Blog Archive

Tuesday, September 21, 2010

Enes'te rüzgar enerjisi yaygınlaşıyor

Edirne'nin Enez ilçesinde geçen yıl BOREAS A.Ş tarafından kurulan ve üretime başlayan Enez Rüzgar Enerjisi Santrali'nin ikinci ve üçüncü etaplarının kurulabilmesi için bakanlıktan onay beklediği bildirildi.

BOREAS A.Ş ile Ergene A.Ş Kurucu Ortağı İsmail Işık, Enez'de BOREAS A.Ş tarafından kurulan Enez Rüzgar Enerji santralini genişletmek istediklerini söyledi.

BOREAS I Enez Rüzgar Santrali'nin birinci etabını tamamlandığını ve üretime geçtiğini vurgulayan Işık, ikinci ve üçüncü etap santrallerini de kurmak için Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına başvurduklarını, bunun için onay beklediklerini belirtti.

Sektörün önü açıldı

Ülkede rüzgar santrallerinin yapılması için mevzuatlarda yapılan değişikliklerle sektörün önünün açıldığını vurgulayan Işık, şunları söyledi:

''Ama yatırımın hem yatırımcı, hem de ülke açısından doğru olması için uzun süre ölçümler yapılıyor. Bizde bunu yıllarca yaptık. Enez Hisartepe'de 4-5 yıl süren ölçümlerimiz oldu. Birinci etapta yaptığımız yatırımın maliyeti 24 milyon Avro civarında. Küçük bir yatırım değil. Hisartepe'nin arkasında da bir tepe var. Oraya da santral kurmak için bir müracaatımız var. Bu izinler alınabilirse ikinci ve üçüncü etaplarda devam edecek. İnşallah o izinleri alırız. Dediğim gibi, Enez'de rüzgar enerji santralinin birinci etabı tamamlandı, ikinci ve üçüncü etapları kurabilmek için bakanlık onayı bekliyoruz. İzinler çıktığında bu yatırım 2 veya 3 katına çıkabilecek bir yatırım olacak.''

Potansiyel yüksek

Rüzgar enerjisi santrallerinin tamamen çevre dostu olduğunu anlatan Işık, şöyle konuştu:

''Rüzgar yatırımları Türkiye için kaçınılmaz ve elzem yatırımlardır. Yatırımları hangi firma yaparsa yapsın önünün açılması lazım. Açılıyor da.. Bir ara mevzuat tıkanıklığı oldu, ancak onlarda aşıldı. Türkiye'nin rüzgara ihtiyacı var. Bu bölgede de bu var. Karadeniz'den girip Datça'dan çıkan bir kuşak içerisinde çok büyük bir potansiyel var. Türkiye'nin her yerinde yok bu potansiyel. Mesela Karadeniz'de yok. Bu potansiyel buralarda var."

Kaynak: http://www.internethaber.com/edirne/enez/eneste-ruzgar-enerjisi-yayginlasiyor-294321h.htm

Rüzgar Enerjisi Fuarı 2010 Almanya'nın Husum kentinde başladı

Dünya'nın önde gelen enerji fuarlarından biri olarak kabul edilen ve her iki yılda bir düzenlenen ''Rüzgar Enerjisi Fuarı 2010'' Almanya'nın Schleswig Holstein eyaletine bağlı Husum kentinde başladı.

Rüzgar Enerjisi ile ilgili ürün ve hizmetlerinin yanı sıra sektörün kalifiye ihtiyacının karşılanması içinde iş borsası oluşturulan fuara Türkiye'den BERDAN Civata Co. Ltd, EGESSC ve METYX Composites Kunststoff, Rotorblätter firmalarının da aralarında bulunduğu yaklaşık 30 ülkeden 950 firma katılıyor.

Rüzgar enerjisi, özellikle son yıllarda iklim değişikliğine karşı mücadelede ekonomik özelliğiyle hızla büyüyen önemli bir sektör haline gelirken, rüzgar ve güneş gibi değişik yollardan elde edilen yenilenebilir enerjiye ilgi her geçen gün artıyor.

Hamburg Fuar ve Kongre Merkezi ile ortaklaşa organize edilen, 43 bin metrekarelik bir alana kurulan fuar ile ilgili açıklama yapan Schleswig Holstein Ekonomi Bakanı Jost de Jager eyalet hükümetinin hedefinde rüzgar enerjisi kullanmayı daha da ileriye götürmek olduğunu belirterek, "Aralık 2009 yılı verilerine göre şu anda eyaletimizde 2 bin 600 rüzgar enerji üretimi yapan tribün bulunuyor ve enerji ihtiyacımızın yüzde kırkını karşılıyor. Sektörde 7 bin kişiden fazla istihdam etmesiyle Almanya'da öncülük eden durumdayız." dedi.


22 bin kişinin yaşadığı Husum kentinde tüm otel ve turistik tesislerin dolduğunu ifade eden Belediye Başkanı Rainer Maaß kente ayrıca dünyanın dört bir yanından 100 delegasyon grubu geleceğini ifade etti. 25 Eylül Cumartesi gününe kadar açık kalacak fuara dünya dört yanından 30 binde fazla ziyaretçi bekleniyor.

http://www.bighaber.com/ruzgar-enerjisi-fuari-2010-almanyanin-husum-kentinde-basladi/

Thursday, September 16, 2010

Rüzgar en çevreci dostumuz!

Bu 'köşeyi' sürekli okuyanlar son dönemde enerji ve çevre sorunlarına eğildiğimi fark etmişlerdir. 'Başka köşelerde' vurgulanan cari denge felaketi, kriz, çöküş, ülkeyi yabancılara satış konularından benim gibi sıkılanlar olduğunu da düşünüyorum. Bu nedenle her kişiyi ilgilendireceğini düşündüğüm çevre ve enerji konularına eğilmeyi de uygun buluyorum. Bugün yenilenebilir enerji türlerinden 'rüzgar enerjisi' konusuna eğileceğim.


Yenilenebilir enerji türleri içerisinde en ilginci ve bugün dünyada hızla yatırım yapılan enerji türü 'rüzgar enerjisi'dir. 1997 yılında dünyada kullanılan elektrik enerjisinin ancak 7.475 MW'ını oluşturan rüzgar enerjisi, 2006 yılında 73.904 MW'a yükselmiştir. Her ne kadar dünyada üretilen elektrik enerjisinin ancak % 1 kadarı bu yolla üretiliyorsa da, Danimarka elektriğin % 18'ini, İspanya % 9'unu ve Almanya % 7'sini rüzgardan sağlamaktadır.


