Blog Archive

Sunday, July 13, 2014

Vestas receives 33 MW order in Turkey

Borusan EnBW orders 10 V112-3.3 MW turbines for 33 MW project in Turkey, finalising the 207 MW framework agreement with Vestas. 

Vestas will supply 10 V112-3.3 MW turbines for the 33 MW Fuat RES wind power plant in Turkey. The order was placed by Borusan EnBW, the joint venture of German utility EnBW and the Turkish holding company Borusan. This order represents the fifth and the final order from the 207 MW framework agreement announced on 7 March 2014 between Vestas and Borusan EnBW. 

The Fuat RES wind power plant will be installed in the city of Izmir on the west coast of Turkey. Delivery of the project is expected to occur in the final quarter of 2014 with commissioning in the second quarter of 2015. The contract includes supply, installation and commissioning of the wind turbines, a VestasOnline®  Business SCADA system, as well as a five-year full-scope service agreement (AOM 4000). 

Once completed, the wind power plant will have an estimated annual production of more than 112,000 MWh per year, saving the environment from over 51,500 tons of CO2 emissions on an annual basis. Furthermore, it will provide enough electricity to cover the residential electricity consumption of more than 185,000 people in Turkey. 
“We have taken the decision to develop one of the largest onshore wind power plant portfolios in Europe. And to achieve our goal of being the leading wind generation company in Turkey, we have chosen Vestas, one of the world's foremost wind turbine manufacturers, based on Vestas’ capability of ensuring business case certainty for our long-term plan, together with superior new technology which we look forward installing across the country,” states Mehmet Acarla, General Manager of Borusan EnBW Enerji.

“Being chosen as the turbine supplier and service provider for EnBW and Borusan proves that our products and services have earned the trust of our partners during the last 30 years,” comments Marco Graziano, President of Vestas Mediterranean. “Our goal is to secure the lowest cost of energy and best possible performance for our customers throughout the turbines’ lifetime.

Reference: http://www.vestas.com/~/media/vestas/media/news%20and%20announcements/news/2014/140623_nr_uk_med.pdf

Vestas receives orders for a total of 158 MW in Turkey

http://www.vestas.com/~/media/vestas/investor/investor%20pdf/announcements/2014/140606_ca_uk_23.pdf


Acarla: RES iletim hatları için ihale açılsın

Acarla: RES iletim hatları için ihale açılsın

Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla, rüzgar santrallerini şebekeye bağlamak üzere kurulacak enerji nakil hatlarının TEİAŞ tarafından açılacak ihaleyle hayata geçirilmesini önerdi. 

Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla, Enerji Günlüğü`ne yaptığı açıklamada, rüzgar enerjisinde "lider enerji üreticisi" olmayı hedeflediklerini belirterek, "Bu nedenle son yıllarda yatırım yoğunluğumuz rüzgar enerjisine odaklanmış durumda. Yenilenebilir enerji alanında yaklaşık 1,3 milyar ABD doları düzeyinde yatırım yapıyoruz" dedi. 

Şirket`in ilk operasyonel tesisi Bandırma Rüzgâr Enerjisi Santrali`nin 2009 yılında devreye alındığını belirten Acarla, Tekirdağ’daki Balabanlı RES`in ise iki 2 fazının devreye alındığını hatırlattı. Acarla, "Balabanlı RES`in tam kapasite devreye girmesiyle işletmedeki rüzgar kurulu gücümüz 110 MW’a; toplam kapasitemiz 160 MW’a ulaşacak" diye konuştu. 

207 MW`LİK YENİ RES YATIRIMI

Mehmet Acarla, rüzgara dayalı kurulu gücü artırma hedefi doğrultusunda Bandırma RES`teki 27 MW`lik kapasite artışı ile birlikte bu yıl içinde 4 RES projems yatırımına başladıklarını bildirdi. Acarla şöyle dedi: "Bu santrallerden 3 tanesi 50 MW (Mut RES, Harmanlık RES ve Koru RES), bir tanesi de 30 MW (Fuatres RES) kurulu gücünde olacak. Başka bir deyişle bu sene toplam 207 MW`lık bir yatırım sürecini başlatmış bulunuyoruz."

Genel Müdür Mehmet Acarla`nın verdiği bilgiye göre Borusan EnBW`nin inşa halindekiler dahil toplam portföyünün yüzde 62’sini (455 MW) rüzgar projeleri, yüzde 38’ini (280 MW) ise hidroelektrik santral projeleri oluşturuyor. 

