Blog Archive

Saturday, November 23, 2013

Borusan RES projesini 3-4 ay içinde devreye alacak

Borusan CEO Agah Uğur yaptığı açıklamada, 250 milyon euro maliyetinde 5 projeden oluşan 200 MW portföye sahip rüzgar yatırımını başlatacaklarını açıkladı. Şirket, rüzgar projelerinde paket şeklinde ilerlemeyi hedefliyor.
Enerjideki yatırımların uzun vadeli yatırımlar olduğunu kaydeden Uğur, geri dönüşümün 3-4 yıl sonra başladığını dolayısıyla ciroyu etkilemediğini söyledi.

Şirketin, 250 MW hidrolik, 450 MW rüzgar olmak üzere 700 MW enerji portföyü bulunuyor. ENBW ile ortaklığı bulunan şirketin, 110 megavatlık kurulu gücü üretim yapıyor. Şirket, 50 megavat kurulu gücteki RES projesini 3-4 ay içinde üretime almayı hedefliyor.


Kaynak: http://enerjienstitusu.com/2013/11/22/borusan-50-megavatlik-ruzgar-kapasitesini-3-4-ay-icinde-devreye-alacak/

Lisanssız üretimde arazi kiralama yöntemi geliyor

Maliye Bakanlığı, yatırımcının önünü açacak ve cari açıkla mücadelede ülkenin elini güçlendirecek düzenlemeleri hayata geçiriyor. Şimşek, geçtiğimiz ay yürürlüğe giren Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelikle bazı tesislerin lisans alma yükümlülüğünden muaf tutulduğunu söyledi.


Şimşek, bu kapsamda, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerler ile Hazinenin özel mülkiyetindeki taşınmazlar üzerinde yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı lisanssız elektrik tesisi kurmak amacıyla irtifak hakkı (20-30 yıl kiralama hakkı) tesisi veya kullanma izni verilmesi işlemlerine ilişkin olarak bir tebliğ hazırlandığını belirtti.

Bu sayede yatırımcılar tarafından ön izin dönemi içerisinde yükümlülüklerin yerine getirilmesi halinde yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesislerinden kurulu gücü 500 kilovata kadar olanlar için 20 yıla kadar, kurulu gücü 500 kilovat ile 1 megavat arasında olanlar için ise 30 yıla kadar kullanma izni verilecek veya irtifak hakkı tesis edilecek.

kaynak: http://enerjienstitusu.com/2013/11/22/simsek-lisanssiz-uretime-arazi-tahsis/

Sunday, November 17, 2013

Elektriği bedavaya getirecek sihirli formül bulundu!

Ayda 40 bin liranın üzerinde elektrik faturası ödeyen tüm işletmeler güneş paneli ve rüzgar türbini kurarak elektriği bedavaya getirebiliyor. Üstelik bunun için kamudan izin de gerekmiyor.

Küçük ve Orta Boy İşletmelere (KOBİ) büyük müjde. Fabrika ve sanayi tesisleri artık kendi elektrik ihtiyaçlarının tamamını yenilebilir enerjiden karşılayabiliyor. Lisanssız Elektrik Üretimi Derneği (LİDER) Başkanı Yalçın Kıroğlu, “ 1 MW’lık enerji üretimi için yaklaşık 1.2 milyon euro (3.3 milyon TL) yatırım yapılması gerekiyor. Tesis devreye girdikten sonra yılda en az 600 bin liralık elektrik üretimi gerçekleştiriyor. Bu sayede tesis 6 yılda kendisini amorti ediyor” dedi ve ekledi:

23 yıl bedava

“Rüzgar türbinleri 20 yıl, güneş enerjisi panelleri ise 30 yıl boyunca kesintisiz üretim yapabiliyor. Dolayısıyla geriye kalan 23 yıl boyunca elektrik bedavaya gelmiş oluyor..”

Devletten izin almadan elektrik üretimi olarak özetlenebilecek lisanssız elektrik üretiminde tarihi gelişmeler yaşanıyor. 2 Ekim’de yeni yönetmeliğin devreye girmesiyle birlikte lisanssız elektrik üretimi sektöründe yeni bir dönem başladı. 14 Mart’ta çıkan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun çıkışıyla başlayan süreç yeni yönetmeliğin yayınlanmasıyla birlikte tamamlandı. Artık lisans almadan isteyen herkes 1 megavata kadar elektriği kendisi üretebilecek. Tüketim fazlasını ise şebekeye verebilecek.

Sanayiciye limit yok

LİDER Başkanı Yalçın Kıroğlu, “Lisanssız elektrik üretiminde gözden kaçan çok önemli bir husus var. Artık yüksek miktarda elektrik tüketen işletmeler fazla üretimlerini şebekeye ücretsiz vermek kaydıyla yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanarak sınırsız üretim yapabiliyor. Fabrikalar, sanayi tesisleri, alışveriş merkezleri, turizm tesisleri 3, 5 hatta 8 MW’lık lisansız üretim gerçekleştirebilir” dedi. 

Bu gelişmenin ardından lisanssız elektrik üretiminde büyük bir patlama yaşanması bekleniyor.

Yalçın Kıroğlu, “ Bugünkü kur üzerinden 3.3 milyon lira yatırım yapan bir işletme rüzgarda yıllık 900 bin lira, güneşte de 600 bin liralık elektrik faturasını bedavaya getiriyor. Bu yüzden sanayi tesisleri ve işletmeler açısından büyük bir fırsat söz konusu” dedi.

