Blog Archive

Friday, August 21, 2009

Ekolojik kriz, ekonomik krizi aratacak

Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları ve TEMA Vakfı tarafından Türkçe’ye çevrilerek yayımlanan “Dünyanın Durumu 2009” adlı rapor, sera gazları salınımı önümüzdeki birkaç yıl içinde acilen geri döndürülemezse oluşacak iklim değişikliğinin uygarlığımızı yok edecek boyutlara vardığını bildiriyor.

World Watch Enstitüsü tarafından hazırlanan “Dünyanın Durumu 2009”, acil ve işlevsel bir eylem planı oluşturma konusunda bir yol haritası ortaya koyuyor. Bu çalışma 40’ı aşkın uzman yazarın çabaları ile oluşturuldu.

TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, Türkiye’nin de iklim değişikliğinin olumsuz ya da tehlikeli etkileri açısından risk grubu ülkeler arasında görülmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye, büyük bir olasılıkla kaybedenler arasında yer alacaktır” dedi.

TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca Türkiye İş Bankası Çamlıca Tesisleri’nde gerçekleştirilen basın toplantısında, dünyanın ve Türkiye’nin alarm veren ekolojik tablosunu ortaya koydu.

Toplantıda açıklanan ve bu yıl küresel ısınma konusunu ele alan “Dünyanın Durumu 2009” kitabının içeriği, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin değerlendirme raporu bulgularına dayanarak oluşturuldu. Rapor özetle, ısınmanın “kuşku götürmez bir gerçek” olduğunu bilimsel bir kesinlikle ortaya koyarken, ısınmaya sebep olan sera gazları salınımı önümüzdeki birkaç yıl içerisinde acilen ve anlamlı bir şekilde geri döndürülemezse oluşacak olan iklim değişikliğinin uygarlığımızı yok edecek boyutlara vardığını bildiriyor.

40’ı aşkın uzman yazarın çabaları ile ortaya çıkan “Dünyanın Durumu 2009”, konuyu oldukça geniş kapsamlı bir ölçekte ele alarak acil ve işlevsel bir eylem planı oluşturma konusunda kapsamlı bir yol haritası ortaya koyuyor. İklim değişikliği ile mücadele konusunda hükümetlerin yeni bir mutabakat arayışı için bir araya geleceği aralık ayındaki Kopenhag iklim toplantısı da “Dünyanın Durumu 2009”da parmak basılan sorunların ne kadar isabetli olduğunu ayrıca vurguluyor.

“Dünyanın Durumu 2009”u hazırlayan World Watch Enstitüsü, bu yıl, bir referans kitabı yayınlamanın ötesine geçerek, küresel iklim değişikliğine karşı başlatılacak olan iki yıllık dönüşüm kampanyasında aktif olarak görev alacak. Kopenhag iklim anlaşmasına dayalı olarak özellikle Çin, Hindistan ve Amerika gibi ısınmaya önemli ölçüde olumsuz etki yapan ülkelerdeki gelişmeleri izleyerek, bilimsel anlamda veri toplama ve değişime karşı bilinçlenme konusunda katkı sağlayacak.

Yeni bir toplumsal düzen zorunlu
Bu yıl ilk kez Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan yıllık raporun ortaya koyduğu iklim değişikliği ile mücadele çok boyutlu faaliyetler gerektiriyor. Ancak, sorunların çözümünde toplumsal bir bilinç geliştirilmesi, bilimsel desteğin sağlanması ve güçlü bir siyasi irade çok büyük önem taşıyor. Bu bağlamda medyanın rolü de diğer faktörler kadar önemli. “Dünyanın Durumu 2009”, iklim değişikliğine karşı alınması gereken tedbirlerin yanı sıra bu dönüşüm sürecini, özellikle insan hayatı ve ekolojik denge üzerindeki etkileri çerçevesine odaklanarak inceliyor.

Rapor, 22. yüzyıla doğru ilerlerken yeni bir toplumsal düzen inşa etmek zorunda olduğumuzu ortaya koyuyor. Kitapta iklim değişikliğine karşı geniş ölçekli kitlesel çözüm alternatifleri de devreye alınıyor. Küçük adımlarla sorunu çözme lüksü kalmadığı belirtilen raporda, 20 yıldır uygulanan ve başarısızlığa uğrayan pilot projelerin zaman kaybettirdiğine dikkat çekiliyor.

Nüfus baskısı artıyor
Dünya nüfusunun ekolojik sistemler üzerindeki baskısı bir gerçeklik olarak önümüzde duruyor. Nüfusun en az 20, 30 yıl daha artış eğiliminde olacağı biliniyor. Böyle bir konjönktürde yapısal değişimler zorlu bir çabayı gerektiriyor. Kitap, sürecin getireceği yenilikleri teknoloji, insan davranışları, yeni yönetim anlayışları, eşitlik ve paylaşım gibi konular altında inceleyerek, gelecek on yıllarımıza da ışık tutuyor.

