Blog Archive

Friday, November 25, 2011

Şamlı Res’in 24 Mw Ek Kapasitesi Devreye Alındı

Şamlı Res’in 24 Mw Ek Kapasitesi Devreye Alındı

Aksa Enerji Üretim AŞ ortaklıklardan Baki Elektrik Üretim Limited Şirketi bünyesinde bulunan Şamlı Rüzgâr Enerjisi Santrali (RES)’nin 24 megawattlık (MW) ek kapasite yatırımı tamamlanıp devreye alındı.


Böylelikle Şamlı RES’in Kurulu gücü 114 MW’a, şirketin 4 adet rüzgar santrali ile rüzgar enerjisi toplam kurulu gücü 160 MW’a çıktı. Baki Elektrik Üretim’in toplam operasyonel kurulu gücü ise 2 bin 6 MW’ı buldu.
Şamlı Santrali’nden senelik ilave 76 milyon kilowatt-saat üretim ile toplam 340 milyon kilowatt-saat elektrik üretiminin yapılması bekleniyor. Bu üretimle yaklaşık 100 bin konutun elektrik ihtiyacının karşılanacağı ve senelik 200 bin ton karbondioksit salınımının engelleneceği tahmin ediliyor.

Kaynak: http://www.beyazgazete.com/haber/2011/11/14/samli-res-in-24-mw-ek-kapasitesi-devreye-alindi.html

Amerika'nın 17 enerji devi, yatırım için Türkiye'ye geliyor

Amerikalı 17 enerji firması, yatırım amacıyla 5 Aralık'ta Türkiye'ye gelecek. Aralarında bugüne kadar Türkiye'ye ilgi duymamış 11 şirketin de bulunduğu heyette, Abound Solar, AES Energy, Clipper Wind, General Electric, Megtec ve Solar Reserve gibi firmalar yer alıyor.

Bunların yanı sıra ABD İhracat ve İthalat Bankası ile ABD Katılım Bankası'nın yöneticileri de Ankara, İzmir ve İstanbul'daki toplantılarda hazır bulunacak. Ziyaretin ana çerçevesini güneş ve rüzgâr enerjisi, çöpten elektrik üretme, akıllı şebeke gibi farklı enerji dalları oluşturuyor.

Enerji sektörü için 5 Aralık'ta gelecek ticaret heyetine ilişkin değerlendirmede bulunan ABD Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Michael A.Lally, Türk şirketlerine hem ticaret hem de proje finansmanı önerisinde bulunacaklarını bildirdi. Türkiye ziyaretine çok sayıda firmanın başvuruda bulunduğunu aktaran Lally, 11 firmanın ilk defa geleceğini kaydetti. Türkiye'ye gelecek Amerikalı şirketlerin yanı sıra ABD İhracat ve İthalat Bankası ve ABD Katılım Bankası gibi finans örgütleri de Ankara, İzmir ve İstanbul'da yapılacak toplantılarda hazır bulunacak. Çöpten ve kâğıttan yakıt üretimi konusunda Amerikan şirketleri belediyelerle işbirliği için görüşme yapacak. ABD Büyükelçiliği Ticaret Müsteşarı Lally, bir grup gazeteciye Türkiye'ye gelecek yatırımcılar hakkında değerlendirmede bulundu. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) ile ortak seminer düzenleneceğini ifade eden Lally, ABD'li şirketlere Türkiye'de müteahhitlik firmaları ile yenilenebilir enerjiye yatırım yapmalarını önerdiklerini kaydetti. Türk-ABD ortaklı şirketlerin Rusya başta olmak üzere Kafkas ülkeleri ve Afrika'da iyi işler yapabileceğini aktaran Lally, gelecek yıl havacılık ve eğitim sektörlerinde iki ticaret heyetinin daha Türkiye'ye geleceğini açıkladı.