Rüzgar enerjisi bol, yenilenebilir, temiz ve sera etkisini azaltma özelliklerine sahip olması dolasıyla fosil esaslı yakıtlardan sağlanan enerjinin yerini almaktadır. Rüzgar enerjisinin kullanılması dünyanın fosil yakıt rezervlerinin daha geç tüketilmesini sağlayacağı gibi, karbondioksit, kükürtdioksit ve diğer havayı kirletici maddeler yaymadığı için, diğer enerji kaynakları gibi çevreyi de kirletmeyecektir. Ayrıca, örneğin 2004 yılında ABD'deki maliyeti, dış faktörlerin maliyetteki etkilerini dikkate almadan dahi, yakıttan üretilen elektrik gücünden daha ucuzdu. Rüzgar gücü için yapılan yatırım sermaye yoğun olmasına rağmen, işletme ve bakım masraflarının düşük olması bu tür yatırımı ilginç hale getirmektedir.


Rüzgar enerjisi genelde ortalama rüzgar hızının 16 km/saat veya daha fazla olduğu alanlarda kurulmaktadır. Rüzgar türbini, normal durumda kesitinin sağlayacağı enerjinin teorik olarak en fazla % 59'unu üretir. Rüzgar hızı sabit olmadığı için türbinin kapasite faktörü yaklaşık % 35'tir. Bu oran nükleer tesislerde % 90, kömürlü tesislerde % 70 ve petrolle işleyen tesislerde % 30'dur. Pek çok sayıda türbinin kurulduğu rüzgar parklarındaki türbinler arasında, ek bir enerji kaybını engellemek amacıyla, belirli mesafe bırakılır. Bu sebeple rüzgar parkları büyük alanları kapsar. Rüzgar gücünün her an değişiklik göstereceği düşünülürse, elde edilen elektrik enerjisi de saatlik, günlük ve mevsimlik olarak değişecektir. Bu sebeple rüzgar gücünün kullanıldığı elektrik şebekesinin diğer üretim kaynaklarıyla yedeklenmesi ve çok dikkatle yönetilmesi gerekir.2010 yılına kadar dünya rüzgar gücü üretiminin 160.000 MW'a yükselmesi beklenmektedir. Almanya'nın hedefi 2010 yılına kadar elektrik ihtiyacının % 12.5 oranını rüzgar gücünden sağlamaktır. İspanya 2010 yılına kadar 20.000 MW rüzgar gücü kapasitesine erişmeyi hedeflemiştir. Büyük rüzgar parkları dışında küçük ölçüde bireysel olarak da elektrik üretilmektedir. Örneğin Çin'de yaklaşık 300.000 bireysel rüzgar türbini meskenler için elektrik üretmektedir.


Elektrik İşleri Etüt İdaresi (EİE) tespitlerine göre Avrupa'da rüzgar enerjisi bakımından en zengin ülkelerden biri Türkiye'dir. O kadar ki, rüzgar enerjisi kaynakları Türkiye'nin elektrik ihtiyacının tümünü karşılayacak düzeydedir (kullanılabilir potansiyel 20.000 MW). Türkiye Rüzgar Atlası 2002 yılında tamamlanmıştır. Buna göre, rüzgar enerjisi temini açısından en uygun bölgeler, Bandırma, Antakya, Kumköy, Mardin, Sinop, Gökçeada, Çorlu ve Çanakkale'dir. Planlamaya göre Türkiye'de rüzgardan 2007 yılında 1.413, 2010 yılında 1.788 ve 2013 yılında 2.163 MW gücünde elektrik enerjisi üretilecektir.


Önemli rüzgar gücü üreten ülkeler aşağıdaki tabloda belirtilmiştir.
Son devreye giren rüzgar enerjisi santralı Bandırma'dır. Eylül 2006 tarihinde açılışı yapılan bu santralın yıllık kapasitesi 120 milyon kwh'tır ve 100.000 kişi için yeterli elektrik üretecektir. Bu konunun ihmal edilmemesi gerekir!


Kaynak: http://www.aksam.com.tr/2010/09/01/yazar/7842/aksam/yazi.html

Rüzgar enerjisi ihaleye çıkıyor

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Çeşme Yarımadası’nda yaklaşık 5 yıldır kurulmayı bekleyen ve toplam yatırım miktarı 1.2 milyar TL’yi bulan rüzgar santralleri ile ilgili müjde verdi.


Yıldız, üretilen enerjiyi iletecek olan hat için bölgede kurulacak iki trafo merkezinden ilkinin ihalesine Ekim ayında çıkılacağını açıkladı. Çeşme Yarım-adası’na yapılacak olan 570 milyon eroluk (1.2 milyar TL) rüzgar santrali yatırımlarında beklenen haber birinci ağızdan geldi. Bölgedeki iletim hatlarının yetersiz kalmasından kaynaklı yatırımcı firmaların finanse edilecek 40 milyon euroluk iletim hattı yatırımı ile toplam 477 megawatt gücünde rüzgar enerjisinin de önü açılacak.


Bakana bilgi


Bakan Yıldız, yatırım kapsamında bölgede kurulacak olan iki trafo merkezinden Urla Uzundere trafo merkezi için gerekli ödeneğin yatırım planına alındığını belirterek “Ekim ayı içinde ihaleye çıkmamız gerekiyor” dedi.


Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ege/15706070.asp

Sunday, September 12, 2010

Wind Energy Basics

What is wind energy?

In reality, wind energy is a converted form of solar energy. The sun's radiation heats different parts of the earth at different rates-most notably during the day and night, but also when different surfaces (for example, water and land) absorb or reflect at different rates. This in turn causes portions of the atmosphere to warm differently. Hot air rises, reducing the atmospheric pressure at the earth's surface, and cooler air is drawn in to replace it. The result is wind.

Air has mass, and when it is in motion, it contains the energy of that motion("kinetic energy"). Some portion of that energy can converted into other forms mechanical force or electricity that we can use to perform work.

More reading:
Where Does Wind Energy Come From
and its subsections contain a very extensive description of the various geographical and geophysical factors that drive the circulation of the winds around our planet.

TOP

What is a wind turbine and how does it work?

A wind energy system transforms the kinetic energy of the wind into mechanical or electrical energy that can be harnessed for practical use. Mechanical energy is most commonly used for pumping water in rural or remote locations- the "farm windmill" still seen in many rural areas of the U.S. is a mechanical wind pumper - but it can also be used for many other purposes (grinding grain, sawing, pushing a sailboat, etc.). Wind electric turbines generate electricity for homes and businesses and for sale to utilities.

There are two basic designs of wind electric turbines: vertical-axis, or "egg-beater" style, and horizontal-axis (propeller-style) machines. Horizontal-axis wind turbines are most common today, constituting nearly all of the "utility-scale" (100 kilowatts, kW, capacity and larger) turbines in the global market.

