Blog Archive

Monday, September 21, 2009

Rüzgâr esti, köylü köşe oldu

Enerji yatırımları için coğrafi elverişlilik gösteren köyde araziler 10-15 kat değerlendi. Dev şirketlerin bir biri ardına santral kurdukları bölgede, arazi için toplam 80 milyon TL'ye yakın para alan köylüler, lüks hayatın keyfini sürüyor.
"Bandırma'ya 130 yıl önce Bulgaristan'dan göçmüşüz. Hep çiftçilik yaptık, kıt kanaat geçindik. Bir gün bana ömrüm boyunca sürdüğüm bu arazilerin altın değerinde olacağını söyleseler, 'Hadi oradan' derdim. Ama bir gün birileri geldi, arazilerimize büyük para ödedi ve bizi zengin etti..." Bandırma'ya yaklaşık 30 kilometre uzaklıkta bulunan Buğdaylı köyünde yaşayan 78 yaşındaki Hüseyin Meşeli, başlarına konan "talih kuşu"nu işte bu sözlerle anlatıyor.
Bölgede Hüseyin Dede ve onun gibi yaklaşık 500 köylü, babadan kalma arazilerini enerji yatırımları planlayan dev şirketlere satarak zengin oldu. Bugüne kadar bölgedeki araziler için köylülere yaklaşık 80 milyon TL'lik ödeme yapıldığı belirtiliyor. Düne kadar gözü kulağı hükümetin açıklayacağı ürün taban fiyatlarında olan köylüler, şimdilerde lüks arabalara biniyor, villa tipi evler yaptırıp Türkiye'nin turistik bölgelerinden arazi satın alıyor.
Türkiye'nin ihtiyacı olan yeni enerji yatırımları için Güney Marmara'ya akın eden EnerjiSA, Çolakoğlu, Borusan gibi dev şirketler Bandırma ve çevresindeki çorak arazileri, değerinin 10-15 kat üzerinde fiyatlarla satın alıyor. Yakın zamanda Taş Yapı, Ağaoğlu ve adı henüz açıklanmayan bir İtalyan şirketin de bölgede enerji yatırımı için düğmeye basması bekleniyor.
Köylüye 80 milyon TL ödendi
Çanakkale, Amasra ve Bozcaada ile birlikte Türkiye'nin en çok rüzgâr alan bölgesi olarak bilinen Bandırma, rüzgar ve elektrik üretimine ilişkin büyük çaplı enerji yatırımları için "cazibe merkezi" haline geldi. Bandırma-Çanakkale Yolu üzerindeki Buğdaylı, Edincik, Bezirci, Paşaçiftlik, Hıdırköy ve Şirinçavuş köyleri ve çevresindeki geniş tarım arazileri, son 2 yıldır yatırımcıların yeni gözdesi olmuş durumda. Araziler için köylülere ödenen paranın 80 milyon TL'yi bulduğu belirtiliyor. Bir anda zengin olan köylülerin hayatı, baştan aşağıya değişmiş durumda. İlk iş olarak köylerindeki sağlık ocağı ve camilerin aksayan yerlerini tamir ettiren köylüler, ardından kendi özel harcamalarına yönelmişler. Adeta küçük bir şantiyeye dönen köylerde, çiftçiler bir yandan hayvan otlatıyor bir yandan da 2-3 katlı villalarının temelini atıyorlar. Köy yolları lüks araçlardan ve traktörlerden geçilmezken, köylü kızlar bile direksiyon başına geçip yeni arabalarıyla "hava" atıyor.
Buğdaylı köylüsü 'köşe' oldu
En fazla arazi satan köylerin başında gelen Buğdaylı Köyü, şimdiden bölgede nam salmış durumda. 250 haneli köyde 100'den fazla kişi arazilerini Erdemir'den sonra Türkiye'nin en büyük demir-çelik şirketi olan Çolakoğlu Metalurji'ye sattı. Köy Katibi Süleyman Yazıcı, köylünün toplam 3 bin 800 dönümlük arazi sattığını belirterek, "Düne kadar kimsenin 5 bin TL vermediği araziler, 25-30 bin TL'ye satıldı. Hayvan otlatılan topraklar köylüyü zengin etti" diyor. Alıcı firmanın araziler için farklı bir fiyat tarifesi uyguladığını dile getiren Yazıcı, tamamıyla çorak arazilerin 11 bin TL'ye, zeytinliklerin 25 bin TL'ye, deniz kıyısındaki arazilerin ise 30-35 bin TL'ye satın alındığını kaydediyor.
