Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Öğretim Üyesi ve Astrofizik Araştırma Merkezi ve Gözlemevi Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan, “yenilenebilir enerji kaynakları bakımından çok zengin bir potansiyele sahip olan Çanakkale’de bu kaynakların etkin kullanılması halinde Türkiye'nin tüm enerji ihtiyacını karşılayabilir” dedi.
Prof. Dr. Osman Demircan, Çanakkale'nin, güneş, rüzgar, jeotermal ve akıntı gibi önemli yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğunu belirterek, Çanakkale'nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından Türkiye'nin en şanslı ili olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Demircan, bu kaynakların henüz çok azının değerlendirilebildiğini söyledi. Çanakkale'nin, Türkiye'nin en rüzgarlı kentlerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, "Gökçeada ve Bozcaada'nın yanı sıra, adalarla anakara arasındaki Ege Denizi'nin 40 metre derinliğe kadar olan noktalarına ve anakarada kuzey rüzgarlarına açık her nokta, birkaç yüz metre ara ile Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) ile donatılması halinde, toplam alanın sadece yüzde biri uygun olsa bile en az 10 bin RES direği dikilebilir. Her direk 2 MW'lık türbin çalıştırsa 20 bin MW'lık rüzgar enerjisi eder. Bu da Türkiye'nin toplam enerji tüketiminin aşağı yukarı yarısıdır. Sadece Çanakkale rüzgarıyla Türkiye enerji ihtiyacının yarısı sağlayabilir ve bu müthiş bir şeydir. Çanakkale, güneş enerjisi bakımından da Ege bölgesiyle yarışacak durumda. Çanakkale'de 220 gün güneşli geçiyor. Yine jeotermal kaynaklar her yerde var. Birkaç bin metre bir kuyu açıldığında sıcak su ve buhar çıkıyor. Bir de boğazımız var. Dünyanın en geniş, en büyük akarsularından biri bu boğaz. Boğaz akıyor, boğazdan akan suyun kinetik enerjisi 100 megavat mertebesinde. Eğer yenilenebilir enerji kaynaklarının farkına varılabilse, bu kaynaklar değerlendirilebilse bugün Çanakkale Türkiye'nin bütün enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla rahat bir şekilde karşılayabilir" dedi.
Çanakkale'de şu an aktif olan Rüzgar Enerjisi Santrallerinin gücünün sadece 86 megavat olduğunu ve bu santrallerle yalnızca Çanakkale'ye yetecek kadar elektrik üretilebildiğini anımsatan Prof. Dr. Demircan, "Çanakkale'nin her yeri rüzgar enerjisi santralleri için müsait. Ayrıca Çanakkale'de şu anda 600 megavatlık rüzgar enerjisi santrali başvurusu var. Ama yüksek gerilim hatlarının yetersizliği nedeniyle ve büyük termik santrallere önceden izin verildiği için yeni RES'lere izin verilmiyor. Yıllarca doğalgaz ve kömür ile çalışan termik santrallerin ürettiği enerjiler kullanılacak. Çanakkale’de bundan sonra ihtiyaç duyulduğunda rüzgar ve güneş enerjilerine geçilecek. Burada Çanakkale milletvekillerine çok önemli görevler düşüyor. Milletvekilleri Çanakkale'nin bu enerji potansiyelini TBMM’ye aktarmalılar. Hükümet, Çanakkale'ye enerji konusunda yatırım yapmalı. Çanakkale'nin enerji deposu olduğu, Türkiye'nin enerji ihtiyacını yeni enerji kaynaklarıyla karşılayabileceği anlaşılmalı" dedi.
Kaynak:http://www.canakkaleolay.com/details.asp?id=65828
Prof. Dr. Osman Demircan, Çanakkale'nin, güneş, rüzgar, jeotermal ve akıntı gibi önemli yenilenebilir enerji kaynaklarına sahip olduğunu belirterek, Çanakkale'nin yenilenebilir enerji kaynakları açısından Türkiye'nin en şanslı ili olduğunu açıkladı. Prof. Dr. Demircan, bu kaynakların henüz çok azının değerlendirilebildiğini söyledi. Çanakkale'nin, Türkiye'nin en rüzgarlı kentlerinden biri olduğunu belirten Prof. Dr. Demircan, "Gökçeada ve Bozcaada'nın yanı sıra, adalarla anakara arasındaki Ege Denizi'nin 40 metre derinliğe kadar olan noktalarına ve anakarada kuzey rüzgarlarına açık her nokta, birkaç yüz metre ara ile Rüzgar Enerjisi Santralleri (RES) ile donatılması halinde, toplam alanın sadece yüzde biri uygun olsa bile en az 10 bin RES direği dikilebilir. Her direk 2 MW'lık türbin çalıştırsa 20 bin MW'lık rüzgar enerjisi eder. Bu da Türkiye'nin toplam enerji tüketiminin aşağı yukarı yarısıdır. Sadece Çanakkale rüzgarıyla Türkiye enerji ihtiyacının yarısı sağlayabilir ve bu müthiş bir şeydir. Çanakkale, güneş enerjisi bakımından da Ege bölgesiyle yarışacak durumda. Çanakkale'de 220 gün güneşli geçiyor. Yine jeotermal kaynaklar her yerde var. Birkaç bin metre bir kuyu açıldığında sıcak su ve buhar çıkıyor. Bir de boğazımız var. Dünyanın en geniş, en büyük akarsularından biri bu boğaz. Boğaz akıyor, boğazdan akan suyun kinetik enerjisi 100 megavat mertebesinde. Eğer yenilenebilir enerji kaynaklarının farkına varılabilse, bu kaynaklar değerlendirilebilse bugün Çanakkale Türkiye'nin bütün enerji ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynaklarıyla rahat bir şekilde karşılayabilir" dedi.
Çanakkale'de şu an aktif olan Rüzgar Enerjisi Santrallerinin gücünün sadece 86 megavat olduğunu ve bu santrallerle yalnızca Çanakkale'ye yetecek kadar elektrik üretilebildiğini anımsatan Prof. Dr. Demircan, "Çanakkale'nin her yeri rüzgar enerjisi santralleri için müsait. Ayrıca Çanakkale'de şu anda 600 megavatlık rüzgar enerjisi santrali başvurusu var. Ama yüksek gerilim hatlarının yetersizliği nedeniyle ve büyük termik santrallere önceden izin verildiği için yeni RES'lere izin verilmiyor. Yıllarca doğalgaz ve kömür ile çalışan termik santrallerin ürettiği enerjiler kullanılacak. Çanakkale’de bundan sonra ihtiyaç duyulduğunda rüzgar ve güneş enerjilerine geçilecek. Burada Çanakkale milletvekillerine çok önemli görevler düşüyor. Milletvekilleri Çanakkale'nin bu enerji potansiyelini TBMM’ye aktarmalılar. Hükümet, Çanakkale'ye enerji konusunda yatırım yapmalı. Çanakkale'nin enerji deposu olduğu, Türkiye'nin enerji ihtiyacını yeni enerji kaynaklarıyla karşılayabileceği anlaşılmalı" dedi.
Kaynak:http://www.canakkaleolay.com/details.asp?id=65828
No comments:
Post a Comment
Note: Only a member of this blog may post a comment.