ABD Başkanı Obama'nın üç yıl önce yaptığı Türkiye ziyaretinde ticaret ve yatırımların güçlendirilmesi mesajı verdiğini hatırlatan Lally, ekonomik ilişkilerin arttığına dikkat çekti. İki ülke arasındaki ticaret hacminin yılın ilk dokuz ayında yüzde 45'lik artış gösterdiğine dikkat çeken Lally, enerji yatırımı için gelecek firmaların toplam satışlarının 10 milyar dolarları geçeceğini kaydetti. Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da cevaplayan Lally, ABD'li şirketlerin nükleer enerjide doğru ortam bulması durumunda sürece katılabileceğini kaydetti. Türkiye'nin gelecek 20 yılda enerjide yüzde 6-8 büyüme ihtiyacı olduğunu dile getiren Lally, yatırım yapacak şirketlerin terör endişesi taşıyıp taşımadığının sorulması üzerine, "Hiçbirinden öyle bir sual gelmedi. Hiçbirinin bu konuda endişesi olmadı." dedi. Lally, "2012'deki eğitim yatırımları ile ilgili soru üzerine Avrupa'dan eğitim amaçlı en fazla öğrenci gönderen ülkenin Türkiye olduğuna dikkat çekti. ABD'li şirketlerin finansman sıkıntısı yaşandığı için iptal edilen dağıtım özelleştirmeleri ile de ilgilenebilecekleri belirtiliyor.

kaynak: http://zaman.com.tr/haber.do?haberno=1202910&title=amerikanin-17-enerji-devi-yatirim-icin-turkiyeye-geliyor

Adnan Polat'tan Aliağa Yatırımı

ALİAĞA HABER/ ALFA TİVİ/ GÜNAYDIN EGE GAZETESİ /Alternatif enerji kaynaklarında rüzgar enerjisinin ön plana çıkmasının ardında Türkiye'yi rüzgar santralleriyle tanıştıran Polat Enerji Adnan Polat sene boyunca aşırı rüzgar alan Aliağa’da Doruk Enerji Elektrik Üretim A.Ş’yi kurarak Aliağa için önemli bir yatırıma imza attı. Manisa, Bergama ve Aliağa üçgeninin tam ortasında yer alan Yuntdağı, Yüksek köy mevkiinde konuşlanan rüzgar enerjisi ile elektrik enerjisi üretim tesisi kuruyor..30 megavatlık güce sahip olacak Rüzgar santrali 36 milyon dolara maal olacak.Santral Aliağa ve ülke ekonomisine ve çevre sağlığına da büyük katkı sağlayacak.

Saka “Rüzgar enerjisine yapılan yatırımların yaygınlaşacağını umuyorum”

Rüzgar gibi bir kaynağın kullanılarak elektrik üretilmesinin, her şeyden öte çevre ve insan sağlığını koruyucu nitelikte olduğunu söyleyen Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka, Sanayinin çevreci bir yöntemi kullanarak temel ihtiyacı olan elektriği elde edecek olmasının da mutluluk verici oluğunu belirtti. Adnan Saka: “Aliağa gibi rüzgara açık bölgeler incelenmeli, ülkemiz rüzgar alma konusunda çevre ülkelere göre oldukça avantajlı. Ancak rüzgar enerjisine yeni yatırımlar yapılıyor. Bu konuda geç kalınmış olsa da umarım bu zamandan sonra böyle yatarımlar yaygınlaşır. Rüzgar güllerine yapılan yatırımların yaygınlaştığını aslında Yuntdağı bölgesine baktığımız zaman dağın tamamını kaplayan rüzgar güllerinden görebiliyoruz, bu da oldukça sevindirici” dedi.

Kaynak: http://www.gunaydinaliaga.com/news_detail.php?id=7616

Rüzgarcıların Amacı Elektriğin Yüzde 20`sini Üretmek

TÜREB Başkanı Mustafa Serdar Ataseven: -``Rüzgardan etkin ve verimli bir şekilde faydalanırsak ileride bu alandaki tecrübe ve teknolojimizi çevre ülkelere ithal bile edebiliriz`` (fotoğraflı) ANKARA (A.