TOP

Turbine subsystems include:

  • a rotor, or blades, which convert the wind's energy into rotational shaft energy;
  • a nacelle (enclosure) containing a drive train, usually including a gearbox* and a generator;
  • a tower, to support the rotor and drive train; and
  • electronic equipment such as controls, electrical cables, ground support equipment, and interconnection equipment.

*Some turbines do not require a gearbox

Wind turbines vary in size. This chart depicts a variety of historical turbine sizes and the amount of electricity they are each capable of generating (the turbine's capacity, or power rating).

198119851990199619992000
Rotor (meters)101727405071
Rating (KW)251002255507501,650
Annual MWh452205501,4802,2005,600

The electricity generated by a utility-scale wind turbine is normally collected and fed into utility power lines, where it is mixed with electricity from other power plants and delivered to utility customers. Today (August 2005), turbines with capacities as large as 5,000 kW (5 MW) are being tested.

More reading:
Wind Energy—How Does It Work? is a fact sheet that gives additional basic information about wind energy in the U.S.

Wind Energy Technology .

TOP

What are wind turbines made of?

The towers are mostly tubular and made of steel. The blades are made of fiberglass-reinforced polyester or wood-epoxy.

How big is a wind turbine?

Utility-scale wind turbines for land-based wind farms come in various sizes, with rotor diameters ranging from about 50 meters to about 90 meters, and with towers of roughly the same size. A 90-meter machine, definitely at the large end of the scale at this writing (2005), with a 90-meter tower would have a total height from the tower base to the tip of the rotor of approximately 135 meters (442 feet).

Offshore turbine designs now under development will have larger rotors—at the moment, the largest has a 110-meter rotor diameter—because it is easier to transport large rotor blades by ship than by land.

Small wind turbines intended for residential or small business use are much smaller. Most have rotor diameters of 8 meters or less and would be mounted on towers of 40 meters in height or less.

How much electricity can one wind turbine generate?

The ability to generate electricity is measured in watts. Watts are very small units, so the terms kilowatt (kW, 1,000 watts), megawatt (MW, 1 million watts), and gigawatt (pronounced "jig-a-watt," GW, 1 billion watts) are most commonly used to describe the capacity of generating units like wind turbines or other power plants.

Electricity production and consumption are most commonly measured in kilowatt-hours (kWh). A kilowatt-hour means one kilowatt (1,000 watts) of electricity produced or consumed for one hour. One 50-watt light bulb left on for 20 hours consumes one kilowatt-hour of electricity (50 watts x 20 hours = 1,000 watt-hours = 1 kilowatt-hour).

The output of a wind turbine depends on the turbine's size and the wind's speed through the rotor. Wind turbines being manufactured now have power ratings ranging from 250 watts to 5 megawatts (MW).

Example: A 10-kW wind turbine can generate about 10,000 kWh annually at a site with wind speeds averaging 12 miles per hour, or about enough to power a typical household. A 5-MW turbine can produce more than 15 million kWh in a year--enough to power more than 1, 400 households. The average U.S. household consumes about 10,000 kWh of electricity each year.

Example: A 250-kW turbine installed at the elementary school in Spirit Lake, Iowa, provides an average of 350,000 kWh of electricity per year, more than is necessary for the 53,000-square-foot school. Excess electricity fed into the local utility system earned the school $25,000 in its first five years of operation. The school uses electricity from the utility at times when the wind does not blow. This project has been so successful that the Spirit Lake school district has since installed a second turbine with a capacity of 750 kW. (For further information on this project, see at the Web site of the International Council for Local Environmental Initiatives.)

Wind speed is a crucial element in projecting turbine performance, and a site's wind speed is measured through wind resource assessment prior to a wind system's construction. Generally, an annual average wind speed greater than four meters per second (m/s) (9 mph) is required for small wind electric turbines (less wind is required for water-pumping operations). Utility-scale wind power plants require minimum average wind speeds of 6 m/s (13 mph).

The power available in the wind is proportional to the cube of its speed, which means that doubling the wind speed increases the available power by a factor of eight. Thus, a turbine operating at a site with an average wind speed of 12 mph could in theory generate about 33% more electricity than one at an 11-mph site, because the cube of 12 (1,768) is 33% larger than the cube of 11 (1,331). (In the real world, the turbine will not produce quite that much more electricity, but it will still generate much more than the 9% difference in wind speed.) The important thing to understand is that what seems like a small difference in wind speed can mean a large difference in available energy and in electricity produced, and therefore, a large difference in the cost of the electricity generated. Also, there is little energy to be harvested at very low wind speeds (6-mph winds contain less than one-eighth the energy of 12-mph winds).

TOP

How many turbines does it take to make one megawatt (MW)?

Most manufacturers of utility-scale turbines offer machines in the 700-kW to 2.5-MW range. Ten 700-kW units would make a 7-MW wind plant, while 10 2.5-MW machines would make a 25-MW facility. In the future, machines of larger size will be available, although they will probably be installed offshore, where larger transportation and construction equipment can be used. Units up to 5 MW in capacity are now under development.

How many homes can one megawatt of wind energy supply?

An average U.S. household uses about 10,655 kilowatt-hours (kWh) of electricity each year. One megawatt of wind energy can generate from 2.4 to more than 3 million kWh annually. Therefore, a megawatt of wind generates about as much electricity as 225 to 300 households use. It is important to note that since the wind does not blow all of the time, it cannot be the only power source for that many households without some form of storage system. The "number of homes served" is just a convenient way to translate a quantity of electricity into a familiar term that people can understand. (Typically, storage is not needed, because wind generators are only part of the power plants on a utility system, and other fuel sources are used when the wind is not blowing. According to the U.S. Department of Energy , "When wind is added to a utility system, no new backup is required to maintain system reliability." Wind Energy Myths, Wind Powering America Fact Sheet Series, http://www.nrel.gov/docs/fy05osti/37657.pdf .)

What is a wind power plant?

The most economical application of wind electric turbines is in groups of large machines (660 kW and up), called "wind power plants" or "wind farms." For example, a 107-MW wind farm near the community of Lake Benton, Minn., consists of turbines sited far apart on farmland along windy Buffalo Ridge. The wind farm generates electricity while agricultural use continues undisturbed.

Wind plants can range in size from a few megawatts to hundreds of megawatts in capacity. Wind power plants are "modular," which means they consist of small individual modules (the turbines) and can easily be made larger or smaller as needed. Turbines can be added as electricity demand grows. Today, a 50-MW wind farm can be completed in 18 months to two years. Most of that time is needed for measuring the wind and obtaining construction permits—the wind farm itself can be built in less than six months.

TOP

What is "capacity factor"?

