Blog Archive

Sunday, August 29, 2010

Vestas posts surprise loss and cuts outlook

(Reuters) - World No.1 wind turbine maker Vestas posted a surprise second-quarter loss and unexpectedly cut its 2010 earnings outlook as customers delayed orders in the wake of the credit crisis.

Vestas shares slid 21 percent by 1341 GMT on Wednesday, against a 2.1 percent decline for the FTSE cleantech energy index. Turnover in the stock exceeded 3 billion Danish crowns ($518.9 million) -- a fair day's trade for the whole Copenhagen bourse.

Vestas said it downgraded its forecast because the inking of expected orders in the United States, Spain and Germany had been delayed and could thus not be booked as income this year.

Chief Executive Ditlev Engel told Reuters he was "pretty confident, as much as one can be in this world" that the firm would get the orders, and the delays were partly due to permission and regulatory issues in the three countries.

In Spain, notably, clients held back, awaiting signals from the government on future regulation for visibility on pricing structures, he said.

Vestas sank to an operating loss of 148 million euros ($190 million) from a profit of 78 million a year earlier and against a mean forecast in a Reuters poll for an 8.1 million profit. Turnover shrank 17 percent to 1.01 billion.

"The decline in revenue and earnings reflects the very low level of activity in the wake of the credit crisis and Vestas' decision not to adjust its capacity further," Vestas said.

The credit crisis knocked energy infrastructure projects around the globe in 2009, as financing dried up, also hitting the wind turbine industry.

Analysts said the earnings report indicated a much bigger fall in price per megawatt in the quarter than expected.

"Some analysts interpret this as Vestas trying to undercut rivals but this is also due to larger framework orders with better profitability (which usually have lower prices per MW)," said Alm. Brand analyst Michael Friis Jorgensen.

He expected Vestas, which had a 12 percent market share last year, to be overtaken this year by rivals GE, Siemens and Chinese Goldwind, but to regain the top spot in 2011.

GE was already close last year to knocking Vestas off the top, and some Chinese manufacturers are catching up rapidly.

"It's clear the global competition is heating up, but ... if I look at the progress on order intake, our impression is Vestas is standing in a good position," Engel told Reuters.

NO WARNING

Vestas said it expected a 2010 operating profit margin of 5 to 6 percent and revenue of 6 billion euros, as it downgraded a previous forecast of 10 to 11 percent and 7 billion euros.

Vestas shares were down 20 percent at 249 crowns by 1251 GMT while the FTSE cleantech energy index fell 2 percent.

"The result confirms that turbine prices ... are under pressure," Nordea said in a note to clients. "The 2010 guidance is downgraded below current consensus estimates. Even a strong order intake will not compensate for the weak result."

Vestas said 2010 prices would probably stay at 2009 levels -- roughly around 1 million euros per MW.

In April, Vestas said deliveries would pick up later in the year, after a surprise first-quarter loss.

Vestas sees 2010 order intake of 8,000 to 9,000 megawatts (MW) of turbines, against a weak 3,702 MW in 2009.

Order intake in the quarter was a record high 3,031 MW, roughly matching expectations. "We are getting close to the 6,000 MW order intake year to date, so we are on a good track to get 8,000-9,000 MW for the year," Engel said.

Alm. Brand's Jorgensen said the outlook cut was substantial and a surprise, and questioned why the firm had not issued a profit warning. "They will not deliver a strong result this year. But some of it ... will come in 2011," Jorgensen said.

Although the financial market collapse in 2009 has abated and major industry players are signing new supply contracts, demand has not returned to levels seen in 2008.

Still, new demands for renewable energy sources, support from the U.S. federal government and a looming threat of carbon curbs have kept wind power at the forefront, though it remains more expensive than electricity from fossil fuel-based plants.

The firm, which is in the midst of expanding group capacity to 10,000 MW to by end-2010, said it expected to recruit around 3,000 employees this year, down from previous plans for 3,400.

Shares in Hansen Transmissions, of which Vestas is a key client, fell 7.8 percent.

($1=.7774 Euro)

(Additional reporting by Teis Jensen; Editing by Sharon Lindores and Jon Loades-Carter)

Yılda 332 milyon kWh temiz enerji

2015 yılına kadar kurulu güç bazında özel sektörün ilk 10 enerji üretim şirketinden biri olmayı hedefleyen Ağaoğlu, Bandırma'daki 93 MW'lık Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali'ni düzenlenen basın toplantısında tanıttı

Ağaoğlu Şirketler Grubu, inşaat-gayrimenkul ve turizmden sonra enerji sektörüne yatırım yapma kararı alarak 2010 Mart ayında 33 MW'lık Mersin Mut Rüzgâr Enerji Santrali'ni (RES) devreye aldı. Enerji sektöründeki hedefine hızla ilerleyen Ağaoğlu Enerji, 200 milyon TL'lik yatırım bedeline sahip olan Bandırma'daki yeni projesi 93 MW'lık Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali'nin inşaatına başladı.

Geçtiğimiz yıl Ağaoğlu'nun Galata Wind Enerji'yi satın alarak portföyüne eklediği proje için Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'ndan 10 Nisan 2008 tarihinde 49 yıllık elektrik üretim lisansı alındı. Bandırma Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali'nin 2010 Aralık ayında devreye girmesi planlanıyor. Her biri 3,0 MW üretim gücünde olmak üzere 22 tanesi Balıkesir, 9 tanesi Bursa il sınırları içinde 31 adet rüzgâr türbininden oluşan proje toplam 93,0 MW kurulu güce sahip olacak. Şah RES üreteceği temiz enerji sayesinde yaklaşık 212.000 ton yıllık karbon emisyon azaltımı sağlayacak.

Düzenlenen toplantıda konuşan Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Gelecek 3 yıl içinde 1.000 MW'lık portföy oluşturacak ve enerjiye toplam 1.2 milyar Euro yatırım yapacağımızı söylemiştik. 2010 Mart ayında 33 MW'lık Mersin Mut Rüzgâr Enerji Santrali'ni devreye aldık. Biz kafamıza koyduğumuz işleri hemen tamamlamak istiyoruz. İlk elektrik faturamızı bu yıl keseceğimizi söylemiştik, Mersin Mut RES ile bunu gerçekleştirdik. Ürettiğimiz temiz enerjiyi konutlarımıza taşıdık. Ağaoğlu olarak yenilenebilir enerjiye yatırım yapma kararlılığımızı 93 MW'lık Bandırma Rüzgâr Enerjisi Santrali'yle gösteriyoruz" dedi.

33 BİN KONUTUN ENERJİSİ BANDIRMA ŞAH RES'TEN

Çevre dostu enerji santrallerinin yatırım ve işletmesini en modern teknolojiyle gerçekleştireceklerini vurgulayan Ağaoğlu Enerji Grubu Başkanı Dr. Murat Onuk toplam yıllık enerji üretimi 332 milyon kWh civarında olacak Bandırma Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali'nin yaklaşık 33.000 konutun yıllık elektrik ihtiyacını karşılayacağını belirtti.

