Hızla büyüyen enerji sektörü KOBİ'leri de harekete geçirdi. Ankaralı GSR Enerji, Türkiye'nin rüzgâr yapısına uygun yerli dikey türbinlerini üretmeyi başardı, ihracat yakında
Türkiye'nin gelişim trendlerini iyi okuyan KOBİ'ler, hızlı ve çevik yapılarının avantajını da arkasına alarak girdikleri sektörlerde hızla yükseliyor. Bu firmalardan biri de GSR Enerji. Sektördeki boşlukları değerlendiren firma uzun süren Ar-Ge çalışmalarının ardından 'WAW' adını verdiği yerli rüzgar türbinlerini üretmeyi başardı. Alışılmışın dışında dikey eksenli çalışan ve yel değirmenlerini andıran görüntüsüyle dikkat çeken türbinler, yön durumu fark etmeksizin en düşük rüzgârla dahi verimli enerji üretebiliyor. Firma tarafından patenti de alınan sistem ithalatın da azaltılmasını hedefliyor.
4 BÖLGEDE ÜRETİM BAŞLADI
GSR Enerji'nin Genel Müdürü İsmail İnci, neredeyse tamamı ithal edilen rüzgâr enerji sistemlerinin geliştirdikleri sistemle aşağıya çekileceğini söylüyor. İnci, "Türkiye enerji sektöründe bir devrim yaşıyor. Bu devrim KOBİ'leri de şahlandırdı. Uzun süre çalıştıktan sonra da yüzde 100 yerli rüzgâr türbinlerini üretmeyi başardık" diyor. Söz konusu rüzgâr türbinlerinin tamamlandığını ve şu an 4 pilot bölgede üretime başladıklarını da anlatan İnci, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu yıl satışa başladık. WAW türbinler diğer sistemlere göre daha ucuz. Sistem kısa sürede kendini amorti edebiliyor. Ayrıca kanat yapısındaki farkı nedeniyle rüzgârı 90 derece açıyla karşıladığından, hangi coğrafyada olursa olsun rüzgârdan daha fazla güç elde edebiliyor."
HEDEF 700 MİLYON DOLARLIK SATIŞ
Sektörün dünya genelindeki durumuna değinen İsmail İnci, dünyada rüzgâr enerjisi alanında 200 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığını ve yaklaşık 175 bin MW kurulu santral gücüne ulaşıldığını kaydediyor. Almanya, Amerika, Çin ve İspanya'da kurulu güçlerin 30-35 bin MW düzeyinde olduğunu açıklayan İnci, "Türkiye'de bu rakam ancak bin 500 MW. 2012 yılında Almanya'nın Husum kentinde düzenlenecek dünyanın en büyük rüzgâr enerjisi fuarında yer alacağız" şeklinde tanımlıyor. Orta vadede ise Ortadoğu pazarında yatırım planladıklarını belirten İnci, 2011'de iç piyasada 500 milyon dolarlık satış, 200 milyon dolar da ihracat hedeflediklerini vurguluyor.
Küresel ısınmaya yenilenebilir enerji
2020 yılı itibarıyla üretilen enerjinin yüzde 20'sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacağını söyleyen İsmail İnci, günümüzde rüzgâr enerjisinin üretimdeki payının yüzde 3,7 olduğunu dile getirdi. İnci, rüzgâr enerjisinin en önemli artısının küresel ısınmanın temel sebebi olan karbon emisyonuna ve diğer çevresel sorunlara yol açmaması olduğunu sözlerine ekledi.
Patenti hemen alındı
Diğer türbinlerin rüzgârı her durumda 90 derece karşılama ve rüzgârın yönüne göre türbinin açısını değiştirme durumunda olduğunu anlatan İnci, patentini de aldıkları kendi türbinlerinde ise böyle bir zorunluluğun olmadığını, rüzgâr nereden eserse essin, WAW türbinlerin dönmeye devam ettiğini kaydetti. İnci, "WAW türbinler, yüksek rüzgâr hızlarında durdurulmayıp sabit dönüş hızı ile üretime devam eder. Türbin ürettiği enerjiyi sabit ve istenilen değerde şebeke sistemine verir. 3 m/sn rüzgâr hızında üretime başlar, şiddetli rüzgârda da durdurulmayıp üretime devam eder" diye konuşuyor.
Su türbinleri de üretmek istiyor
Firmanın 2011 hedefleri arasında rüzgârın yanı sıra su türbinleri geliştirmek de var. Türkiye'de Ar-Ge ve üretim yaparak dışa bağımlılığı minimize etmek için çabaladıklarını belirten İnci, şu bilgileri veriyor: "Bu yıl su türbiniyle ilgili Ar-Ge çalışmalarına da başlayacağız. Rüzgâr enerjisini daha verimli kullanmak için farklı formlarda kanat yapımız olacak. Aynı zamanda su türbinleri konusunda da bir çalışma yapacağız. Ancak bu çalışmalarla ilgili en erken önümüzdeki yıl bilgi verebiliriz. Bugüne kadarki çalışmalarımız için 10 milyon dolar tutarında bir yatırım yaptık. 3 yıl içinde 500 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyoruz."