Capacity factor is one element in measuring the productivity of a wind turbine or any other power production facility. It compares the plant's actual production over a given period of time with the amount of power the plant would have produced if it had run at full capacity for the same amount of time.

Actual amount of power produced over time
Capacity Factor =
Power that would have been produced if turbine
operated at maximum output 100% of the time

A conventional utility power plant uses fuel, so it will normally run much of the time unless it is idled by equipment problems or for maintenance. A capacity factor of 40% to 80% is typical for conventional plants.

A wind plant is "fueled" by the wind, which blows steadily at times and not at all at other times. Although modern utility-scale wind turbines typically operate 65% to 90% of the time, they often run at less than full capacity. Therefore, a capacity factor of 25% to 40% is common, although they may achieve higher capacity factors during windy weeks or months.

It is important to note that while capacity factor is almost entirely a matter of reliability for a fueled power plant, it is not for a wind plant—for a wind plant, it is a matter of economical turbine design. With a very large rotor and a very small generator, a wind turbine would run at full capacity whenever the wind blew and would have a 60-80% capacity factor—but it would produce very little electricity. The most electricity per dollar of investment is gained by using a larger generator and accepting the fact that the capacity factor will be lower as a result. Wind turbines are fundamentally different from fueled power plants in this respect.

If a wind turbine's capacity factor is 33%, doesn't that mean it is only running one-third of the time?

No. A wind turbine at a typical location in the Midwestern U.S. should run about 65-90% of the time. However, much of the time it will be generating at less than full capacity (see previous answer), making its capacity factor lower.

What is "availability" or "availability factor"?

Availability factor (or just "availability") is a measurement of the reliability of a wind turbine or other power plant. It refers to the percentage of time that a plant is ready to generate (that is, not out of service for maintenance or repairs). Modern wind turbines have an availability of more than 98%--higher than most other types of power plant. After more than two decades of constant engineering refinement, today's wind machines are highly reliable.


Reference: http://www.awea.org/faq/wwt_basics.html

What is a “capacity factor” and why does it matter?

What is a “capacity factor” and why does it matter?

Capacity Factor is an indicator of how much energy a particular wind turbine makes in a particular place.


Definition:
Capacity factor is the ratio of the actual energy produced in a given period, to the hypothetical maximum possible, i.e. running full time at rated power.

Example:

Suppose you have a generator with a power rating of 1500 kW. Hypothetically if it ran at full power for 24
hours a days for 365 days, that would be:

(1500 kW) x (365 x 24 hours) = 13,140,000 kW-hr in one year.

Suppose that in fact it made 3,942,000 kWh in one year.

Then in that year, the generator operated at a:
13,140,000 / 3,942,000 = 30%
capacity factor that year.


What are common values for capacity factor?

All power plants have capacity factors, and they vary depending on resource, technology, and purpose. Typical wind power capacity factors are 20-40%. Hydro capacity factors may be in the range of 30-80%, with the US average toward the low end of that range. Photovoltaic capacity factors in Massachusetts are 12-15%. Nuclear capacity factors are usually in the range of 60%
to over 100%, and the national average in 2002 was 92%. The capacity factors of thermal plants cover a wide range; base-loaded thermal power plants (e.g. large coal) may often be in the range of 70-90%, and a combined cycle gas plant might be 60% depending on gas prices, whereas power plants in the role of serving peak power loads will be much lower. One might expect a new biomass thermal plant to have an 80% capacity factor.

Is capacity factor the same as efficiency?

No, and they are not really related. Efficiency is the ratio of the useful output to the effort input – in this case, the input and the output are energy. The types of efficiency relevant to wind energy production are thermal, mechanical and electrical efficiencies. These efficiencies account for losses, most of which turn into heat in the atmosphere and water. For instance, the average efficiency of the US electricity generation infrastructure is about 35% – this is because in most thermal plants, about two thirds of the input energy is wasted as heat into the environment. The mechanical conversion efficiency of commercial wind turbines is a fairly high, in the range of 90%. Wind power plants have a much lower capacity factor but a much higher efficiency than typical fossil fuel plants. A higher capacity factor is not an indicator of higher efficiency or vice versa.


Is a higher capacity factor “better”?


Within a given technology or a given plant, yes, you can generally say that a higher capacity factor is better and in particular, more economical. But it does not make sense to compare capacity factors across technologies, because the economics of both production and capacity are so different from one technology to the next – the capacity factor is just one of many factors in judging if a power plant is feasible. Instead, more useful is to compare the cost of producing energy among the various technologies.


Reference: http://www.ceere.org/rerl/about_wind/RERL_Fact_Sheet_2a_Capacity_Factor.pdf

quietrevolution animation

Urban Wind Turbine QR5 from Quiet Revolution - no noise

With the introduction of the Quiet Revolution QR5 wind turbine, two major deterrents to the use of wind power – undesirable visual aesthetics and noise - have been resolved. The elegantly twisted design of the QR5 is more reminiscent of a moving sculpture than the hardworking machine that it is. This helical design is also credited with virtually eliminating noise and vibration. The compact size of a the Quiet Revolution QR5 – a little over 16 feet (5 meters) high and just under 10 feet (3 meters) in diameter – makes it easy to integrate into urban environments. The base unit adds about 29 feet (9 meters) to the overall height of an installation. Due to being constructed with a single moving part, maintenance is limited to an annual inspection. Construction professionals across the United Kingdom have responded enthusiastically to the QR5; specifying a diverse variety of projects with the turbine as a source of wind power.

Reference: http://www.trendir.com/green/urban-wind-turbine-qr5-from-qu.html







Mini-Windräder können Eigenbedarf an Energie decken

Eine britische Firma bietet Windräder für das Eigenheim an. Die Innovation hat nur einen Nachteil: Sie ist teuer.


Der bisherige Trend bei Windkraftanlagen war eindeutig: groß, größer, riesig. Über 200 Meter ragen die Windräder mancherorts mittlerweile in den Himmel, eines von ihnen kann bis zu 7,5 Megawatt Strom erzeugen – das ist genug, um eine ganze Kleinstadt mit 6000 Einwohnern zu versorgen.

Sie stoßen zunehmend auf Widerstand, dass sie ganze Landschaften in den Bergen und an der Küste dominieren. Aber es gibt auch den umgekehrten Trend: ganz kleine Anlagen für das Hausdach, die mit sechs Kilowatt genug Strom für den Eigenbedarf erzeugen – zumindest dort, wo genügend Wind weht.

Bislang waren solche Kleinanlagen für den Hausgebrauch sehr teuer und damit auch unrentabel. Mithilfe des Stromkonzerns RWE drängt jetzt jedoch ein britischer Hersteller mit seinen Windrädern für das Eigenheim auf den deutschen Markt.