SADELEŞTİRİLMİŞ MEKANİZMALAR LAZIM

Borusan EnBW Genel Müdürü Mehmet Acarla, Türkiye`de rüzgar yatırımlarının istikrarlı bir şekilde devamını sağlayabilmek için şeffaf, etkin ve yeknesak uygulanan mevzuatla çerçevesi belirlenen bir piyasa düzeninin oluşturulması gerektiğini söyledi. "Devletin tek elden bir koordinasyon olanağı verecek sadeleştirilmiş mekanizmaları oluşturması elzem" diyen Acarla şöyle devam etti: 
"RES projelerinin yatırım sürecine ilişkin izin süreçleri birbirinden bağımsız birçok kurum/kuruluş tarafından yürütülüyor. Ayrıca, yatırım süreçleri kurumlar arası ve yerel otoritelerin bölgeler arası görüş farklılıkları nedeniyle uzamaktadır. Rüzgar enerjisi yatırımcıları açısından son dönemde en büyük sıkıntıların başında, orman ağaçlandırma bedellerinin, bu konuyu düzenleyen yönetmelik uygulamasına aykırı olacak şekilde yüksek tahsil edilmesi ve bazı bölgelerin enerji tesislerine gerekçe gösterilmeden kapatılması geliyor. http://enerjigunlugu.net Orman orman ağaçlandırma bedellerinin nasıl hesaplanacağına dair kanun ve yönetmelik bulunmasına rağmen Orman Genel Müdürlüğü tarafından il müdürlüklerine bir yazı gönderilerek bu bedellerin 4-6 kat fazla tahsil etmesi mevcut düzenlemelere uygun değildir. Bu uygulamanın projelerin fizibilitesini ve finansmanını ciddi durumda olumsuz etkileyeceğini düşünüyoruz. Bu kapsamda dahili iç yazışma ile yapılan uygulamaların iptal edilerek, mevcut projelerin ön görülen fizibilitelerinin korunması özel sektör yatırımcılarının beklentisidir."

NAKİL HATLARI YATIRIMDAN CAYDIRMASIN

Mehmet Acarla, rüzgar santrali yatırımcılarının bir diğer sıkıntısının ise trafo merkezleriyle enerji nakil hatlarının kurulum maliyetlerinin hesaplanma yöntemi olduğunu belirtti. Acarla, "Yatırım sürecinde özel sektör tarafından kurulacak olan trafo merkezleri ve enerji nakil hatları için yatırımcıyı caydırmayacak, hızlı ve etkin bir geri ödeme mekanizmasının oluşturulması gerekiyor. Trafo merkezleri ve enerji nakil hatlarının TEİAŞ tarafından ihale edilip, yatırımcı tarafından karşılanacak bedelin ihale sonucuna göre belirlenmesi ve geri ödemelerin bu bedel üzerinden yapılması daha doğru olacaktır."

SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA, YENİLENEBİLİR ENERJİ

Borusan Holding ve Almanya`nın üçüncü büyük enerji şirketi EnBW Energie Baden Württemberg AG`nin yaptıkları ortaklıkla 2009 yılında kuruldu. Mehmet Acarla, "Oluşturduğumuz bu güçlü ortaklığın hedefi ülkemizin sürdürülebilir kalkınmasına katkıda bulunacak gerekliliklerinden biri olan yenilenebilir enerji santrallerinin ekonomimize kazandırılmasıdır. Bunun ötesinde enerji sektöründe yeni bir ortaklık planımız bulunmuyor" dedi. 

Kaynak: http://enerjigunlugu.net/acarla:-res-iletim-hatlari-icin-ihale-acilsin_9062.html

Rüzgar santrali yapılamayacak yerler ilan edilsin

Rüzgar santrali yapılamayacak yerler ilan edilsin

Türkiye Rüzgar Enerjisi Santralleri Yatırımcıları Derneği (RESYAD) Başkanı Selahattin Baysal, rüzgâr santrali yapılamayacak yerlerin devlet tarafından topluca ilan edilmesini istedi. Baysal, bu sayede girişimcilerin boşuna vakit kaybetmeyeceklerini, projelerin daha hızlı hayata geçirilebileceğini söyledi. 