Satışlardan elde edilen gelirin Buğdaylı'nın çehresini değiştirdiğini anlatan Yazıcı, "Bazı köylülerin arazi satışından 700-800 bin TL kazandığı oldu. Köylü parasını alınca önce arabasını değiştirdi, sonra evini yeniledi. Köye 60 sıfır araba, 15 çift çekerli sıfır traktör, 10'a yakın ikinci el araba girdi. Bazıları çocuğuna Bandırma'da iş kurdu, bazıları da turistik beldelerde arazi satın aldı" diye konuşuyor. Yazıcı, Buğdaylı Köyü Muhtarlığı'nın da arazi satışından karlı çıktığını, tapusu muhtarlıkta bulunan arazilerin satışından yaklaşık 900 bin TL'lik gelir elde ettiklerini söylüyor.
Köyde en fazla toprak satanlardan biri olan 78 yaşındaki Hüseyin Meşeli, toplamda ne kadar para kazandığını söylemek istemiyor ama biraz ısrar edince, "Parayı 2 çocuğum ve torunlara dağıtınca bana 160 milyar TL kaldı" diyor. Meşeli, büyük oğlunun Manyas'ta bir ev ve arazi satın alarak orada çalışmaya başladığını anlatıyor.
Birçok eve çamaşır, bulaşık makinesi alındığını, bazı evlerdeki araba sayısının ikiye hatta üçe çıktığını anlatan köy sakinlerinden Ahmet Çetin ise buna rağmen arazilere uygulanan satış fiyatından çok memnun değil. Köylünün satışlar sırasında birlik olamadığı için aslında arazilerin ucuza gittiğini öne süren Çetin, sıcak paraya kanıp arazileri sattıklarını ama topraktan koptukları için artık "mesleksiz" kaldıklarını vurguluyor. Çetin, "Biz çiftçiyiz. Tamam, şimdi krizde güzel para kazandık ama elimizden başka iş gelmez. Ev aldık, araba aldık... Sonra? Birkaç yıl sonra para bitince ne yapacağız?" değerlendirmesinde bulunuyor.
Buğdaylı köylülerinin parmak ısırtan talihi, Buğdaylı'ya 7 kilometre uzaklıktaki Bezirci köyü sakinleri tarafından da ilgiyle izleniyor. Buğdaylı kadar olmasa da bir miktar arazinin satıldığı köyden 59 yaşındaki çiftçi Ömer Alkın, her şeyin EnerjiSA'nın bölgede yatırım kararı almasıyla başladığını söylüyor. "Sabancı geldi, 2 liralık yere 10 lira verdi. Sonra her gelen kesenin ağzını açtı" diyen Alkın, ilk satılan arazilerle çiftçinin "bankalarla helalleştiğini" yani kredi borçlarını kapattığını dile getiriyor. Bölgeye yapılan yeni yatırımların işsizliğe çözüm olmasını isteyen 35 yaşındaki Basri Eken ise, "Şu an Sabancı'da 300-400 kişi çalışıyormuş. Seneye 600 kişi daha alacaklarmış. Ama bizim köyden orada çalışan sadece 5 kişi var. İnşallah yöremizden daha çok kişiyi işe alırlar" diye konuşuyor.
Kahvede ana gündem ekonomi
Yüzyıllardır çiftçilikle geçimini sağlayan Güney Marmaralı köylüler, birden bire zengin olmanın verdiği şaşkınlığa rağmen, önlerine açılan yeni hayatın keyfini çıkarmaya çalışıyor. Köy kahvesinde gün boyu dönen sohbetin ana konusunu, "Kim parasını iyi değerlendirdi, kim batırdı?" gibi zenginlik dönemi dedikoduları oluşturuyor. "Arazilerinizi sattığınız için memnun musunuz?" diye sorduğumuz Buğdaylı köyünün ileri gelenlerinden Reyhan Karaağaçlı, bastonu ile bir yandan toprağı eşeleyip bir yandan söyleniyor: "Bu, bize çıkan bir piyangoydu. Bazımız şansını iyi kullanacak, bazımız kendini çarçur edecek."

