Zeytinlerinizi kuruttuk kredileri geri verin.
İzmir Karaburun’da köylüler, Tarım Bakanlığı’ndan aldıkları kredi ile köylerinin çevresine zeytin ağaçları dikti. Ancak ağaçlar büyümeden köyün yakınına Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) ruhsatı verilince ağaçlar önce birer birer söküldü, kalanları da sulanamadığı için kurudu. Bakanlık şimdi kredi ile zeytin fidanı diken köylülerin fidanlara iyi bakamadığını söyleyerek verdiği krediyi geri istiyor. Aziz Nesin öykülerini aratmayan bir durumla karşı karşıya kalan Karaburun’un Yayla köylülerinden Mustafa Şenbahar, başlarından geçen ilginç olayı BirGün'e anlattı.
RES ZEYTİN FİDANLARINI KURUTTU
Şenbahar’ın anlatımına göre, 2007’de yaşadıkları köye zeytin ağacı dikmeye karar veren dört köylü ve muhtar Yusuf Arıcı, Tarım Bakanlığı’ndan sertifikalı zeytin kredisi alır. 570 dönüm araziye dönüm başına 250 TL veren beş köylü, zeytin fidanı diker. Zeytin fidanlarını diktikten sonra, 2009’da Lodos Elektrik Üretim A.Ş. lisans alarak köye Rüzgar Enerji Santrali (RES) tribünleri dikmeye başlar. Sıkıntılar da bundan sonra başlar. Şirket 74 dönümlük zeytin alanını telle çevirdiği için fidanların bir bölümü sulanamaz ve kurur. Şirket 2080 zeytin ağacını söker. Köyün etrafında da pek çok yere ‘Şantiye sahasıdır, girilmez’ yazıları asılır, şirket köylüleri adeta iş yapamaz hale getirir.
ÖNCE TEŞVİK SONRA ENGEL
Mağdur köylüler adına konuşan Şenbahar başlarına gelen olayın devamını şöyle anlatıyor: “Tarım Bakanlığı tarım alanı diye önce teşvik primi veriyor. Sonra da alanı imara açarak, ağaçların yetişmesine engel olup primlerin parasını geri istiyor. Bizlere henüz tebliğ ulaşmadı. Ancak kaymakamın kredinin geri ödenmesi noktasında karar verdiğini öğrendik. Böyle saçma bir durum olabilir mi?”
BİLİRKİŞİ DE KÖYLÜLERİN YANINDA
Köylüler Bölge İdare Mahkemesi’ne imarın iptali için dava açar. Bilirkişi rüzgar enerjisinde kamu yararı olmadığı açıklayarak köylülere destek verir. Şimdi ise gözler mahkemeden çıkacak kararda. Mustafa Şenbahar, Enerji Bakanlığı ile Enerji Piyasası Denetleme Kurulu'na ayrı ayrı dilekçeler yazdıklarını; ancak, iki kurumun da topu birbirine atıp "Yetkili biz değiliz" diyerek kendilerini geçiştirdiklerini belirtti. Şenbahar’a göre, “Her şey planlanmış, sadece kılıfına uydurmaya çalışıyorlar!”
KÖYLÜLERDEN İSTİHBARAT TOPLANIYOR İDDİASI
Yayla köyünde elli hanenin bulunduğunu ve köyde yaklaşık yüz yirmi kişinin yaşadığını söyleyen muhtar Yusuf Arıcı ise köyden iki kişinin santralde işe alındığını ve bu kişilerden köylü ile ilgili bilgi toplandığını iddia etti. Şirketin tribünleri kurması ile köyde yaşamın imkansız hale geleceğini, gürültü ve çevre kirliliğinin yaşanacağını söyleyen Arıcı, köylerini ve topraklarını savunmaktan vazgeçmeyeceklerini de sözlerine ekledi.
Kaynak: http://www.birgun.net/actuels_index.php?news_code=1344414912&year=2012&month=08&day=08
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.