Blog Archive

Sunday, January 23, 2011

Saran, güneş nöbetinde

Cumhuriyet - Saran Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sadettin Saran, bundan sonra özel hayatıyla daha az gündeme gelme kararı aldı. Spor medyası, enerji, savunma sanayii, madencilik, turizm, sağlık gibi 7 sektörde faaliyet gösteren Saran Holding yeni dönemde güneş enrjisi yatırımlarına odaklanmayı planlıyor. 2009’da İspanyol Fersa şirketi ile 1 milyar dolarlık güneş ve rüzgâr enerjisi yatırımına imza atan holding, hükümetin açıkladığı güneş enerjisi birim fiyatlarını cazip bulmadığı için de beklemede. Saran Holding’in patronu Sadettin Saran, “O fiyatlar bizim de yabancı yatırımcımızın da şevkini kırdı. Belki birim fiyatları artar diye bekliyoruz. Ama yabancı ortağımız bekler mi bilmiyorum. Beklemesi için çabalıyoruz” dedi. Kürt sorununun çözümüne katkı sunmak için özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da spor salonları yaptıran Sadettin Saran ile holdingin yeni yatırımları, Fenerbahçe yöneticiliği, Kürt sorunu, spor medyasının durumuna ilişkin konuştuk.

Holding olarak şu anda 7 ana sektörde faaliyet gösteriyorsunuz, sektörlerde bümüyeniz nasıl?

- 7 sektörde 33 şirketle faaliyet gösteriyoruz. Çek Cumhuriyeti’nin en büyük tur şirketi olan Cedok’u satın aldık. Avrupa’nın en büyük tur şirketlerinden birini de satın almak üzereyiz. Cedok’un 250 milyon doların üzerinde cirosu var. Yeni alacağımız şirketin de 100 milyon doların üzerinde cirosu bulunuyor. Yani 400 milyon dolarlık cirosu olan iki seyahat acentesinin sahibi olacağız. Helikopter şirketimizde 4 adet helikopter aldık. İlk helikopterimiz bu yıl gelecek.

Enerji sektöründe neler yapıyorsunuz, İspanyol ortakla yatırımlarınız ne boyutta?

- Erzurum, Tunceli ve Mersin’de HES projelerimiz var. Şu anda 51 megavata sahibiz. Biz HES’ler için Doğu bölgelerini ağırlıklı olarak seçiyoruz. Lisans ve ÇED aşamasında bazı sıkıntılarımız var. ÇED raporlarımız daha yeni çıktı. Tunceli’de geçenlerde HES’lere karşı büyük bir protesto oldu. Bir grup buraya holding binamızın önüne de geldi. Bazı sıkıntılar var. Bu protestolar tabii ki bize geri adım attırmayacak. Tunceli’de şantiyede 350 kişi çalışacak. Biraz da bu boyutunu düşünmek lazım. Tunceli değil de gider başka yerlere de yapardım. Birkaç ay içinde HES inşaatlarına başlamayı planlıyoruz. Ancak bundan sonra HES’e ağırlık vermek istemiyoruz. Biz asıl Güneş’i bekliyoruz. İspanyol ortağımız Fersa ile yaptığımız bir anlaşma var. Onlarla Güneş ve rüzgâr enerjisinde faaliyet göstermek istiyoruz. Ama Güneş’te devletin açıkladığı birim fiyatı bizi hayal kırıklığına uğrattı. O fiyatlar bizim de yabancı yatırımcımızın da şevkini kırdı. Belki birim fiyatları artar diye bekliyoruz.

Ortağınızın beklemeye sabrı var mı?

- Evet, ortak beklemeyebilir. Şimdi onların beklemesi için çabalıyoruz. Seçim sürecine giriyoruz, Güneş ve rüzgâr enerjisisinde ne olacak ne bitecek diye de kaygılanıyoruz. İspanyollarla 2009’da, 2015’e kadar 1 milyar dolarlık bir sözleşmeye imza attık. Ama plan uymadı. Devletin Güneş enerjisinde açıkladığı fiyat 10 Avro/sent. Ve bunlar istediğimiz gibi değil.