Özcan Yıldırım - Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkanı Mustafa Serdar Ataseven, rüzgar yatırımcılarının 2023 yılında Türkiye`de üretilen toplam elektriğin yüzde 20`sini üretmeyi hedeflediğini bildirdi

Ataseven, AA muhabirine yaptığı açıklamada, insanoğlunun yüzyıllardır rüzgar enerjisininden faydalandığını belirterek, rüzgardan endüstriyel anlamda elektrik üretiminin yaklaşık 30 yıllık geçmişinin olduğunu söyledi

Türkiye`de endüstriyel anlamda ilk rüzgar tribünlerinin 1998 yılında İzmir Çeşme`de faaliyete geçtiğini aktaran Ataseven, Çeşme`de başlayan Türkiye`nin rüzgardan enerji üretme girişimin 2005 yılında yürürlüğe giren Yenilenebilir Enerji Kanunu ile büyük bir ivme kazandığını ifade etti

Yeni kurulan Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğünün araştırmalarına göre Türkiye`nin 38 bin megavatlık teknik rüzgar potansiyelinin olduğunu aktaran Ataseven, şu bilgileri verdi: ``Türkiye`nin rüzgar potansiyeli Avrupa`ya göre yüzde 25 yüzde 30 daha fazla. Avrupada bir rüzgar santrali yılda 2 bin ila 2 bin 500 saat çalışırken ülkemizde 3 bin saatin üzerinde çalışan rüzgar santralleri var. 38 bin megavatlık potansiyelimizin bugün itibariyle bin 600 megavatlık kısmı işletmede. Bu da bugün ülkemizde üretilen enerjinin yaklaşık yüzde 3`ünün rüzgardan karşılanması demek. Hedefimiz 2023 yılına kadar 20 bin megavat yani ülkede üretilen toplam elektriğin yüzde 20`sini rüzgardan karşılamak. Rüzgardan etkin ve verimli bir şekilde faydalanırsak ileride bu alandaki tecrübe ve teknolojimizi çevre ülkelere ithal bile edebiliriz.`` -``Yatırımcıya da sanayiciye de destek``- Ataseven, Yenilenebilir Enerji Kanunu`nun piyasanın ihtiyaçlarına daha etkin karşılık vermesi için bu yılın başında revize edildiğini belirterek, yeni düzenlemeyle yenilenebilir enerjide ``milat`` olarak nitelendirilebilecek adımların atıldığını söyledi

Daha önceden yenilenebilir enerji için uygulanan tek fiyatın yeni düzenlemeyle kaynağın niteliğine göre tarifelendirildiğini anımsatan Ataseven, şunları kaydetti: ``Daha önceden bizde tarife sistemi yoktu. Devlet rüzgardan da güneşten de elektrik üretene alım garantisiyle birlikte aynı fiyatı veriyordu. Yeni düzenlemeyle yenilenebilir her kaynağa özel bir tarife uygulanmaya başlandı. HES ve rüzgardan üretilen elektrik için 7,3 dolar/sent 10 yıl boyunca alım garantisi geldi. Kurulum ve işletme maliyetlerinin daha fazla olması sebebiyle güneşten üretilen elektrik için ise 13,3 dolar/sentte birim fiyatı belirlendi. Daha önceden birim fiyat avro üzerindendi şimdi dolara dönmüş oldu. Bu bizi olumsuz etkilediyse de düzenlemenin geneli düşünüldüğünde çokta önemli değil. Bunun dışında düzenleme yenilenebilir enerji için yerli katkı payını getirdi. Böylece yatırımcı kullanacağı yerli makine veya parça için kilovat saat başına belli miktarda teşvik almaya başladı. Bu hem yatırımcı hem de yerli sanayimizin gelişimi açısından oldukça önemli.`` -``Cari açığın ilacı yenilenebilir enerji``- HES yatırımcıları gibi rüzgar enerjisi yatırımcılarının da eskisi kadar yoğun olmamakla birlikte vatandaşların tepkisiyle karşılaştığını ifade eden Ataseven, ``Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği kamu ve özel sektörün işbirliğiyle 1992 yılında kurulan bir organizasyon. Bizim temel amacımız, Türkiye`nin rüzgar enerjisi potansiyelini ülkemize kazandırmak. Çünkü yerli ve yerel kaynaklarımızı ne kadar etkin kullanırsak petrol ve doğalgaz için yurt dışına o kadar az para ödemiş olacağız. Yani bugün dert yandığımız ülkemizin cari açığının da ilacı yenilenebilir enerji. Bunun yanında enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmemiz açısından da rüzgar enerjisi büyük öneme sahip. İleride petrol ve doğalgaz da yaşanacak bir krizden en az düzeyde etkilenmek için bu kaynaklara bağımlılığımızı azaltmalıyız. Bunu da yolu enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmekten yani yenilenebilir enerjiden geçiyor`` diye konuştu

Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği`nin (TÜREB) Mart 2011 verilerine göre, Türkiye`de halen toplam 749,95 MW`lik güç üretecek 19 rüzgar santrali inşaa halinde bulunurken, İşletmede olan 41 santralden ise toplam kurulu güç 1.414,55 MW seviyelerinde..

Dünya Rüzgar Enerjisi Konseyi`nin 2010 verilerine göre, kurulu rüzgar gücüyle öne çıkan ülkeler şu şekilde: ÜLKEKURULU GÜÇ(MV) ------ ------------- Çin 42,287 ABD 40,180 Almanya 27,214 İspanya 20,676 Hindistan 13,065 İtalya5,797 Fransa5,660 İngiltere 5,204 Japonya 2,304 Türkiye 1,329 Yunanistan 1,208 (ÖZC-ALİ)

Kaynak: http://www.beyazgazete.com/haber/2011/11/07/ruzgarcilarin-amaci-elektrigin-yuzde-20-sini-uretmek.html

En iştah açıcı alanda yoğunlaşacak, enerjide yatırımları artıracak

En iştah açıcı alanda yoğunlaşacak, enerjide yatırımları artıracak


Enerjinin her alanında faaliyet gösterdiklerini söyleyen Zorlu Enerji Grubu CEO’su Murat Sungur Bursa, “Hangisi en iştah açıcı ve lezzetliyse oraya yoğunlaşacağız. 745 MW’lık üretim kapasitemizi 2015’e kadar 2 bin MW’a çıkaracağız. Ahmet Bey’in (Zorlu), yatırımlarını enerjiye kaydırmaya çalışıyoruz” dedi.

ÖZEL sektör elektrik üreticileri arasında, 745 MW’lık üretim kapasitesiyle yüzde 7.1’lik bir paya sahip olduklarını söyleyen Zorlu Enerji Grubu CEO’su Murat Sungur Bursa, “Hedefimiz kurulu gücü 2015 yılına kadar 2 bin MW’a yükseltmek” dedi. Elektrik üretiminin yanı sıra, buhar ve doğal gaz satışı, santral kurulumu, enerji tesislerinin işletilmesi ve doğal gaz dağıtımı hizmeti vererek enerjinin her alanında faaliyet gösterdiklerini anlatan Bursa “Şimdi hangisi en iştah açıcı ve lezzetliyse oraya yoğunlaşacağız. Ancak biz uzun vadede elektrik üretiminin daha istikrarlı olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.

Gayrimenkulle rekabet

Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu’nun, grup bünyesinde enerji ve gayrimenkul şirketleri arasında rekabeti artırmaya çalıştığını anlatan Bursa konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ahmet Bey bizi hırslandırmak için ‘Gayrimenkul’e yaptığım kadar enerjiye de yatırım yapacağım’ demişti. Bu da gayrimenkule 5 milyar dolar yatırım yaparken, enerjiye de 5 milyar dolarlık bir yatırım yapacağı anlamına geliyordu. Ancak öyle bir ortam mevcut değil. Biz yine de, “En çok para nerden gelirse oraya yatırım yapacağım” diyen Ahmet Bey’i çekmeye çalışıyoruz.”