24.000 Euro für eine Anlage

„Quiet Revolution“ heißt das Unternehmen, das mit sauberer Stromerzeugung auf dem Hausdach ein Geschäft machen will. 20.000 Britische Pfund, umgerechnet knapp 24.000 Euro, verlangt das Unternehmen für sein Modell QR5 – inclusive Installation.

In Großbritannien drehen sich bereits rund 120 davon. In Deutschland sind es erst zwei – sie wurden im Dezember vergangenen Jahres auf dem Dach des Essener Technologie- und Entwicklungs-Centrums (ETEC) von RWE installiert.

„Wir wollen damit zeigen, dass die Technologie in Ballungsräumen funktioniert“, sagt Fritz Vahrenholt, Vorsitzender von RWE Innogy, der Erneuerbare-Energien-Sparte des Stromkonzerns. RWE hält eine Minderheitsbeteiligung an Quiet Revolution und will die Kleinanlagen noch in diesem Jahr auf den deutschen Markt bringen.

Vahrenholt sagt den kleinen Windrädern jedenfalls eine große Zukunft voraus: „Mikrowindanlagen auf Hausdächern können gerade an Orten mit wenig Sonnenschein eingesetzt werden. Dort sind sie effizienter als Solaranlagen“, wirbt der Manager für das neue Umweltprodukt.

Die Nachteile, die man als Verbraucher von einer Windanlage auf dem eigenen Haus erwarten würde – Lärm, Vibrationen, Schattenwurf und das unästhetische Aussehen des Windrades – sind bei dem britischen Produkt QR5 im besten Sinne wie weggeblasen.

Schick und leise

Denn mit ihren großen Verwandten, die sich auf riesigen Masten drehen, hat diese Anlage nicht mehr viel gemeinsam. Sie hat nur einen Durchmesser von drei Metern und ein ziemlich schickes Design: Wie in einem Quirl schlängeln sich die gebogenen Rotorblätter um die Achse in der Mitte.

Dabei dreht sich diese vertikal – das reduziert nicht nur das Flackern bei Sonnenlicht und vermindert Lärm und Vibrationen, es sorgt auch dafür, dass die Anlage auch bei häufig wechselnden Windrichtungen wie in Ballungsräumen problemlos funktioniert.

Dabei können sie sowohl auf dem Dach des Eigenheims als auch auf einem Mast im Vorgarten installiert werden – sie sollten sich jedenfalls nur in einer Höhe von etwa fünf Metern über dem Boden befinden.

References:

http://www.welt.de/finanzen/article8970443/Mini-Windraeder-koennen-Eigenbedarf-an-Energie-decken.html



Thursday, September 9, 2010

Ağaoğlu temiz enerjide gücünü dörde katlıyor

Mersin'deki rüzgâr santralını devreye alan Ağaoğlu Enerji, Bandırma'daki rüzgâr santralını da aralık ayında devreye alarak yıl sonunda toplam 126 MW'lık kapasiteye erişmeyi planlıyor.

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, enerji grubuna geç girmiş olmalarına karşın yatırım yapma konusunda hızlı hareket ettiklerini söyleyerek Ağaoğlu Enerji Grubu'nun Bandırma'da yapımı devam eden Şah Rüzgâr Enerjisi Santralı yatırımını da aralık ayında tamamlamayı hedeflediğini bildirdi.

Geçen günlerde Başbakan Erdoğan tarafından açılışı yapılan Mersin Rüzgâr Enerjisi Santralı'nı 8 ay gibi kısa sürede tamamladıklarını belirten Ağaoğlu, "Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından geçici kabulü yapılarak üretime başlayan 33 MW kapasiteli santral yaklaşık 90 milyon liraya mal oldu" dedi.
Yıllık üretim 120 milyon kilovat saat

Ağaoğlu, santralın yılda asgari 120 milyon kilovat saat (KWH) enerji üreteceğini ve 12 bin konutun elektrik ihtiyacını karşılayacağını bildirdi.
Orta ve Batı Akdeniz Bölgesi'nde kurulan ilk rüzgâr enerjisi santralı olma özelliğini taşıyan Mersin Rüzgâr Enerjisi Santralı'nın, ülke ekonomisi ve çevre açısından da kazanç sağlayacak önemli bir yatırım olduğunu anlatan Ağaoğlu, "Santral yıllık 72 bin tonluk karbondioksit emisyonunu engelleyecek. Bu yatırım sayesinde, ithal edilen fosil yakıtlar için her yıl ödenen 10 milyon lira tutarında yerli kaynağın ülke dışına çıkışının da önüne geçilmiş olacak" diye konuştu.
Bandırma santralı aralıkta devrede

Geçen yıl Galata Wind Enerji'yi satın alarak portföylerine ekledikleri Şah Rüzgâr Enerjisi Santralı'nın da yapımının devam ettiğini belirten Ağaoğlu, santralı bu yılın aralık ayında devreye sokmayı hedeflediklerini ifade etti.

Ağaoğlu, her biri 3.0 megavat (MW) üretim gücünde olmak üzere 22 tanesi Balıkesir, 9'u Bursa sınırları içindeki toplam 31 rüzgâr türbininden oluşan projenin toplam kurulu gücünün 93 MW olacağını kaydetti.

Santralın üreteceği temiz enerji sayesinde her yıl yaklaşık 210 bin ton karbondioksit emisyonunun engelleneceğini vurgulayan Ağaoğlu, şöyle konuştu: "Yıllık elektrik üretimi ise 332 milyon KWH civarında olacak. Santralın yaklaşık 33 bin konutun yıllık elektrik ihtiyacını karşılaması bekleniyor. Temiz enerjiye yatırım yapma kararlılığımızı bu 2 projeyle gösterdik. Önümüzdeki dönemde de Ağaoğlu enerji grubu olarak temiz enerji yatırımlarımıza devam edeceğiz."
Rüzgar gücünün yüzde 10'u Ağaoğlu'nda olacak

Ağaoğlu Enerji Grubu, enerjiye yaklaşık 2 milyar dolarlık bir yatırım yaparak toplam 1.000 Megavatlık bir portföy oluşturmayı hedefliyor. Mersin Rüzgar Enerjisi Santralını, inşaatına başlanan 93 Megavatlık Bandırma Şah ve 14 Megavatlık Seferihisar Rüzgar Enerjisi Santrallerı izleyecek. Mersin ve Bandırma'daki iki santralin toplam 126 MW'lık kapasitesi, Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki toplam kurulu gücünün yüzde 10'unu oluşturuyor. İki yatırımın toplam maliyeti ise 135 milyon euro. Ağaoğlu Enerji Grubu Başkanı Murat Onuk, daha önce yaptığı açıklamada, elektrik satışında önceliği grup şirketlerinin elektrik ihtiyaçlarının karşılanmasına vereceklerini ve Ağaoğlu Şirketler Grubu'nun ‘karbon ayak izini sileceklerini' söylemişti.
Türkiye'de bir süredir ‘yatırım trendi' haline gelen yenilenebilir enerji, yerli ve yabancı yatırımcıların da ilgisini çekiyor. Yenilenebilir enerji konusunda çıkarılan kanunların ardından, yaklaşık 15-20 bin megawatlık lisans dağıtıldı.

