Blog Archive

Monday, August 9, 2010

Yenilenebilir enerji yatırımlarını hatırlarken

Arkadaşımız Naki Bakır'ın TÜİK verilerine dayalı yılın altı aylık dönemindeki dış ticaret açığı içersinde enerji ürünlerinin doğurduğu açık miktarı, bana yerli kaynaklardan ve yenilebilir kaynaklardan enerji üretimindeki durumuzu hatırlattı. AB, 2020'de bugün enerji tüketiminde yüzde 8.6 olan payı yüzde 20'ye çıkartma hedefini ortaya koydu. O döneme kadar AB üyesi olmayı düşünen Türkiye'de ise yenilenebilir enerjinin payı sadece binde 7. Yani AB içinde yer almak istenirse on yılda 20 kattan fazla artırılması gerekiyor. Oysa şu anda yenilebilir enerji yatırımlarında ülkemizde sorunlar yaşanıyor.

Arkadaşımız Naki Bakır, TÜİK verilerine dayanarak yaptığı çalışmada yılın ilk yarısında yüzde 100 büyüyen dış ticaret açığında enerji dışı ürünler ve enerji ürünlerinin artışını ve paylarını incelemiş. Buna göre altı aylık dönemde 28 milyar 501 milyon dolarlık dış ticaret açığının 15 milyar 522 milyon doları enerji ürünleri dış ticaretinden, 12 milyar 979 milyon dolarlık bölümü ise enerji dışı ürünlerin dış ticaretinden kaynaklanıyor.

TÜİK verilerine göre Türkiye altı aylık dönemde 17 milyar 563 milyon dolarlık enerji ürünleri ithal ederken, 2 milyar 41 milyon dolarlık enerji ürünü ihraç etmiş ve bu alanda 15 milyar 522 milyon dolarlık dış ticaret açığı vermiş.

Bu dönemde doğalgaz yüzde 42.8, taş kömürü ve ithal kömür yüzde 7.9, linyit yüzde 16, sıvı yakıtlar yüzde 2.5 paya sahip olmuş ve termik kaynaklar toplam yüzde 70 paya ulaşmış. Yenilebilir enerji binde 7 gibi çok düşük payda kalırken kalan yüzde 30'da hidroelektirik yüzde 28.7, jeotermal ve rüzgar yüzde 1.3 paya sahip olmuşlar.

AB'inde de Türkiye'de de 2020 hedefli olarak yerli kaynaklara yöneliş ve yenilebilir kaynakların artırılması enerji politikalarının amacı olarak ortaya koyuluyor.

AB bugün toplam enerjideki payı yüzde 8.5 olan yenilebilir enerji payını 2020'ye kadar yüzde 20 'ye çıkartmayı hedefliyor. AB 2020'de toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 35'ini, ısı ihtiyacının yüzde 10'unu yenilebilir enerji kaynaklarından elde etmeyi amaçlıyorlar.

Türkiye 2020 yılından önce AB entegrasyonunu tamamlayıp tam üye olmayı amaçladığına göre, bizim de AB'nin bu amacı doğrultusunda davranmamız gerekir. AB bu alanda yüzde 8.5 olan toplamdaki tüketim payını 10 yılda yaklaşık 2.5 kat artışla 2020 yılında yüzde 20'ye ulaşmayı amaçlarlarken, bizim binde 7 olan oranımızı 20 kattan fazla artırmayı amaçlayan bir planlama içersinde olmamız gerekir

Oysa, yenilebilir enerji alanında yapılan yerli yabancı başvurular sürekli sorunlarla hayata geçemiyor. Yenilebilir enerji için 31.925 MW'lık üretim amaçlayan 726 başvuru yapılmış durumda. Bunlardan 15'i reddedilmi, 114'üne verilen üretim lisansı toplamı 3.6 MW seviyesinde kalmış.

İşte bu dışa bağımlılığımızı hızla artıran doğalgaza ve tükenen fosil yakıtlara dayalı enerji üretim yapımız benim yenilenebilir enerji konusunu hatırlamama ve AB hedeflerinin ne kadar uzağında olduğumuzu bir kez daha irdelememe neden oldu. Türkiye yenilebilir enerji başvurularını hızla ele alıp sonuçlandırıp bu alandaki yerli üretimini hızma artırmak zorundadır. İçinde bulunduğumuz durum bunu net olarak ortaya koymaktadır.


Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/yenilenebilir-enerji-yatirimlarini-hatirlarken-osman-arolat_17_96694_yazar.html?

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.