Özel hayatla daha az gündeme geleceğim

Medyada ağırlıklı olarak özel hayatınız ve Fenerbahçe ile ilgili gündeme geliyorsunuz. Bu sizi rahatsız ediyor mu?

- Özel hayatımla bundan sonra daha az gündeme geleceğim. Türk insanın ilgisini sporla magazin daha çok çektiği için o alanlarla gündeme geldim. Ama şimdi o azalacak. Haliyle bunlarla gündeme gelmekten rahatsız oluyorum. FB benim için çok önemli. Orada yöneticilik yaptım. 6 yaşından beri Fenerliyim. 2 defa ihraç edildim. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Dolaysıyla FB’nin hayatımda çok önemli bir yeri var. FB ile ilgili isteğim, arzum devam ediyor. Kongrelerde bana olan istek, arzu devam ediyor. Şu anda Fener’e dönmemle ilgili davam devam ediyor, bununla uğraşıyorum. FB’ye geri döndüğüm takdirde yeniden aday olacağım. 6-7 ay içinde davanın bitmesini bekliyorum.



Yeni TV kanalları kuracağız

Spor medyasının yarıdan fazlasının isim hakkı sizde, bu alanda yeni dönemde ne tür atılımlarınız olacak?

- Mevcut faaliyetlerimize devam edeceğiz. Krizde HD diye bir şirket kurduk. Artık HD yayında maçları kendimiz çekiyoruz. Daha önce maçları banttan alıp satarken şimdi canlı satıyoruz. Çekimler için mobil TIR’lar aldık. Yabancı spor yayınlarının yüzde 70’i bizde.

Önümüzdeki yıllarda holdingin asıl büyüme alanı hangisi olacak?

- Enerji olacak. Medyada yakın bir zamanda olmasa da spor olarak görsel medyada bir şeyler yapabiliriz. 3-4 tematik kanalımız var. O mealde bir şeyler yapabiliriz. Radyolarımızı büyütebiliriz. Şu anda 5-6 radyo kanalımız var. Yeni televizyon kanallarının kurulmasını konuşuyoruz. Acelemiz yok ama biz görsel medya işine girersek tamamen ticari sebepten gireriz.

Holdingin 2011 hedefleri nelerdir?

- 2010’da sadece Saran Medya 70 milyon dolarlık bir ciro yaptı. Holding olarak bu yıl yüzde 15 büyüme bekliyoruz. Yatırımlarımızın geri dönüşünü de bu yıl alabiliriz. Tuttur’da bu yıl iyi gelişmeler olabilir. Tuttur tek başına bu yıl 50 milyon dolar ciro olabilir. HES’lere başladığımızda şu anda 2500 olan çalışan sayımız 3000’e çıkar.

İstihdam tek başına yetmez

Artık iş dünyası da Türkiye’nin en önemli ve çözülmesi gereken sorunun Kürt sorunu olduğuna inanıyor, bu konuda hükümetin, iş dünyasının üzerine düşeni yaptığına inanıyor musunuz?

- Bugüne kadar tabu olarak kabul edilen şeyler artık konuşulmaya başlandı. Bu geç de olsa önemli bir gelişme. Tabii Türkiye’nin bunu aşabilmesi için toprak kaybı paranoyasından kurtulması gerekiyor. Bence bu yersiz bir paranoya. Bu soruna biraz daha objektif bakmak gerekiyor.

Sorunun çözümü için atılan adımlar yeterli mi?

- Tabii ki atılan adımlar yeterli ve hızlı değil. Birtakım kutuplaşmalar azaldı. Senelerce bu kavgalardan faydalanan gruplar vardı, bunlar tabii ki devam edecek. Ama artık insanlar biraz daha bilinçlendi. Bir işadamı olarak bu sorunun çözümü için istihdamın önemli bir ayak olduğuna inanıyorum. Eskiden bu sorunlar konuşulamazdı. İstihdam tek başına kan dökülmesini engelleyemez. Ama engelleyecek önemli faktörlerden bir tanesidir. Ben de bir işadamı olarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum.

