Güneş ve rüzgar da yetmeyecek, gelecek hidrojenin
Siemens Genel Müdür Yardımcısı Ali Rıza Ersoy, enerji ihtiyacını karşılamada alternatif kaynaklar arasında yer alan güneş ve rüzgarın da yeterli olmayacağını söyledi.
Dünyanın hidrojen teknolojisine yöneleceği tahmininde bulunan Ersoy, "Muhtemelen çocuklarımız elektrikli araçlardan ziyade hidrojenle çalışan araçlara binecek." dedi.
Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği (ANSİAD)'nin, yılın son olağan toplantısının konuğu olan Ali Rıza Ersoy, 'Yeşil Teknolojiler ile Yeşil İş Hayatı' konusunda konuştu. Dünya çapında 300 bin çalışana ve yıllık 80 milyar Euro ciroya sahip Siemens'in 2011 cirosunun 30 milyar Euro'sunu yeşil teknoloji satışının oluşturduğunu anlatan Ersoy, 2014 hedeflerinin, bu rakamı 40 milyar Euro'ya çıkarmak olduğunu söyledi. Siemens ürünü kullanan müşterilerinin 2011 yılı içinde çevreye 317 milyon ton daha az karbondioksit saldığını ifade eden Ersoy, "New York, Londra, Hong Kong, Singapur, Roma, Tokyo, Berlin'in bir yılda atmosfere saldığı karbondioksite eşit bir miktardan bahsediyoruz." dedi. Siemens'in, ürünleri kadar binalarını da yeşil teknolojiye göre dönüştürdüğünü işaret eden Ersoy, "Münih'teki merkez binamız tarihi bölüm hariç tamamen yenileniyor. Halka açık şirket binası haline getiriliyor. İnsanlar şirketin içinde yürüyebilecek. Bugüne kadar dünyanın gördüğü en yeşil bina haline dönüşecek. Ona göre inşa ediliyor." diye konuştu.
İnsanoğlunun enerji ihtiyacını karşılamaya güneş ve rüzgarın da yeterli olmayacağını ileri süren Ersoy, şu an teknolojisi 'ilkel düzeyde' olsa da yakın gelecekte hidrojenin ön plana çıkacağını savundu. Hidrojeni elde etmenin nispeten kolay olmasına karşın işin zor kısmının, depolama ve verimli çalışacak motorlar yapma olduğuna işaret eden Ersoy, "Eminim her konuda olduğu gibi 5 ile 10 yıl içinde burada da çok ciddi gelişmeler olacak. Önce bol miktarda elektrikli otomobillerimiz daha sonra da bol miktarda hidrojenle çalışan otomobillerimiz olacak." şeklinde konuştu.
Fosil yakıtlarla çalışan araçların, yerini önce elektriğe ardından hidrojene bırakacağını kaydeden Ersoy, "Gelecek orada. Muhtemelen bizim çocuklarımız elektrikli araçlardan ziyade hidrojenle çalışan araçlara binecek." ifadesini kullandı.
AVRUPA ENERJİSİNİ SAHRA ÇÖLÜ'NDEN KARŞILAYACAK
Güneşten ısı yoluyla enerji elde etme konusunda en çarpıcı örneğin Sahra Çölü'nde yaşandığı bilgisini paylaşan Ersoy, 'Sahra Çölü' adı verilen projeyle 15 sene sonra Avrupa enerjisinin yüzde 30'undan fazlasının, Türkiye üzerinden de geçen nakil hatlarıyla Sahra Çölü'nden elde edileceğini anlattı.
DÜNYA ŞEHİRLERDE YAŞAYACAK
Geleceğin dünyasının şehirlerden oluşacağına değinen Ersoy, şöyle konuştu: "Şu an 7 milyar olan dünya nüfusu 2050'ye varmadan 9 milyar olacak. Şu an şehirler, dünya coğrafyasının sadece coğrafi olarak yüzde 1'ini kaplamaktayken, enerjinin yüzde 75'ini harcıyor ve karbondioksitin yüzde 80'ini çıkarıyor. Saniyede iki kişi kırsaldan şehre gidiyor. 2050'de dünya nüfusunun yüzde 70'i şehirlerde yaşamaya başlayacak. Türkiye'de bu oran bugün için yüzde 70'in üzerinde. Biz dünya ortalamasının üstünde şehirleşmişiz. Türkiye'de yüzde 80-85'te bu oranın duracağı varsayılıyor. Çin, 2020'ye kadar birer milyon nüfuslu 200 şehir kuruyor şu anda. Böyle bir değişim, baş döndüren bir dönüşümün içindeyiz. 2035 yılına geldiğimizde karbondioksit emisyonu iki katı olacak. Dünyanın ısısının 1,5 ile 4,5 derece arasında artması bekleniyor. Bunun olmaması için her şeyin yapılması gerekiyor."
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.