Bu gerçeğin farkına varan birçok işletmenin hemen harekete geçtiğini anlatan Kıroğlu, 2014’ten itibaren lisanssız elektrik üretiminde ciddi bir patlama yaşanacağını söyledi. Kıroğlu, “ 2015 sonunda 5 bin megavatlık bir kurulu güce ulaşacağımızı düşünüyorum. 3500 megavatın güneşten geleceğini öngörüyoruz. 1250 megavatta rüzgardan gelir. Geriye kalan 250 megavatta biyoyakıt ve diğerlerinden sağlanır” dedi.

Enerji faturası 3 milyar $ düşecek

Türkiye’de üretilen her 100 birim elektriğin 43 birimi doğalgazdan elde ediliyor. Geçtiğimiz yıl 44 milyar metreküp doğalgaz ithal eden Türkiye, ithal ettiğin gazın yüzde 50’sini elektrik üretmek için kullandı. Rusya, İran ve Azerbaycan’dan gelen gazın ortalama fiyatı ise 442 dolar oldu. Yani elektrik için yaklaşık 9.2 milyar dolar ödendi. LİDER Başkanı Yalçın Kıroğlu, “Cari açık ve arz güvenliği açısından büyük önem taşıyan enerji ithalatının düşürülmesinde rüzgâr ve güneş çok ciddi katkılar sağlayacaktır. Bizim hesaplarımıza göre yenilenebilir enerji kaynaklarının devreye alınması halinde yıllık 3 milyar dolarlık tasarruf sağlanabilir” bilgisini verdi.

9 yıl vadeli özel kredi geliyor

Derneğin yoğun çabaları sonunda sonuç verdi ve bankalar ‘lisanssız elektrik üretimi kredisi’ için düğmeye bastı. LİDER Başkanı Yalçın Kıroğlu, “Projelerin finansmanında büyük aşama kaydettik. İlk Halkbank yolu açtı. İş Bankası, Vakıflar Bankası ve Denizbank da yakında devreye girecek. Diğer bankaların da böylesi büyük bir potansiyele kayıtsız kalmayacağına inanıyoruz. Projeye göre değişmekle birlikte yüzde 100’üne kadar kredi verilebilecek. Vadeler 9 yıla kadar çıkacak” dedi.

Ufuk Şanlı / Vatan

kaynak: http://www.ekoayrinti.com/news_detail.php?id=134917

Güris Group from Turkey orders 53 Siemens direct drive wind turbines

30/10/2013 Evwind, Wind Energy

The Turkish Güris Group continues its cooperation with Siemens for three new wind power projects scheduled to be built in Turkey.

The total scope includes delivery of the new turbines and a five-year service agreement for the three new projects.

Siemens will deliver 53 wind turbines with cutting-edge direct drive technology for new onshore wind power plants in Mugla, Edirne-Tekirdag and Kirklareli with a total capacity of 165 MW.

Commissioning of the projects is expected between late 2014 and summer 2015.

The Fatma wind farm in Mugla will contribute a capacity of 77 MW with 25 gearless wind turbines. The Zeliha wind farm in Kirklareli in conjunction with the Kanije wind farm in Edirne-Tekirdag will have a generation capacity of 88 MW with a total of 28 direct drive wind turbines. Together the three wind power plants will generate power equivalent to the electricity consumption of up to 250,000 households and will prevent 290,000 tons of CO2 emission per year.

Wind power and energy service are part of Siemens’ Environmental Portfolio. In fiscal 2012, revenue from the Portfolio totaled about €33 billion, making Siemens one of the world’s largest suppliers of ecofriendly technologies. In the same period, our products and solutions enabled customers to reduce their carbon dioxide (CO2) emissions by more than 330 million tons, an amount equal to the total annual CO2 emissions of Berlin, Delhi, Hong Kong, Istanbul, London, New York, Singapore and Tokyo.

Reference: http://www.evwind.es/2013/10/30/guris-group-from-turkey-orders-53-siemens-direct-drive-wind-turbines/37145

Rüzgar türbini dramında cesetler teşhis edildi

Salı günü Hollanda’nın Ooltgensplaat kenti Mariadijk Mevkii´nde bulunan bir rüzgar türbininde çıkan yangında hayatını kaybeden iki teknisyenin cesetlerine ulaşıldı. 

Yapılan açıklamada teknisyenlerden birinin 19 yaşındaki Daan Kous diğerinin ise 21 yaşındaki Arjan Kortus olduğu ve her ikisini de Amersfoort yakınlarındaki katı Katolik köylerinden gelen gençler olduğu belirtildi. 

Türbinlerdeki bakım çalışmaları sırasında çıkan yangında hayatını kaybeden bu iki teknisyenin nasıl can verdiği hakkında geniş çaplı araştırma sürerken, bağlı oldukları Bettink firması yetkilisi “34 çalışanımızdan ikisini bu şekilde can vermesi tarif edilemez ve yürek yakan cinsten” yorumunu yaptı. Yetkili bu yangını büyük ihtimalle kısa devreden çıkmış olacağı tahmininde bulundu.

Salı günü çıkan yangında teknisyenlerden biri 70 metre yüksekteki türbinden kendini aşağı atmıştı. Diğer teknisyenin cesedi ise soğutma çalışmalarını arkasından yapılan incelemede tribün kabininde bulundu. 