Yatırımların hem ülke ekonomisine fayda sağlayacağına, hem de enerji arzındaki sıkıntıya çözüm anlamında yararlı olacağına dikkat çeken Onuk, "Türkiye'nin toplam kurulu rüzgâr gücü 1200 MW. Ağaoğlu Enerji Grubu, Türkiye'nin 11 yılda ulaştığı rüzgâr gücünün yüzde 10'luk bölümüne 1 yılda ulaştı" dedi. Enerji yatırımlarına devam ettiklerini belirten Onuk; Şah RES projesini Seferihisar'daki 14 MW'lık RES projesinin izleyeceğini, Bursa, Bandırma, Çanakkale, Kocaeli ve Yalova'daki diğer rüzgâr santralleri projelerinin ise lisans aşamasında bulunduğunu belirtti. Hidroeletrikte Amasya'da 21 MW ve ÇED aşamasında bulunan Bingöl'deki toplam 60 MW gücündeki santrallerin inşaat çalışmalarının yakında başlayacağını ifade etti. Gürcistan'da gerçekleştirilmesi planlanan yaklaşık 100 MW gücündeki HES yatırımlarının inşaatına da 2011 baharında başlanması öngörülüyor.

Onuk, Şah RES projesinin yatırımında 1 hafta gibi kısa bir sürede kredi sağlayarak finansman desteğinde bulunan Akbank'a, Ağaoğlu Grubu'na olan güveninden ötürü teşekkür ettiğini söyledi. Mersin RES projesinden sonra Şah RES projesinde de türbin teslimatçısı olarak dünyanın en büyük rüzgâr türbini üreticisi olan Vestas'la çalışmaktan mutluluk duyduklarını söyleyen Onuk, "Türkiye'nin en zorlu rüzgâr sahalarından olan Mersin ve Şah rüzgâr sahalarımızda Vestas'ın önerdiği türbinlere ve servis teşkilatına güveniyoruz" dedi.

"Akbank KOBİ Bankacılığı olarak bu proje ile yenilenebilir enerji portföyümüzü yarım milyar USD'nin üzerine taşıdık"

Enerji sektörüne yapılan yatırımların finansmanına katkıda bulunmak için desteklerini kararlılıkla sürdüreceklerini vurgulayan Akbank KOBİ Bankacılığından Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ferda Besli, "Bu kapsamda Ağaoğlu Enerji Grubunun, Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali yatırımının finansmanını gerçekleştireceğimiz için çok memnunuz. Krediyi 62.7 milyon Euro tutarında toplam 8 yıl vadeli olarak tahsis ettik. Bu projeyle halihazırda 33 adet projede yaklaşık 1.000 MW olan ülkemizin rüzgar enerjisi kurulu gücüne yaklaşık %10 katkı sağlanmış olacaktır. 2010 yılı içerisinde faaliyete geçecek olan ve önümüzdeki dönemde planlanan yatırımlar içerisinde de önemli bir büyüklük arz eden Şah RES yatırımının finansmanının Bankamız tarafından yapılıyor olması bizim için büyük bir gurur kaynağıdır" dedi. Konuşmasında kredinin yenilenebilir enerji üretimi için kullanımının önemine dikkat çeken Besli, "Akbank KOBİ Bankacılığı olarak bu proje ile birlikte yenilenebilir enerji portföyümüzü yarım milyar USD'nin üzerine taşıyarak halihazırda toplam enerji üretimi içerisinde %2'lik pay alan rüzgar enerjisi yatırımlarına önümüzdeki günlerde vereceğimiz desteğin artarak devam edeceğinin sinyalini vermiş oluyoruz."diye sözlerini tamamladı.

VESTAS RÜZGAR TÜRBİNLERİ KULLANILACAK

Düzenlenen basın toplantısında, Vestas Türkiye ve Ortadoğu Bölge Lideri Mehmet Ali Neyzi, yapılan işbirliği hakkında şunları söyledi; "Dünya'da her üç saatte bir yeni türbin kuran, 30 yılı aşkın uzmanlığı, rüzgâr enerjisi alanındaki teknik bilgi birikimi, kurulu 41.000'den fazla türbini ve 39.000 MW üzerindeki kurulu gücü ile dünya lideri Vestas olarak, Türkiye'deki rüzgâr enerjisi yatırımlarımıza hızla devam ediyoruz. Kendi tarihimizde bir seferde verilmiş en büyük sipariş olan 93 MW'lık Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali projesinde, Türkiye'deki yenilenebilir enerji sektöründe kilit bir rol oynayan Ağaoğlu ile işbirliği yapmaktan büyük mutluluk duyuyor ve Ağaoğlu'na Vestas kalite ve teknolojisini tercih ettiği için bir kez daha teşekkür ediyoruz. 2023 yılı için belirlenen 20.000 MW rüzgâr enerjisi hedefine ulaşmak amacıyla gerekli adımların öncelikle atılmasını bekliyoruz" dedi.

Ağaoğlu ile Vestas arasında yapılan anlaşmaya göre, Bandırma Şah Rüzgâr Enerjisi Santrali kapsamında kurulacak 31 adet V90 - 3.0 MW rüzgar türbini 2010'un Ağustos ayında sevk edilmeye başlandı. Rüzgâr türbinlerinin kurulumu 2010 yılının sonlarında tamamlanmış olacak.



Kaynak: http://www.kazete.com.tr/haber_detay.php?hid=8203

Monday, August 16, 2010

Economic crisis slows worldwide CO2 emissions

According to the International Economic Platform for Renewable Energies (IWR) in Münster, 31.1 billion (bil.) t of carbon dioxide was emitted worldwide in 2009 (2008: 31.5 bil.).

That is 400 million (mil.) t, or 1.3%, less than emissions in 2008, which was a record year. Global investments in renewable energy systems (power, heating, fuel) rose to 125 bil. euros (2008: 120 bil. euros).

"In the wake of the economic crisis, the global decrease in CO2 emissions fell significantly short of expectations," said IWR director Dr. Norbert Allnoch in Münster. Decreased CO2 emissions in Europe, the U.S., Russia, and Japan are almost nullified by significant increases in Asian and Middle Eastern countries.

According to Allnoch, "As a result of recent economic growth in China, energy-related CO2 emissions there were as high in 2009 as those in the U.S. and Russia combined." China tops the CO2 ranking with 7.43 bil. t (2008: 6.8 bil.), appreciably surpassing the U.S. with its 5.95 bil. t (2008: 6.4 bil.). Following in third place is Russia with 1.53 bil. t (2008: 1.7 bil.), just ahead of India with 1.53 bil. t (2008: 1.4 bil.) and Japan with 1.23 bil. t (2008: 1.4 bil.).

The global wind energy and solar power market set expansion records again in 2009. The moderate increase in renewable energy investments to a total of around 125 bil. euros (2008: 120 bil. euros) was primarily caused by reduced system prices.