Petrol arama konusunda da girişimleri olduğunu fakat kurdukları şirketi Teksaslı bir şirkete sattıklarını anlatan Bursa “Yer altında kömürü gazlaştırarak enerji elde edilmesini de araştırıyoruz” dedi. Grubun yatırım portföyünde, Ankara, Yalova, Bursa, Lüleburgaz ve Kayseri’de bulunan 5 doğal gaz santralinin yanı sıra 7 hidrolik, bir rüzgar ve bir jeotermal santralleri olduğunu anlatan Bursa şunları söyledi:

“Zorlu Enerji Grubu olarak, enerji sektöründe üretimin her halkasında yer alıyoruz. Rüzgar ve jeotermal yatırımlara hız vererek yenilenebilir enerji kapasitesinin artırılmasını hedefliyoruz. Türkiye’nin en büyük rüzgar santrali olan 135 MW kurulu güce sahip Gökçedağ Rüzgar Santralı’nın yanına Sarıtepe ve Demirciler’de, sırasıyla 50 MW ve 60 MW’lık iki rüzgar santrali eklenecek. Böylece toplam kapasite 245 MW’a yükselecek.”

Nükleer ‘Atana rahmet okutan’ bir teknoloji

RÜZGAR enerjisinin geleceğe yönelik manevi sorumluluğunun nükleere göre az olduğunu söyleyen Murat Sungur Bursa, “Nükleer enerji önce parasını kazanıp sonrasını umursamayacağın teknoloji değil. Japonya’da gördük. Öyle bir şey olabiliyor ki ‘Atana rahmet’ okutuyor” diye konuştu. jeotermalde çalışmaların Denizli-Kızıldere, Kütahya-Simav ve Manisa-Alaşehir’de de devam ettiğini belirten Murat Sungur Bursa şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’nin önemli jeotermal potansiyeline sahip Kütahya Simav’da araştırma yapıyoruz. Gelecek sonuçlara göre yatırıma karar vereceğiz.”

Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/19268747.asp

Elektrikçiyi 'kur' çarptı

Yatırımlar nedeniyle borçlanmaya devam eden enerji şirketleri, yüksek kur nedeniyle rekor zararlara imza attı. İMKB'deki 5 şirket de zarar etti.

Elektrikçiyi 'kur' çarptı

İSTANBUL- Döviz kurlarında yılın ikinci çeyreğinden sonra başlayıp üçüncü çeyrekte hızlanan yükseliş, hisse senetleri İstanbul Menkul Kıymetler Borsası’nda (İMKB) işlem gören vedöviz açık pozisyonu çok fazla. Kurdaki hızlı yükseliş de bu şirketlerin kur farkı zararlarının büyümesine neden oldu” değerlendirmesinde bulundu.
CEZ ve Akkök Grubu bünyesinde faaliyet gösteren Akenerji’nin zararı geçen yılın dokuz aylık dönemine göre yaklaşık 69 kat artarak 171.1 milyon liraya ulaştı. 2010’un 9 aylık döneminde 88.5 milyon lira kâr eden Aksa, bu yıl 162 milyon lira zarara geçerken, Zorlu Enerji de 6.5 milyon lira kârdan 306 milyon lira zarara döndü. Aksu ve Ayen Enerji şirketleri de kârdan zarara dönmekten kurtulamadı.
yatırımlarına devam eden enerji şirketlerini adeta yerle bir etti. 5 enerji şirketinin dokuz aylık zararı toplam 647.8 milyon lira oldu. Geçen yılın 9 aylık döneminde 1, bu yılın ilk çeyreğinde 2 olan zarar eden şirket sayısı, üçüncü çeyrek sonunda 5’e çıktı. Enerji şirketlerinin büyümeyi amaçladığını ve bu nedenle yatırım yapmaya devam ettiğini belirten İş Yatırım Analisti Aslı Kumbaracı, “Enerji şirketlerinde, yatırımların etkisiyle borçluluk, dolayısıyla da

