Blog Archive

Friday, February 26, 2010

Wind Tech Istanbul Ekim 2010

WindTech İstanbul 2010 Rüzgar Enerjisi ve Teknolojileri İhtisas Fuarı, yerel ve uluslar arası rüzgar enerji endüstrisinin ilk buluşması olacaktır. Rüzgâr enerjisi konusunda uluslar arası profesyoneller, sanayici ve üreticileri, yatırımcıları, servis sağlayıcıları, ihtisas ziyaretçilerini iki yılda bir buluşturan üst düzey profesyonel bir platform olacaktır.

WindTech İstanbul 13 - 16 Ekim 2010 tarihlerinde İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı 'nda gerçekleştirilecektir.

WindTech İstanbul'un hedefleri:

  • Yatırım ve üretim açısından enerji alanında büyük potansiyel olan Türkiye'de, yabancı yatırımcıyı Türk üreticiler ile buluşturmak,
  • Türk yatırımcıların, ekipman tedarikçileri ile buluşması,
  • Rüzgâr Enerjisi sanayisinin oluşmasına zemin hazırlamak, onu geliştirmek ve katkı sağlamak,
  • Türkiye'nin enerji ihtiyacını alternatif kaynaklarda aramasını, yenilenebilir kaynaklara yönelmesi gerektiği gerçeğini vurgulamak,
  • 800'den fazla Rüzgâr Santrali lisans başvurusunun (sadece %10'nundan azı onaylanmış) ve daha nice başvuruların önünü açmak,
  • Yerli sanayi ve türbin üretimini desteklemek,
  • Rüzgar Enerjisinin kullanım sahalarını tanıtmak (hidrojen üretimi için de kullanılmaktadır),
  • Sanayi verimliliğini arttıracak projelere platform oluşturmak,
  • Enerji temininde çeşitlendirilmeye gidilmesinin, yerli enerji kaynaklarımızın değerlendirilmesi gerektiğinin önemini göstermek ve öncelik olduğunun altını çizmek, (Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Yıldız “2030 yılına kadar yenilenebilir enerji kaynakları ve yerli kaynaklarımızla beraber toplam enerji portföyümüzün %30'unu bu kaynaklardan karşılamak istiyoruz. Bu, AB ortalamasının da üzerinde bir rakam” olduğunu söylemiştir.)
  • “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanılmasına İlişkin Kanında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin kabul edilmesi sonrası bu alanda yapılacak yatırım projelerinin başlatılmasında tetikleyici bir rol oynamak,
  • Arz güvenliği bakımından gerekli ve yeterli yatırımın yapılmasını sağlayacak yatırımların gerçekleşmesine ortam sağlamak,
  • Küresel ısınma, iklim değişikliği gibi önemli konulara önlem almak amacıyla önümüzdeki yıllar içerisinde Kyoto Protokolü vb. anlaşmaların yaptırımları nedeniyle doğa dostu, karbon salınımı minimum, temiz ve bol olan Rüzgar Enerjisi olduğunun altını çizmek,
  • 2020'de Türkiye'nin 20 bin megawatt'lık bir rüzgar gücüne sahip olabileceği düşünülüyor, bu hedefi gerçekleştirmek

EWEA Exhibition in April 2010 - WARSAW, Poland

http://www.ewec2010.info/index.php?id=84

Sabancı, 1,6 milyar dolarlık yatırım yapacak

İSTANBUL - Sabancı Holding, 2009 yılında 20 milyar lira olan konsolide net satışların 2010 yılında yüzde 6'lık artışla 21 milyar liraya çıkarmayı planlarken 2010 yılında 1,6 milyar dolarlık yatırım yapmayı hedefliyor.

Sabancı Holding'in Yıllık Paylaşım Toplantısı, Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı ve Üst Yönetici (CEO) Ahmet Dördüncü'nün katılımıyla gerçekleştirildi.

Toplantıda kesin olmayan sonuçlar doğrultusunda verilen bilgiye göre, 2010 yılı Holding şirketlerinin yeniden karlı büyümeye başlayacağı bir yıl olarak değerlendirilirken, bu yılın ekonomi ve şirketler için belirsizliğin göreceli olarak daha az olacağı bir yıl olması beklendiği vurgulandı.

2008 yılında 19 milyar lira olan konsolide net satışını 2009'da yüzde 2 artırarak 20 milyar liraya yükselten Sabancı Holding'in, 2010 yılında ise konsolide net satışlarını yüzde 6 artırarak 21 milyar liraya yükseltmesi öngörülüyor.

2009 yılında 2008'e göre konsolide faaliyet karını yüzde 47 artırarak 3,9 milyar liraya çıkaran Holding, 2010 yılında konsolide faaliyet karını yüzde 3'lük artışla 4 milyar lira düzeyine çıkarmayı amaçlıyor.

