroluk yatırımın olduğunu ve 2023 yılı hedeflerimizi hatırlattık.

Burada gerçek yatırımcıyı korumak için hem Enerji Bakanlığı, hem de EPDK sağduyulu davranıyor. Bütün işlemlerini başlatmış ama kendi elinde olmayan sebeplerden dolayı zarar gören firmaları ayırt edecek şekilde bir formül üzerinde çalışılıyor. Umarız kısa sürede formül bulunur ve yatırımlara kaldığımız yerden devam ederiz.


Kaynak:  

http://www.ruzgarenerjisidergisi.com/1-5-milyar-euroluk-ruzgar-projesi-durdu/

Çin'in rüzgar gücü kıtaları 'uçurdu'

Çin'in rüzgar gücü kıtaları 'uçurdu'

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyine göre, geçen yıl rüzgar enerjisi kurulu gücünde 91 bin 424 megavatla dünya lideri olan Çin, bu alanda aralarında Amerika'nın da bulunduğu bazı kıtaları geride bıraktı.

Geçen yıl dünyadaki toplam 318 bin 136 megavatlık rüzgar enerjisi kurulu gücünün yüzde 59'una karşılık gelen 186 bin 765 bin megavata, Çin, ABD ve Almanya'nın oldu.

Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyince yayımlanan "Küresel Rüzgar İstatistikleri 2013 Raporuna" göre, rüzgar enerjisi kurulu gücünün en yüksek olduğu kıta 121 bin 474 megavatla Avrupa olurken, bu kıtayı, 115 bin 939 megavatla Asya, 70 bin 885 megavatla Kuzey Amerika, 4 bin 709 megavatla Latin Amerika ve Karayipler, 3 bin 874 megavatla Pasifik ve 1255 megavatla Afrika ve Orta Doğu izledi.

Avrupa'da rüzgar enerjisi kurulu gücünde 34 bin 250 megavata sahip olan Almanya'yı 22 bin 959 bin megavatla İspanya, 10 bin 531 megavatla İngiltere, 8 bin 552 megavatla İtalya, 8 bin 254 megavatla Fransa takip etti. Asya kıtasında ise dünya lideri Çin'in ardından listede, 20 bin 150 megavatla Hindistan, 2 bin 661 megavatla Japonya ve 614 megavatla Tayvan yer aldı. Kuzey Amerika'da liste başında, 61 bin 91 megavatla dünya ikincisi olan ABD bulunurken, ikinciliği 7 bin 803 megavatla Kanada, üçüncülüğü 1992 megavatla Meksika aldı.

Ülkelere göre en yüksek rüzgar enerjisi kurulu güçleri ve oranları şöyle:

Ülke Rüzgar gücü (MW) Oranı (yüzde) 
Çin 91.424 28,7 
ABD 61.091 19,2 
Almanya 34.250 10,8 
İspanya 22.959 7,2 
Hindistan 20.150 6,3 
İngiltere 10.531 3,3 
İtalya 8.552 2,7 
Fransa 8.254 2,6 
Canada 7.803 2,5 
Danimarka 4.772 1,5 
Toplam 221.433 69,6 

Kıtalara göre rüzgar enerjisi kurulu gücü şöyle:

Kıta Güç (MW) 
Avrupa 121.474 
Asya 115.939 
Kuzey Amerika 70.885 
Latin Amerika ve Karayipler 4.709 
Pasifik 3.874 
Afrika ve Ortadoğu 1.255 
Toplam 318.136 

Türkiye Avrupa'da 10. sırada
Rüzgar enerjisinde kurulu gücünü geçen yıl yüzde 28 artışla 2 bin 959 megavata yükselten Türkiye, Avrupa'da Hollanda'yı geride bırakarak 10. sırada yer aldı.

Türkiye'de en fazla rüzgar santralinin bulunduğu Ege Bölgesi, rüzgar enerjisi kurulu gücünün yüzde 40'ına (1210 megavat) sahip. Bu bölgeyi yüzde 35 ile (1054 megavat) Marmara Bölgesi izlerken, Akdeniz Bölgesi yüzde 14 oranındaki (435 megavat) kurulu güçle üçüncü sırada yer alıyor. İnşa halindeki santrallerin bölgelere göre dağılım listesinde ilk sırayı yüzde 42 oranla Marmara Bölgesi alıyor. Marmara'yı yüzde 38'le Ege, yüzde 15'le Akdeniz izliyor.

Türkiye'de rüzgar enerjisi alanında 2014'te inşaat izinlerinin alınması halinde 1,2 milyar avroluk yatırım öngörülüyor. Rüzgar enerjisindeki kurulu gücünü 5 yılda 8 kat artıran Türkiye, bu yıl 800-1000 megavatlık ilave ile bu gücünü 4 bin megavata çıkarmayı hedefliyor.

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26066495.asp

KITALAR RÜZGARLA BİRLEŞİYOR

KITALAR RÜZGARLA BİRLEŞİYOR


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Hasan Murat Mercan, EWEA 2014 Barcelona kongresinde yaptığı açılış konuşması ile büyük beğeni topladı. Türkiye’nin rüzgar potansiyelini anlatan Mercan, 60 ülkeden gelen yaklaşık 8.000 katılımcıyı Mart 2015’te İstanbul’da yapılacak olan Kıtalararası Rüzgar Enerjisi Kongresi’ne (IWPC) davet etti.