Allnoch claimed, "In order to slow the rising consumption of fossil fuels and stabilize global CO2 emissions, it will be necessary to steadily increase direct investments in renewable energy systems to at least 500 billion euros a year worldwide."

In 2009, the IWR developed the CERINA Plan (CO2 Emissions and Renewable Investment Action Plan), an alternative investment model to the Kyoto Mechanism, in which the CO2 emissions of individual countries are connected directly to investments in renewable energy.

Countries Ranking 2009
Rank (Prev. Year) Country 1990 2008 2009 Difference real Changes RE-Investments
(CERINA-Plan 2009) real Investments
CO2 CO2 CO2 2008 / 2009 1990 – 2009 16€ / t CO2 2009
(mill. t) (mill. t) (mill. t) (mill. t) (%) (bn. €) (bn. €)
World 22682 31511 31098 -413 37 497.6
1. (1.) China 2452 6810 7426 616 203 118.8
2. (2.) USA 5461 6370 5951 -419 9 95.2
3. (3.) Russia 2369 1688 1534 -154 -35 24.5
4. (4.) India 626 1409 1529 120 144 24.5
5. (5.) Japan 1179 1392 1225 -167 4 19.6
6. (6.) Germany 1029 857 797 -60 -23 12.8
7. (7.) South-Korea 257 664 664 0 158 10.6
8. (8.) Canada 485 658 606 -52 25 9.7
9. (11.) Saudi Arabia 242 491 544 53 125 8.7
10. (10.) Iran 199 514 544 30 174 8.7
11. (9.) United Kingdom 625 582 531 -51 -15 8.5
12. (13.) South Africa 329 482 463 -19 41 7.4
13. (14.) Mexico 283 458 441 -17 56 7.1
14. (12.) Italy 440 483 438 -45 0 7.0
15. (15.) Brasil 246 440 415 -25 69 6.6
16. (16.) France 416 428 403 -25 -3 6.4
17. (19.) Indonesia 151 377 390 13 158 6.2
18. (17.) Australia 279 382 385 3 38 6.2
19. (18.) Spain 238 380 342 -38 44 5.5
20. (20.) Taiwan 136 340 320 -20 135 5.1
21. (21.) Poland 382 338 318 -20 -17 5.1
22. (22.) Ukraine 757 327 279 -48 -63 4.5
23. (25.) Thailand 88 254 276 22 213 4.4
24. (24.) Netherlands 219 263 267 4 22 4.3
25. (23.) Turkey 142 295 264 -31 86 4.2
26. (26.) Kazakhstan 250 208 207 -1 -17 3.3
27. (28.) Egypt 92 192 200 8 117 3.2
28. (27.) UAE 76 194 193 -1 154 3.1
29. (30.) Singapore 73 176 183 7 151 2.9
30. (29.) Belgium & Luxembourg 140 183 175 -8 25 2.8
31. (31.) Argentina 104 171 165 -6 59 2.6
32. (33.) Pakistan 65 165 161 -4 148 2.6
33. (34.) Malaysia 67 152 149 -3 122 2.4
34. (32.) Venezuela 105 170 148 -22 41 2.4
35. (35.) Uzbekistan 133 126 123 -3 -7 2.0
36. (36.) Czech Republic 168 123 109 -14 -35 1.7
37. (38.) Algeria 74 100 106 6 43 1.7
38. (37.) Greece 81 109 101 -8 25 1.6
39. (41.) Kuwait 26 75 88 13 240 1.4
40. (39.) Romania 169 94 84 -10 -50 1.3
41. (40.) Hong Kong
(to China) 41 78 79 1 92 1.3
42. (43.) Philipines 40 74 72 -2 79 1.2
43. (44.) Chile 34 71 71 0 109 1.7
44. (50.) Qatar 17 56 70 14 313 1.1
45. (42.) Austria 61 74 69 -5 14 1.1
46. (46.) Belarus 111 65 63 -2 -43 1.0
47. (45.) Portugal 46 65 63 -2 37 1.0
48. (48.) Colombia 52 60 58 -2 12 0.9
49. (49.) Turkmenistan 36 57 58 1 61 0.9
50. (55.) Bangladesh 17 52 57 5 236 0.9
51. (47.) Hungary 71 60 54 -6 -24 0.9
52. (52.) Finland 52 54 53 -1 1 0.8
53. (51.) Sweden 61 55 52 -3 -15 0.8
54. (53.) Denmark 56 54 50 -4 -10 0.8
55. (56.) Switzerland 45 45 45 0 0 0.7
56. (54.) Bulgaria 75 53 44 -9 -42 0.7
57. (58.) Norway 35 42 41 -1 16 0.7
58. (57.) Ireland 27 44 40 -4 50 0.6
59. (59.) Slovakia 55 41 38 -3 -31 0.6
60. (60.) New Zealand 29 39 36 -3 26 0.6
61. (61.) Peru 20 34 36 2 80 0.6
62. (62.) Ecuador 13 30 32 2 145 0.5
63. (63.) Azerbaijan 60 30 25 -5 -58 0.4
64. (64.) Latvia 37 17 16 -1 -58 0.3
65. (65.) Iceland 2 3 3.6 0.6 80 0.1
rem. Middle East 182 357 377 20 107 6.0
rem. Africa 188 277 299 22 59 4.8
rem. South-/
Centralamerica 157 263 247 -16 57 4.0
rem. Asia / Pacific 176 257 228 -29 30 3.6
rem. Europe & Eurasia 301 190 179 -11 -40 2.9

Source: IWR Research, BP Statistical Review, Bundesministerium für Wirtschaft

Sunday, August 15, 2010

Starbucks çevre dostu enerjiye geçti

Starbucks Coffee, Akenerji tarafından yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen çevre dostu rüzgar enerjisini Temmuz 2010 itibari ile Türkiye’deki 63 mağazasında kullanmaya başladığını açıkladı

Yapılan açıklamada, benimsenen çevreci politikalara uygun olarak Starbucks Coffee’nin, bu alandaki çalışmalarını kahve satın alınmasından mağazalarındaki enerji kullanımına kadar geniş bir kapsamda sürdürdüğü bildirildi. Bu anlayış çerçevesinde, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanmaya başladıklarını belirten Starbucks Coffee Türkiye Genel Müdürü Can İkinci, “Starbucks Coffee olarak pek çok farklı kanaldan küresel ısınma ile mücadele etmekteyiz. Bu doğrultuda enerji kullanımımızda, çevresel ve toplumsal sorumluluğumuzu da göz önünde bulundurarak rüzgar enerjisi santrallerinden üretilen 'yeşil enerji' kullanımına başladığımız için çok mutluyuz. Çalışmalarımız neticesinde şu an Türkiye çapındaki 63 mağazamız için rüzgar enerjisi alımına başladık. Ancak hedefimiz ilerleyen dönemlerde daha fazla mağazamızda yeşil enerji kullanarak, karbon ayak izimizi daha da azaltmak” dedi.