1,6 milyar dolarlık yatırım hedefi

Sabancı Holding, 2010 yılında 1 milyar dolar ihracat gerçekleştirmeyi hedefliyor.

2009'da 1,1 milyar dolarlık yatırım yapan Holding, 2010'da 1,6 milyar dolarlık yatırım yapmayı planlıyor. Sabancı Holding'in 2009 yılı sonunda toplam aktifleri 101 milyar lira olan 2008'e göre yüzde 4 artışla 105 milyar liraya ulaştı. 2010 yılında Holding, personel sayısını yüzde 5 artırarak 58 bine çıkarmayı planlıyor.

"Muhalefet demokratik yarışmayı yapıcı yürütmeli"

Güler Sabancı, 2009'un Sabancı Topluluğu olarak sürdürülebilirlik kavramı doğrultusunda yaptıkları çalışmaların etkin olduğu bir yıl olduğunu vurgulayarak, "Geçen yıl, müşterilerimize ve pazarımıza daha yakın olmaya odaklandığımız, işletme sermayesi, stok ve nakit yönetimine öncelik verdiğimiz ve dolayısıyla büyümeden daha çok değerlerimizi koruduğumuz, faaliyet karlılığımızda hedefimizi gerçekleştirdiğimiz bir yıl oldu" dedi.

2010'un olumlu başladığını gördüklerini ifade eden Sabancı, bugün global dünyadaki belirsizliklerin azalarak devam ettiğini, orta vadeli plan ve bütçede, hedeflerin 2010 yılında gerçekleştirilebilir olduğunun gözüktüğünü söyledi.

Güler Sabancı, şöyle konuştu:

"Ancak bunun yanında hem iktidarın hem de muhalefetin demokratik yarışmayı yapıcı ve hoşgörülü bir çerçeve içinde yürütmesi, gerginlikleri azaltacak tavır içinde olmaları, ülke ekonomimizin yaratmak zorunda olduğu istihdam ve büyüme için çok değerli bir destek oluşturacaktır. Bir başka deyişle, 2010 yılında ülke olarak, hep beraber tüm kesimlerin katkısı ile ne istersek ve ne yaparsak onu gerçekleştireceğiz.

"Tansiyonu artırmamalı, gerginlikten uzak durulmalı"

Sabancı, iç siyasetteki gelişmelere ilişkin bir soru üzerine de, gerek iktidar, gerek muhalefet, gerekse Türk halkının bu konuda beklentisi bulunduğunu ve Türkiye'nin demokratik bir ülke olduğunu ifade ederek, "Tansiyonu artırmayan çözümden yana davranış içinde bulunulmalı diye düşünüyorum. Onun dışında Türkiye'nin gerginliklerden uzak durması gerektiğine inanıyorum. Hukuki sürece girmiş olan konuların da bir an önce sonuçlanmasını arzuluyorum, diliyorum" diye konuştu.

"Türkiye Anayasa'yı değiştirme fırsatını kaçırdı mı?" sorusunu ise Sabancı, şöyle yanıtladı:

"Ülkemizin, hemen hemen herkesin fikir birliği olduğu bir şey vardır. Anayasamızda değişiklik gereği vardır, ihtiyaç vardır. 80 Anayasası, 2010 yılı Türkiye'si... Burada ihtiyaçlarda daha demokratik, daha ileri insan hakları boyutlarında Anayasamızda değişiklik ihtiyaçları var. Umuyorum ki seçilenler, bunun demokratik olarak olması gerekli, seçilenlerin, siyasilerin görevi budur. Toplumun ihtiyacına çare, çözüm üretmek... Biz sivil toplumda olanlar ancak bunun destekçisi olabiliriz. Umuyorum ki birlikte, bir konsensusla Türkiye bu önemli konusunu, sorununu halleder diye bekliyorum."

1,6 milyar liralık yatırımın yüzde 80'i enerji sektörüne

Bu yıl yapılacak 1,6 milyar liralık yatırımın neredeyse yüzde 80'e yakın kısmının enerji sektörüne yapılacağını kaydeden Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Ahmet Dördüncü, perakende sektörüne yatırım yapılacağı ve diğer kalan yatırımların da genellikle şirketlerinin ve fabrikalarının her sene yapmakla sorumlu oldukları devamlılık yatırımları olduğunu bildirdi.

Ahmet Dördüncü, bu yıl alınacak 2 bin 800 kişinin ağırlıklı olarak perakende sektöründe istihdam edileceğini kaydederek, gerek Teknosa şirketinde gerek Carrefoursa ve Diasa şirketlerinde yeni mağaza açılımlarının bu istihdamların gerçekleştirilmesine yardımcı olacağını söyledi.