Kaynak: http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=143643&KTG_KOD=157

Tuesday, September 7, 2010

Windenergie in der Türkei bekommt Auftrieb

(PA) Düsseldorf,den 17.08.2010

Die Türkei ist im Aufbruch nach Europa, auch bei der verstärkten Nutzung erneuerbarer Energien. Dies zeigte sich bei dem letzten Umwelt- und Energiekongress auf der ICCI 2010 in Istanbul, wo sich zahlreiche Investoren besonders für die Windenergie des Landes interessierten. In Bewegung gebracht wurde der Markt für erneuerbare Energien durch die hohe Importabhängigkeit für Erdöl und Erdgas, welche zukünftig verstärkt negative Auswirkungen auf die Strompreise haben wird. Anhand der möglichen Strompreisentwicklung gibt es die Überlegung, ob die Einspeisevergütung für Windenergie um 1 Eurocent auf 6,5 Eurocent/kWh erhöht werden soll. Viele Argumente sprechen dafür, auch weil die Türkei momentan ca. 80% ihres Energiebedarfs aus dem Ausland bezieht.

Ein weiterer Motor zur Beschleunigung des Windenergiemarktes sind jahrelange Unterinvestitionen bei der Stromerzeugung und die geplante Privatisierung des Strommarktes. Somit wird sich die Windenergie in der Türkei mittelfristig zum wichtigsten erneuerbare Energieträger entwickeln. Obwohl in 2008 der Anteil der Windenergie gemeinsam mit der Solarenergie an der Primärenergieversorgung des Landes bei ca. 0,5% lag, wuchs die Windenergie zwischen 2000 und 2007 um das Zehnfache. Geht man bis 2012 von einem durchschnittlichen jährlichen Wachstum des türkischen Windmarktes um 50% aus, zählt die Türkei zu den attraktivsten Windmärkten in Europa.

Windenergiepotential
Das Windenergiepotential des Landes gehört aufgrund der guten Windbedingungen und der ca. 7.000 km Küste zu den Besten in ganz Europa. Besonders günstige Bedingungen weisen die nördliche Ägäisküste, die Marmara-Region, die westliche Schwarzmeerküste sowie der Küstenabschnitt zwischen Alanya und Iskenderun bis hinein nach Zentralanatolien auf. Die Windgeschwindigkeiten belaufen sich hier auf 5,5- 6,0 m/s.

Lizenzierungsverfahren

Die EPDK hatte zum 1.November 2007 einen Aufruf zur Lizenzvergabe für Windkraftanlagen (WKA) vorgenommen. Die eingereichten Projektvorschläge für 750 WKA überstiegen jedoch die
Größenordnung erheblich. Sie umfassten eine Kapazität von ca. 78.000 MW und ein Investitionsvolumen von etwa 97,1 Mrd. Euro. Unter den Bewerbern waren sowohl KMUs als auch größere Holdings der Türkei. Die vorgesehenen Installationskapazitäten variierten zwischen 1,5 MW und 3.000 MW.

Um den Stau der Lizenzvergabe der WKA zu lösen, wird von der staatlichen Elektrizitätsverteilungsgesellschaft (TEIAS) folgendes Ausbauszenario erwartet:

-innerhalb von 5 Jahren: 10.000 MW installierte Leistung
-innerhalb von 10 Jahren: 15.000 MW installierte Leistung
-langfristig bis 2023: 20.000 MW installierte Leistung

Zum 7. April 2009 wurden Lizenzen für 93 Projekte mit einer Kapazität von 3.363 MW vergeben.


Staatliche Anreize

Unterstützung bekommt die Windenergie seitens der Regierung: Sie verspricht den Windparkbetreibern eine Preis-und Abnahmegarantie für zehn Jahre. Die Einspeisevergütung beläuft sich aktuell auf 5,5 Eurocent/kWh. Seit Juni 2010 gibt es Überlegungen, die Vergütung auf 6,5 Eurocent/kWh zu erhöhen. Da die Einspeisevergütung im europäischen Vergleich gering ist, haben die Windkraftproduzenten auf dem freien Markt u.a. die Möglichkeit, mit den Kunden in einer bilateralen Vereinbarung höhere Preise als die garantierten Preise zu verhandeln.

Best- Practice: Nordex AG und Bilgin Enerji

Die Nordex AG – als einer der Anbieter von Megawatt-Turbinen- hat weltweit ca. 3.300 Anlagen mit einer Kapazität von ca. 4.000 MW (Stand Mai 2008) installiert. Seit 2008 besteht ein Rahmenvertrag der Nordex AG mit dem Kraftwerks-Unternehmen Bilgin Enerji, das zu den Pionieren der Wasser-und Windkraft in der Türkei gehört. Nach Auftragseingängen über 115 MW im Sommer 2008, lieferte die Nordex AG dem Kraftwerksbetreiber im Januar 2010 36 N90/2500 Turbinen von 90 MW für das Projekt „Soma“. Nordex errichtete den Windpark „Soma“, welcher der dritte Festauftrag nach „Mazi III“ und „Bergama“ ist, in der Provinz Manisa im Westen des Landes. Die 36 Turbinen, die sich über eine große Gebirgsfläche verteilen, sollen jährlich etwa 300 GWh Strom produzieren. Damit wäre Stromversorgung von 150.000 Haushalten möglich. Gleichzeitig erspare dies die Emission von rund 300.000t CO2.

Unser Portfolio für Suche von Kooperationspartner

Der erfolgreiche Einstieg in den türkischen Markt verlangt Expertenwissen. Dafür bietet das imap Institut die notwendigen Hilfestellungen von der Marktanalyse bis zur Akquise von potentiellen Projektpartnern. Nach detaillierten Auswahlgesprächen mit den potenziellen Partnern können sich die Firmen für ihre optimale Kooperation entscheiden. Im gesamten Prozess begleitet und berät das imap Institut die Unternehmen und bereitet sie auf kulturelle Unterschiede vor.

Quelle: http://www.presseanzeiger.de/meldungen/umwelt-energie/377068.php

GE enables Turkey’s connection to European grid

02 September 2010

GE’s smart grid technology will enable Turkey to connect to the European electricity grid this September, the energy giant says.