Çevreci yöntemlerle sağlanan enerji

Akenerji’nin, enerji maliyetini düşürmek isteyen serbest tüketiciler tarafından en çok tercih edilen şirket olduğunu vurgulayan Akenerji Genel Müdürü Ahmet Ümit Danışman, ise açıklamasında “Türkiye’nin enerji ihtiyacını karşılamak üzere yatırımlarımızı aralıksız sürdürürken, aynı zamanda müşterilerimize en çevreci yöntemlerle enerji sağlamak gayesindeyiz. Bu kapsamda Temmuz 2010 itibariyle Starbucks Coffee ile çalışmaya başlamış olmaktan dolayı mutluyuz. Starbucks Coffee’nin enerjisini ekonomik koşullarda ve yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılayacağız” görüşünü dile getirdi.

Rüzgar enerjisini nasıl alacak?

Verilen bilgiye göre mevcut elektrik piyasası koşullarına göre ‘serbest tüketici’ olarak sınıflandırılan Starbucks Coffee, ihtiyacı kadar olan elektriği devlet tarafından kurulan ortak bir ağ (enterkonekte sistem) sayesinde, Türkiye’nin ilk özel sektör elektrik üreticilerinden olan ve 461 MW kurulu güce sahip Akenerji’den temin edecek. Starbucks Coffee’nin karbon azaltımının, kullanılan enerjinin Akenerji’nin uluslararası geçerliliği olan ‘Gold Standard Carbon’ Sertifikası’na sahip rüzgar santrallerinde üretilmiş olması nedeniyle tüm dünyaca kabul gördüğü bildirildi.

Kaynak : http://www.gazete5.com/haber/starbucks-ruzgar-enerjisini-kullanacak-12-agustos-201-34742.htm

Wednesday, August 11, 2010

Nükleer yeni doğmuş bir bebek, yerli rüzgâr enerjisi 'üvey' evlat

20/07/2010 2:00

'Rüzgâr enerjisine 5.5 avro sentten yüksek alım garantisi veremeyiz' diyen Yıldız'a göre nükleer santral yeni doğmuş bir bebek ve bu nedenle 12.5 avro sentlik fiyat normal

SONGÜL SELVİ (Arşivi)

ANKARA - Rusya ile yapılan anlaşma çerçevesinde Mersin Akkuyu’da inşaa edilecek nükleer santralden üretilecek elektriğin kilovat saatine 12.5 avro sent fiyat biçen Türkiye, yerli enerji kaynağı ‘rüzgâr santraline’ 5.5 avro sent fiyat vermekte kararlı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, çantacı olarak bilinen lisans satıcılarının fiyatı yükseltmeye çalıştığını belirterek, “Rüzgâr enerjisine 5.5 avro sentten daha fazla alım garantisi veremeyiz” dedi.
Yıldız, Nahçıvan’a Türkiye üzerinden Azeri gazının iletilmesini ilişkin imza töreninden Ankara’ya dönüşte bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.

‘Nükleer yeni yatırım’
Nükleer santralin yeni doğmuş bir bebek olarak adlandıran Taner Yıldız, “Yenilenebilir enerjinin senelerdir bir kanunu var. Bizim hesabımıza göre 5.5 avro sent maliyetlerini karşılıyor. Özellikle global krizden sonra rüzgâr tribünlerinin fiyatı düştü. Eskiden de 5.5 avro sentti, şimdi de. Yani eskiden bu yatırımları yapanlar maliyeti düşünce daha rahat yapabilirler. Ancak nükleer santral daha çok yeni bir yatırım” dedi.

Kore ile belirsizlik var
“Bazı konularda belirsizlik oluyor. Mesela Sinop’a nükleer santral kurmayı isteyen Güney Kore ile ilgili bir belirsizlik var” diyen Taner Yıldız’a, ‘Güney Kore ile görüşmelerde bir soru işareti mi var?’ diye sorduk. Yıldız’ın yanıtı ise şöyle oldu: “Güney Kore tedirginlik değil. Soru işareti yok. Her müzakere adı üzerinde olumlu da sonuçlanabilir, olumsuz da sonuçlanabilir. Biz bu müzakereler olumlu sonuçlanacak diye söylersek, o zaman Türkiye olarak şartlarımızı ön plana almamış oluruz. Mesela nükleerde neler var, finansı, ortaklık yapısı, bilgi akışı, insan kaynakları, sökümü, atıkların düzenlenmesi, sigortalanması, sigortanın paylaşılması. Bunların her birisi sizin 60 yıllık dizaynınızı etkiler. 60 yıllık işletme süresi olan bir işten söz ediyoruz. Türkiye’nin bütün imtiyaz hakları maksimum 49 yıllıktır. En uzun dönemli işletme haklarından söz ediyoruz şu anda. O yüzden dikkatli olmamız lazım. Sonuçta dese ki, ben şu işi artık kabullenemiyorum dese, sizin de kırmızı çizgileriniz buysa, anlaşamazsınız.”

‘Ruslar talebi artırır’
Türkiye’nin geçtiğimiz günlerde Meclis’ten geçen Rusya’nın Mersin Akkuyu’da nükleer santral kurmasının önünü açan düzenlemeye değinen Yıldız, bu anlaşmanın ardından diğer ülkelerin talebini daha da artacağını belirtti.

‘Ciddiyetimizi gösteriyor’
Yıldız, “Varsa başka yatırımcılar gelsinler konuşuruz. Biz davet mektubu gönderip almadık ki. Konuşmak isteyenler çıkar diye düşünüyoruz. Önümüzdeki bir ay önemli bir ay. Bizim Rusya’yla yaptığımız hükümetlerarası anlaşmanın TBMM’den geçmiş olması bu konuyla alakalı ciddiyetimizin, kararlılığımızın dışa vurumu demek” dedi.

‘Nükleeri veto et’ çağrısı
Bu arada Makine Mühendisleri Odası (TMMOB), Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e Türkiye’nin enerji alanında yatırımcı şirketlerin çıkarlarını değil, yerli ve yenilenebilir kaynaklara dayalı, ulusal ve kamusal çıkarları gözeten programlar uygulaması gerektiğine dikkat çekerek, Rusya ile yapılan Akkuyu Nükleer Güç Santrali Anlaşması’nı veto çağrısı yaptı.

‘Gazda indirim istenmeli’
Enerji sektörünün gündemindeki konuları konuşan Yıldız, BOTAŞ’ın kanun kapsamında 2009 yılına kadar yüzde 90 oranındaki serbestleşme şartını uygulamaması nedeni ile kanundışı bir işlemde bulunduğunu belirtirken, BOTAŞ’ın kontratlarının yüzde 10’luk bölümünü devralan özel sektörün ‘BOTAŞ’ın fiyatları ile yarışamıyoruz’ eleştirisine yanıt verdi.
Doğalgaz fiyatına ilişkin tartışmalara değinerek, Türkiye’nin doğalgaz satın aldığı ülkelerden indirim istemesi gerektiğini belirten Yıldız, “Yüzde 10’luk kısım için biz fiyatlarımızı artıramayız” dedi.

