Blog Archive

Sunday, June 12, 2011

Rüzgar Santralleri Enerji Acigina ve Issizlige Care Olacak

Rüzgar enerjisinin yaygınlaşması için ‘Uluslararası Rüzgar Enerjisi ve Santralleri Semineri’ düzenlediklerini söyleyen TUCSA Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Önümüzdeki dönemde rüzgar santrali yatırımı hızlanacak. Bu sayede enerji açığı ve işsizlik azalacak” dedi


Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA), yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar enerjisinin Türkiye’de gelişmesi ve yaygınlaşması için bugün ‘Uluslararası Rüzgar Enerjisi ve Santralleri Semineri’ düzenledi. İstanbul'da Rahmi Koç Müzesi Konferans Salonu’nda gerçekleşen seminere Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığı, Avrupa Yapısal Çelik Birliği (ECCS), Avrupa Yenilenebilir Enerji Birliği Türkiye Bölümü (EUROSOLAR Türkiye) ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) de destek verdi. ‘Uluslararası Rüzgar Enerjisi ve Santralleri Semineri’nde Türkiye’deki yatırım fırsatları, rüzgar enerjisi üretimi ve bunun Türkiye’nin üretim kapasitesine ve dolayısıyla istihdama katkısı konuları ele alındı. İki bölümde gerçekleşen seminerin ilk kısmında olanaklar ve gelişmeler, ikinci kısmında ise uygulama teknolojileri anlatıldı. Kamu yetkilileri ile yerli ve yabancı akademisyen ve sanayicilerin konuşmacı olarak katıldıkları seminere, sanayici ve akademisyenlerin yanı sıra iş dünyasından da büyük ilgi vardı.

“İstihdam yaratır”

Yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgar enerjisinin Türkiye’de geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini söyleyen Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Büyüyen Türkiye ekonomisi enerjide dışa bağımlılık sorunu yaşıyor. Enerji sorununa çareler üretmek amacıyla önlemler alan devlet, rüzgar enerji santralleri yatırımlarını destekleme kararı aldı. Bunun sonucunda şu anda 1.400 MW olan kurulu gücün 2023 yılına kadar 22.000 MW’a çıkartılmasının önünü açtı” dedi. Yapılacak yeni yatırımların Türkiye’nin enerji üretimini artıracağını belirten Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Ayrıca rüzgar santrallerin üretimi, nakliyesi ve kurulumunda bir çok kişiye görev düşecek. Bu durum işsizliğe de çare olacak” diye konuştu. Önümüzdeki dönemde rüzgar türbini yatırımlarının hızlanacağını ifade eden Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Bugüne kadar Türkiye’de sadece kule, küçük ölçekte türbin ve kanat imal ediliyordu. Bundan sonra belki tüm türbin üretimleri de ülkemizde yapılabilecek. Bu arada Türkiye’deki kule ve kanat ihtiyacının bir kısmı hali hazırda yurtdışından sağlanıyor. İç talebin 10-15 kat artmasıyla ve bölgedeki diğer ülkelerin de rüzgar enerji santrallerine yönelmesiyle birlikte yerli firmaların da üretimini ona paralel olarak artırması gündeme gelecek. Belki sektöre yeni oyuncular girecek. Yan sektörler de harekete geçecek. Jeneratör üretimi, pal üretimi ve tüm aksamıyla birlikte çelik kule üretimi hızlanacak” diye konuştu.

“Beş milyon ton çelik işlenecek”

Rüzgar enerji santrallerine yapılan yatırımın yapısal çelik sektörünün büyümesini de sağlayacağını ifade eden TUCSA Başkanı Prof. Dr. Yardımcı, “Türkiye’de rüzgar enerji santralleri kapasitesinin 12 yıl içinde 22.000 MW’a çıkması, diğer bir deyişle yaklaşık 15 kat büyümesi, aynı süre içinde yapısal çelik sektörünün de 3 milyar doların üzerinde çeliği Türkiye’deki tesislerde işlemesi anlamına geliyor. Bu da çelik yapı sektörünün bugün için işlediği 1 milyon ton yapısal çeliğin 2023 yılında 5 milyon ton hedefine ulaşmasında önemli rol oynayacak” açıklamasında bulundu.
Tüm bunların gerçekleşmesinden sonra Türkiye’nin bölgesinde rüzgar enerjisi üretimi açısından bir cazibe merkezi olacağını ifade eden TUCSA Başkanı Prof. Dr. Yardımcı sözlerine şöyle devam etti: “Bu nedenle Türkiye’nin mevcut olanaklarını iyi değerlendirmesi ve ilgili sektörleri zamanında harekete geçirerek hazırlıklarını tamamlaması lazım. Türkiye rüzgar potansiyeli açısından oldukça zengin bir ülke. Çeşme, Alaçatı, Çanakkale, Gelibolu, Balıkesir, Bandırma, Çatalca, Silivri ve Marmara Ereğlisi gibi bölgelerde iyi bir rüzgar potansiyeli var. Bunların değerlendirilmesi gerekiyor.”

‘Enerji kayıpları önlensin’

Enerji üretimi kadar üzerinde durulması gereken bir diğer konunun da enerji kayıpları olduğunu dile getiren Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Türkiye’de enerji verimliliği maalesef yeterince sağlanamıyor. Bu nedenle enerji kayıpları çok yüksek. Yalnız binalarda enerji verimliliği sağlanabilir, kayıplar önlenirse 10 bin megawatt enerji tasarrufu sağlanabilir. Bu miktar, yaklaşık olarak Türkiye’nin nükleer enerji santraliyle elde etmeye çalıştığı enerji miktarı kadar” açıklamasında bulundu.


Kaynak: http://www.petroturk.com/HaberGoster.aspx?id=5246&haber=Ruzgar-santralleri-enerji-acigina-ve-issizlige-care-olacak

No comments:

Post a Comment

Note: Only a member of this blog may post a comment.