Akenerji’nin zararı 69 kat

Şirketlerin zarara geçmesinin en önemli nedeni yükselen kurdan kaynaklanan finansal giderler oldu. Mart-eylül arasında dolar yüzde 21, euro yüzde 15 yükseldi. Toplam borcu 1 milyar 490 milyon lira, döviz açık pozisyonu ise 1.2 milyar lira olan olan Akenerji’nin kur farkı zararı 206 milyon liraya ulaştı. Akenerji’nin satış gelirleri geçen yılın 9 aylık dönemine göre yüzde 54 artarak 424.6 milyon lira oldu. Toplam borcu 3.2 milyar lira, döviz açık pozisyonu 2.5 milyar lira olan Zorlu Enerji’nin ise kur farkı zararı 751 milyon liraya ulaştı. Aktif büyüklüğü 3 milyar 156 milyon lira olan Zorlu’nun özsermayesi eksi 64.6 milyon lira olarak gerçekleşti. Şirketin satış geliri de geçen yılın dokuz aylık dönemine göre yüzde 6,7 azalarak 315.8 milyon lira oldu. Zorlu Enerji’nin son olarak dolaylı ortağı olduğu Rosmiks LLC’ye ait Tereshkovo Doğalgaz Santralı 500 milyon dolarlık yatırım sonucunda üretime başladı.
Toplam borcu 1 milyar 948 milyon lira, döviz açık pozisyonu 1 milyar 583 milyon lira olan Kazancı Holding bünyesindeki Aksa Enerji’nin de kur farkı zararı 251 milyon lira oldu. Aksa Enerji de son alarak bağlı ortaklıklarından Baki Elektrik Üretim Şirketi bünyesindeki Şamlı Rüzgâr Enerjisi Santralı’nın 24 MW’lık ek kapasite yatırımını tamamladı. Yatırımın tamamlanmasıyla Şamlı Rüzgâr Enerjisi Santrali’nin kurulu gücü 114 MW’a, Aksa’nın dört adet rüzgâr santralı ile rüzgâr enerjisi toplam kurulu gücü 160 MW’a yükseldi. Aksa’nın toplam kurulu gücü ise 2,006 MW’a ulaştı.



YATIRIMCIYA DA KAYBETTİRDİ
Enerji şirketlerinin hisselerinden oluşan enerji endeksi, 30 Eylül 2010 ile 30 Eylül 2011 tarihleri arasında yüzde 29,2 düşerken, bu dönemde İMKB-100’deki kayıp yüzde 9,2’de kaldı.


Kaynak : http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=1069523&Date=15.11.2011&CategoryID=80

Yenilenebilir enerji için ek finansman

DÜNYA Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Türkiye’nin Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Programı için Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) ve Türkiye Kalkınma Bankasına (TKB) sağlanacak 500 milyon dolar eşdeğerindeki ek finansmanı onay

Sağlanan bu ek finansman, projeye yönelik 29 Mayıs 2009 tarihinde onaylanan ve 12 Ağustos 2009 tarihinde yürürlüğe giren 500 milyon dolar eşdeğerindeki Dünya Bankası kredisi ve 100 milyon dolar tutarındaki Temiz Teknoloji Fonu finansmanı için tamamlayıcı nitelikte olacak.

Dünya Bankası İcra Direktörleri kurulundan yapılan açıklamaya göre, Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi ile, Türkiye Elektrik Piyasası Kanununun ortaya koyduğu piyasa tabanlı çerçeve içerisinde özel sektöre ait ve özel sektör tarafından işletilen üretim tesislerinde yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimini arttırmak ve bunun sonucunda enerji verimliliğinin arttırılmasına ve sera gazı emisyonlarının azaltılmasına yardımcı olmak amaçlanıyor.

Sağlanan ek finansmanla, projenin daha da genişletilmesine yönelik faaliyetlerin maliyetleri desteklenecek. Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği, devam etmekte olan Yenilenebilir Enerji Projesinden elde edilen deneyimleri esas alarak daha ileri düzeye taşıyacak. Proje ayrıca Türkiye’nin rüzgar, güneş, biyo-kütle, jeotermal, gibi kaynaklar bakımından sahip olduğu önemli yenilenebilir enerji potansiyelinden faydalanmayı amaçlıyor. Proje, enerji tüketiminde israfın azaltılmasına yardımcı olmaya yönelik enerji verimliliği önlemlerini de içeriyor.