Tedarikçiye gidilsin
Bakan Yıldız, BOTAŞ’ın kontratlarının bir kısmını devralan özel sektörün fiyatların düşüklüğünden dolayı serzenişlerine şu cevabı verdi: “Doğalgaz zammıyla alakalı ortada buluşulacak nokta tavan değil taban olması lazım. Biz zam yaparsak, herkes memnun olur anlayışı doğru bir anlayış değil. Zam yapılırsa tedarikçiler memnun olur, özel şirketler, satıcılar memnun olur böylece problem hallolur. ‘Böyle bir şey yok’ diyorum. Biz fiyatta olabildiğince zamsız ve doğru fiyat mekanizmasını sağlıyor olmalıyız. O yüzden tedarikçilere gidilsin.”

Kaynak: http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetay&Date=&ArticleID=1008955&CategoryID=101

Soyutwind rüzgar türbin yatırımlarını fonlayacak

İSTANBUL - Soyut Holding iştiraklerinden Soyutwind, girişim sermayesi şirketinde işbirliği yapmayı planladığı ABD'li ortağı ile birlikte rüzgar türbini yatırmalarını fonlayacak.

Soyut Holding Proje Geliştirme Müdürü Ali Çolak, yaptığı açıklamada, rüzgar enerjisi alanında Soyutwind markası ile faaliyet gösterdiklerini, 5-6 yıllık Ar-Ge çalışmalarının ardından rüzgar türbini üreterek kurulumlarını gerçekleştirdiklerini söyledi.

İki yıldan bu yana da ihracata başladıklarını anlatan Çolak, özellikle Doğu Afrika'da kurdukları rüzgar türbinlerinin çalıştığını, ihracatın toplam üretim içindeki payının da yüzde 15'ler dolayında olduğunu söyledi.

Pakistan ve Belarus'ta da imzaladıkları, ancak henüz gerçekleşmemiş projeleri bulunduğunu belirten Çolak, "O projeler gerekleştiğinde yaklaşık 50 milyon dolara yakın değerde projenin makinelerini tedarik edeceğiz" dedi.

Rüzgar enerjisinin Türkiye'de olduğu gibi diğer ülkelerde de yasal düzenlemelerle teşvik edildiğini hatırlatan Çolak, bu nedenle beklemede oldukları bölgeler bulunduğunu ifade etti.

Yurt dışındaki yasal sürecin Türkiye'ye kıyasla daha hızlı ilerlediğini anlatan Çolak, Türkiye'de bütün sektörün yenilenebilir enerji yasasının çıkmasını beklediğini vurguladı.

Uzun süredir bekleyen birçok yabancı yatırımcının yatırımını askıya aldığını ya da almayı planladığını dile getiren Çolak, şunları kaydetti:

"Hiçbir gelişme olmaması yatırımcıların ilerisi için yaptıkları öngörüyü de sekteye uğratıyor. Yasanın haziran ayında çıkacağı söylenmişti. Ancak bir gelişme olmadı. Bu, yatırımcı için moral bozucu bir şey. Biz makine tedarikçisi olduğumuz için bizim pazarımız oldukça daralıyor. Elimizde 30-35 milyon avroluk anlaşmalar var. Bu ciddi bir rakam. Böyle bir şeyden ekonomi şu anda gelir elde edemiyor. Bunlar realize olsa, her yerde rüzgar türbinleri kurulduğunu gören diğer yatırımcılar da daha motive olacaklar, Türkiye'nin de enerjide dışa bağımlılığı azalacak."

Yerli firma olmanın avantajıyla Türkiye'nin her bölgesini dolaştıklarını, özellikle fabrikalardan ve sulama kooperatiflerinden talep aldıklarını anlatan Çolak, rüzgarın olduğu her yerde rüzgar türbini yatırımlarının ilgi gördüğünü söyledi.

Soyutwind'in yabancı şirketlere göre daha küçük sınıfta üretim yaptığını belirten Çolak, özellikle 500 kilovat ve altı, lisans gerektirmeyen türbinler üzerine yoğunlaştıklarını kaydetti.

Çolak, bunun kendileri için bir avantaj olduğunu ve rekabetçilik düzeylerini artırdığını anlatarak, en çok kurulumu bu şekilde yaptıklarını söyledi. Buna ilişkin yasanın çıktığını hatırlatan Çolak, ancak yönetmeliğin beklendiğinin altını çizdi.

"3 aya sığdıracağımız 12 milyon dolarlık ciromuz var"

Rüzgar enerjisi yatırımlarının özellikle işletmeler açısından tasarruf sağlamak amaçlı gerçekleştirildiğini, bunun yanı sıra ticari amaçlı kurulumların da söz konusu olduğunu belirten Çolak, bu iki pazarın özellikle ikincisinde finansal paketlere ihtiyaç duyulduğunu anlattı.

Büyük güçteki rüzgar yatırımlarının önemli yatırım tutarlarına denk geldiğini ifade eden Çolak, rüzgar türbinlerinin yanında finansman paketi sunmanın da önemli olduğunu söyledi.

Çolak, bu konuda alanında dünyanın önde gelen ABD'li bir finansman kuruluşuyla ön anlaşma imzaladıklarını, rüzgar yatırımlarını fonlamayı hedeflediklerini belirterek, şunları kaydetti:

"Anlaşmamızın ön koşullarından bir tanesi ilgili yasanın çıkmış olmasıydı. Ancak yasa çıkmadığı için ön anlaşmayı yıl sonuna kadar uzattık. Girişim sermayesi şirketimizde işbirliği yapmayı planladığımız ABD'li şirketle rüzgar enerjisi yatırımlarını fonlayacağız. Kanun çıktığında yatırımcılara 'Türk malı türbini' uygun kredilerle alın' diyeceğiz. Yenilenebilir enerji yasasının eylülde çıkmasını bekliyoruz. Öyle olursa yılın son 3 ayına sığdıracağımız 12 milyon dolarlık ciromuz var. Yani ABD'li şirket ile fonlayacağımız o kadar proje var."

Çolak, ABD'lilerle yaptıkları anlaşmanın projeksiyonunda halka açılmak da olduğunu belirterek, 3-4 yıl içinde ABD'li şirketin payının halka arz edilmesini planladıklarını bildirdi.

Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/soyutwind-ruzgar-turbin-yatirimlarini-fonlayacak_97196_haber.html?