RESYAD Başkanı Salahattin Baysal, Türkiye`nin elektrik üretiminde kullanılabilir rüzgar potansiyelinin 48 bin MW olarak hesaplandığını belirtti. Baysal, 15 yıldan bu yana devam eden yatırımlarla bu potansiyelin ancak 3000 MW`lik kısmının, yani 16`da birinin değerlendirilebildiğini vurguladı. 

İZİN ALMADA CİDDİ SIKINTI

Rüzgar yatırımı yapmak isteyenlerin ilgili kurumlardan izin almada ciddi sıkıntılar yaşadığını belirten Baysal "İzin için başvurulan önemli kurumlardan biri TÜBİTAK-RAPSİM. Buraya yapılan başvurular daha sonra Genelkurmay`a, buradan da Kara, Hava, Deniz, Jandarma, Sahil Güvenlik Komutanlıkları’na gidiyor. Elde edilen sonuçlar Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı aracılığıyla yatırımcıya ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu EPDK’ya bildiriliyor. Bu işlemler uygulamada aşırı derecede zaman kaybına yol açıyor. TEA olumlu sonucu alınmadan da hiçbir yatırımcı inşaat dönemi öncesi işlere başlayamıyor" dedi. 

BAŞVURULARI CEVAPLAMA SÜRESİ 1 AY İLE SINIRLANSIN

Baysal`ın bu sürecin kısaltılması için çözüm önerisi şöyle: TÜBİTAK, Genelkurmay ve benzeri kurumlar rüzgar santrali yapılamayacak yerleri önceden EPDK`ya bildirsin, EPDK da daha en başından buralara lisans vermesin. Kurumlar arası yazışmalar da en fazla 1 aylık cevaplama süresi verilerek hızlandırılsın. Bu sürede cevap verilmemişse olumlu görüş alındığı kabul edilsin. 

HA “ÇED RAPORU” HA “ÇED GEREKLİ DEĞİLDİR” YAZISI

Rüzgar yatırımları için (ÇED Gerekli Değildir) belgesi istenmesine rağmen tatbikatta talep edilenin ÇED Raporu`ndan hiçbir farkı olmadığını vurgulayan Selahattin Baysal, bu sorunun yasal düzenlemeyle ortadan kaldırılmasını istedi. 
RESYAD Başkanı Baysal`a göre özellikle tarım ve mera alanlarında enerji yatırım izinleri de giderek imkansız hale eliyor. Rüzgar yatırımlarının gerek tarım gerekse mera alanlarına olası zararlarının asgari seviyede olduğunun tüm dünyaca kabul edildiğini kaydeden Baysal, "Yasal düzenlemelerin yanı sıra EPDK ve Enerji Bakanlığı`nın Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı`nı RES projeleri konusunda bilgilendirip yönlendirmesi uygun olur" diye konuşt

Kaynak: http://enerjigunlugu.net/ruzgar-santrali-yapilamayacak-yerler-ilan-edilsin_9016.html

Zorlu Pakistan`da 300 MW`lik RES hedefliyor

Zorlu Pakistan`da 300 MW`lik RES hedefliyor

Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak, 56.4 MW`lik rüzgar enerji santrali kurup işlettikleri Pakistan`daki 300 MW`lik RES kurulu gücüne ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. 

Sinan Ak, Şirket`in rüzgâr enerjisi alanındaki yatırımları, projeleri ve gelecek hedeflerini; sektörün sorunları ve çözüm önerileri konusundaki değerlendirmelerini Enerji Günlüğü ile paylaştı. Zorlu Grubu`nun rüzgâr enerjisi alanındaki ilk yatırımını 2008 yılında Osmaniye`de gerçekleştirdiğini belirten Sinan Ak, "2010 yılında aktif 54 türbin ve 135 MW`lık tam kurulu kapasitesiyle Osmaniye`de faaliyetine başladığımız, Türkiye’nin en büyük üç rüzgâr santralinden biri olan Gökçedağ Rüzgâr Santrali, şu anda yıllık 300 milyon kWh’nin üzerinde elektrik üretiyor" dedi. 

GOLD STANDARD SERTİFİKALI EN BÜYÜK RES

Gökçedağ RES`in Gold Standard sertifikasına sahip bir santral olduğunu belirten Ak, tesislerin dünyada bu sertifikaya sahip en büyük rüzgâr enerjisi santrali olma özelliğini taşıdığını da vurguladı. Osmaniye`de ayrıca iki yeni rüzgâr santrali yatırımını daha işletmeye almak üzere çalışmalarının devam ettiğini aktaran Sinan Ak, Sarıtepe ve Demirciler`de hayata geçirilecek bu projelerin kurulu gücünün 80 MW olacağı bilgisini verdi. 