Bu sayının yaklaşık 700-750 tanesinin Teknosa tarafından istihdam edilirken, geri kalanların Carrefoursa ve Diasa olmasını beklediklerini ifade eden Dördüncü, "Yeni istihdam alanları daha çok hizmet endüstrisinde olacaktır" dedi.

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/sabanci-1-6-milyar-dolarlik-yatirim-yapacak_79405_haber.html

Tuesday, February 16, 2010

RES lisanslari baglanti noktasina takildi

15.02.2010

Türkiye Elektrik İletim A.Ş. (TEİAŞ ) geçtiğimiz ay, rüzgâr enerjisi üretecek santrallerin, ürettikleri elektriği ana şebekeye bağlanacağı noktaları ve kapasitelerini belirleyerek Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'na (EPDK) sundu. Ancak özel sektör talepleri ile TEİAŞ'ın gösterdiği bağlantı noktaları arasında büyük fark oluştu. Bu farkı çözecek yeni bir model oluşturma gündemiyle toplanan EPDK'nın, 2-3 hafta içerisinde çalışmalarını tamamlayarak rüzgar lisansların sonuçlarını açıklaması bekleniyor.

AA

Kaynak: http://www.haber7.com/haber/20100215/Ruzgr-enerjisi-lisanslari-baglanti-noktasina-takildi.php

EWEA Policy workshop Presentations in Turkey

Please check out the link below:

http://www.ewea.org/index.php?id=1857

Ataer Enerji santral ihalelerini takibe aldı

Izmir Atatürk Organize Sanayi Bölgesi'nin (İAOSB) yüzde 96 hissesine sahip olduğu ait olan Ataer Enerji Elektrik Üretim AŞ, yenilenebilir enerji sektörüne girmeyi planlıyor. Otoprodüktör statüsünden, üretim şirketi statüsüne geçen firma, Hidroelektrik Santrali (HES)ihalelerini yakın takibe aldı.

Yıllık 480 milyon kWh elektrik enerjisi üretim kapasitesine sahip olduklarını anlatan Ataer Enerji Elektrik Üretim AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Kadri Şeker, 2007'de aldıkları yatırım kararının ardından bu yıl kapasitelerini 960 milyon kWh'a çıkaracaklarını belirtti. Şeker "Kapasite artırımı konusunda yaklaşık 45 milyon dolarlık bir yatırım yaptık. Şubat ortasında yatırım tamamlanıyor. Yeni yatırımla doğalgaz santralının kapasitesi 60MW'tan 120MW'a çıkacak. Ayrıca 2010 yılından itibaren Ataer, otoprodüktör statüsünden üretim şirketi statüsüne geçti" dedi.

Şeker, yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili yatırımlar planladıklarını açıklayarak, "Bu alanla ilgili araştırmalar yapan bir komitemiz var, çalışmalarını sürdürüyor. Bizler daha çok hidroelektrik ve rüzgar enerjisi üzerinde yoğunlaşıyoruz. Ancak rüzgar alalında bir takım belirsizlikler var. Yeni yatırımlarla ilgili herşey çok kesin değil" dedi. Dikkatlerini hidroelektrik alanına verdiklerini söyleyen Şeker ihaleleri takip ettiklerini vurguladı.

Kanunu bekliyoruz

Hidroelektrik ve rüzgar enerjisinin dışında güneş ve jeotermal alanında yatırım olanklarını incelediklerini aktaran Şeker, "Yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili kanunun Meclisten çıkmasıyla birlikte bu alanda üretim yapan kurum ve kuruluşlara büyük teşvik ve destekler sağlanacak. Bir an önce bu kanunun çıkmasını bekliyoruz" dedi.

Şeker, 2008 yılının ikinci yarısından itibaren azalmaya başlayan ve son çeyreğinde krizin etkisiyle durgunluğa giren İAOSB elektrik enerji tüketiminin bir önceki yıla göre toplamda yüzde 1,2 artğını belirterek, bu artışın 2002 yılından buyana yakalanan yıllık ortalama yüzde 8 artış hızının çok altında olduğunu söyledi. 2009 yılında ise İAOSB'deki tüketimin 2008'e kıyasla yüzde 8 azaldığı bilgisini veren Şeker, elektrik kullanımında son aylarda bir artış yaşandığını ifade ederek, ancak krizden çıktık demek için erken olduğunu kaydetti. Şeker, "Geçen yılın bu ayları krizin etkilerini en yoğun yaşadığı dönemdi. Onun için elektrik tüketiminde 2009 'a göre bir artış var. Ama sağlıklı bir kıyaslama yapmak için kriz öncesi ile değerlendirmek lazım. Şu anda tüketim oranların 2007 yılıyla benzerlik gösteriyor. Dolayısıyla krizden tam olarak çıkıldığını söylemek için erken" dedi


Kaynak: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=135919

Siemens yeşil yatırım için düzenleme bekliyor

2009'da gerçekleştirdiği 77 milyar euroluk cironun 23 milyarlık bölümünü çevreci ürünlerden sağlayan Siemens, Türkiye'de yeşil yatırım yapmak için Yenilenebilir Enerji Kanunu'nun Meclis'ten onay almasını bekliyor.