Monday, August 9, 2010

Yenilenebilir enerji yatırımlarını hatırlarken

Arkadaşımız Naki Bakır'ın TÜİK verilerine dayalı yılın altı aylık dönemindeki dış ticaret açığı içersinde enerji ürünlerinin doğurduğu açık miktarı, bana yerli kaynaklardan ve yenilebilir kaynaklardan enerji üretimindeki durumuzu hatırlattı. AB, 2020'de bugün enerji tüketiminde yüzde 8.6 olan payı yüzde 20'ye çıkartma hedefini ortaya koydu. O döneme kadar AB üyesi olmayı düşünen Türkiye'de ise yenilenebilir enerjinin payı sadece binde 7. Yani AB içinde yer almak istenirse on yılda 20 kattan fazla artırılması gerekiyor. Oysa şu anda yenilebilir enerji yatırımlarında ülkemizde sorunlar yaşanıyor.

Arkadaşımız Naki Bakır, TÜİK verilerine dayanarak yaptığı çalışmada yılın ilk yarısında yüzde 100 büyüyen dış ticaret açığında enerji dışı ürünler ve enerji ürünlerinin artışını ve paylarını incelemiş. Buna göre altı aylık dönemde 28 milyar 501 milyon dolarlık dış ticaret açığının 15 milyar 522 milyon doları enerji ürünleri dış ticaretinden, 12 milyar 979 milyon dolarlık bölümü ise enerji dışı ürünlerin dış ticaretinden kaynaklanıyor.

TÜİK verilerine göre Türkiye altı aylık dönemde 17 milyar 563 milyon dolarlık enerji ürünleri ithal ederken, 2 milyar 41 milyon dolarlık enerji ürünü ihraç etmiş ve bu alanda 15 milyar 522 milyon dolarlık dış ticaret açığı vermiş.

Bu dönemde doğalgaz yüzde 42.8, taş kömürü ve ithal kömür yüzde 7.9, linyit yüzde 16, sıvı yakıtlar yüzde 2.5 paya sahip olmuş ve termik kaynaklar toplam yüzde 70 paya ulaşmış. Yenilebilir enerji binde 7 gibi çok düşük payda kalırken kalan yüzde 30'da hidroelektirik yüzde 28.7, jeotermal ve rüzgar yüzde 1.3 paya sahip olmuşlar.

AB'inde de Türkiye'de de 2020 hedefli olarak yerli kaynaklara yöneliş ve yenilebilir kaynakların artırılması enerji politikalarının amacı olarak ortaya koyuluyor.

AB bugün toplam enerjideki payı yüzde 8.5 olan yenilebilir enerji payını 2020'ye kadar yüzde 20 'ye çıkartmayı hedefliyor. AB 2020'de toplam elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 35'ini, ısı ihtiyacının yüzde 10'unu yenilebilir enerji kaynaklarından elde etmeyi amaçlıyorlar.

Türkiye 2020 yılından önce AB entegrasyonunu tamamlayıp tam üye olmayı amaçladığına göre, bizim de AB'nin bu amacı doğrultusunda davranmamız gerekir. AB bu alanda yüzde 8.5 olan toplamdaki tüketim payını 10 yılda yaklaşık 2.5 kat artışla 2020 yılında yüzde 20'ye ulaşmayı amaçlarlarken, bizim binde 7 olan oranımızı 20 kattan fazla artırmayı amaçlayan bir planlama içersinde olmamız gerekir

Oysa, yenilebilir enerji alanında yapılan yerli yabancı başvurular sürekli sorunlarla hayata geçemiyor. Yenilebilir enerji için 31.925 MW'lık üretim amaçlayan 726 başvuru yapılmış durumda. Bunlardan 15'i reddedilmi, 114'üne verilen üretim lisansı toplamı 3.6 MW seviyesinde kalmış.

İşte bu dışa bağımlılığımızı hızla artıran doğalgaza ve tükenen fosil yakıtlara dayalı enerji üretim yapımız benim yenilenebilir enerji konusunu hatırlamama ve AB hedeflerinin ne kadar uzağında olduğumuzu bir kez daha irdelememe neden oldu. Türkiye yenilebilir enerji başvurularını hızla ele alıp sonuçlandırıp bu alandaki yerli üretimini hızma artırmak zorundadır. İçinde bulunduğumuz durum bunu net olarak ortaya koymaktadır.


Kaynak: http://www.dunyagazetesi.com.tr/yenilenebilir-enerji-yatirimlarini-hatirlarken-osman-arolat_17_96694_yazar.html?

Saturday, August 7, 2010

1. Yilimizi Kutluyoruz / 1st Year Anniversary

Sevgili dostlar,

Blogumuzda 1. yilimizi kutluyoruz :)

Destekleriniz icin tesekkur ederim.

Sevgiler,

Levent Ergenc

Makine Yuksek Muhendisi


----------------

Dear Friends,

We celebrating 1st Year Anniversary of our Blog :)

Thank you very much for your support.

Greetings,

Levent Ergenc

M.Sc. Mech. Engineer

Monday, August 2, 2010

Enerjide kim, nerede yatırım yapıyor?




Türkiye elektrik enerjisi sektöründe, yabancı şirketlerin ortak olduğu projelerde toplam yatırım tutarı 15,1 milyar liraya ulaşıyor. İşte yapılan yatırımlar..