With the smart grid connection, the Turkish Electricity Transmission Company (TEIAS) will be able to buy and sell power in the European electricity market and the connection will strengthen the reliability and availability of energy throughout all of Europe, GE states.

"The territory serviced by ENTSO-E (European Network of Transmission System Operators for Electricity) is one of the highest demand regions for energy in the world,” according to a report issued in 2009 by the Ministry of Energy.

The cross-border system may also enable a new, cleaner energy mix for Europe as the demand for renewable energy is increasing, and Turkey has “massive renewable energy sources,” GE notes.

“Smart grid solutions are opening energy opportunities in new ways every day,” says Yavuz Aydin, Director of GE Energy Services, Turkey. “Our communications and control technologies are enabling international trade and power-sharing breakthroughs that seemed nearly impossible just a few years ago. When Turkey joins the European energy community, it will be a vital step forward for power systems on both sides of the connection.”

GE’s smart grid communications and wide area protection solutions will monitor grid status at the points of connection and automate the control of generation and load within Turkey. The system will optimise power sharing and power quality while improving reliability and preventing cascading outages.


Reference: http://www.renewableenergyfocus.com/view/12160/ge-enables-turkeys-connection-to-european-grid/

New Wind Facility in South Turkey to provide electricity for 25,000

A new 90 million-Turkish Lira wind power plant project in the southern district of Mut will accommodate the local populations' power needs when it is fully online, Turkey's prime minister said during the station's opening ceremony.

The wind plant would provide energy for 25,000 people when it functions in full capacity, Turkish Prime Minister Recep Tayyip Erdoğan said as he joined the opening ceremony of the plant in the mountainous region of Mut, in the province of Mersin. The plant currently generates electricity for 12,000 people.

The Ağaoğlu Group, a Turkish firm with investments in wind energy facilities and residential projects, built the Mut plant.

At the same time, the company also held a ground-breaking ceremony at the Şah wind power plant, which will generate 93 megawatts and provide electricity for 130,000 people in Bandırma, a district in the northwestern district of Balıkesir. The Şah wind power plant is expected to start generating electricity by December this year.

Speaking at the opening ceremony of the wind power plant in Mersin, Ali Ağaoğlu, board chairman of the Ağaoğlu Group, said with the investments in Bandırma and Mersin, the group would supply nearly 10 percent of Turkey's wind energy.

With the approval of the Ministry of Energy and Natural Resources, the wind power plant in Mersin has started generating 33 megawatts annually which will be increased to 120 megawatts by next year, according to Ağaoğlu.

Bureaucracy and the referendum

In his speech, Ağaoğlu underlined the "slow-functioning bureaucracy" and asked for a more "investment-friendly environment from the government for investors to increase their interest in renewable energy projects.

I am not a person who complains all the time, but this is the situation,he said.

Turkish entrepreneurs need less bureaucracy and more support.

Prime Minister Erdoğan said Ağaoğlu had recently experienced these difficulties and claimed that the bureaucratic difficulties caused by the current constitution; emerged after the coup of 1980.

The constitutional referendum would start up a new process which lessens the bureaucratic obstacles that investors face; Erdoğan said.

The company finished the Mut facility in only six months, a project that would have taken 1.5 years under normal conditions, said Ağaoğlu, who spoke to journalists after the ceremony.

Solar power

The company will also invest in solar energy Ağaoğlu said ;Unfortunately, generating electricity from the solar power plants is still considerably expensive since any investment would only reimburse itself after almost 20 years."

The government should either provide a purchase guarantee or grant incentives for the entrepreneurs to invest in solar power plants, he said.

Reference: http://www.yatirimlar.com/content/view/51658/31/

Gestamp plans Turkish wind turbine tower facility

TURKEY: The renewables division of Spanish car and automation component firm, Gestamp, has announced it is building wind tower factory in Turkey as part of a joint venture with local industrial supplier firm Faik Celik Holding.

The 47,000 m2 factory will cost around EUR30 million to complete, according to tower division, Gestamp Wind Steel. Gestamp said the factory would consolidate its position as one of the leading global tower suppliers.
Gestamp expects to start production before the end of 2010 and to ramp up to an annual capacity of 450 towers. Currently, the company claims to manufacture 1700 towers annually.

A portside site in the northeast of the country has been chosen for the factory. Gestamp Wind Steel did not respond to Windpower Monthly’s request to identify the location.

In a statement, the company emphasises the site will facilitate exports to Rumania, Bulgaria and Greece, all three markets "experiencing strong wind development". At the same time, the Turkish market is braced for new regulation, currently being processed, to clear a logjam of tens of gigawatts of wind development applications.

The factory announcement comes on the heels of licences awarded to Gestamp Renewables to develop 115 MW in Brazil, as part of that country’s recent round of wind development concessions.

Reference:

http://www.windpowermonthly.com/go/middleEastAfrica/news/1026839/Gestamp-plans-Turkish-wind-turbine-tower-facility/

Monday, September 6, 2010

Yeni rüzgar kuleleri Bandırma'dan yükselecek

BURSA - Faik Çelik Holding ve İspanyol Gestamp Wind Steel ortaklığında 30 milyon euro yatırımla Balıkesir'in Bandırma ilçesinde kurulması planlanan GESBEY Rüzgar Kuleleri Fabrikası'nın inşaatına başlandığı bildirildi.

Faik Çelik Holding'den yapılan yazılı açıklamaya göre, Bandırma Organize Sanayi Bölgesi'nde (OSB) 47 bin metrekare alan üzerinde inşaatına başlanan, yıllık 450'den fazla kule üretim kapasitesine sahip olması ve 300 kişiye istihdam sağlaması öngörülen fabrika, 2010 yılı sonunda faaliyete başlayacak.

Fabrikada 50-100 metre yükseklik ve 6 metre çapa kadar üretilecek rüzgar kuleleri, Türkiye pazarı dışında son yıllarda rüzgar piyasasında gelişme gösteren Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan'a ihraç edilecek.

Gestamp A.Ş'nin bir kolu olan Gestamp Wind Steel, Türkiye dışında İspanya ve Brezilya'da rüzgar kuleleri üretimi yapan şirketlere sahip bulunuyor.

Rüzgar kulelerinin dünya çapında en önemli ana tedarikçilerinden biri olan İspanyol ortak Gestamp Wind Steel, İspanya, Brezilya ve Türkiye'nin yanı sıra Güney Amerika, Hindistan ve Çin'deki yatırım projelerini de tamamlama aşamasına geldi.

Kaynak:

http://www.dunyagazetesi.com.tr/yeni-ruzgar-kuleleri-bandirmadan-yukselecek_99594_haber.html?