Neden kaçamadılar

Yaşanan felaketten sonra birçok kişinin aklına takılan soru ise bu iki teknisyenin neden kaçamadıkları. Türbinlerde abseil yani iniş sırasında kullanılmak üzere ekipman bulunduğunu belirtti. 

Bettink sözcüsü geçtiğimiz Eylül ayında şirket çalışanlarının abseil eğitimi aldıklarını, her iki teknisyeninde yaşları genç olmasına rağmen eğitimde oldukça iyi sonuçlar verdiğini ve bu kazada neyin yanlış gittiğinin kendileri içinde bir bulmaca olduğunu kaydetti. Yetkili alevlerin çok hızlı bir şekilde yayıldığını ve bu sırada gençlerin tribünden kaçma olasılığının kalmadığını tahmin ediyor.

Hollanda daha önce 5 kez kaza meydana geldi

Hollanda’da şimdiye kadar ölümle sonuçlanan rüzgar tribünü kazalarının 5 kez cereyan ettiği belirtiliyor. 

İlk olarak Maasdam mevkinde Hoeksche Waard alanında 1990 yılında meydana gelen kazada, bir çiftçi rüzgar türbinine tırmanmış ve değirmenin kolları arasında sıkışarak can vermişti.

Diğer kazalar da yine bakım işlemleri sırasında oluşan kazalardan oluşuyor. Bunlardan bir tanesinde bir teknisyenin 10 metre yükseklikten toprağa çakıldığı belirtiliyor. 

TU Delft Rüzgar enerjisi Profesörlerinden Gerard van Bussel güvenlik önlemlerinin geçtiğimiz yıllar içinde daha sıkı bir hale geldiğini ve bu sektörün daha deyim yerinde ise öğrenme aşamasında olduğunu belirtiyor. 

Sekiz yıl önce öğrencilerle birlikte bir türbine tırmanma imkanının bulunduğunu fakat bunun şuanda yasak olduğunu belirten profesör teknik personelin de sadece abseil eğiti alarak bu görevi yaptığını sözlerine ekliyor.


Kaynak: http://www.sonhaber.nl/gundem/ruzgar-turbini-draminda-cesetler-teshis-edildi-h25409.html

Lisanssız elektrik üretiminde en çok başvuru güneş için

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), lisans almadan ev, işyeri, site gibi alanlarda kendi elektriğini üretmek isteyenlerin önündeki engelleri kaldırdı. Düzenlemenin ardından en fazla başvuru güneş için geldi. Başvurulardan 418’i güneşten elektrik üretmek için gelirken, 158’i rüzgâr, 52’si ise hidroelektrik için başvurdu.

Petrol fiyatlarının artması ve yeryüzü kaynaklarının yavaş yavaş tükenmesi, insanlığı yenilenebilir kaynaklara yöneltiyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK), lisanssız elektrik üretimi için gerekli mevzuat çalışmasını tamamladı. Ev, işyeri, site gibi alanlarda kendi elektriğini üretmek isteyenlerin önündeki engeller kalktı. Son yönetmelikle birlikte lisanssız elektrik üretimine başvurular yeniden değerlendirmeye alınıyor. Üretim için yapılan lisans başvurularında güneş enerjisi ilk sırada yer alıyor. 659 başvurudan 418’i güneşten elektrik üretmeye yönelik. Güneş enerjisini 158 başvuruyla rüzgâr, 52 ile hidroelektrik takip ediyor. Yönetmelikle, lisanssız elektrik üretiminde 500 kilovat olan sınır, 1 megavata çıkarılmış, EPDK Başkanı Hasan Köktaş, vatandaşların kendi elektriğini üreteceğini ve ihtiyaç fazlasını devlete satabileceğini açıklamıştı. Enerjide dışa bağımlılığın cari açık açısından en önemli kalem olduğunu belirten İstanbul Ticaret Odası (İTO) Enerji Komisyonu Başkanı ve Ortadoğu Enerji Grup Başkanı Ata Ceylan, “Yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiminde olduğu gibi güneşten üretilecek enerji sayesinde cari açığımıza önemli katkı sağlanmış olacak. Güneş gibi doğal kaynaklar sayesinde bu bağımlılık giderek azalacak.” dedi. Güneşte hammadde sıkıntısı olmadığına işaret eden Ceylan buna karşılık geceleri ve kapalı havalarda elektrik üretilemeyeceğini söyledi. Şu anki teknolojik imkânlarla depolamanın da mümkün olmadığını vurgulayan Ceylan, elektrik arzının devamlılığı için temelde kullanılan doğalgaz, kömür ve barajlı hidroelektrik santrallerine ihtiyacın devam edeceğini kaydetti.