Türkiye elektrik enerjisi sektöründe, yabancı şirketlerin ortak olduğu projelerde toplam yatırım tutarı 15,1 milyar liraya ulaşıyor.
Stratejik Teknik Ekonomik Araştırma Merkezi'nin (STEAM) EPDK tarafından lisanslandırılmış ve başvuru yapılmış termik ve yenilenebilir kaynaklara dayalı üretim projeleri içerisinde yabancı şirketlerin payına yönelik kurum verilerinden yaptığı araştırma, ''2010 Türkiye Elektrik Enerjisi Sektör Raporu''nde yer aldı. Yerli ve yabancı özel şirketler 22 termik, 44 hidroelektrik ve rüzgar projesinde olmak üzere toplam 66 projede yer alıyor.
Söz konusu projeler, 9 bin 943 megavatı termik, 2 bin 554 megavatı rüzgar ve hidroelektrik (yenilebilir) olmak üzere, toplamda 12 bin 497 megavatlık güçten oluşuyor.
Türkiye elektrik enerjisi sektöründe yabancı şirketlerin ortak olduğu termik ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı projelerde, toplam yatırım tutarı 15 milyar 106 milyon 370 bin liraya ulaşıyor.
Bunun 10 milyar 618 milyon 986 bin liralık kısmı termik enerjiye dayalı projelerden, 2 milyar 491 milyon 984 bin lirası hidrolik enerjiye dayalı projelerden, 1 milyar 995 milyon 400 bin lirası da rüzgar enerjisine dayalı projelerinden oluşuyor. YABANCI YATIRIMCILARIN TERMİK SANTRALLERİNE İLGİSİ
Araştırmada, yabancı yatırımcıların özellikle termik santral projelerine ilgi gösterdiğine dikkat çekildi.
Termik santrallerde kurulmuş, yatırım aşamasında, lisans verilmiş ve başvurusu yapılmış olan yerli ve yabancı özel şirketlerin 10 milyar 618 milyon 986 bin liralık yatırımlarının, yabancı sermayeye karşılık gelen kısmı ise 6 milyar 686 milyon 541 bin 432 lira düzeyinde.
Yabancıların ortak olduğu termik santraller hayat bulduğunda yıllık elektrik enerjisi üretim toplam miktarının 74 milyar 503 milyon kilovatsaat olması, bu tutarın da 2009 yılı elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 39'luk kısmını oluşturması öngörülüyor.
Termik santrallerde ortaklığı bulunan yabancı şirketler arasında, ''RWE Holding, General Electric, CEZ Group, Verbund, OMV, AES'' gibi köklü kuruluşlar yer alıyor.
Rüzgar ve hidroelektrik santralleri lisanslarındaki yabancı ortaklar arasında da ''Italgen Elektrik Üretim, EDF Falck Energy, General Electric, AES Corp, CEZ Group'' gibi şirketler bulunuyor.
TÜRKİYE ELEKTRİK ENERJİSİ SEKTÖRÜNDE BÜYÜK ŞİRKETLER Öte yandan, Türkiye elektrik enerjisi sektöründeki büyük şirketler ve faaliyetleri şöyle:
-Enerjisa: Sabancı Holding ve Avusturyalı Verbund ortaklığındaki Enerjisa, Şubat 2010 itibariyle yüzde 1,8 olan pazar paylarını önümüzdeki 5 yıl içinde elektriğe 7,5-8 milyar Avroluk yatırım yaparak 2015'te yüzde 10'a çıkarmayı hedefliyor. Şirket Türkiye'nin en büyük elektrik dağıtım bölgelerinden biri olan Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş'nin ihalesini kazanarak işletmeye başlamış bulunuyor ve başka elektrik dağıtım bölgelerinin ihalelerine giderek 6 milyon elektrik abonesine ulaşmak istiyor. Şirket 2010 yılında yapacağı 1,6 milyar dolarlık yatırımın yüzde 80'ini enerji sektöründe yapacak.
-Aksa Enerji: 1975 MW kurulu gücünde işletmede, 765 MW yatırım aşamasında olmak üzere toplam 2740 MW kurulu güce ulaştı. Çoruh, Van gölü ve Fırat elektrik dağıtım bölgelerinin ihalelerini kazandı. Gazprom ile kuracağı ortaklık ile doğal gaz dağıtımındaki hakim konumunu doğal gaz ithalatı, yeni enerji santralleri ve dağıtım bölgeleri ile daha da güçlendirmek istiyor. Şirket Mayıs ayında Borsada halka arz işlemi gerçekleştirmeyi planlıyor.
-Akenerji: Yabancı ortağı CEZ ile enerji sektöründe agresif bir büyüme amaçlıyor. Akenerji, 5 yıl içinde 3 bin MW kapasiteye ulaşmayı, bu dönemde yaklaşık 2,5 milyar dolar ciro hedefliyor. Şirket, 900 MW kapasiteli Egemer doğal gaz santralının inşasına yakında başlayacaklarını bildirdi. Akenerjinin özelleştirilen Sakarya elektrik dağıtım bölgesinde (SEDAŞ) yabancı ortağı CEZ ile ortaklığı bulunuyor. Şirket, ayrıca nükleer santral yapımı ile de ilgileniyor. Şirketin iştiraki MEM Enerji Elektrik'in Hımmetli, Gökkaya ve Bulam da HES projeleri bulunuyor.
-Zorlu Enerji: Türkiye'de 5 doğal gaz, 7 hidroelektrik, 1 jeotermal, 1 termik ve 1 rüzgar santrali ile toplam 638 MW kurulu güce sahip. Bunu beş yıllık dönemde toplam 4 bin 200 MW'a çıkarmayı hedefliyor. Şirketin Moskova'da yapımı süren, kente elektrik ve ısınma sağlayacak, her bin 340'ar MW'lık iki doğal gaz santralı projesinde son aşamalara yaklaşıldı. Üç yıl içinde 150 milyon dolarlık yatırım yaparak Kızıldere Jeotermal Santralinin kapasitesini 15 MW'den 60 MW'a çıkarmak istiyor. Şirket elektrik dağıtım bölgelerinde özelleştirilecek yeni dağıtım ve üretim tesislerinin ihalelerini kazanmayı hedefliyor. Şirket iştiraklerinden Rotor Elektrik Üretim A.Ş'nin Gökçedağ Rüzgar Santralının finansmanı Uluslararası Finans Kurumu, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Denizbank ve HSBC ile imzaladığı 130 milyon Avroluk kredi anlaşması ile sağlandı.
-Anadolu Grubu: 2 milyar Avro yatırımla orta vadede en az 2 bin megavat kurulu güç hedefliyor. Sinop Gerze'de 1 milyar Avroluk yatırım ile 1200 MW kurulu gücünde ithal kömür santralı kuracak. Gürcistan'daki santral için 150 milyon dolar yatırım yapılacak ve kurulu güç 90 MW olacak. Giresun'daki 120 MW'lık yatırımı Doğan ve Doğuş grupları ile birlikte yapılacak. Şirket İstanbul elektrik dağıtımı ve nükleer santral yapımı ile de ilgilendiğini açıklıyor.
-Enka İnşaat: Enka'nın Yap-İşlet kapsamında işletmede bulunan toplam 3 bin 854 MW kurulu gücünde üç adet doğal gaz kombine çevrim santrali bulunuyor. Şirketin İzmir'in Aliağa bölgesinde yapılması planlanan ve inşaat öncesi çalışmaları sürdürülen 800 MW gücünde ithal kömür yakıtlı santral için de üretim lisansı var.
-Doğan Holding: İkisi üretim, biri de toptan satış olmak üzere üç adet enerji lisansına sahip. Şirketin bağlı ortaklıklarından Doğan Enerji Yatırımları Sanayi ve Ticaret AŞ'nin, sermayesinde yüzde 33 oranında pay sahibi olduğu proje şirketi Boyabat Elektrik Üretim ve Tic. Ltd. Şti, yürütmekte olduğu 513 MW kapasiteli hidroelektrik santrali projesi kapsamında, 750 milyon dolar tutarında uzun vadeli proje finansman kredisi temin etti. Proje ile ilgili baraj ve santral inşaatının 2012 yılı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor.
-Gama: Gama Enerji Firması (GEAŞ) her biri yüzde 50 hisseye sahip olan ''GAMA Holding'' ve ''General Electric Energy Financial Services'' firmalarından oluşuyor. GEAŞ'ın bir çok yerel ve yabancı yatırımları bulunuyor.
-Alarko Holding: Meram Elektrik Dağıtım özelleştirilmesini kazandı. Türkiye üzerinden Avusturya'ya gaz taşıyacak Nabucco boru hattı projesinden, boru hatları konusunda pay almayı hedefliyor.
-Eren Enerji: Elektrik Üretim A.Ş. Zonguldak'ın Çatalağzı beldesinde 1360 MW kapasiteli kömüre dayalı termik santral yatırımı gerçekleştiriyor. Üç aşamadan oluşan proje Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 5'ini karşılayacak tesis 3500 kişiye istihdam olanağı sağlıyor. YABANCI ŞİRKETLERİN ELEKTRİK ÜRETİM YATIRIMLARI Yabancı şirket payları olan özel sektörün elektrik üretim yatırımları ve kurulu güç şöyle: .