Kendisini küresel ölçekte "green company" (yeşil şirket) ilan eden Siemens, Türkiye'de yeşil yatırım yapmak için Yenilenebilir Enerji Kanunu'ndaki değişiklikleri bekliyor. Siemens'in 2009'da gerçekleştirdiği 77 milyar euroluk cironun 23 milyarlık bölümünü çevreci ürünlerden sağladığını kaydeden Siemens Enerji Direktörü Oğuz Tezel, "Rüzgâr türbinleri üretme konusunda fizibilite çalışmalarımızı tamamladık. Ancak yatırımın önünde engeller var" dedi.
Türkiye'nin de yeşil enerji için uygun coğrafi yapısı olduğunu, mükemmel rüzgâr ve güneş altyapısı bulunduğunu dile getiren Tezel, "Türkiye'de 40 bin MW rüzgâr hacmi var. Güneş potansiyeli ise neredeyse Avrupa'nın toplam potansiyeline eşit" diye konuştu. Bu özelliklerinden dolayı Türkiye'de de rüzgâr türbini fabrikası kurmak için fizibilite çalışması yürüttüklerini anlatan Tezel, şöyle konuştu: "Gelinen noktada Yenilenebilir Enerji Kanunu, TBMM'den onay almış değil. Kanun içeriğinin ve yenilenebilir enerji için verilecek alım garantisinin bilinmiyor olmasından dolayı yatırımcılar nezdinde ciddi soru işaretleri var. Bugünkü tarife koşullarıyla Türkiye'de bu yatırımı yapmanın ticari bir cazibesi yok. Türkiye'de üretmekle yurtdışından getirmenin bize sağladığı bir avantaj yok. Bu çalışmalar şu anda dosyalarımızda bekliyor."

Alım garantisi verilmeli

Tezel'e göre Türkiye'de rüzgâr türbini üretmek için öncelikle üç handikabın aşılması gerekli. Birinci handikap devletin fiyat alım garantisi. "Öncelikle devletin rüzgârdan elektrik üretimine en az 7-7.5 euro/cent civarında alım garantisi vermesi gerek" diyen Tezel, tek başına tarife yükseltilmesinin yeterli olmayacağını öne sürdü. Lisansların da 2007'den bu yana çözüme kavuşmadığını dile getiren Tezel, bugünkü garantili alım fiyatı olan 5.5 euro-cent'i bile göze alıp elektrik satmak isteyen firmaların lisans yüzünden elleri bağlı biçimde beklediğini belirtti.
Mevcut iletim ve dağıtım sistemindeki kapasite sıkıntısına da dikkat çeken Tezel, "Mevcut şebekenin kısa devre dayanım gücü ve taşıma kapasitesi kısıtlı sayıda bağlantıya izin veriyor" dedi.
Siemens'in rüzgâr türbini fabrikası kurmasının bu üç şarttaki gelişmelere bağlı olduğunu belirten Tezel, devletin bu amaçla 3-3.5 milyar dolarlık bir yatırım yapmasının yeterli olacağını kaydetti. Tezel, şöyle konuştu: "Mevcut 44 bin MW gücün 2020'de 90 bin MW'ye çıkması planlanıyor. Bu, 50 bin MW daha kurulu güç anlamına geliyor. Bunun için gereken yatırım miktarı 90-120 milyar dolar civarında. Bu yüzden devletin şimdiden yapacağı 3-3.5 milyar dolarlık bir yatırım ile önemli bir hamle gerçekleştireceğini düşünüyorum."

1500 kişiye iş imkânı

Rüzgâr türbini fabrikası için gerekli yatırım miktarını şu an için "afaki" olacağı gerekçesiyle açıklamayan Tezel, söz konusu yatırımın 400-500 civarında direkt, 1500 civarında da dolaylı istihdam yaratacak büyüklükte olduğunu belirtti. Türkiye'nin asıl kazancının istihdam değil "teknoloji" olacağını vurgulayan Tezel, "Türkiye böyle bir teknolojiye sahip olarak en büyük kazancı elde edecek. Yatırım Türkiye'de ihracat potansiyeli de doğuracak. Burada üretim olması ile pek çok komponentin tedariki yurtiçinden olacak ve yan sanayiini de beraberinde yaratacak" dedi.