Türkiye’nin ilk büyük güneş enerjisi santralini bir yıl önce Konya’da kuran IBC Solar Türkiye’nin Genel Müdürü Hayri Bali ise işletmelerin, çatılarına kuracakları güneş enerjisi sistemleriyle iç tüketim ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri gibi, 20 yıl boyunca düşük fiyat garantisi elde edeceklerini kaydetti. Bali, “Güneş enerjisinden 1 kilovatsaat (kWh) elektrik üretiminin maliyeti 7 Euro Cent. Önümüzdeki 20 yıl boyunca elektrik fiyatlarının her yıl ortalama yüzde 7,5 artacağı öngörülürse, bir fotovoltaik sistemle kendi elektriğinizi üretmenin ne kadar kârlı bir yatırım olduğu ortada.” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye, coğrafî konumu sebebiyle sahip olduğu güneş enerjisi potansiyeli yüksek bir ülke. Ortalama yıllık toplam güneşlenme süresi 2.640 saat, ortalama toplam ışınım şiddetinin 1.311 kWh/metrekare olduğu belirlendi. Buna göre güneş enerjisi potansiyeli yıllık 380 milyar kWh olarak hesaplandı. Ancak bu rakamlar coğrafî konuma göre yapılan matematiksel hesaplamalarla çıkan sonuçlar. Mevzuat gereği tesis kurulamayacak tarım arazisi, sit alanı, askerî alan gibi bölgeler bulunuyor. İTO Enerji Komisyonu Başkanı Ata Ceylan, teorik olarak enerjinin tamamının güneşten karşılanabileceğini belirterek, “Ancak bunun için gündüz ürettiğimiz güneş enerjisini bir şekilde depolayıp gece kullanmamız gerekir.” dedi. Ceylan, güneş ve rüzgâr santralleriyle beraber, şebekeye temel yük sağlayan doğalgaz, kömür ve barajlı hidroelektrik santrallerine ihtiyacın devam edeceğini kaydetti.

Güneşten elektrik üretiminin çevre ve hava kalitesine ciddi faydaları bulunduğunu söyleyen Ceylan “Hiçbir fosil kaynak kullanmadan, ülkemizin atıl bulunan arazilerinin üzerine kurulan ve kurulacak olan bu tesisler atmosfere sıfır emisyon salınımı yapmaktadır. Ayrıca güneş santralleri ekipmanlarının yurtiçinde imalatını devlet teşvik etmektedir ve bu, özel sektörü harekete geçirmiştir.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: http://www.risalehaber.com/lisanssiz-elektrik-uretiminde-en-cok-basvuru-gunes-icin-194256h.htm

'22 ada yapılaşmaya ve RES'lere açılıyor'

Ayvalık Belediyesi'nin iddiasına göre, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan rapor koruma altındaki 22 adada yapılaşmaya ve rüzgar enerji santralleri kurulmasına neden olacak

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Ayvalık'ta bulunan koruma altındaki 22 adayla ilgili plan raporu hazırladı. Adalarda yapılaşma ve RES'lerin önü açılıyor.

Türkiye ’nin doğal koruma alanları arasında yer alan Ayvalık Adaları Tabiat Parkı tehlike ile karşı karşıya. Ayvalık Belediyesi’nin iddiasına göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan Ayvalık Adaları Planı Değişikliği raporu, adaların koruma statüsünü düşürüp yeni yapılaşmanın önünü açıyor. Serkan Ocak'ın Radikal'de yer alan haberine göre, rapora itiraz eden Başkan Hasan Bülent Türközen, sivil toplum örgütleri ve yerel yönetimin görüşü alınmadan hazırlanan rapora göre yapılacak planın, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nı yok edeceğini dile getirdi.

Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde uzun süredir imar planının değiştirileceği ve Ayvalık’ın mevcut durumunun bozulacağı ile ilgili tartışmalar yaşanıyordu. 1/25 binlik plan değişikliği öncesinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı taslak niteliği taşıyan bir rapor hazırladı. Rapora göre, Ayvalık ve Cunda Adası başta olmak üzere bölgede bulunan koruma altındaki 22 ada yeni yapılaşma ve enerji santrallarına açlıyor. Bakanlığın raporuna Ayvalık Belediyesi itiraz etti. Belediye itiraz dilekçesinde, bugüne kadar korunan, bakir bırakılan adalardaki plajlar ve diğer alanların satılması, kiralanması, imara ve yapılaşmaya açılmasının önünün açıldığını vurguladı. Belediye, Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nda rüzgâr enerji santrallarının da kurulabileceğini öne sürdü.

Kaynak: http://t24.com.tr/haber/22-adada-yapilasma-ve-reslerin-onu-aciliyor/244043

GE, İngiltere, İrlanda ve Türkiye'de Akıllı 3.2-103 Rüzgar Türbinini Tanıtıyor

06 Kasım 2013 12:36

GE, enerji üretiminde %5 artış sağlayan akıllı 3.2-103 rüzgar türbinini tanıttı.

Alan kısıtlı sahalarda daha yüksek enerji çıktısı yaratıyor.GE'nin güncel modeline kıyasla enerji üretiminde %5'lik artış sağlıyor. Bu akıllı rüzgar türbini enerji depolama, ileri kontrol sistemleri ve tahmin algoritmalarını entegre ediyor

GE, enerji üretiminde %5 artış sağlayan akıllı 3.2-103 rüzgar türbinini tanıttı. GE'nin 2,5 MW filosunun güçlü performansını temel alan 3.2-103, orta ile yüksek rüzgar hızına sahip sahalarda daha fazla enerji üretiyor. 3.2-103, 70 ile 98 metre arasında değişen pervane göbeği yüksekliğinin sağladığı esneklik ile tepe yüksekliğinin sınırlandırıldığı sahalarda daha yüksek yıllık enerji üretimi gerçekleştiriyor.

GE Yenilenebilir İş Alanı Avrupa Genel Müdürü Cliff Harris, "3.2-103 türbinimiz Avrupa ürün plaformumuzdaki yeni gelişime işaret ediyor. Özel olarak İngiltere ve İrlanda'da var olan izin sınırlamaları için tasarlanan ürünün 103 metrelik rotor çapı ve çeşitli kule yüksekliği seçenekleri ürünü kanat ucu yüksekliğinin kısıtlandığı sahalar için mükemmel bir seçenek haline getiriyor. Bunun yanı sıra entegre enerji depolaması Türkiye benzeri ülkelerde şebekeye entegrasyonla ilgili yaşanan zorlukların üstesinden gelmek için değerli bir çözüm sunuyor" dedi.