Türkiye risk grubunda
Türkiye İş Bankası Çamlıca Tesisleri’nde yapılan basın toplantısında risk grubuna dahil ülkeler arasında gösterilen Türkiye’nin en çok zarar görecek ülkelerden olacağı uyarısı yapıldı. Buna göre ilkbahar ve yaz mevsimlerindeki gece en düşük hava sıcaklıkları, Türkiye’nin pek çok kentinde istatistikî ve iklimbilimsel açıdan önemli ölçüde artma eğilimi gösteriyor. Ülkemizde, 1990’lı yılların başına kadar soğuyan ortalama hava sıcaklıklarında, sonbahar mevsimi dışında, özellikle kış ve ilkbahar mevsimlerinde daha belirgin olmak üzere ısı artışı gözleniyor.

Türkiye ve bölgesinde kış yağışları azalıyor
Ankara Ticaret Odasının (ATO) “Küresel Isınma Kıskacında Türkiye Raporu”na göre; ABD dünya nüfusunun yüzde dördüne sahip, ancak karbondioksit üretiminin yüzde 25’inden sorumlu. İngiltere karbondioksitin yüzde üçünü üretiyor. Hindistan’ın karbondioksit üretimi, ise nüfusu ondan 15 kat fazla olmasına rağmen İngiltere ile hemen hemen aynı.

Atmosfere yılda 220 milyon ton karbondioksit bırakan Türkiye ise 20. sırada. 2010 yılında bu rakam 400 milyon tonlara ulaşacak. Atmosfere tüm dünyada yılda ortalama 21 milyar ton karbondioksit salınıyor ve bu miktar giderek artıyor. Sera gazındaki artışın nedeni, kömür ve doğal gazdan elektrik elde etmeye ve petrole dayalı ulaşıma yapılan yatırımlar olarak görülüyor.

Küresel ısınma sonucu Türkiye’yi, tayfunlarda artış, yangınlar, ekosistemlerin değişmesi, biyolojik çeşitliliğin azalması, gıda üretim düzeninin bozulması, yoksulluk, hastalık ve deniz seviyesinin yükselmesi gibi dev sorunlar bekliyor. Türk Meteoroloji yetkililerince, önümüzdeki yıldan itibaren insanların aşırı sıcak bir günün ardından gelen aşırı yağışlara, sellere alışması gerektiği ve önümüzdeki beş yılda bu gibi olayların sıklıkla gerçekleşeceği vurgulanıyor.

“81 İlde 81 Orman” gibi projeler gerek
Toplantıda konuşan Hayrettin Karaca, sonuç olarak karbondioksit emisyonlarının en aza indirilebilmesi için yenilikçi, özgün endüstriyel keşiflerin önünün açılması, nüfus kontrolü ve yeni bir yaşam şekli bulunması gerektiğini söyledi. Karaca, toprağı iyileştirmek için ise İş Bankası’na ait “81 İlde 81 Orman” gibi projelere ihtiyaç olduğunu, eşitlikçi bir paylaşım düzeni ve ekonomik istikrar gerektiğini kaydetti. TEMA Onursal Başkanı Hayrettin Karaca, bu eserin ortaya çıkmasında başta Worldwatch ekibi olmak üzere, Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Başkanı’na kadar çabaları ve katkıları olan herkese teşekkür etti.

“Dünyanın Durumu” Hakkında:
Worldwatch Enstitüsü tarafından hazırlanan, “Dünyanın Durumu” serisi bu kulvarda ortaya konan en nitelikli çalışmalardan biridir. “Dünyanın Durumu” serisi 1984’ten beri kesintisiz bir şekilde ve halen 36 farklı dilde yayımlanıyor. Bu başarının olgunlaşmasında küresel bir bakış açısı ile sürdürülebilir yaşam teması etrafında örgütlenen nitelikli ve özverili bir kadronun azmi yadsınamaz. “Dünyanın Durumu”, yakın geleceğimizde bizi bekleyen yaşamsal önemde, kitlesel çevre sorunlarına karşı uyarıcı ve önerileri ile de önleyici bir yaklaşımla ortaya konmuş önemli bir referans kitaptır. TEMA Vakfı, 1993 yılından beri Dünyanın Durumu serisi kitaplarını Türkçeye çevirerek doğadostu okuyucuların yararına sunmaktadır.

TEMA

Kaynak: http://www.teknoport.com.tr/2009/08/21/ekolojik-kriz-ekonomik-krizi-aratacak/

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.