Tuesday, April 10, 2012

IYTE RÜZGAR ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ KURSU


RÜZGAR ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ KURSU

11-13 Haziran 2012

Radisson Blu Resort& Spa-Çeşme, İzmir


İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü-Gotland Üniversitesi,İsveç işbirliği ve Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) desteği ile  düzenlenen “RÜZGAR ENERJİSİ TEKNOLOJİLERİ KURSU” 11-13 Haziran 2012 tarihlerinde Radisson Blu Resort& Spa-Çeşme’de gerçekleştirilecektir.

Gotland Üniversitesi “Wind Power Project Management Programı” ve Danimarka Teknik Üniversitesi “Wind Energy Programı”ndan eğitmenlerin verecekleri kurs; rüzgar enerjisi projesi geliştirmek, yatırımlardaki projelerin yönetimi  ve çalışmakta olan santralların doğru işletilmesi için gerekli olan temel bilgileri disiplinlerarası bir öğrenme ortamında sunacaktır.

Kurs kapsamında;  rüzgar türbini teknolojileri, türbin elektrik ve mekanik sistemleri, aerodinamik, saha belirleme, meteoroloji, ölçüm, değerlendirme, kapasite belirleme metodları ve simülasyonlar, saha optimizasyonu, fizibilite, proje yönetimi, enterkonnekte sisteme bağlantı, regülasyon, dengeleme, elektrik ve mekanik sistem tasarımının güç üretimine ve enterkonnekte sisteme olan etkileri, santral yerleşimi ve yerleşimi etkileyen parametrelerin (topoğrafik, çevresel, yasal, ekonomik) incelenmesi konuları 3 günlük yoğun bir program dahilinde katılımcılara aktarılacaktır.

Rüzgar enerjisi yatırımcıları, santral işletmecileri, rüzgar enerjisi sektöründe çalışan makina, elektrik-elektronik, inşaat mühendisleri, proje mühendisleri, tedarikçiler, rüzgar santralı bileşenlerinin üreticileri ve bu sektörde çalışan mühendisler ile yöneticiler ve danışmanların faydalanacağı kursa ilişkin detaylı bilgi http://windenergy.iyte.edu.tr adresinden edinilebilir.


Katılım 25 kişi ile sınırlandırılmıştır.

Tüm ilgilileri kursumuza katılmaya davet ediyorum.

Dünyayı kurtarmak için yenilenebilir enerji şart

Sındır: Dünyayı kurtarmak için yenilenebilir enerji şart

 Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı konusunda halkı bilinçlendirmek için tüm imkanlarını kullandıklarını belirterek, “Böyle devam ederse dünyamız 20 yıl sonra bugünkü halinden çok daha kötü durumda olacak. Ancak yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelerek kötü gidişi durdurabiliriz” dedi.

Avrupa’nın en büyük yerel yönetim organizasyonları arasında yer alan Enerji Kentleri Ağı (Energycities) içinde yürütülen Belediye Başkanları Sözleşmesi’ne (Covenan Of Mayors) imza atan Bornova Belediyesi, 2020 yılına kadar karbondioksit (CO2) salınımını yüzde 20 oranında düşürmeyi taahhüt etti. Bu sözün gereklerini yerine getiren Bornova Belediyesi çevre değerlerinin korunması konusunda öncülük ediyor. Bu anlayışla Bornova Belediyesi’nin KALDER işbirliğiyle düzenlediği 8. Temiz Çevre Günleri Toplantısı’nda, ‘yenilenebilir enerji’ konunun uzmanları tarafından ele alındı. Bilim adamlarının yenilenebilir enerji ve karbon ayak izi konusunda sunumlar yaptığı toplantıda, çevreyi korumanın yolları anlatıldı.