"Husum Rüzgar Enerjisi 2010" Eylül'de Almanya'da yapılıyor

İki yılda bir düzenlenen "Husum Rüzgar Enerjisi 2010" Uluslararası Rüzgar Enerjisi Fuarı, 21-25 Eylül tarihleri arasında Almanya'nın Husum kentinde düzenleniyor. Dünya genelinde 800'den fazla kurum ve kuruluşun ürün ve hizmetlerinin tanıtılacağı fuara yine 70 ülkeden 25 binden fazla ziyaretçinin gelmesi bekleniyor.

Rüzgar enerjisi, Avrupa'nın elektrik ihtiyacının karşılanması ve iklim değişikliği ile mücadelede ekonomik bir enerji kaynağı olarak önemli şekilde büyümeğe devam ediyor.
Fuarı düzenleyen Messe Husum Başkanı Hanno Fecke, Husum 2010 fuarı hakkında yaptığı açıklamada şunları söyledi: "Rüzgar endüstrisindeki olumlu gelişmeler, son teknoloji ve yenilikçi çözümler öncü rüzgar enerjisi ticaret fuarı Husum Rüzgar Enerjisi Fuarı'nda sergilenecek. Bu yıl daha da büyüyen fuarın, fuar alanı 2008'deki 30.000 m2'lik büyüklüğünden 43.000 m2'ye çıktı".


Messe Husum'un kurumsal partneri Hamburg Messe Proje ve Kongre Başkanı Peter Bergleiter da açıklamasında; "Husum'daki anahtar konulardan biri denizüstü rüzgar enerjisi olacak. Dolayısıyla deniz üstü rüzgar santrallerinin kurulumu, kule inşaatları vb işlerinin yapımı için özel amaçlı gemiler inşa etme durumu da gemicilik endüstrisini yakından ilgilendiriyor. Uluslararası gemi yapımcıları fuarı SMM'yi organize eden şirket olarak, buradan elde ettiğimiz deneyimlerle, kurumsal partneri olduğumuz Husum Rüzgar Enerjisi fuarına da ayrıca katkı sağlıyoruz" dedi.

VESTAS, en büyük rüzgar çiftliğini kuruyor

Vestas, yurtiçi ve yurtdışında satışa sunulan, yeni V112 türbiniyle birlikte, Avustralya'da verilmiş en büyük rüzgâr enerjisi siparişini aldı.

"Vestas, Güney Yarım Küre'deki en büyük rüzgar çiftliğini kuruyor"

Dünyanın en büyük rüzgar türbin üreticisi olan ve Türkiye pazarına 2008 yılının Ocak ayında giren Vestas, Avustralya'da verilmiş en büyük rüzgar enerjisi siparişi olan; AGL Enerji Limited ve Meridian'ın Avustralya'da bulunan 420 MW Macarthur projesi için 140 adet V112-3.0 MW türbin sipariş anlaşması imzaladı.

Macarthur Rüzgâr Çiftliği, 140 adet yeni V112-3.0 MW türbininin ürettiği 420 MW temiz ve yenilenebilir enerji kapasitesiyle Güney Yarımküre'de bulunan en büyük rüzgâr çiftliği olacak.

Macarthur projesi, AGL Energy Limited ve Meridian'ın ortaklığıyla geliştirilmektedir.

AGL, Avustralya pazarında çalışan, halka açık bir elektrik üreticisi ve satıcısıdır. Meridian ise Yeni Zelanda'nın devlete ait, en büyük yenilenebilir enerji üreticisi ve satıcısıdır. Aynı zamanda Avustralya'daki en önemli yenilenebilir enerji destekleyicilerindendir. Hem AGL hem de Meridian, Vestas'ın global müşterileridir ve Vestas ile birlikte Wattle Point'te (AGL) ve Te Apiti ile White Hill Wind Farms'da (Meridian) kurdukları rüzgâr çiftlikleri mevcuttur.

AGL'nin Başkanı Michael Fraser konuyla ilgili şunları söyledi;

"Vestas rüzgâr enerjisi üretiminde dünya lideridir. Macarthur Rüzgâr Çiftliği için Vestas türbinlerini seçerek en doğrusunu yaptığımızdan son derece eminiz. Vestas ile yaptığımız anlaşmanın ve onların en yeni teknolojilerini kullanmanın çok başarılı bir projeyle sonuçlanacağına inanıyoruz. V112-3.0 MW türbinlerini ilk kullanacak olan müşterilerden biri olmaktan dolayı çok memnunuz."

Meridian Energy Başkanı Tim Lusk; "Yıllar içinde Yeni Zelanda'da, Vestas'la güçlü bir ilişki kurduk. Kendimizi bu ürüne adamamız da Vestas'ın bizim önceliklerimizi yerine getireceğine olan inancımızın bir göstergesidir" dedi.

Vestas Asya Pasifik Başkanı Sean Sutton;

"AGL ve Meridian'la bir kez daha çalışmaktan dolayı çok memnunuz. Bu rekoru kıran, temiz enerji projesi için Vestas'ı ve yeni V112-3.0 MW'yu seçtikleri için özellikle gurur duyuyoruz. Bu proje, Vestas Avustralya ve Asya Pasifik'e tek seferde verilen en büyük siparişi temsil etmektedir. Ayrıca Avustralya'nın bu yıl içinde daha önce yürürlüğe giren, yenilenebilir enerji hedeflerinden sonra açıklanacak olan en büyük rüzgâr enerjisi projesidir. Yeni V112-3.0 MW, AGL ve Meridian'ın, orta güçte rüzgâr hızındaki proje sahası için istedikleri yüksek ölçüde verimli ve düşük maliyetli türbin ihtiyaçlarını karşılayacak mükemmel çözümdür. Bu siparişi sağlama almak için gösterdikleri bağlılık ve harcadıkları çabadan dolayı Leighton Contractors ve Vestas Avustralya'daki meslektaşlarıma da ayrıca teşekkür etmek için bu fırsatı değerlendirmek isterim." dedi.

Vestas Rüzgâr Sistemleri A/S Başkanı ve CEO'su Ditlev Engel ise, "Yeni V112-3.0 MW türbininin lansmanını, iki önemli müşterimizle imzaladığımız bu sipariş sayesinde son derece memnunuz. Bu yeni türbinden yüksek beklentilerimiz var; AGL ile Meridian'ın prestijli projeleri için bu türbini seçmiş olmaları, teknoloji alanındaki çabalarımızı destekleyen ve ortaya koyan iyi bir örnek olduğunu düşünüyoruz. Son olarak, gerçek global bir çaba sonucu gerçekleştirilen bu siparişte canla başla görev alan tüm Vestas çalışanlarını tebrik etmek isterim." dedi.

Kaynak: http://www.denizhaber.com.tr/enerji/29337/vestas-ruzgar-turbin-enerji-siparis-avustralya-ciftlik-guney-yarim-kure.html