2007 yılında yapılan rüzgar başvuruları 2011 yılına kadar seçilip değerlendirilemedi. 2011’in son çeyreğinde onay alan projeler izin süreçlerine hızla başladılar. Radarla ilgili bir sıkıntı çıktı. O aşıldı, sonra MİT’ten izin alınması gerekliliği doğdu. O süreç de aşıldı, kamulaştırmalar gündeme geldi. Bununla ilgili izinler Başbakanlığa bağlandı. Orada bir yoğunluk olduğu için süreçler uzadı. Bugüne baktığımızda ormanla ilgili izinlerin alınamamasından kaynaklı sıkıntılar neredeyse bir yıldır devam ediyor. Araya seçim süreci girdi. Seçime odaklandıkları için son üç dört aydır hiçbir belediye işlem yapmıyor. Yani imar izinleri sonuçlandırılamadı.
Diğer yandan 17 Aralık sonrasında Bakan değişikliği yaşandığı için Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alınması gereken izinler, onaylar alınamıyor.
Orman Bakanlığı Doğa Koruma Milli Parklar Genel Müdürlüğü ve Orman Genel Müdürlüğü tarafından bazı belirsizlikler nedeniyle rüzgar müracaatları 10 aydır bekliyor. İstanbul, Gelibolu, Artvin ve Hatay’ı rüzgar yatırımlarına kapattılar.
Ayrıca ilk müracaat harçlarını 5 kat, her yıl alacakları harçları da 12 kat arttırdılar. Özellikle ilk 10 yıldan sonra yatırımcıların ödeyecekleri para o kadar yüksek rakamlara ulaşıyor ki, proje uygulanabilir olmaktan çıkıyor. Bunları doğru bulmuyoruz.
Doğa korumanın aldığı kapama kararı uygulamaya geçti. Bazı firmalar dava sürecine hazırlanıyor. İthalatı engelleyici etkisi hariç toplamda yatırım tutarı 1.5 milyar euro olan 22 proje durdu. Bu duruma kısa süre içinde çözüm bulunamazsa yatırımların önü tıkanacak ve fosil yakıtların kullanımı teşvik edilmiş olacak. Bu da yurtdışına olan bağımlılığın devam etmesi anlamına gelir.
Bununla birlikte yatırıma başlamamış fakat lisans hakkını elinde bulundurmaya devam eden firmaların yatırıma yönlendirilmesi amacıyla 6 aylık izin süreci tanındı ve bu süreç içinde izinlerini almayan firmaların lisanslarının iptal edileceği açıklandı.
Bazı firmalar izin süreçlerine uzun zaman önce başlamalarına rağmen yukarıda belirttiğimiz sıkıntılar nedeniyle süreçler uzadı. Yasaya eklenen maddeye göre mücbir sebeplerin dışında inşaat izinlerini 2 mayısa kadar tamamlamayan yatırımcıların lisanları iptal olacak.
Seçim sürecinin devreye girmesi ile birlikte 2 mayıs tarihine kadar bu izinlerin alınması zor görünüyor. Yani gerçek yatırımcıların da lisans iptalleri yaşaması muhtemel. Bu da rüzgar sektöründe ciddi bir kriz oluşturuyor.
Yatırımcıdan kaynaklanmayan sebeplerden dolayı lisansların iptal edilmesi Türkiye’nin Rüzgar sektörünü geriye götürür. Yatırımların başka sektörlere kaymasına sebebiyet verir. Kamudan kaynaklı izin süreçlerini tamamlayamamanın mücbir sebep olarak görülmesi gerekiyor.
Bu sıkıntımızı Kasım 2013’teki TÜREK konferansında, özel toplantılarda ve en son şubat ayındaki sektör toplantımızda dile getirdik. Başlamış milyarlarca euroluk yatırımın olduğunu ve 2023 yılı hedeflerimizi hatırlattık.
Burada gerçek yatırımcıyı korumak için hem Enerji Bakanlığı, hem de EPDK sağduyulu davranıyor. Bütün işlemlerini başlatmış ama kendi elinde olmayan sebeplerden dolayı zarar gören firmaları ayırt edecek şekilde bir formül üzerinde çalışılıyor. Umarız kısa sürede formül bulunur ve yatırımlara kaldığımız yerden devam ederiz.
Kaynak:
http://www.ruzgarenerjisidergisi.com/1-5-milyar-euroluk-ruzgar-projesi-durdu/
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.