‘Yeşillenen' Siemens üç İstanbul'u kurtardı

Kendini "green company" ilan eden Siemens'in 2009'daki 23 milyar euroluk yeşil cirosu aynı zamanda 148 milyon ton CO2'un atmosfere salınmasını engelledi. İstanbul'da kişi başına 3.25 tonluk emisyonu ve 12 milyon dolayındaki nüfusuyla yıllık CO2 salımı 40 milyon ton civarında. Yani Siemens'in 2009'daki yeşil cirosu üç İstanbul'un CO2 salımını karşıladı. Firma 2011 hedefini ise 300 milyon ton olarak belirledi. Bu da dünyadaki yedi mega kentin (New York, Tokyo, Londra, Hong Kong, Singapur, Roma ve Berlin) toplam CO2 salımına eşit bir rakam.


Kaynak: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=136835&KTG_KOD=521

Zorlu Enerji, Gökçedağ Rüzgar Santrali'ne ödül

Rüzgar santrali, Euromoney'in Project Finance dergisi tarafından "2009 yılının en iyi rüzgar enerjisi santrali (RES) finansmanı" ödülüne layık görüldü

İSTANBUL - Zorlu Enerji Grubu iştiraklerinden Rotor Elektrik Üretim'in Gökçedağ Rüzgar Santrali, Euromoney'in Project Finance dergisi tarafından Avrupa'da "2009 yılının en iyi rüzgar enerjisi santrali (RES) finansmanı" ödülüne layık görüldü.

Zorlu Enerji Grubu'ndan yapılan yazılı açıklamada, şirketin, Gökçedağ Rüzgar Santrali'nin finansmanı için Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Denizbank ve HSBC ile imzaladığı 130 milyon euroluk kredi anlaşması ile ödüle hak kazandığı kaydedildi.

Londra'da gerçekleştirilen ödül törenine katılan Zorlu Enerji Grubu Başkanı Murat Sungur Bursa, yaptığı konuşmasında 135 megavat kurulu güce sahip, 54 türbinden oluşan Gökçedağ Rüzgar Santralinin 2010 yılının ilk yarısında tam kapasite ile üretime geçeceğini ifade etti.

Açıklamaya göre Zorlu Enerji, toplam 54 türbinden oluşan Gökçedağ RES'in ilk 31 türbini ile üretilen 77,5 megavat elektriği ulusal şebekeye aktarmaya başladı. Toplam yatırım bedeli 210 milyon euro olan Gökçedağ Santralinden yılda 500 milyon kwh elektrik üretimi planlanıyor. Bölgede mevcut 50 ve 60 megavatlık diğer lisanslar ile grubun toplam RES kapasitesi 245 megavata ulaşacak.

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=78333&cDate=

Wednesday, February 10, 2010

430 RES projesini 'yel' aldı

Yatırımcıların Kasım 2007'den bu yana cevap beklediği rüzgâr lisans başvurularıyla ilgili nihai kararın bu hafta çıkması bekleniyor. Yaklaşık üç yıl önce toplam 750 proje Enerji Üst Kurulu'nun onayına sunuldu. Ancak 430'u teknik ve ekonomik açıdan yetersiz bulundu. Lisans verilecek 320 proje ise yarışmayla belirlenecek.

aklaşık üç yıldır beklenen rüzgâr enerjisi lisans çalışmalarında sona gelindi. Yatırım yapmak isteyen yerli ve yabancı işadamlarının başvuruları Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK) tarafından değerlendirildi. Türkiye Elektrik İletim AŞ (TEİAŞ), yeni kurulacak rüzgâr santrallerinin ulusal elektrik iletim şebekesine bağlanması için daha önce tamamlanan çalışmayı iptal ederek yeni bağlantı noktaları belirledi. Buna göre Kasım 2007'de yapılan yaklaşık 750 başvurudan 430'u teknik ve ekonomik açıdan yetersiz bulundu. Geri kalan 320 civarında proje için de yarışma yapılacak. Üst Kurul'un bu hafta yapılacak kurul toplantısında konuyla ilgili son kararı vermesi bekleniyor.