Temiz Çevre Günleri toplantısında yerel yönetimlerin yenilenebilir enerji kaynakları konusunda halkı bilinçlendirmesi ve bu konuda öncü olması gerektiğini dile getiren Bornova Belediye Başkanı Prof. Dr. Kamil Okyay Sındır, “Dünyamızı kurtarmak için hala umudumuz var. Ancak çevreyi ve doğayı kirletmeye devam edersek onu kaybederiz. Önlem alırsak bu kirlenme duraksar. Bunun için yerel yönetimlerin de halkı bilinçlendirmede öncü olması gerekiyor” dedi.
Ekonomik kaygıların ekolojik kaygıların önüne asla geçmemesi gerektiğini vurgulayan Başkan Sındır, sürdürülebilir yaşam konusunda devletin ve kurumların yapması gereken işler olduğunu belirterek, “Fosil yakıtlardan vazgeçilmeli. Rüzgar, güneş, ve jeotermal enerjilerin kullanımı yaygınlaştırılmalı. Kyoto Protokolü derhal imzalanmalı. Sanayide çöp teknolojilerinden vazgeçmeli ve daha az enerji harcayan teknolojiler kullanılmalı. Ormanlar ise her geçen gün arttırılmalı. Çünkü başka bir dünya yok.”

Başkan Sındır, şunları söyledi: “Daha yaşanılabilir bir çevre yaratmak için tüketim tercihlerimize dikkat edelim. Elektrikli ev aletlerimizi az elektrik tüketen A sınıfı cinsinden alalım. Gereksiz ışıkları kapatalım. Tasarruflu ampuller kullanalım. Daha çok toplu taşım araçlarını tercih edelim. Merkezi ısıtma sistemlerini kullanalım.”

Türkiye’de tüketilen enerjinin %75’inin fosil kaynaklı enerjiden sağlandığını belirten Demirer Holding Enerji Koordinatörü Ahmet Araçman, “Artık insan iklimi, iklim de insanı kötü bir şekilde etkilemektedir. Avrupa Birliği’ne girme çalışmaları yaptığımız ve uyum kanunları hazırladığımız bu süreçte rüzgar enerji santrallerine Türkiye olarak gereken önemi vermeliyiz. Rüzgar enerjisi kullanan toplumlar; kendileri, çocukları, torunları ve gelecek nesiller için temiz ve sağlıklı bir çevre sağlamaktadır. Ülkemizde şu ana kadar kurulmuş olan Rüzgar Elektrik Santralleri (RES) yaklaşık 1770 MW, 2012 de kurulacak olan RES’ler yaklaşık 135 MW. Bunun sonucunda Türkiye’de toplam 1900 MW’lık Rüzgar Enerji Santralı kurulumu ile yılda yaklaşık 6 milyar kWh elektrik üretilecek. Türkiye’nin ise elektrik üretimi yılda yaklaşık 225 milyar kWh’dir. Rüzgar enerjisi, diğer enerji türlerini destekleyerek doğal kaynakların tüketilmesini geciktirecek ve yeni teknolojilerin gelişmesi için zaman sağlayacaktır ” diye konuştu.
Türkiye’nin yıllık 1.5 milyon metrekareyi aşan kurulum kapasitesi ile güneş ısıl sektöründe dünyada Çin’den sonra ikinci sırada geldiğini belirten Ege Üniversitesi Güneş Enerjisi Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Günnur Koçar, “Türkiye’de 100’ün üzerinde güneş ısıl üreticisi bulunuyor. Yıllık 315 bin metrekare toplayıcı ihracatı yapılıyor Türkiye, Foto Voltaik (Güneş enerjisinden elektrik üretme) güç sistemlerinde, 1400-2000 kWh/m2 toplam ışıtım ve 1050-1500 kWh yıllık elektrik enerji hasadı potansiyeline sahiptir. Türkiye’de foto voltaik kurulu güç kapasitesi yaklaşık 7 MW’tır. Türkiye elinde bulunan potansiyeli daha fazla değerlendirmelidir” diye konuştu.