3.2-103, üstün niteliklere sahip bir türbin olarak "Endüstriyel İnternet'in" gücünden rüzgar değişkenliğinin yönetimi konusunda faydalanarak sorunsuz ve öngörülebilir enerji akışı sağlıyor. 3.2-103, komşu türbinler, servis teknisyenleri ve operatörlerle rahatça iletişim kurarken her saniyede onbinlerce veri noktasını analiz ederek enerji depolaması ve tahmin algoritmalarını da sisteme entegre ediyor.

Üç adet GE tarafından tasarlanmış akü destekli yazılım uygulaması, rüzgar türbinine entegre olarak rüzgar gücünden azami ölçüde faydalanma sağlıyor. Rüzgar çiftliği geliştiricileri ve operatörleri sahanın ihtiyaçlarına en uygun uygulama veya uygulama kombinasyonlarını seçebiliyor.

Ramp kontrolü: Rüzgar enerjisinin şebeke tarafından etkin biçimde absorbe edilmesini sağlar
Öngörülebilir güç: Kısa vadeli rüzgar gücünü 15 ile 60 dakikalık zaman dilimlerinde tahmin edilebilir hale getirir
Frekans düzenleme: Enerji depolama sisteminin arz ve talep değişimlerine hassasiyetle uyumu
Bu ileri teknoloji daha yüksek rüzgar çiftliği verimi ve üretkenlik sağlarken müşteriler için de yeni kazanım olanakları yaratıyor.

Yeni 3.2-103, IEC rüzgar sınıfı II standartlarına göre tasarlanmıştır ve 50 Hz uygulamaları için uygundur.

Kaynak: http://www.haberler.com/ge-ingiltere-irlanda-ve-turkiye-de-akilli-3-2-5268902-haberi/

TIR'ın dorsesinde yüklü rüzgar türbininin kanadı yolcu otobüsüne girdi


7 Kasım 2013  12:32
    
CİHAN
Afyonkarahisar'da meydana gelen kazada, bir TIR'ın dorsesinde yüklü rüzgar türbininin kanadı çarpma sonucu yolcu otobüsüne girdi. Kazada ölen ya da yaralanan olmadı.

Afyonkarahisar çevre yolundaki kazada, rüzgar enerjisini elektriğe çevirmekte kullanılan rüzgar türbini kanadını taşıyan Emrah Altınkaya idaresindeki 34 GP 5650 plakalı TIR, Ankara köprülü kavşağına geldiğinde dönüşe geçti. Bu sırada arkadan seyreden Adnan Eliş’in kullandığı 16 RH 343 plaklı yolcu otobüsü, TIR'ın dorsesinde bulunan rüzgar türbini kanadına çarptı. Çarpmanın etkisi ile kanat, otobüsün sağ arka tarafından otobüsün içine girdi. Kazada, otobüste az sayıda yolcu bulunduğundan ölen ya da yaralanan olmadı. Büyük çapta maddi hasarın meydana geldiği kazada yol 30 dakika trafiğe kapatıldı. CİHAN

Kaynak: 
http://www.zaman.com.tr/gundem_tirin-dorsesinde-yuklu-ruzgar-turbininin-kanadi-yolcu-otobusune-girdi_2163608.html

Rüzgar Gülleri Enerji İçin Dönüyor

Rüzgar Gülleri Enerji İçin Dönüyor
05 Kasım 2013 11:55

Tokat'ta, 16 rüzgar elektrik santralinde (RES) bin 650 rakımlı tepede yılda 40 megavat çevreye dost elektrik enerjisi üretiliyor.

Tokat merkeze bağlı Killik köyü mevkisinde kurulan RES, yaklaşık 2 yıldır elektrik üretiyor. Her bir kanat ağırlığı 11 ton olan 50 metre uzunluğundaki 3'er kantlı rüzgar gülünün bir türbini 350 ton ağırlığında. Eksim Yatırım Holding Tokat Enerji İşletme Müdürü Ömür Güven, yılda yaklaşık 100 milyon kilovat saat elektrik enerjisi üretildiğini, bunun da 40 bin ailenin bir yıllık enerji sarfiyatına denk geldiğini söyledi.

RES ile çevreye dost enerji ürettiklerinin altını çizen Güven, çevreye hiçbir atıklarının olmadığını belirterek, "Rüzgar enerjisi adından anlaşılacağı üzere rüzgar olduğu sürece üretim yapan dışarıya hiçbir atığı olmayan bir sistem. Dolayısı ile biz çevreye dost enerji üretiyoruz. Çok fazla yer kaplamadığı için herhangi bir ağaç sökümü veya hayvanlara zarar verecek bir ortam oluşmuyor. Bu anlamda çevreye dost diyebiliriz" dedi.