Holdingin sosyal sorumluluk projelerine bakıldığında özellikle Doğu’nun en ücra köşelerini görüyoruz, buralara gitmenizin temel nedenleri nelerdir?

- Kürt sorunu Türkiye’nin en büyük sorunudur. Kürt sorunu çözüldüğünde Türkiye dünyanın en büyük güçlerinden biri haline gelebilir. Kürt sorununu aşmanın en önemli yolu insan faktörü. Senelerce birtakım şeyler suiistimal edildi. Birtakım insanlar birtakım olumsuzlukları istismar etti. Ben Kırıkkaleli olmama rağmen sosyal sorululuk adına insanları bazı şeylerden uzaklaştırmak için o bölgeye spor salonları yaptım. Sinema salonlarına destek olduk. Ardahan, Ağrı, Çukurca ve Kırıkkale’de spor salonları yaptık, yapmaya devam edeceğiz. Bu yıl içinde Muş ve Şırnak’ta düşünüyoruz. Seçim telaşına girmeden biz bu yatırımları yapmak istiyoruz.



Doğan ile ilgilendik

Doğan Grubu medya grubunu satmak için düğmeye bastı, siz ilgileniyor musunuz?

- Evet, Doğan medya ile ilgilendik. Hatta, bir şirketiyle çok ilgilendik ama olmadı, anlaşamadık. Biz de gelişmeleri dışarıdan izliyoruz. Doğan’ın bazı şirketleri çok aşağıda, bazıları çok kârlı gözüküyor. Kârlı gözükenlerin taliplileri çok. Stratejik olarak daha fazla ilgilenmeme kararı aldık.

İnternet medyasında yatırımlarınız ne boyutta?

- Orada iyi yatırımlarımız var. Bahis sitesi Tuttur.com’u aldık. Şu anda yüzde 10 pazar payımız var. Bu alanda 33 çalışanımız bulunuyor. Tuttur’da 150 bin üyemiz var. Sürekli iyiye giden bir trendi var, bundan memnunuz. Tuttur’u da destekleyecek birtakım spor portalları kurma konusunda çalışmalarımız var. Sporun çok içindeyiz. Voleybol, basketbol ile ilgili çalışmalarımız olacak. Basketbol bonservisler üzerine çalışacak, yetenekli basketçi yetiştirecek bir şirket kurmayı planlıyoruz.



Herkesle kavga etmekle iş yürümez

FB şu anda ligde kötü performans gösteriyor. Lider Trabzon ile aralarında 9 puan var. Bu kötü performansın nedenleri nelerdir?

- FB’nin durumu parlak gözükmüyor. Ama ligde şampiyonluk ihtimali hâlâ var. FB’nin buralarda olmaması gerekiyordu. FB’nin temel sorunu, iyi yönetilemiyor. FB’nin bu paralarla bu destekle, bu taraftarla bu potansiyelle, bırakın Türkiye’de Avrupa da bile çok ciddi söz sahibi olması lazımdı. FB basketbola, voleybola profesyonel bir zihniyet geldi orada başarılı yürüyorlar. Ama futbolda Aziz Bey (Yıldırım) yetkileri devretmediği, iyi yönetmediği için orada beklenen başarı gelmiyor. FB çok uzun süredir beklenen performansı gösteremiyor. Avrupa’da hiçbir zaman bekleneni veremedi.

FB’de neler yapılmalı ki gereken performansı gösterebilsin?

- Aziz Bey bu işi yapamıyor. Halı sahada futbol oynayarak bu iş olmaz. Yetki vermek profesyonel olmak gerekiyor. Şeffaf olmak, sevgi dolu olmak lazım. Herkesle kavgalı olmakla, bağrışla çağrışla, despotlukla bu işler olmuyor. Güç kullanırken güçte sevgi yoksa iş despotluğa döner. FB’de böyle bir durum var.



Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/?hn=208834

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.