PAKİSTAN`DA 300 MW`LİK RES HEDEFİ

Zorlu Enerji`nin yurt dışında da rüzgâr enerjisi yatırımları bulunduğunu kaydeden Sinan Ak`ın verdiği bilgiye göre Grup, Pakistan’daki ilk rüzgâr santralinin yüzde 100 oranında hissesine sahip. 56.4 MW kapasiteli Pakistan`ın ilk RES`i, 151 milyon ABD doları maliyetle 2013 yılında üretime geçti. Yılda 159 milyon kWh elektrik üreteceği tahmin edilen bu tesisin 20 yıl boyunca Pakistan`daki 350 bin hanenin ihtiyacını karşılaması bekleniyor. Sinan Ak, Pakistan`daki rüzgâr yatırımlarını artırmayı düşündüklerini de aktarırken, "Ülkenin enerji ihtiyacına katkıda bulunmak üzere aktif rol almaya devam edeceğiz. 300 MW’ye çıkma opsiyonumuzu da belirtmek isterim. Zorlu Enerji Grubu olarak Pakistan’da enerji alanında 1500-2000 MW’lik bir potansiyel görüyoruz" dedi. 

PAKİSTAN`DA İTİBARIMIZ YÜKSEK

Zorlu Enerji Genel Müdürü Sinan Ak Pakistan`da, rüzgâr yatırımlarının yanı sıra, çeşitli sosyal çalışmalara da imza attıklarını anlattı. Ak şunları söyledi: 
"Bölgedeki kız çocuklarının eğitimine katkı sağlanması, okullara bilgisayar gibi teknolojik altyapı hizmetlerinin sağlanması, 2011’deki sel felaketi sonrası aşevi hizmeti verilmesi gibi konularda etkin bir strateji izledik. Bu gibi örneklerin ilişkilerimizin olumlu seyrinde etkili olduğunu söyleyebilirim. Gerek çevre ve yerel halk, gerekse hükümet düzeyinde çok yakın ilişkilerimiz var. Yani bu ülkedeki itibarımızın ve tanınırlığımızın oldukça iyi seviyede olduğunu memnuniyetle aktarmak istiyorum." 

/

10 YILDA 35 MİLYAR DOLAR YATIRILMALI

Sinan Ak, Türkiye`nin 2023 yılında rüzgâr enerjisi alanında 20 bin MW`lik kurulu güç hedeflemesine rağmen, mevcut kurulu gücün yaklaşık 3 bin MW seviyesinde bulunduğuna dikkat çekti. 2023 hedeflerine ulaşılabilmesi için önümüzdeki 10 yılda yaklaşık 17 bin MW`lik RES kapasitesinin daha devreye alınması gerektiğinin altını çizen Sinan Ak, özel sektör eliyle yapılacak bu yatırımlar için yaklaşık 30-35 milyar dolarlık bir finansman kaynağına ihtiyaç duyulacağını vurguladı. 

RÜZGÂRIN ÖNÜNDEKİ BAZI ENGELLER KALKMALI

Rüzgâr yatırımlarında hedefe ulaşmak için yatırımcıların önünde bulunan bazı engellerin kaldırılması gerektiğini ifade eden Sinan Ak şunları söyledi: 
"Rüzgâr yatırımlarında yerli ekipman kullanılması durumunda, tesisin işletmeye geçmesini müteakip ilk 5 yıl içerisinde yüksek tarife uygulanmasıyla yatırımcılar için bir alternatif oluşturulmuştu. http://enerjigunlugu.net Ancak hem enerji yatırımları uzun soluklu, hem de özel sektördeki şirketlerin finansmanları ortalama 10 yıl vadeli. Dolayısıyla kurulan bu yapı, yatırımcı şirketleri beşinci yıl sonunda piyasa riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu durum da rüzgâr projelerinin risk algısını yükseltiyor. Verilen bu ek teşviğin yatırımcı firmaların kullandığı finansmanla paralel hale getirilip ortalama 10 yıl boyunca uygulanmasının, yatırımcıları büyük ölçüde rahatlatacağına inanıyorum." 