Zaman'ın EPDK çevrelerinden edindiği bilgilere göre, Üst Kurul, 1 Kasım 2007'de rüzg'ardan elektrik üretmek isteyen yatırımcıların lisans başvurularını aldı. Bir günle sınırlı tutulan başvuruda yatırımcılar 78 bin MW kurulu gücünde 752 proje için lisans talebinde bulundu. Başvurular, kurulacak santrallerde üretilecek elektriğin ulusal elektrik iletim hattına uygunluğunun tespiti için Elektrik İletim'e gönderilmişti. TEİAŞ, Nisan 2009'da rüzgâr santrallerinin ulusal elektrik şebekesine bağlanabilmesi için gerekli iletim bağlantı noktaları çalışmasını tamamladı. Çalışmayla, yaklaşık 12 bin megavat (MW) kurulu gücündeki rüzgâr santralinin (eski-yeni) şebekeye bağlanması uygun hale getirildi. Ancak kurulun lisans yönetmenliğinde değişikliğe gitmesi ve bağlantı noktalarının yeniden düzenlenmesi talebi üzerine TEİAŞ, yeni bir çalışma yaptı. Rüzgâr santrallerini ulusal şebekeye bağlayacak iletim altyapısını kuracak Elektrik İletim AŞ'nin Nisan 2009'da yaptığı çalışma iptal edildi. Yeni bir çalışma yapan şirket, 750 başvurudan yaklaşık 430'unu ekonomik bulmadı. Şirket, uygun bulduğu 320 civarı projeyi-bağlantı noktasını ise EPDK'ya sundu. Kurulun bu hafta veya gelecek haftaki toplantısında konuyla ilgili nihai kararını vereceği belirtiliyor. Buna göre, Elektrik İletim'in belirlediği bağlantı noktalarında çoklu başvuruların olduğu yerlerde yarışma yapılacak. Yarışma, tüketicilere satılan elektriğin birim fiyatını artırmamak için zarf usulüyle yapılacak. Açılacak zarflarda en iyi teklifi veren şirket, o bölgede kurulacak rüzgâr santrali lisansının sahibi olacak. Kurul, tekli başvuru yapılan yerlerde ise lisans vermeye başlayacak. Ekonomik ve teknik açıdan yetersiz bulunan başvurular ise reddedilecek.

TEİAŞ; mevcut şebekeyle yeni kurulacak rüzgâr santralleri bağlantı noktalarını belirledi. Bağlantı noktaları; tekli ve çoklu olmak üzere iki ayrı şekilde belirlendi. Şirket, son çalışmasında 2.200 MW'si tekli, 4.800 MW'si çoklu olmak üzere toplam 7 bin MW kurulu gücünde rüzgâr santrali için olumlu görüş verdi. TEİAŞ; daha önce belirlenen 5 bin MW'la birlikte toplam 12 bin MW'lık kurulu güce sahip rüzgâr santrali için hangi trafo merkezi veya iletim hattına ne kadar kapasitede bağlantı yapılacağını belirlemiş oldu. Yatırım tutarı yaklaşık 80-100 milyar dolar değerinde. Bandırma ve İzmir ise en çok başvuran iller arasında yer alıyor.


Kaynak: http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=935398&title=430-enerji-projesini-yel-aldi

Monday, February 8, 2010

Financing of Wind Energy Projects- Lender´s Expectations

Financing of Wind Energy Projects- Lender´s Expectations


1. Technical due diligence and feasibility reports

i) Verified and reliable measures confirmed by an indenpendent consultant
ii) Min. 1-2 years data collection and correlation study covering 10 years for Wind Farm
iii) Energy Assessment Reports (P90, P75, P50 values)


2. Mitigation of completion risk

i) Signing a lump-sum, date certain, turnkey EPC Contract with a reputable and experienced contractor/turbine supplier
ii) The sponsors providing a project completion guarantee, if a turnkey contract is costly or not practical

3. Consulting Services during the investment period

i) Monitoring the project budget
ii) Tracking financial and physical progress of the project
iii) Periodical project reports



4. Equipment Supply

i) Basic features of equpment (performance, warranty, technology)
ii) Proven track record
iii) Existance of a satisfactory supply contract
iv) Performance and Delay Liquidated Damages
v) Performance Bonds
vi) Warranty Period



5. License and Permits

i) Generation License (EMRA)
ii) Environmental Impact Assessment Report
iii) Construction Permits, Zoning Plan
iv) Tranmission System Usage Agreement (TEIAS)
v) Land Ownership / Usage Agreement



6. Insurance

i) Construction All-Risk and Commercial Risk Insurance Policies
ii) Insurance Report (Coverage, terms, exceptions, amount etc.)


7. Contracts

i) Signing O&M Conract with turbine supplier until the maturity date of the facility
ii) Power Purchase Agreements
iii) Carbon Credit Sales



8. Equity Contribution

i) In average 30% of the total investment Costs
ii) Equity depends upon on the project´s cash flow and how much debt can be repaid
-Capacity Factor
- Electricity Price
- Loan Maturity
-DSCR

iii)Part of the equity should be paid upfront prior to the first drawdown of the loan,
remaining should be injected pro rata with the facility drawdowns.

iv) Cost over runs during the investment period should be funded by equity




9. Security Structure

i) Main Principal: it should cover all the project assets and the cash flow


Prior to first utilization:
- Pledge over the shares of the project company
- Morgage over the project assets (including servitude rights)
- Pledge over the project company´s bank accounts
- Assignment of receivables under the insurance policies
- Projeect Completion guarantee of the sponsors during the investment period
- Assignment of EPC Contract

Past Completion
- Commercial enterprise pledge
- Assignment of project revenues

Reference: Garanti Bank, Turkey



Sunday, February 7, 2010

Contents for the Feasibility Study of a Wind Farm

Dear all,

This week, I would like to concentrate on Contents for the Feasibility Study of a Wind Farm.