Özel Sektör Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği Projesi, aracı bankalar olan TSKB ve TKB bünyesinde vadeli finansman olanağı oluşturuyor. Dünya Bankasının TSKB’ye sağladığı kredi 100 milyon dolar, 69,3 milyon euro, TKB’ye sağladığı kredi ise 135 milyon dolar ve 114,3 milyon euro tutarında.

Kaynak: http://www.gazete5.com/haber/yenilenebilir-enerji-icin-ek-finansman-165679.htm

Tuesday, November 1, 2011

Avanti training in Turkey

Avanti training in Turkey

Six teams of 2 technicians each who will be working in wind farms in Turkey, has successfully completed training in safe operations and inspection of Avanti Service Lifts/Work Cages.

The training and education was carried out by one of the trainers from Avanti Wind System. It took place in Baki Wind Farm in eastern Turkey.

The technicians also received training and education in Avanti Fall Protection systems for safe climbing on ladders in wind turbine towers.

The Baki Wind Farm is under construction, so the technicians had the chance to perform theory and practical sessions in turbine tower sections both before and after they were erected.

Reference: http://www.avanti-online.com/en/news/avanti-training-in-turkey/

ENEL GREEN POWER Interested in Turkey

ENEL GREEN POWER Interested in Turkey

Enel Green Power is setting up its strategies also considering the significant natural resources of this country, which could allow to install up to 100 additional MW

Turkey, with its extraordinary economic growth, appears today as one of the most interesting countries for renewable investments.
The country’s electricity capacity is just over 50,000 MW, and over the next few years it will greatly increase in order to meet the fast-increasing domestic demand. Additionally, export opportunities must be fulfilled, especially regarding green energy to Europe. Indeed, renewables have an extremely high potential (especially wind, hydro and geothermal), while in September 2010 the first interconnection has been established between the Turkish and the European electricity networks.

«Enel Green Power is particularly interested in Turkey’s geothermal development perspectives» said Ruggero Bertani, of EGP’s Geothermal Excellence Centre. «We actually consider this country as strategic for our projects in this field. Indeed, it is the only country in Europe, besides Italy in which, based on its technical characteristics and resource potential, significant geothermal investment can be planned Turkey approved an interesting subsidised tariff system, with the perspective of further improvement ».

Following a geothermal development agreement finalized in January 2011 with the Turkish industrial group Uzun, in June EGP Jeotermal Turkey was established. This company is owned 99% by Enel Green Power and 1% by Meteor, 70% of which is controlled by Uzun and 30% by the geothermal consulting firm G-Energy.
Meteor brought to the company a package of 143 geothermal licenses. Regarding the most interesting ones – close to the coasts of the Aegean Sea, north of Smyrna – surface studies already began and in 2012 the initial drilling phase will take place.
«We expect to gain middle enthalpy resources– Bertani explained – for which we are planning to develop innovative binary plants like the Stillwater and Salt Wells facilities in Nevada, USA. We will obviously be able to make detailed plans regarding plants and capacity only after in-depth studies. Overall we expect to install up to 100 MW of additional geothermal capacity».

At present, about 90 MW of geothermal power are online in Turkey. Nevertheless, the potential is extremely interesting, including projects that – according to forecasts made at the GeoPower Turkey Conference held in Istanbul on September 20-21 – are expected to install a capacity of about 600 MW by 2016 and up to 1,000 MW by 2020.

Moreover, EGP is exploring the possibility of harnessing other renewable sources, like wind (Turkey’s winds are particularly strong, especially in the Bosphorous area). This way it will optimize the concrete possibilities that the Turkish market offers for the development of complementary sources.

Reference: http://www.enel.com/en-GB/media/news/Egp_geothermal_turkey/index.aspx