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2011/01/25/ilk_yerli_turbin_kobiden
Türkiye'nin gelişim trendlerini iyi okuyan KOBİ'ler, hızlı ve çevik yapılarının avantajını da arkasına alarak girdikleri sektörlerde hızla yükseliyor. Bu firmalardan biri de GSR Enerji. Sektördeki boşlukları değerlendiren firma uzun süren Ar-Ge çalışmalarının ardından 'WAW' adını verdiği yerli rüzgar türbinlerini üretmeyi başardı. Alışılmışın dışında dikey eksenli çalışan ve yel değirmenlerini andıran görüntüsüyle dikkat çeken türbinler, yön durumu fark etmeksizin en düşük rüzgârla dahi verimli enerji üretebiliyor. Firma tarafından patenti de alınan sistem ithalatın da azaltılmasını hedefliyor.
4 BÖLGEDE ÜRETİM BAŞLADI
GSR Enerji'nin Genel Müdürü İsmail İnci, neredeyse tamamı ithal edilen rüzgâr enerji sistemlerinin geliştirdikleri sistemle aşağıya çekileceğini söylüyor. İnci, "Türkiye enerji sektöründe bir devrim yaşıyor. Bu devrim KOBİ'leri de şahlandırdı. Uzun süre çalıştıktan sonra da yüzde 100 yerli rüzgâr türbinlerini üretmeyi başardık" diyor. Söz konusu rüzgâr türbinlerinin tamamlandığını ve şu an 4 pilot bölgede üretime başladıklarını da anlatan İnci, sözlerini şöyle sürdürüyor: "Bu yıl satışa başladık. WAW türbinler diğer sistemlere göre daha ucuz. Sistem kısa sürede kendini amorti edebiliyor. Ayrıca kanat yapısındaki farkı nedeniyle rüzgârı 90 derece açıyla karşıladığından, hangi coğrafyada olursa olsun rüzgârdan daha fazla güç elde edebiliyor."
HEDEF 700 MİLYON DOLARLIK SATIŞ
Sektörün dünya genelindeki durumuna değinen İsmail İnci, dünyada rüzgâr enerjisi alanında 200 milyar dolardan fazla yatırım yapıldığını ve yaklaşık 175 bin MW kurulu santral gücüne ulaşıldığını kaydediyor. Almanya, Amerika, Çin ve İspanya'da kurulu güçlerin 30-35 bin MW düzeyinde olduğunu açıklayan İnci, "Türkiye'de bu rakam ancak bin 500 MW. 2012 yılında Almanya'nın Husum kentinde düzenlenecek dünyanın en büyük rüzgâr enerjisi fuarında yer alacağız" şeklinde tanımlıyor. Orta vadede ise Ortadoğu pazarında yatırım planladıklarını belirten İnci, 2011'de iç piyasada 500 milyon dolarlık satış, 200 milyon dolar da ihracat hedeflediklerini vurguluyor.
Küresel ısınmaya yenilenebilir enerji
2020 yılı itibarıyla üretilen enerjinin yüzde 20'sinin yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlanacağını söyleyen İsmail İnci, günümüzde rüzgâr enerjisinin üretimdeki payının yüzde 3,7 olduğunu dile getirdi. İnci, rüzgâr enerjisinin en önemli artısının küresel ısınmanın temel sebebi olan karbon emisyonuna ve diğer çevresel sorunlara yol açmaması olduğunu sözlerine ekledi.
Patenti hemen alındı
Diğer türbinlerin rüzgârı her durumda 90 derece karşılama ve rüzgârın yönüne göre türbinin açısını değiştirme durumunda olduğunu anlatan İnci, patentini de aldıkları kendi türbinlerinde ise böyle bir zorunluluğun olmadığını, rüzgâr nereden eserse essin, WAW türbinlerin dönmeye devam ettiğini kaydetti. İnci, "WAW türbinler, yüksek rüzgâr hızlarında durdurulmayıp sabit dönüş hızı ile üretime devam eder. Türbin ürettiği enerjiyi sabit ve istenilen değerde şebeke sistemine verir. 3 m/sn rüzgâr hızında üretime başlar, şiddetli rüzgârda da durdurulmayıp üretime devam eder" diye konuşuyor.
Su türbinleri de üretmek istiyor
Firmanın 2011 hedefleri arasında rüzgârın yanı sıra su türbinleri geliştirmek de var. Türkiye'de Ar-Ge ve üretim yaparak dışa bağımlılığı minimize etmek için çabaladıklarını belirten İnci, şu bilgileri veriyor: "Bu yıl su türbiniyle ilgili Ar-Ge çalışmalarına da başlayacağız. Rüzgâr enerjisini daha verimli kullanmak için farklı formlarda kanat yapımız olacak. Aynı zamanda su türbinleri konusunda da bir çalışma yapacağız. Ancak bu çalışmalarla ilgili en erken önümüzdeki yıl bilgi verebiliriz. Bugüne kadarki çalışmalarımız için 10 milyon dolar tutarında bir yatırım yaptık. 3 yıl içinde 500 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyoruz."
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/Ekonomi/2011/01/25/ilk_yerli_turbin_kobiden
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.