YEKDEM KATILIMINA ESNEKLİK ÖNERİSİ

Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM) yönetmeliğinin, yatırımcı firmaların her yıl sadece bir defa sisteme dahil olabilmelerine olanak tanıdığını hatırlatan Sinan Ak, "Hem elektrik fiyatlarındaki hem de kurdaki oynaklıklar yatırımcı firmaları yıl içerisinde yüksek piyasa ve kur riskiyle karşı karşıya bırakıyor. Bu açıdan YEKDEM`e başvuru sürelerinin sıklıklarının değiştirilmesi, örneğin 3 aylık periyotlarla başvuruların alınması, hem mevcut yatırımların işletilmesinde yatırımcıları rahatlatacak hem de yeni yatırımlar yapılmasının önünüaçacaktır" dedi. 

ZORLU, 20 BİN MW HEDEFİNE UYGUN HAREKET EDECEK

Sinan Ak, rüzgâr enerjisinde 2023 yılı için belirlenen 20 MW kurulu kapasite hedefi iddialı gibi gözükse de yapılacak bazı düzenlemelerle bu hedefe ulaşılabileceğini belirtti. Yenilenebilir enerji teşvik mekanizmasında yapılacak düzenlemelerin, lisans ve izin süreçlerinde yatırımcılara daha hızlı hareket edebilme imkanı tanıyacağını kaydeden Sinan Ak, "Gerekli altyapı olanaklarının temin edilmesi ve ekonomik gelişmenin devam etmesiyle elektrik talebinin tahmin edilen seviyelerde ilerlemesi durumunda 20 bin MW`lik rüzgâr kurulu gücü asla ulaşılamayacak bir hedef değildir. Biz, Zorlu Enerji olarak yatırımlarımızı bu doğrultada planlayarak bu hedeflere ulaşmakta pay sahibi olmaya devam edeceğiz."


kaynak: http://enerjigunlugu.net/zorlu-pakistanda-300-mwlik-res-hedefliyor_9241.html

RES`lerde zarar mahsup süreleri 15 yıla çıksın

RES`lerde zarar mahsup süreleri 15 yıla çıksın

Güriş Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Güriş İnşaat Genel Müdürü Müşfik Yamantürk, rüzgâr yatırımlarında zarar mahsubu süresinin beş yıldan 10-15 yıla çıkarılmasını istedi. 

Müşfik Yamantürk, grubun rüzgar enerjisi alanındaki yatırımlarını, geleceğe dair hedeflerini sektöre yönelik düzenlemeler konusundaki önerilerini Enerji Günlüğü`ne anlattı. Yamantürk, rüzgâr santrallerine elektrik piyasasında ve vergilendirmesinde bazı kolaylıklar sağlanmasını istedi. 

Rüzgar santrallerinin kurulduktan 10-15 yıl sonra kâr elde etmeye başladığını hatırlatan Yamantürk, kara geçtikten sonraki zarar mahsuplaşmasının 5 yıllık süreyle sınırlandırılması nedeniyle başlangıç yıllarındaki zararların önemli kısmının vergi matrahından düşürülemediğine dikkat çekti. Bu sorunu çözmek için öncelikle sektöre özgü vergisel bir düzenleme yapılmasında yarar olduğunu düşünen Yamantürk`e göre enerji üreten rüzgar yatırımlarında zarar mahsup süresi de 10-15 yıla çıkarılmalı. 

İşte Yamantürk`ün sorularımıza verdiği cevaplar: 

Güriş`in rüzgar yatırımlarında son durum nedir? 

Hâli hazırda işletmede üç rüzgar santralimiz var. Bunlar 48 MW`lik Hatay-Belen, 36 MW`lik Hatay-Şenköy RES ve 115 MW`lik Afyon-Dinar RES. Yani şu anda rüzgarda toplam 199 MW`lik kurulu güçle üretimdeyiz. 

İnşa ya da proje aşamasındakiler? 

Rüzgâr alanında yatırımlarımız hızla devam ediyor. 170 MW kurulu güce sahip olacak Edirne, Kırklareli ve Muğla`daki RES`lerimizi 2015`in ilk çeyreğinde devreye almayı planlıyoruz. Ayrıca Kırım`da yatırımına başladığımız 250 MW kurulu güce sahip olacak.

Gerek yurtta gerekse dışarıda bu alandaki hedefiniz ne?