In order to give an overview to the investor, such a report must include the followings:

1. Executive Summary
2. Background
3. Introduction
4. Site Condition
5. Wind Resources
6. Technical Layout
7. AEP Estimation
8. Internal Wind Park Cabling
9. Grid Connection
10. Estimation of costs
11. Credit Capacity
12. Economical Analysis
13. CDM (Clean Development Mechanism) Assessment
14. Financial Analysis
15. Conclusion and Recommendations

If you have any comments/questions, please let me know.

Regards,

LE


Enerjide 5 milyar liralık özel sektör yatırım

07.02.2010 - 11:08

EPDK, enerji şirketleri tarafından sunulan ilerleme raporlarına göre 2010 yılında devreye girecek özel sektör yatırımları ile dağılımlarına yönelik çalışmayı tamamladı

ANKARA - Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, enerjide 2010 yılında 5 milyar liralık özel sektör yatırımının devreye gireceğini belirtti.

EPDK, enerji şirketleri tarafından sunulan ilerleme raporlarına göre 2010 yılında devreye girecek özel sektör yatırımları ile dağılımlarına yönelik çalışmayı tamamladı.

EPDK Başkanı Hasan Köktaş, çalışmaya ilişkin yaptığı açıklamada, enerjide 2009 yılında 2 bin 833 megavat kurulu gücünde tesis devreye girdiğini kaydetti.

Bunun 1400 megavatının doğal gaz, yaklaşık 1000 megavatının da hidroelektrik, rüzgar gibi yenilenebilir kaynaklardan oluştuğuna işaret eden Köktaş, "Bu rakam son 7 yılın en yüksek rakamıdır. 2010 yılında 2009'daki rekor gerçekleşmenin de üzerine çıkılacağını düşünüyoruz" dedi.

Kurumumuza ulaşan ilerleme raporları çerçevesinde 2010 yılında toplam tutarı 5 milyar liraya ulaşan özel sektör yatırımının tamamlanarak devreye alınacağını hesapladıklarını belirten Köktaş, bunun 3,5 milyar liralık kısmı yenilenebilir enerji, 1,4 milyar liralık kısmı doğal gaz kaynaklarından oluştuğunu söyledi.

2010 yılında 3 bin 400 megavat civarında bir yeni kurulu gücün devreye alınacağını öngördüklerini bildiren EPDK Başkanı Köktaş, bunun yıllık üretim miktarı yaklaşık 21 milyar kilovatsaat olduğunu ifade etti.

Bu yıl devreye alınacak yeni üretim miktarının Türkiye'nin 2009 yılı üretiminin yüzde 10'ununu aştığına dikkati çeken Köktaş, bu yatırımlar çoğunluğu kendi yapıldığı bölgelerde olmak üzere binlerce kişiye iş imkanı sağladığını ifade etti.

Bu yatırımların iki ayağı olduğuna işaret eden Köktaş, şunları kaydetti:

"Birincisi lisans almış projelerin gerçekleştirilmesine yönelik her türlü düzenleyici kolaylığın sağlanmasıdır.

Bu kapsamda 2009 yılında başlattığımızın enerji yatırımlarını yerinde görerek inceleme çalışmalarımızın ikinci aşamasını Nisan ayından itibaren başlatıyoruz. Kurul üyesi arkadaşlarımızla belli bir seyahat programı çerçevesinde hidroelektrik, rüzgar, doğal gaz santrallar yatırımlarını yerinde göreceğiz. Sorunları yerinde tespit edip çözüm üreteceğiz.

İkincisi Kurumumuzdan lisans aldığı halde bu yatırımları gerçekleştirmeyenlerin de lisanslarını iptal ediyoruz ve edeceğiz. Böylece ülke kaynaklarımızın doğru ellerde yatırımlara dönüşmesini sağlayacağız."

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=77428&cDate=

Yenilebilir enerji kaynaklarının payı artacak

07.02.2010 - 12:15
Bakan Yıldız, sürekli, verimli ve ucuz enerji sağlanması için, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji sektöründe kullanımının yaygınlaşmasına büyük önem verildiğini belirtti


ANKARA - Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi içerisindeki payının, 2023 yılında en az yüzde 30 olmasının hedeflendiğini bildirdi.

CHP Antalya Milletvekili Hüsnü Çöllü'nün yazılı soru önergesini yanıtlayan Yıldız, sürekli, verimli ve ucuz enerji sağlanması için, yenilenebilir enerji kaynaklarının enerji sektöründe kullanımının yaygınlaşmasına büyük önem verildiğini kaydetti.