RÜZGAR GÜLLERİ, FIRTINALI VE ÇOK SOĞUK HAVADA ÇALIŞMIYOR

Güven, türbinlerin devreye girerek çalışması için belirli bir rüzgara hızına ulaşılması gerektiğini belirterek, "Rüzgar hızına ulaştığında türbin otomatik olarak devreye giriyor. Rüzgar hızına göre üreteceği elektrik enerjisini kendisi ayarlıyor. Bizim herhangi bir müdahalemiz olmuyor. Kritik hız dediğimiz hızı geçtiğinde tribünler otomatik olarak durur. Yani her rüzgarda üretim yapamıyoruz. Fırtınalı havalarda rüzgar gülleri çalışmıyor. Soğuk havalarda ise buranın iklim şartları çok ağır geçiyor. Bulunduğumuz saha Türkiye'nin en yüksek rakımlı sahasına sahip. Şu anda bin 650 metredeyiz. Dolayısıyla kış çok karlı geçiyor. Türbin kanatlarında buzlanma oluşuyor. Bu da dönme esnasındaki büyük yapıdan dolayı ataleti artırdığı için ekipmanlara zarar vereceği için vibrasyona geçiyor ve otomatik olarak duruyor" diye konuştu.

Öte yandan, önümüzdeki yıllarda 16 olan rüzgar gülü sayısının yapılacak yatırımla 18 rüzgar gülü daha ilave ederek 34'e çıkartılacağı bildirildi. - TOKAT

Kaynak: http://www.haberler.com/ruzgar-gulleri-enerji-icin-donuyor-5263735-haberi/

Güriş Grubu, Siemens'le Rüzgar Enerjisi Santrali Kuruyor

Türk enerji sektörünün önemli isimlerinden biri olan Güriş Grubu, üç yeni rüzgar enerjisi santrali projesi için Siemens'le işbirliği yaptı. Muğla, Edirne & Tekirdağ ve Kırklareli'nde kurulacak yeni rüzgar enerjisi santralleri için bir kez daha Siemens'le çalışan Güriş Grubu, proje kapsamında Siemens'in dişli kutusu kullanımı gerektirmeyen Direct Drive teknolojili türbinlerini tercih etti.

165 MW kapasiteli 53 adet rüzgar türbininin kurulacağı santrallerde, türbin tedariki dışında gerekli servis ve bakım hizmetlerini de verecek. 2014 sonu – 2015 yaz dönemi arasında tamamlanarak devreye alınması hedeflenen üç santrale ait proje, ayrıca beş yıllık servis anlaşmasını da kapsıyor.

Kurulacak santrallerden Muğla'da bulunan Fatma Rüzgar Santrali, 25 adet rüzgar türbini ile toplamda 77 MW'lık kapasiteye sahip. Kırklareli'de bulunan Zeliha Rüzgar Enerjisi Santrali ile Edirne – Tekirdağ arasında bulunan Kanije Rüzgar Enerjisi Santrali ise toplamda 28 adet türbinle 88 MW'lık bir enerji üretim kapasitesine sahip olacak. 250 bin hanenin elektrik ihtiyacını karşılayacak kadar enerji üretecek olan bu üç santral, yılda 290 bin ton karbondioksit salımının da önüne geçecek.

Rüzgar enerjisi ve rüzgar enerjisi santralleri servis hizmetleri, Siemens'in dünyanın en büyük çevreci ürün portföye sahip şirket olmasında önemli bir role sahip. 2012 mali yılında Çevre Dostu Ürün Portföyü'nden yaklaşık 33 milyar Euro ciro elde eden Siemens, aynı dönemde müşterilerinin karbondioksit salımının 330 milyon tondan fazla azalmasını sağladı. Bu miktar; dünyanın en büyük metropolleri arasında bulunan İstanbul, Berlin, Delhi, Hong Kong, Londra, New York, Singapur ve Tokyo'nun toplam yıllık karbondioksit salımına eşit.

kaynak: http://www.haberler.com/guris-grubu-siemens-le-uc-yeni-ruzgar-enerjisi-5274665-haberi/

Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi

Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi

EPDK Başkanı Köktaş:"1000 megavatı aşan rüzgar santralları sayesinde bugün 61 bin megavatı geçen elektrik enerjisi kurulu gücünün içinde, rüzgar enerjisinin aldığı pay yüzde 4,5'a ulaştı"- "Sadece rüzgar santrallerine son 10 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım yapıldı"


Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkanı Hasan Köktaş, "1000 megavatı aşan rüzgar santralları sayesinde bugün 61 bin megavatı geçen elektrik enerjisi kurulu gücünün içinde, rüzgar enerjisinin aldığı pay yüzde 4,5'a ulaştı" dedi.

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) tarafından düzenlenen Türkiye Rüzgar Enerjisi Kongresi'nde konuşan Köktaş, Türkiye'nin elektrik üretim kompozisyonunun içinde artık rüzgar enerjisinin de olduğunu belirterek, "2002 yılında neredeyse yok denecek seviyede, yani 19 megavat olan rüzgar kurulu gücümüz, bugün 2 bin 676 megavata ulaştı. Bu da, sadece rüzgar santrallerine son 10 yılda 4 milyar dolara yakın yatırım yapıldığını göstermektedir" ifadelerini kullandı.

Köktaş, özellikle 2012 ve 2013 yıllarında peş peşe sisteme katılan, bin megavatı aşan rüzgar santralları sayesinde, bugün 61 bin megavatı geçen elektrik enerjisi kurulu gücünün içinde, rüzgar enerjisinin aldığı payın yüzde 4,5'a ulaştığını söyledi.

Türkiye'nin her yerinde pervaneleri dönen rüzgar santralları türbinlerinden elde edilen elektrik enerjisi miktarının, 6 milyar kilovatsaat düzeyine ulaştığına dikkati çeken Köktaş, "Konuya sadece rüzgar açısından bakmayarak genelleştirmek istersek, 2012 ve 2013 yıllarında devreye giren 8 bin 240 megavatlık kurulu gücün 5 bin 90 megavatı yenilenebilir enerji kaynaklarından oluşmuştur" dedi.