Türkiye`nin Nisan 2014 itibarıyla Rüzgar Enerjisi`ne dayalı kurulu gücü 2924 MW düzeyinde. Rüzgârdan üretilen elektrik enerjisinin yüzde 7’ini gerçekleştiren ve dolayısıyla bu konudaki en büyük ilk 5 üreticiden biri konumundayız. Amacımız, şirketimizin sektördeki yerini daha da güçlendirmek. 

Satın alma ya da ortaklıklara gitme planlarınız...

Söktörde lisans halinde ve işletmedeki santraller çok sık el değiştiriyor. Bu konumdaki santralleri inceleyip değerlendiriyoruz. Yurtdışıyla ilgiliyiz. Romanya, Ukrayna ve Beyaz Rusya`da da araştırma halindeyiz.

Yatırımcının önündeki engeller ve çözüm önerileriniz?

Lisanslarda yer alan inşaat öncesi gerekli izinlerin alınması için verilen süreler çok yetersiz kalıyor. Özellikle ruhsat başvurusu öncesi ve sonrasında alınması gereken izinler, yapılması gereken başvurular ve bunların sonuçlandırılması çok uzun zaman alıyor. Ciddi yatırımcılar için mevzuat uygulanabilir hale getirilmeli. 

Diyelim ki her türlü zorluğu aşıp kurduk, rüzgâr santrali işletmeciliği ticari olarak ne kadar kârlı? 

Bu projeden projeye ve döneme göre değişir. Bunlar geri dönüş süreleri çok uzun vadeli yatırımlar. Yeri gelmişken söyleyeyim, burada da şöyle bir problem var. Rüzgâr santralleri doğası gereği, pozitif veya negatif dengesizliğe sık bir şekilde maruz kalıyor. Bu yüzden piyasada gün öncesi yapılan saatlik tahminlerin gerçekleşmemesi nedeniyle yatırımcılar gelir kaybına uğruyor. 

Peki ne yapılabilir bu konuda? 

Ülkemizdeki kurulu gücün yüzde 4.4 ünü sağlayan, enerji konusunda dışa bağımlılığı azaltarak ülkemize döviz kazandıranrüzgâr santrallerine elektrik piyasasında ve vergilendirmede kolaylıklar sağlanmalı. Ayrıca bu santraller, kur farkı giderleri ve amortismanlardan dolayı 10-15 yıl sonra kar etmeye başlıyor. Bu yüzden geçmiş yıl zararlarının, kâra geçildikten sonraki bilançolardan mahsubunda uygulanan 5 yıllık sürenin 10-15 yıla çıkarılması gerekiyor.

Kaynak: http://enerjigunlugu.net/reslerde-zarar-mahsup-sureleri-15-yila-ciksin_9142.html 

Çeşme’nin rüzgarı kavga çıkarıyor

ENERJİSİNİN yüzde 70’ten fazlasını ithal eden Türkiye, son yıllarda dışa bağımlılığını azaltmak için yerli kaynaklara yöneliyor. Ancak alınan acele kamulaştırma kararları ve ÇED onayı olmadan yapılan yatırımlar, bazı sivil toplum örgütleri ve bölge sakinlerinin tepkisini çekiyor.

TÜRKİYE, büyük oranda dışa bağımlı olduğu enerjide bir yandan yerli kaynaklara yönelmeye çalışıyor. Fakat enerji yatırımlarındaki yanlış uygulamalar, dışa bağımlılıktan daha büyük sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Karadeniz bölgesinde, özellikle derelerin üzerinde inşa edilen küçük ölçekli hidrolik santraller (HES) son yıllarda tartışılırken, HES’lere karşı kitlesel bir tepki oluştu demek yanlış olmaz. Bazı bölgelerden rüzgâr enerjisi santralleriyle (RES) ilgili şikâyetler de yükseliyor. Son olarak Türkiye’nin turizm merkezlerinden biri olan Çeşme’de, inşası devam eden RES’ler tepkilere neden oldu.

ACELE KAMULAŞTIRMA

Reuters’ın Evrim Ergin imzası taşıyan haberinde, yaklaşık 80 megavatlık (MW) beş farklı rüzgâr santrali projesi yürütülen Çeşme’de yaşanan sıkıntılar gündeme getiriliyor. Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu Sözcüsü Esen Fatma Kabadayı, şunları söylüyor: “Bu bölgede yapılacak santrallerle ilgili 2000’li yıllardan bu yana çalışma yapılmasına rağmen, geçtiğimiz yıl toprak sahiplerine ‘acele kamulaştırma’ ile ilgili tebligatlar ulaştırılınca halkın haberi oldu. Yapılacak projelerle ilgili halk yeterince bilgilendirilmedi. Bu projeler tek bir proje gibi gözükmediği için ÇED raporu alınmasına gerek görülmüyor. Ancak çevreye etkileri bir bütün olarak değerlendirilmeli ve ortak bir ÇED raporu alınmalı. Urla ve Karaburun’da da aynı sorunlar yaşanıyor.”