Kaynak: http://patronlardunyasi.com/haber/Enerjide-kim-nerede-yatirim-yapiyor/88649



Toplam 61 RES incelemeye alındı!

Rüzgar enerjisi santralleri (RES) askeri incelemeye alındı. Genelkurmay, rüzgar türbinlerinin askeri amaçla yapılan elektronik haberleşmeyi olumsuz etkileyip etkilemediğini araştırıyor. Bu amaçla alınan karar gereği yaklaşık bir yıldır Türkiye genelindeki rüzgar enerjisi santral (RES) yatırımları durmuş vaziyette. Söz konusu inceleme, halen işletmede olan 33, inşaatı devam eden de 28 olmak üzere 61 RES projesini kapsıyor. İşletmedeki projelerin kurulu gücü 1.029, inşaatı devam edenlerinki ise 1.136 MW (megavat)...

Genelkurmay’ın inceleme için oluşturduğu teknik ekipte TÜBİTAK ve Ulaştırma Bakanlığı’ndan da uzmanlar bulunuyor. Ekip, türbinlerin askeri radarlara etkisini değerlendiriyor. Hem inşaat halinde hem de işletmede projeleri bulunan yatırımcılar endişeli bir bekleyiş içinde. Keza bugüne kadar yapılan yatırımların boşa çıkma ihtimali de var.

İlk kez Çeşme Yarımadası’nda 2008 yılında ABK Enerji’nin kurmak istediği 16 MW’lik rüzgar santraliyle başlayan bu süreç, şimdi tüm santrallerin incelemeye alınmasının önünü açtı. Önce Çeşme’nin batı ucunda bulunan Ovacık Köyü’nde kurulmak istenen santral için Çeşme Belediyesi’nden imar izni istenmişti. Santral kurulmak istenen bölgede askeri bir radar bulunduğu için Çeşme Belediyesi, Genelkurmay’dan onay istedi. Genelkurmay belediyeye gönderdiği yazıda, türbinlerin elektromanyetik rezonans yarattığı gerekçesiyle askeri amaçlı dinlemeyi engelleyebileceğ ini bildirdi ve imar izni için onay vermedi. Hatta bu projeden yola çıkarak tüm bölgelerdeki RES projelerinin incelemeye alınmasına karar verdi.

Ardından teknik bir ekip oluşturuldu. Bu ekip, türbinlerin bulunduğu bölgedeki radar sistemlerine ve savaş uçaklarının radarlarına etkisini araştırıyor. Son bir yıldır devam eden inceleme geçen aylarda yeni bir aşamaya geçti. Rüzgar yatırımcıları Milli Savunma Bakanlığı’na başvurarak işletmedeki santrallerin listesini sundu. Bunların tüm izinlerinin alındığı, dolayısıyla artık geri dönüşün mümkün olmadığı mesajı verildi. Bunun üzerine işletmedeki santraller üzerinde test yapılmaya başladı. Savaş uçakları, hem türbinler çalışırken hem de kapalıyken uçuşlar yaptı. Etkiler test edilmeye çalışıldı.

“RADARA KAYDEDİLEBİLİRLER”

Çeşme Ovacık’taki rüzgar enerjisi santrali Genelkurmay’ın onay engeline takılan ABK Enerji’nin ortaklarından biri de Barış Tansever... İstanbul’un ünlü eğlence mekanlarından Sunset’in sahibi olan Tansever, enerji sektöründeki yatırımında tatsız bir sürprizle karşılaşmış oldu. Söz konusu santralde 1 yıldır incelemenin sürdüğünü hatırlatan Barış Tansever, süreci şöyle anlatıyor:

“Çeşme Belediyesi’ne imar izni almak için başvurduğumuzda Genelkurmay Başkanlığı’ndan bize bir yazı geldi. Bölgeye yakın mesafede askeri bir radar oldu için izne gerek duyuldu. Ardından diğer projelerin de böyle bir tehlike oluşturup oluşturmadığı gündeme geldi. Genelkurmay, Türkiye genelindeki tüm rüzgar türbinlerinin askeri radarları olumsuz etkilemesinden endişeye düştü. Ve hepsinin bu açıdan incelenmesi için teknik ekip oluşturulmasına karar verdi. Bu inceleme sonuçlanana kadar da tüm RES kurulumları durduruldu. Biz yatırımcı olarak büyük zarara uğradık.”

Rüzgar Enerji Sanayicileri Derneği (RESİAD) Başkanı Tolga Bilgin, çözüm olarak dünyadaki uygulamaları gösteriyor. Buna göre, türbinler radar sistemlerine bilgisayar yardımıyla teknik olarak işlenebiliyor. Böylece söz konusu türbinler radar sistemlerini olumsuz etkilemiyor. Bilgin, lisansı alınan rüzgar santrallerinin imar izni için çok sayıda kurumdan görüş alındığını, bunlar arasında Genelkurmay’ın da bulunduğunu belirtiyor. Ancak bugüne kadar bazı projelerde görüş alınmadığı için şimdi bunun tehlike yaratabileceğ i akıllara gelmiş. Sonuçta da hepsi aynı kefeye konularak incelemeye alınmış.

“MEVZUATTA RADAR YOK”

Türbin siparişi veren ve bankalarla kredi anlaşması yapan birçok yatırımcı, RES inşaatlarının durmasından rahatsız. Sektör çevrelerinden aldığımız bilgilere göre, şu aşamada türbinlerin sökülmesi yönünde bir karar çıkarsa bu altyapı eksikliği anlamına gelecek ve yatırımcının güveni zarar görecek. Dünyadaki uygulamalardan yola çıkılarak, rüzgar türbinlerinin radarlara en fazla 5 km uzaklıkta kurulabildiği belirtiliyor. Yürürlükte olan mevzuat ise radar konusunu içermiyor. Kapasitesi 50 MW’nin üzerinde olan enerji projeleri için Genelkurmay Başkanlığı’ndan izin alınması gerekiyor. Ayrıca havaalanlarını n 15 km yarıçapındaki yapılaşmalar için de Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nden izin alınması lazım. Bunlar imar izni için gerekli şartlar. Ancak radar konusu mevzuatta yer almıyordu. Türkiye’de lisans aşamasında dikkat edilmeyen bu konu sonrasında bir panik şeklinde gündeme gelmiş oldu. Demirer Holding Yönetim Kurulu Başkanı Erol Demirer de çok ciddi bir risk yaratmadığı sürece kurulmuş türbinlerin söküleceğine ihtimal vermeyenler arasında...

http://www.enerjienergy.com/haber.php?haber_id=533