19.03.2014- Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Hasan Murat Mercan, geçtiğimiz hafta Barcelona’da gerçekleşen Avrupa Rüzgar Enerjisi kongresinin açılışında yaptığı konuşmada, fosil yakıtların giderek tükendiğini, fosil yakıtla bir ülkenin bağımsız olamayacağını, alternatif enerji kaynaklarına yönelmenin önemini anlattı. Yenilenebilir enerjinin içinde rüzgarın gücüne ve önemine değinen Mercan, Türkiye’nin rüzgar potansiyeline ve 2023 yılı hedefine dikkat çekti. Şu ana kadar 11.000 MW bağlantı kapasitesi açıklandığından söz eden Mercan, 60 ülkeden gelen yaklaşık 8.000 katılımcıyı Mart 2015’te İstanbul’da yapılacak olan Kıtalararası Rüzgar Enerjisi Kongresine (IWPC) davet etti. Konuşmasının ardından Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği’nin standında TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven ile birlikte Türkiye rüzgarı ve rüzgar sanayisi ile ilgilenen yatırımcılarla görüştü.

IWPC 2015 Mart ayında İstanbul’da

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği Başkanı Mustafa Serdar Ataseven “2014 EWEA kongresinin çok başarılı geçtiğini, standlarının bir dakika boş kalmadığını söyledi. Türkiye’nin rüzgar tanıtımının yanında Türk kültürünü de öne çıkarttıklarını ifade eden Ataseven, konuklara Türk kahvesi ve demleme çay ikramı yapıldığını belirtti. Konukların  isimlerine özel kaligrafi ile yazılmış IWPC davet kartının çok beğenildiğini söyleyen Ataseven, “Kıtaları rüzgarla birleştirecek bir kongreye 2015’te ev sahipliği yapacak olmanın heyecanını duyuyoruz. Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği(EWEA), Küresel Rüzgar Enerjisi konseyi(GWEC)  ve TÜREB’in birlikte organize ettiği kongre dünyada ilk defa ülkemizde gerçekleşecek. Kıtaları Rüzgarla birleştiriyoruz. Ülkemiz için çok önemli olan bu kongre için bugünden çalışmalara başladık” şeklinde konuştu.

Kaynak:  http://www.tureb.com.tr/tr/tureb/basin-bildirisi/188-tureb-19032014-basin-bildirisi

Friday, March 14, 2014

Rüzgâr güllerinin üretimdeki payı % 3

Simdilerde ülkenin birçok yöresinde rüzgâr gülleri dönüp duruyor. Rüzgâr gülleri döndükçe elektrik üretiyor.
Türkiye’de rüzgâr enerjisinden yararlanmak için yapılan yatırımların kurulu kapasitesi 2012 yılında 2.260 MW idi. 2013 yılı sonunda 2.816 MW kurulu güce ulaşıldı. İnşa halindekiler ile şimdilerde kurulu gücün 3 bin MW dolayında olduğu belirtiliyor.
Özel sektör bir süre önce akarsulardan elektrik üretme işine ilgi duyuyordu. Şimdilerde ise rüzgâr enerjisine ilgi akarsulardan elektrik üretmenin önüne geçti.
Rüzgâr enerjisine bugüne kadar toplam 5-6 milyar dolarlık yatırım harcaması yapıldığı tahmin ediliyor.

Rüzgâr bedava
Rüzgâr enerjisinde yakıt masrafı yok ama yatırım yüksek. Ve de daha önemlisi verim rüzgâra bağlı. Rüzgâr düzenli esmediğinde verim düşebiliyor.
2012 yılı sonunda kurulu 2.260 MW güç ile rüzgâr türbinlerinin elektrik üretimine katkısı 5.800 milyon kwh olmuştu. 2013 yılında 2.818 MW kurulu güç ile rüzgâr türbinleri 7.400 milyon kwh. elektrik üretti.
2013 yılında üretilen toplam elektrik üretiminde rüzgâr türbinlerinin payı yüzde 3.1 olarak gerçekleşti.
1 MW gücündeki rüzgâr güllerinin ortalama elektrik enerjisi üretimi yılda 2.500 bin kwh dolayında olabiliyor. Halbuki ithal kömür ile 1 MW kurulu gücün elektrik üretimine katkısı nerede ise rüzgârın 3 katı büyüklüğünde. Ortalama 7.250 bin kwh. dolayında

Daha işin başındayız
Farklı kaynaklardan, farklı yatırım ve üretim maliyeti ile üretilen elektrik sonunda tek bir dağıtım sistemi içinde tüketiciye ulaştırılıyor.
Döviz fiyatına bağımlı olmasına rağmen ithal kömür ve doğalgaz kullanarak üretim yapan tesislerin birim maliyetleri daha düşük olabiliyor. Fakat sonuçta rüzgârın hem yenilenebilir enerji kaynağı olması hem de rüzgâr güllerinin çevreye duyarlı yatırımlar olması nedeniyle rüzgâr enerjisi yatırımlarına ilgi giderek artıyor.
Rüzgâr enerjisi dünyanın başka ülkelerinde de yenilenebilir kaynak enerji türünün en öne çıkanlarından. 2013 yılı sonunda Türkiye’de 2.800 MW kurulu güç var iken, Almanya’da 29 bin, İspanya’da 22 bin, İtalya’da 5 bin MW kurulu güç var.
Tek başına rüzgâr enerjisi ile ülkenin tüm elektrik ihtiyacını karşılama şansı yok ama, rüzgâr enerjisi, rüzgârın estiği dönemlerde, ithalata bağımlı kurulu güçlerin ana sisteme katkısının azaltarak döviz kazandırıcı etki yapıyor.

Kaynak: 
http://ekonomi.milliyet.com.tr/ruzgar-gullerinin-uretimdeki-payi/ekonomi/ydetay/1851399/default.htm