Türkiye'de rüzgar, güneş gibi kaynaklardan elektrik üretiminin lisanslandırılması konusunun, sektörün yakından takip ettiği ve üzerinde en çok tartıştığı konuların başında geldiğini dile getiren Köktaş, şöyle devam etti:

"Özellikle 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu ile getirilen ön lisans uygulaması sektörün yeni beklentilerine, açılımlara ve tartışmalara zemin sağlıyor. Kanunla getirilen lisanslandırma yöntemi çerçevesinde hazırladığımız ve sektörde büyük bir beklenti yaratan yönetmeliğimiz Kurulumuz tarafından kararlaştırılmış ve geçtiğimiz cumartesi günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bu düzenleme gerek mevcut lisanslı projelerin hayata geçirilmesi gerekse yeni başvuruların kabulü açısından çok önemli yenilikler getiriyor. Bundan sonraki süreçte güneş ve rüzgar yatırımlarına yönelik ilk özel sektör başvurularının ne zaman alınacağı yerli ve yabancı özel sektör tarafından en çok merak edilen husus oldu.

Düzenlememiz çerçevesinde güneş enerjisine dayalı yeni ön lisans başvuruları 1-2-3 ve 6-7 Nisan 2015 tarihlerinde, rüzgar enerjisine dayalı başvurular ise 24- 25-28-29 ve 30 Nisan tarihlerinde alınacak. Yönetmeliğimiz kapsamında son üç yıl içinde elde edilmiş en az bir yıl süreli standardına uygun rüzgar veya güneş ölçümü bulunması zorunluluğu getirilmiş ve yeni başvuru tarihleri de buna göre belirlendi. Diğer yıllar için ise TEİAŞ her yıl 1 Nisan tarihine kadar, takip eden beş ve takip eden on yıl için olmak üzere, sisteme bağlanabilecek rüzgar veya güneş enerjisine dayalı üretim tesisi kapasitesini Kurumumuza bildirecektir."

Köktaş, rüzgar enerjisine dayalı başvurular için her yıl ekim ayının ilk beş iş gününde, güneş enerjisine dayalı başvurular için her yıl ekim ayının son beş iş gününde, bir önceki yıl o yıl için açıklanan kapasite çerçevesinde, Kurum tarafından ön lisans başvurularının alınacağını bildirdi.

"Bundan sonraki süreçte görev önemli ölçüde özel sektöre düşüyor"
Hasan Köktaş, EPDK olarak bugüne kadar 9 bin 679 MV kurulu gücünde rüzgar projesine lisans verildiğine işaret ederek, "Bu gücün 2 bin 676 MV'ı işletmededir. Uygun bulma aşamasında olan toplam kurulu gücü 1192 MV olan 21 proje ise ön lisans sürecine girmiştir" ifadesini kullandı.

Sadece lisanslı ve ön lisans süreci başlayacak projeler için değil lisanssız elektrik üretimi ekseninde de rüzgar yatırımları konusunda çok büyük bir potansiyel oluştuğunu belirten Köktaş, bu konudaki kanun ve yönetmelikleri kapsamında kullanıcıların, şebekeye bağlanıp ihtiyacını yenilenebilir enerji kaynağıyla karşılayacağını ve ihtiyaç fazlası enerjiyi de satabileceklerini söyledi.

Köktaş, bu yönetmelikle birlikte çok büyük bir talep ve sektör oluştuğunu, yeni finansman imkanlarının da önünün açıldığını dile getirerek, şebeke bağlantısını takiben, leasing finansman olanaklarının oluşmaya başladığını kaydetti.

Sektör temsilcilerinin, "12 ay ödemesiz, 84'aya kadar finansal kiralama yapılabildiği" bilgisini kendileriyle paylaştığını aktaran Köktaş, "Bakanlığımız ve düzenleyici Kurumumuz sektörün sağlıklı bir şekilde gelişmesine yönelik tüm düzenlemeleri hayata geçirmiştir. Burada devletimiz, yerli üretimi desteklemek amacıyla, yerli türbin ile üretilen enerjiyi yüzde 57 daha yüksek bir fiyattan geri almak gibi ölçüm zorunluluğu, asgari sermaye ve teminat tutarları gibi projelerin gerçekçi ve ehil ellerde yatırıma dönüşmesi gibi her türlü aracı devreye almıştır" diye konuştu.

Köktaş, bundan sonraki süreçte görevin önemli ölçüde özel sektöre düştüğünü ifade ederek, rüzgar enerjisini 20 bin megavatlık kurulu güçlere ulaştırmak gibi büyük hedefleri bulunduğunu söyledi.

Yeni sürecin sektöre ve Türkiye'ye hayırlı olmasını dileyen Hasan Köktaş, bu kongrenin yeni yatırımlar için ivme katacak açılımlar getireceğine dair inancı olduğunu sözlerine ekledi.

Kaynak: AA

Ekleme Tarihi: 06.11.2013 11:39

Rüzgâr enerjisi alanında nitelikli eleman yetiştirilecek

12 Kasım 2013  16:20
    
CİHAN - BALIKESIR
Balıkesir ve Çanakkale illerini kapsayan Güney Marmara Kalkınma Ajansı (GMKA) tarafından hazırlanan "Gençlik Enerjisi Rüzgâr Enerjisiyle Buluşuyor" projesi, 350 bin Euro'luk destek için ön elemeyi geçti. Balıkesir Üniversitesi (BAÜ)'nin de katkı yaptığı projeyle bölgede rüzgâr enerjisi alanında nitelikli eleman yetiştirilmesi amaçlanıyor.