Bu amaçla, Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanunun 2005'te yürürlüğe girdiğini ifade eden Taner Yıldız, yapılacak planlama ve uygulamalar doğrultusunda, yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi içerisindeki payının 2023'te en az yüzde 30 düzeyinde olmasının hedeflendiğini belirtti. Yıldız, elektrik üretiminde doğalgaz payının ise 2023 yılına kadar yüzde 30'un altına düşürülmesinin planlandığını bildirdi.

Bakan Yıldız, EPDK tarafından 3 bin 350 megavat (MW) kurulu gücünde yeni rüzgar projesine lisans verildiğini ifade etti.

2002'de yok sayılacak düzeyde olan rüzgar enerjisi kurulu gücünün, 2009 yılı sonu itibariyle 802 MW'ye ulaştığını dile getiren Yıldız, şunları kaydetti:

"Rüzgar enerjisi kurulu gücümüzün 2 yıl sonunda 2 bin 200 MW'ye ulaşacağı tahmin edilmektedir. 2009 yılı içinde, Kasım 2009 tarihi itibariyle, işletmeye alınan santrallerin, 375 MW'ı rüzgar, 564 MW'i hidroelektrik, 47,4 MW'i jeotermal, 21 MW'i ise çöp gazı ve biyogaz kaynaklı elektrik üretim santralleridir.

2002 sonunda 31 bin 845 MW olan Türkiye elektrik enerjisi kurulu gücü, 2009 sonu itibariyle 44 bin 782 MW'ye (geçici değer) yükselmiştir. Bunun 7 bin 87 MW'i, bu dönemde başlatılan ve tamamlanan projelerdir. Geriye kalan ise çalışmalarına daha önceki yıllarda başlanan ama 2002-2010 arasında dönemimizde tamamlanan projelerdir.

Uluslararası doğalgaz alım satım anlaşmalarının tamamında yer alan 'al ya da öde' maddesi, mevcut doğalgaz anlaşmalarımızda da bulunmaktadır. Yıl içinde teslim alınamayan doğalgaz miktarının karşılığı olan tutar, sözleşmede yer alan belirli bir yüzde üzerinden ödenmekte ve bu miktarlar doğalgazın ileriki dönemlerde teslim alınması suretiyle telafi edilmektedir. Kısaca, doğalgaz sözleşmelerine göre; yapılan ödemeler 'alınan gazın parasının ödenmesi' şeklinde iken al ya da öde durumuyla karşılaşıldığında, 'alınacak gazın parasının önceden ödenmesi' şeklinde karşımıza çıkmaktadır."

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=77435&cDate=

Thursday, February 4, 2010

Türkiye'nin rüzgar enerjisi sevindirdi

Rüzgar enerjisinden elektrik üretim kapasitesi 2007 yılı sonunda sadece 147 megavat olan Türkiye, son iki yılda yaptığı atakla 2009 sonunda bu rakamı 801 megavata yükseltti.

İki yıl önce Avrupa'da 16'ncı sırada bulunan Türkiye, rüzgar enerjisi kapasitesine 2008 yılında 311 megavat ve 2009'da 343 megavat ilave edince Belçika, Norveç ve Polonya'yı geride bırakarak 13'üncü sıraya yükseldi.

Geçtiğimiz yıl Avrupa'da en büyük rüzgar enerjisi üreticileri 25 bin 700 megavatla Almanya ve 19 bin 149 megavatla İspanya olurken 4 bin 850 megavatla İtalya, 4 bin 492 megavatla Fransa ve 4 bin 51 megavatla İngiltere ilk beşi oluşturdu.

Rüzgar enerjisinde 3 bin 535 megavatla Portekiz, 3 bin 465 megavatla Danimarka, 2 bin 229 megavatla Hollanda, 1560 megavatla İsveç, 1260 megavatla İrlanda, 1087 megavatla Yunanistan ve 995 megavatla Avusturya Türkiye'nin önünde sıralandı.

Avrupa Rüzgar Enerjisi Birliği, geçen yıl Avrupa'da yeni elektrik enerjisi üretim kapasitesinde yüzde 39 payla rüzgar santrallerinin ilk sıraya yerleştiğini ve 2008 sonunda 65 bin 741 megavat olan rüzgar enerjisi üretim kapasitesinin 13 milyar avro yatırımla geçen yıl sonunda 76 bin 152 megavata ulaştığını duyurdu.

Rüzgar enerjisi, AB'de 820 bin 606 megavat olan toplam elektrik üretim kapasitesinin yüzde 9'dan fazlasını oluşturuyor.


Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/haber.asp?id=77201&cDate=