ONLARA 13 YIL, BİZE 60 GÜN 

Konuyla ilgili sorularımızı yanıtlayan Kabadayı, sürecin 2000 yılında rüzgâr ölçüm direklerinin kurulmasıyla başladığını, 2008’de de üretim lisansları verildiğini hatırlatarak, şöyle devam ediyor: “Ancak 2013’te acele kamulaştırma kararı gelene kadar kimse halka bir şey söylemiyor. Acele kamulaştırma tebligatı gelince, 60 gün dava açma süreniz var, tüm hakkınız bu. Onlar 13 yıl çalışıyorlar, size tanınan süre 60 gün. Bir acele kamulaştırma kararıyla ilgili yürütmeyi durdurma da aldık. Geçen hafta yeni kamulaştırma kararları çıktı. Gerçekten insanların kafasının üstünde, yerleşimin ortasında santraller var. Bu konuda bin kişinin imzaladığı bir dilekçe hazırladık. Fakat yetkililer dilekçenin şikâyet unsurları taşıdığını ve tek tek verilmesi gerektiğini belirterek kabul etmedi.”

Projeler turizmi etkilemez
EPDK yetkilileri ise geçtiğimiz yıl Çeşme’de incelemelerde bulunduklarını belirterek, “Burası yerleşim alanımız diyorlar ama aslında orası bir tepe. Konut yapılması zor bir alan. Projeler turizm bölgesiyle alakalı bir yerde değil. Yine de iktidar partisinin ilçe başkanı bile karşı çıkıyor. Lisansları önceden verdik fakat trafo merkezi yeni yapıldığı için işlemler yeni yapılıyor. Çeşme’de santral sayısı az. Ayrıca ‘ÇED gerekli değildir’ kararı verilirken bile tüm ilgili kuruluşların görüşü alınıyor. Bazı HES projelerinde sonradan SİT alanı ilan edilen oldu, bu projeler hayata geçmedi” şeklinde konuştu. 

“ÇED gerekli değildir” belgesi
ÇEŞME’de 16 MW’lık rüzgâr enerjisi yatırımı yapan ABK Çeşme Rüzgar Enerji’nin avukatı Arsin Demir de ÇED Yönetmeliği çerçevesinde türbin sayısı 20 ve üzeri olan RES’ler için ÇED belgesi alınması gerektiği hatırlatması yaparak, proje için ‘ÇED gerekli değildir’ belgeleri bulunduğunu söyledi. Bölgenin 1. ve 2. derece doğal SİT alanı olması nedeniyle de doğal hayatı korumak için çalışmalar yaptıklarını belirten Demir, “Çeşme’de yapılmakta olan veya yapılacak projelerin tamamı tek bir proje olarak değerlendirilemez”  dedi.

Aslında en temiz kaynaklardan biri…

DİĞER yandan, fosil yakıt tüketimini azaltan rüzgâr enerjisine Türkiye’nin ihtiyacı var. Enerji uzmanları, yenilenebilir bir enerji kaynağı olması nedeniyle RES’leri savunduklarını ancak diğer taraftan şikâyetlere dikkat edilmesi gerektiğini savunuyor. Uzmanlara göre, sera gazı etkisi yapmayan, hammadde ihtiyacı olmayan, ömrü dolduğunda türbinlerin sökülüp kaldırılabildiği RES’lerin inşasında türbinlerin nerede ve ne sıklıkta kurulduğu önem taşıyor. Bir enerji uzmanı “Temiz bir enerji türü de olsa, yaşam alanlarını etkilememeli” diyor. Rüzgar enerjisinde Türkiye’de bugüne kadar yaklaşık 3 bin MW’lık kurulu güç inşa edilirken, bu rakam Çin’de 91 bin MW, Almanya’da 35 bin MW, İspanya’da 22 bin MW, Hindistan’da 20 bin MW, İtalya’da 8 bin MW’ın üzerinde


Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26570537.asp