Projenin ayrıntılı olarak hazırlanmasının ardından GMKA, Avrupa Birliği fonlarından Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) çerçevesinde açılan programa başvuracak. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı AB Koordinasyon Dairesi Başkanlığı'nın IPA kapsamında yürütmekte olduğu İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Operasyonel Programı dahilinde ilan edilen Sektörel Alanlarda Genç İstihdamının Geliştirilmesi Hibe Programı'na yaptığı ön başvuru başarılı bulunarak kısa listeye girmeye hak kazandı. GMKA'nın 8 Şubat 2013 tarihindeki ön başvurusu başarılı bulundu. Projenin hayata geçmesiyle Güney Marmara'nın, başta rüzgâr olmak üzere yenilenebilir enerji sektörünün talep ettiği elemanların bulunması konusunda akla gelen ilk bölge olması hedefleniyor. Projenin tam başvurusu, 13 Aralık 2013 tarihine kadar yapılacak. BAÜ'nün ortağı olduğu, Türkiye'nin önde gelen yenilenebilir enerji firmaları Polat Enerji, AKSA Enerji, EnerjiSA, Northel Enerji ve Deneysan'ın iştirakçi olduğu projenin, bütün süreçleri başarıyla geçmesi durumunda yaklaşık 1 milyon liralık kaynak BAÜ Sürekli Eğitim Merkezi'nde rüzgâr enerjisi eğitim merkezi kurulması ve burada yetiştirilecek işsiz gençlerin rüzgâr enerjisi alanında istihdam edilmesi için kullandırılacak. CİHAN

Kaynak:http://www.zaman.com.tr/ekonomi_ruzgar-enerjisi-alaninda-nitelikli-eleman-yetistirilecek_2166469.html

RÜZGAR ENERJİSİ İZLEME VE TAHMİN MERKEZİ'NİN TANITIM TOPLANTISI

RÜZGAR ENERJİSİ İZLEME VE TAHMİN MERKEZİ'NİN TANITIM TOPLANTISI


Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Artık TEİAŞ hesaplarını daha iyi yapabilecek. Ne kadar done, argüman elde edilirse o kadar fazla verimli çalışabilecektir. Özel sektör temsilcilerimiz de bundan daha fazla yararlanacaklar, önlerini görebilecekler'' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü'nde kurulan Rüzgar Enerjisi İzleme ve Tahmin Merkezi'nin (RİTM) açılış toplantısına katıldı. Toplantıda açılış konuşmasını yapan Bakan Yıldız, Türkiye’nin 60 milyar dolar civarında enerji ithalatı olduğu, buna karşılık 8 milyar dolar civarında ihracatı bulunduğunu geriye 52 milyar dolarlık bir ithalat miktarı kaldığını, bunun da yarısına yakının ulaşım sektöründe kullanıldığını ifade ederek, “Enerjideki ihtiyaçların olabildiğince yerli ve yenilebilir kaynaklardan karşılanması gerekiyor. Petrol arayacağız, doğal gaz arayacağız, rüzgar, güneş, jeotermal, su kaynaklarımızın enerji üretimindeki payını artıracağız. Bunları olabildiğince büyüteceğiz. TÜBİTAK'la 300 milyon liranın üzerinde gerçekleştirdikleri ve 420 milyon liralık bir pazar oluşturdukları bilimsel çalışmalar bulunuyor. Enerji sektörü büyük bir marketi, pazarı oluşturuyor. Buna akademisyenlerimiz, bilim adamlarımız bu teknolojilerinin yerlileştirilmesine katkı koyuyorlar. Bu proje bunlardan bir tanesidir. Her 1 dolarlık, 1 liralık yatırımın milli projelerle yapılması bizim kazancımızdır, heyecanımızdır" dedi.

Bakan Yıldız, "Artık TEİAŞ hesaplarını daha iyi yapabilecek. Türkiye'nin en önemli problemlerinden bir tanesi envanterinin olmamasıdır. Sayılarla, rakamlarla arasının çok iyi olmamasıdır. Ne kadar done, argüman elde edilirse o kadar fazla verimli çalışabilecektir. Özel sektör temsilcilerimiz de bundan daha fazla yararlanacaklar, önlerini görebilecekler” diye konuştu.

“RİTM PROJESİ'YLE RÜZGAR SANTRALLERİNİN ÜRETİMİ ÖNCEDEN ÖNGÖRÜLEBİLECEK”
Bakan Yıldız, “'RİTM Projesi' ile rüzgar santrallerinin üretimi önceden öngörülebilecek ve tüketim noktaları buna göre planlanacak. Güneş için de benzer bir işlem yapılacak. Onu da TÜBİTAK'la beraber yapalım. Yerli kaynaklarımızı kendi insanımızla değerlendirelim" şeklinde konuştu.
Projeyle, rüzgar enerjisi santrallerinin Türkiye Elektrik Sistemi'ne verimli bir biçimde geniş ölçekli entegrasyonunun sağlanması amaçlanıyor.


Kaynak : http://www.haber3.com/ruzgar-enerjisi-izleme-ve-tahmin-merkezinin-tanitim-toplantisi-haberi-2303022h.htm#ixzz2kwIJ5dTi