2023 yılı için elektrik üretiminin en az %30’unun hidroelektrik, rüzgâr, jeotermal ve güneş gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanmasının hedeflendiğini ifade eden Beykent Üniversitesi’nden Yrd. Doç. Dr. Pınar Bal da, “Ülkemizde Teknik ve hidrolik potansiyelimizin tamamı değerlendirilecek, rüzgarda 20.000 MW ve jeotermalde 600 MW elektrik üretim kapasitesine ulaşılacaktır. Güneş enerjisinden elektrik enerjisi elde edilmesi özendirilecektir. Enerji sektöründe 2020 yılına kadar referans senaryoya göre %7 karbon dioksit sınırlaması potansiyeli hedeflenmektedir. Türkiye’de şirketler hala konuya sadece sosyal sorumluluk kapsamında yaklaşıyor. Halbuki, durum değişti. 2020’de piyasada mevcut başarılı bir aktör olabilmek için şimdiden harekete geçmeleri gerekiyor. Yenilenebilir enerji küresel ölçekte uygulanması gereken zorunlu bir politika haline geliyor ve dünya bu yönde ilerliyor” dedi.
      

Ağaoğlu, rüzgarı neden satıyor?

Ağaoğlu, rüzgarı neden satıyor?
 

Ali Ağaoğlu, enerjide agresif büyüme peşindeyken neden aniden satışa çıkardı
 
03 Nisan 2012 Salı 14:30 

 
Ağaoğlu markasıyla konutlar üreten Ali Ağaoğlu, enerji sektöründe hızlı büyüyordu. Ağaoğlu geç girdiği enerji işinde sektörün önde gelen firmaları arasına girmişti. Ancak ani bir kararla 147 MW'lık rüzgâr santrali portföyünü satacağını açıkladı.
Hatırlanacağı gibi Ağaoğlu, 2010 yılında 250 milyon TL’lik yatırımla Balıkesir’deki Şah Rüzgar Enerji santralini devreye sokmuştu. Ali Ağaoğlu, Gökçeada ve Tatlıpınar RES (Rüzgar Enerjisi Santrali) ihalelerine girerek en uygun teklifi vermişti. Balıkesir Edincik’te de rüzgar enerjisine dönük bir yatırım planlıyordu.

Ancak Ağaoğlu'nun rüzgâr santrallerini satacağı haberi gündeme bomba gibi düştü. Kulağımıza gelen bilgilere göre Ağaoğlu rüzgar işinden çok zarar etmiş. İstediği karlılığa bir türlü ulaşamamış. Bunun üzerine satmaya karar vermiş.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Satışa çıkardığımız toplam 147 MW'lık rüzgâr santrali portföyü için 9 teklif aldık. Nisan ayı içinde teklif sahipleriyle yüzyüze yapacağımız görüşme ve değerlendirmelerin ardından karar vermeyi düşünüyoruz" diyor.

BÜROKRASİDEN ÇOK ŞİKAYETÇİ

Ali Ağaoğlu'nun Mersin Mut'taki rüzgar santralini 2010 yılında Başbakan Erdoğan açmıştı. Ağaoğlu, törende EPDK Başkanı Köktaş'ı Başbakan Erdoğan'a şikayet etmişti. Ağaoğlu,  tören sonrası patronlardunyasi.com'a yaptığı açıklamada 3 yıldır EPDK'da 1 Milyar Dolarlık rüzgar enerjisi için teminat mektubunun beklediğini belirterek, "Bize ne evet ne de hayır diyorlar. 3 yıldır proje bekletilir mi? Her sene teminat mektupları için bankalara dünya kadar komisyon ödüyoruz. EPDK artık yatırımcıyı daha fazla bekletmesin karar versin" diye konuşmuştu.

Kaynak:http://www.patronlardunyasi.com/haber/Agaoglu-ruzgari-neden-satiyor/124294