Çolakoğlu aldığı araziyi Sabancı'ya mı satacak

Bandırma ve çevresinden yaklaşık 4 bin dönümlük arazi alan Çolakoğlu Metalurji'nin söz konusu arazilerde nasıl bir yatırım yapacağı merak konusu. Demir-çelik alanında Türkiye'nin Erdemir'den sonraki ikinci büyük üreticisi olan Çolakoğlu'ndan bir yetkili, Çanakkale yolundan Marmara Denizi'ne kadar inen arazilere ilişkin, "Henüz buralarda ne yatırım yapacağımıza karar vermedik" diyor. Bölgede, Çolakoğlu'nun aldığı arazileri daha yüksek bir fiyattan Sabancı'ya ya da başka bir yatırımcıya devredebileceği konuşuluyor. Çolakoğlu'nun bölgedeki arazileri toplarken aracı olarak kullandığı Bandırma'daki Yüzbaşılar Halı Sarayı'nın sahibi işadamı Ekrem Yüzbaşı, Kuzey Marmara'nın sanayi yatırımlarına doyduğunu, yatırımcıların hızla Güney Marmara'ya kaydığını söylüyor. "Bandırma'da hem deniz hem kara hem de demir yolu bağlantıları var. İstanbul'a çok yakınız" diye konuşan Yüzbaşı, yakında organik tarım için yabancı yatırımcıların bölgeye geleceğine, Borusan, Ağaoğlu ve adını açıklamayan bir İtalyan şirketinin bölgede enerji yatırımı yapmak için araştırma yaptığına dikkat çekiyor.
17 NİSAN 2008
Talih kuşu önce Ceyhan'a konmuştu
Bandırmalı köylüler gibi Ceyhanlı arazi sahiplerine de talih kuşu konmuştu. Bakü-Ceyhan-Tiflis petrol boru hattının işlerlik kazanmasıyla birlikte bölgede doğan rafineri ihtiyacı ile 2000 yılından bu yana arazi fiyatları 40 kat artmıştı.
BANDIRMA'DAKİ BAZI ENERJİ YATIRIMLARI
ENERJİSA: Sabancı Holding iştiraki EnerjiSA, Avusturyalı ortağı Verbund ile hayata geçireceği 3 santralden birini Bandırma'daki Bezirci köyü yakınlarında kuruyor. 3 santral için toplam 1.1 milyar dolar yatırım yapacak olan EnerjiSA, yıllık 8 milyar kilovat/saat elektrik üretmeyi hedefliyor. 2010 yılında faaliyete geçecek Enerjisa Bandırma Doğalgaz Kombine Çevrim Santrali, yaklaşık 4 bin dönümlük bir arazi üzerine inşa ediliyor.

BİLGİN ENERJİ: Bilgin Enerji ile Yapısan Elektrik tarafından kurulan Bares Elektrik Üretim şirketi, 2 yıl önce Dutlimanı bölgesine her biri 1,5 megavat elektrik üreten 20 adet rüzgâr gülü ve tribünü inşa etti. Bares II Rüzgâr Enerjisi Santrali olarak adlandırılan bu tesis, Türkiye'nin ilk özel rüzgâr enerji santrali olma özelliği taşıyor. Santralde kullanılan rüzgar trübinleri General Electric tarafından üretildi.

ÇOLAKOĞLU: Türkiye'nin en büyük demir-çelik üreticilerinden olan Çolakoğlu, Bandırma-Çanakkale Yolu üzerindeki köylerden yaklaşık 3 bin 800 dönümlük arazi topladı. Çolakoğlu'nun bu arazilerde yeni bir yatırıma başlayıp başlamayacağı henüz bilinmiyor. Şu anda söz konusu arazilerde hiçbir inşaat izine rastlanmıyor.

AĞAOĞLU: İnşaat sektöründen enerji sektörüne atlayan Ağaoğlu Grubu, 2012'ye kadar enerji yatırımlarına 1,6 milyar dolar harcayacak. Türkiye genelinde bin megavatlık elektrik üretimi yapmayı hedefleyen Ağaoğlu'nun arazi baktığı bölgeler arasında Bandırma ilk sıralarda yer alıyor. Lisans almak için EPDK'ya başvuran Ağaoğlu, 2015 yılına kadar Türkiye'nin en büyük 10 enerji üreticisinden biri olmayı planlıyor. Ağaoğlu'nun ilgilendiği diğer bölgeler Bursa, Çanakkale ve Yalova.

kaynak: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=125568

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.